Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 E. 2022/567 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/357 Esas
KARAR NO : 2022/567
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki doğduğunu, bu ticari ilişki dolayısıyla düzenlenen e-faturaların davalı tarafından ödenmesi gereken cari bakiyenin ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin alacağını tahsil amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, müvekkilinin cari hesabı, ticari kayıtları, faturaları, imzalı sevk irsaliyeleri, ticari defterleri ve taraflar arasındaki yetkili satıcılık sözleşmesi mucibince davalıdan alacaklı ve takibinin haklı olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve hesaplanacak vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği gibi mal karşılığı kesilmiş bir faturanın söz konusu olmadığını, dava konusu faturanın müvekkiline kesilmesi ile birlikte müvekkilinin kendisine malların teslim edilmediğini davacıya ifade ettiğinde, davacı tarafından derhal siparişlerin teslim edileceğini ifade ederek uzunca bir süre fatura konusu malların davalıya teslim edilmediğini; bunun üzerine davalı haksız olarak kendisine kesilen faturalar ile ilgili olarak davacı tarafa iade faturası kestiğini, bu nedenle davacının düzenlediği fatura ve faturanın kendi ticari defterlerine işlenmiş olması, iddia edilen malların davalıya verildiğinin veya alacağın gerçek ve haklı bir alacak olduğunu ispatlamayacağını, davacı şirketin malları teslim ettiğine dair kanıt olarak düzenlediği faturalar ve faturaları kaydettiği ticari defterleri ileri süremeyeceğini, davacı şirketin iddia ettiği gibi davalıya taşıma hizmeti verdiğini ispatlayan davalı tarafından imzalanmış mal teslim formu veya buna benzer herhangi bir yazılı belge bulunmadığını ve mahkemeye de sunamadığını; sadece … … isimli alakasız bir kişi tarafından imzalandığı görülen bir irsaliye olmasının davacı şirketin iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı şirketin alacaklı olduğu iddiasında devam etmesi halinde söz konusu malları verdiğini mahkemeye usulüne uygun yazılı belgelerle ispatlaması gerektiğini ve davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; mal satım ticaretinden kaynaklı sözleşme ilişkisi kapsamında faturalara dayalı bakiye açık hesap alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Alacak istemine dayanak e-faturaların/(irsaliyenin) dosyada mübrez olduğu görülmüştür.
İlgili Vergi Müdürlüklerine yazı yazılarak davacı yanın BS, davalı yanın BA kayıtları celp ve tetkik edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu …. İcra Dairesinin 2020/… esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiş olup davacı tarafça davalı aleyhine 113.322,55-TL cari hesap alacağı, 5.208,18- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 118.530,73- TL alacak üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; “…İNCELEME ve DEĞERLENDİRMELERİMİZ:
4.1.Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 23.10.2020 tarihinde borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile; 113.322,55 TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
4.2 Davacı ve Davalı şirkete ait 2020 yılı tüm Ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varılmıştır.
4.3 Davacı yan tarafından dosya kapsamında sunulan cari hesap ekstresi aşağıdaki gibidir.
Davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davalı yandan 13.07.2020 tarihi itibariyle 113.322,55.-TL cari hesap alacaklı olduğu tarafımızdan görülmüştür.
4.4 Davalı yan tarafından sunulan muavin defter aşağıdaki gibidir:
Yukarıda yer alan muavin defterine göre davalı yanın davacı yana 27.066,55.- TL borçlu olduğu görülmüştür.
Davalı yan tarafından 18.11.2020 tarih, … no.lu, 86.256,00.-TL tutarlı davacı yana iade faturası düzenlendiği, düzenlenen iade faturasının Davacı kayıtlarında yer almadığı görülmüştür.
Tarafların hesaplarının arasındaki fark; Davalı tarafından 18.11.2020 tarih, … no.lu, 86.256,00.-TL tutarında düzenlenen iade faturasının davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Dava Dosyasına Davacı Tarafından Sunulu Faturalar Üzerinde Yapılan İncelemelerimiz;
*Faturaların davacı şirket tarafından davalı … unvanına düzenlenmiş olduğu,
*Faturaların Ticari e-Fatura olduğu,
*Faturalar muhteviyatının “Gıda Ürünleri” ürünlerinden oluştuğu,
*Faturaların davacı ve davalı kayıtlarında yer aldığı,
*Faturaların üzerinde e-Fatura olması nedeni ile davalı yana iletildiği,
*Faturaların üzerinde vade tarihlerinin yazılı olmadığı,
*Davalının teslim almadığını belirttiği 13.07.2020 tarihli … nolu faturaya ait 10.07.2020 tarihli … no’lu Temel e-İrsaliye bulunduğu, irsaliyenin … … tarafından imzalı olduğu,
* Davalı yan tarafından faturalara 8 gün içerisinde itiraz edildiğine dair belge bulunmadığı,
*Faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, tarafımızdan görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalarımız doğrultusunda dava konusu; 2020 yılına ait düzenlenen Faturaların e-Fatura olduğu, TTK md.18’de belirtilen yöntemler ile faturalara itiraz edilmesine ilişkin olarak TFK md.21’de belirtilen 8 (sekiz) günlük süresi içerisinde itiraz edilebileceği, ancak dosya içerisinde davalı tarafından itiraz edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, dolayısıyla faturaların davalı yana teslim ve tebliğ edildiği, iş bu faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
5. FAİZ:
Davacı yan 12.11.2020 tarihli icra takibinde cari hesap alacağına 5.208,18.-TL tutar, 413,75 Avans Faizi talep etmiştir.
Bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması, taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrtide düşürülmesi gerekmektedir. Dava dosyası incelemelerimizde davalının temerrüdüne dair bir belge yoktur. Bu nedenle işlemiş faiz hesaplaması yapılmamıştır. Sonuç ve kanaatine varılmıştır. Takdir Sayın Mahkemenize aittir.
SONUÇ:
Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar, dosyaya sunulan belge, bilgi, takip dosyası, taraflara ait incelenen ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
1.Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 12.11.2020 tarihinde borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile; 113.322,55 TL tutarlı cari hesap alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu,
2.Davacı şirkete ait 2020 yılı tüm Ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
3.Davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre; 31.12.2020 tarihli … yevmiye madde numaralı yevmiye defter kapanış kayıtlarında 113.322,55 TL davalı yanın borçlu olduğu,
4.Davacı yan tarafından Davalı yana düzenlenen faturaların BS bildirimi ile 336.600,00 TL tutar bildirildiği,
5.Davalı şirkete ait 2020 yılı tüm Ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
6.Davalı yanın 2020 yılı yevmiye defteri 31.12.2020 tarihli kapanış fişi, … yevmiye madde, … no.lu sayfada 27.066,55 TL bakiye davacı yana borçlu olduğu,
7.Davalı yan tarafından alınan faturaların BA bildirimi ile 336.600,00 TL tutar bildirildiği, dolayısıyla tarafların davacı yan tarafından düzenlenen faturalarda mutabık olduğu,
8.Tarafların cari hesaplarının arasındaki fark: Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 13.07.2020 tarih, … nolu 86.256,00.-TL tutarlı faturanın Davalı yan tarafından teslim alınmadığı belirtildiği, anılan faturaya ait 10.07.2020 tarihli … no’lu Temel e-İrsaliye bulunduğu, irsaliyenin … … tarafından imzalı olduğu,
Davalı yan tarafından teslim alınmadığı belirtilen 13.07.2020 tarih, … nolu 86.256,00.-TL — tutarlı faturaya istinaden, 18.11.2020 tarih, … no.lu, 86.256,00.-TL tutarlı iade faturası düzenlendiği, ancak düzenlenen bu iade faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı,
9.Şayet; sayın mahkemece davalı yanın iddiaşında haklı olduğuna karar verilir ise; 27.066,55 TL davacı yana borçlu olduğu,
10.Şayet sayın mahkemece davacının yanında iddiasında haklı olduğuna karar verilir ise; davalı yandan 13.07.2020 takip tarihi itibariyle toplam 113.322,55-TL cari hesap alacaklı olduğu,
11. Dava dosyası incelemelerimizde davalının temerrüdüne dair tespit yapılamadığından, işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığı,
Tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içerisinde kaldığı… ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; ticari/ satım ilişkisinden kaynaklanan faturalara dayalı bakiye açık hesap alacak istemi ile başlatılan ilamsız icra takibine vâki itirazın iptali isteminin ileri sürüldüğü, davalının takibe itirazında borcunun bulunmadığı itirazını, cevap dilekçesinde ise faturalara konu malların teslim edilmediği itirazını yönelttiği görülmekle somut olaydaki uyuşmazlığın; davacı yanın satım ilişkinden kaynaklı e-faturalara dayalı bakiye açık hesap alacağının mevcut olup olmadığı, fatura ve içeriklerinin kesinleşip kesinleşmediği, davalıya mal tesliminin sübut bulup bulmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı ve davalı tarafın faturalar konusu malların teslimini ve dolayısıyla borcun varlığını inkar ettiği görülmüştür.
Nitekim satış sözleşmesinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığının HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edilmesi gerekmektedir. Kural olarak; fatura konusu malların teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, davacı, fatura konusu malın davalıya teslim edildiğini, faturaların da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini kanıtlamak zorundadır.
Bu kapsamda delil olarak ticari defterlere dayanılmakla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi icra edilmiş olup taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, her iki tarafın ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, alacak istemine dayanak faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yine faturaların davacı şirket tarafından BS (bilanço satış), davalı şirket tarafından BA (bilanço alış) beyannameleri ile ilgili Vergi Dairelerine beyan edildiği belirlenmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun “Beyanlar, belgeler ve senetler” başlığını taşıyan 1525. maddesinin; ”(1) Tarafların açıkça anlaşmaları ve 18 inci maddenin üçüncü fıkrası saklı kalmak şartıyla, ihbarlar, ihtarlar, itirazlar ve benzeri beyanlar; fatura, teyit mektubu, iştirak taahhütnamesi, toplantı çağrıları ve bu hüküm uyarınca yapılan elektronik gönderme ve elektronik saklama sözleşmesi, elektronik ortamda düzenlenebilir, yollanabilir, itiraza uğrayabilir ve kabul edilmişse hüküm ifade eder.” düzenlemesi kapsamında davacının düzenlediği e-faturaların davalı yana elektronik ortamında gönderildiği saptanmış olup bu bağlamda TTK’nın 21/2 maddesi bağlamında 8 günlük süre içerisinde faturalara itiraz edilmediği, böylece fatura içeriklerinin kesinleştiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte taraf ticari defterlerindeki hesap farkının davalı yanın düzenlediği 18/11/2020 tarihli 86.256-TL bedelli iade faturasının davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı saptanmıştır.
Anılı açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup birbirini teyit ettiği, ticari defterlerin HMK’nın 222. maddesinde belirtilen usule uygun olarak tutulduğundan tarafların lehine delil oldukları, buna göre; davalı iade faturasının işleme alınmadığı ve davacı şirketin, davalı şirketten 113.322,55-TL tutarında alacaklı göründüğü, davalı şirket faturalara konu malların teslim edilmediğini ve bu nedenle iade faturası düzenlendiğini ileri sürmüş ise de satıma ilişkin faturaların kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi davalı şirket tarafından alıma ilişkin faturaların Ba (Bilanço alış) beyannameleri ile Vergi Dairesine bildirildiğine göre; faturalara yasal süresinde itiraz edildiğine ilişkin bir delil de ileri sürülmemesi ve taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğu hususları birlikte göz önüne alındığında, bu durumun satıma/faturalara konu malların teslim alındığına karine teşkil ettiği, davalı şirketin bu karinenin aksini dava değeri de dikkate alındığında usulüne uygun yazılı deliller ile ispatlayamadığı gibi davacı faturalarının davalı tarafça benimsenerek kendi ticari defterlerine kaydedilmiş ve BA kayıtları ile bildirilmiş olması, yemin deliline de dayanılmaması karşısında davacı yanın takip tarihi itibari ile 113.322,55-TL alacaklı olduğu sonucuna varılması gerekmiştir.
Kabul edilen hukuksal olgu neticesinde; davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle toplam 113.322,55-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı/ takip borçlusunun vâki itirazının haksız olduğu, alacağın faturalara dayalı olup likit olduğu görülmekle; davanın kabulüne, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… İcra Dairesinin 2020/… esas sayılı takip dosyasına vâki davalı yanın itirazının iptali ile takibin 113.322,55-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
2-Alacak likit olmakla alacağın %20’sine tekabül eden 22.664,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 7.741,06- TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.342,62 -TL harcın mahsubu ile kalan 6.398,44- TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 800,00- TL bilirkişi ücreti ile 80,00- TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 880,00- TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 11.816,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
9- Davacı tarafça yatırılan 1.342,62 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.401,92 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır