Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/345 E. 2021/285 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/346 Esas
KARAR NO : 2021/286
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Sermayesi 13.000.000 TL (onüç milyon Türk Lirası) olan davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 20/07/2016 tarihli ve 2016-08 karar numaralı yönetim kurulu kararı ile; 2015 yılına ait dağıtılabilir karın tamamının ve olağanüstü yedeklerde bulunan 2014 yılına ait dönem karlarından karşılanmak üzere brüt toplam 47.176.000,00 TL’nin mevcut pay sahiplerine payları oranında dağıtılmasına, yine dönem karından karşılanmak üzere 1.903.784,59 TL ve olağanüstü yedeklerde bulunan 2014 yılına ait dönem karından karşılanmak üzere 2.748.815,41 TL’nin 2. tertip yasal yedek akçe olarak ayrılmasına, dağıtılacak karın tamamının 15/11/2016 tarihine kadar dağıtılmasına, dağıtım ile ilgili diğer işlemlerin yerine getirilmesi hususunda yönetim kuru üyelerinin yetkili kılınmasına oy birliği ile karar verildiğini, dava konusu mezkur yönetim kurulu kararının yoklukla veya mutlak butlanla batıl olduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyasında ve birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasında verilen karar ile, davalı yönetim kurulu üyelerinin seçilmelerine ilişkin genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verildiğini, bu nedenle dava konusu yönetim kurulu kararının yok hükmünde olan ve hukuken temsil yetkisi olmayan kişiler tarafından alındığını ve yok hükmünde olduğunu, davalı şirketin yurtiçinde ve yurtdışında hidrolojik rüzgar, güneş, fotovoltaik, jeotermal, biyokütleden elde edilen gaz gibi enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimi, satışı ve benzeri konularda faaliyet göstermek için 2007 yılında 7.000.000 TL sermaye ile kurulduğunu, sermayesinin 2009 yılında 13.000.000 TL’ye çıkarıldığını, şirkette fiili bir pay gruplaşmasının olduğunu, … Grubunda müvekkilleri …, … ve … AŞ’nin bulunduğunu, … Grubunda … …, … … …, … …, … Nak. İnş.Tur.İhr.Paz. A.Ş.’nin bulunduğunu, … Grubunda …, … A.Ş. ve … A.Ş’nin bulunduğunu, pay sahipleri … … (%0,10), … … (%0,15) , … … … (%0,30) ve … Nak. … A.Ş.(%37,6)’nin …’de bulunan cem’an %38,15 ine tekabül eden paylarını … Holding A.Ş.’ye devrettiğini, Nisan 2018 de yapılan pay devri öncesi yöneten diğer iki pay grubunun (… ve …) birlikte hareket etmesi nedeni ile müvekkilerinin söz konusu iki hissedar grubu karşısında yalnız ve azınlıkta kaldıklarını, müvekkili pay sahiplerinin aleyhine gerçekleştirilen hukuka aykırılıklar olduğunu, yöneten pay sahipleri ve bunlar tarafından seçilen dava konusu Yönetim Kurulu kararlarında imzası olan Yönetim Kurulu üyelerinin yetkilerini kötüye kullandıklarını, usulsüz hibelerde bulunup spekülatif krediler açtıklarını, bunun gibi bir çok işlem yaptıklarını, müvekkillerinin bilgi edinme haklarını, genel kurul tarafından dağıtımına karar verilen kar payı haklarını ve basılı hisse senetlerinin teslimini dahi mahkeme ve icra marifeti ile elde etmeye mecbur bırakıldıklarını, müvekkillerine şirket iş ve işlemleri hakkında bilgi verilmediği için …. ATM’nin 2017/… Esas ve 2018/… Karar sayılı dosyasında bilgi edinme ve inceleme talepli açılan davalarının kabul edildiğini, yine müvekkillerinin muaccel kar payı hakları ödenmediği için kar payı haklarını …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası tahtında icra zoru ile tahsil ettiklerini, davalı …’nin basılı pay senetleri müvekkillerine teslim edilmediği için müvekkilleri tarafından … ATM’nin 2015/… Esas ve 2016/… Karar sayılı dosyasında dava açıldığını ve davanın kabul edildiğini, müvekkili …’nın 2012-2015 dönemleri arasında Yönetim Kurulu üyesi olmasına rağmen hiçbir Yönetim Kurulu toplantısına davet edilmediğini, bununla ilgili derdest davalar olduğunu, bu davalara konu 8 adet Yönetim Kurulu kararının ve yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararlarının da yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, davaya konu Yönetim Kurulu kararının da Yönetim Kurulunun yok hükmünde olması sebebiyle yoklukla malul olduğunu beyanla davalı şirketin 20/07/2016 tarihli ve 2016-08 karar numaralı yönetim kurulu kararı ve bu karar doğrultusunda yapılan tüm işlemlerin yoklukla veya mutlak butlanla malul olduğunun tespitine, giderleri davalı tarafça karşılanmak üzere dava sonucunda verilecek müspet kararın gazete ile yayımlanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda görülen dava bakımından davacıların tümünün ya da birinin veya birkaçının davacı sıfatıyla müvekkili şirket … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ya da grup şirketleri aleyhine yöneltmiş oldukları 80’in üzerinde dava bulunduğunu, her fırsatta davacıların yeni bir dava konusu ile müvekkili şirkete haksız davalar açmakta ve bu davaların uzaması için ellerinden geleni yapmakta olduklarını, davacıların belirttiği … grubu, … grubu ve … grubu ortakların soyadlarına göre yapılmış, tamamıyla farazi bir gruplandırma olduğunu, … soyadlı ortakların paylarını devrederek ortaklıktan çıktıklarını, böyle bir gruplandırmanın ne şirket ana sözleşmesinde ne de şirket içerisinde mevcut olmadığını, şirket yönetimi tüm ortaklara eşit mesafede olup davacı …’nın daha önceden yönetim kurulu üyeliği de yaptığını, davacıların şirketten dışlanması gibi bir durumun hiçbir surette söz konusu olmadığını, iş bu davaya temel teşkil eden ve … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas ve 2018/… Karar sayılı davası ve birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı davasına ilişkin kararın henüz kesinleşmediğini, 2018 yılında şirketim yeni yönetiminin seçildiğini, yokluğu talep edilen 20/07/2016 tarihli ve 2016-08 karar numaralı kararın ise, 2015 yılında yapılan ve davacıların da katıldıkları genel kurulda seçilen yönetim kurulu üyelerinin aldıkları bir karar olduğunu, şuan yönetimde bulunanların 2015 yılındaki yöneticilerle ilgilerinin olmadığını, butlanı talep edilen yönetim kurulu kararının müvekkili şirket pay sahiplerinden birinin üçüncü bir kişiye paylarını devretmesi kararının yönetim kurulu tarafından onaylanmasına ilişkin olduğunu, ortaklık içi ilişkiyi ilgilendirmeyen bu kararın butlanına karar vermenin iyi niyetli üçüncü kişiler nezdinde hukuki görünüşe güven ilkesini zedeleyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Anonim Şirket yönetim kurulu kararının yok hükmünde veya batıl olduğunun tespiti talebine ilişkindir.
Davacılar vekili 01/05/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davalı vekili 07/05/2021 tarihli dilekçesi ile feragat beyanları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir. Davacılar vekilinin feragati sayılan şartları haiz olduğundan Mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’den peşin olarak alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 23,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸