Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/339 E. 2023/347 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/339 Esas
KARAR NO:2023/347

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/05/2021
KARAR TARİHİ:04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından, müvekkili aleyhine karşı tarafa hiçbir borçları olmadığı halde haksız bir şekilde …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin borca itiraz edemediğini bu nedenle icra tehdidi altında Yasal yollara başvurma hakkı saklı tutulmak kaydı ile 26.566,00.-TL ödeme yapıldığını, 08.02.2021 tarihinden itibaren davalıya ödenen 26.566,00.-TL nin işleyecek yasal faizi, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikten davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu alacaklarının davacının ödendiğini iddia ettiği, 20.10.2019 Tarih Seri … … numaralı çekten kaynaklandığını, bu çekin davacı tarafından kendilerine verilmediğini, makbuz Başlıklı evrakta … isimli bir şahsa teslim edildiğini,bu çekin teslim edildiğinin ispatını davacının yapmak zorunda olduğunu beyanla davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLER,
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş olup, dosyamız arasına alınmıştır.
… Genel müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davacıya ait delil listesinin 7 nolu maddesinin tetkiki ile, davacıya ait Sebze Hali İstanbul Şubesinde bulunan … iban nolu hesabının 08/02/2019 ile 05/09/2020 tarihleri arasındaki hesap ekstreleri(davalı …’a yapılan ödemeler açısından)istenilmiş olup, müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
… Bankası Genel müdürlüğüne müzekkere yazılarak, 1-22/04/2019 tarihinde, 30/08/2019 tarihinde ödenmek üzere,
2-05/09/2020 tarihinde 20/10/2019 tarihinde ödenmek üzere … emrine düzenlenen E1 … nolu iki adet çekin akıbeti ve ödeme suretleri istenilmiş olup, müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır
… Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü Merkezefendi/İstanbul Şubesine müzekkere yazılarak, keşidecisi … olan, 20.10.2019 keşide tarihli, 18.360 TL bedelli, … seri nolu çek aslı istenilmiş olup, ilgili çek aslı mahkememiz kasasına alınmıştır.
… … Noterliğine müzekkere yazılmış, davalı …’a ait;Noterliğinizin 14/11/2012 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı İmza Beyannamesi,Noterliğinizin 26/05/2017 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı Vekaletname,Noterliğinizin 09/12/2015 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı Vekaletname,Noterliğinizin 31/10/2018 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı Araç Satış Sözleşmesi dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda bilirkişi mali müşavir … tarafından hazırlanan 09/12/2021 tarihli raporda özetle; “Tüm dava dosyası, iddia, savunma, davacı tarafından davalı emrine düzenlenen çek ve icra dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Bu Raporun 5. ve 6. Bölümlerinde ayrıntılı olarak yapılan tespit ve değerlendirmeler
neticesinde;
Davacının …. İcra Müdürlüğünün 2015/ … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığı, davalı tarafından tahsil edilen 26.566,00.- TL’ nin, dava tarihinden itibaren
işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınıp davalıya verilmesi gerektiği ve alacağın likit olduğu, davalı tarafından iddia edilen ilgili çekin kendilerine verilmediği, bu nedenle davacıdan alacaklı oldukları iddiasının: Mahkemenin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi mali müşavir … tarafından hazırlanan 16/04/2022 tarihli ek raporda özetle; Tüm dava dosyası, iddia, savunma, davacı tarafından davalı emrine düzenlenen çek ve icra dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda;Bu Raporun 5. ve 6. Bölümlerinde ayrıntılı olarak yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde;Davacı tarafından dosyaya sunulan cari hesap özetine göre: 05.09.2020 tarihinde davacının davalıya 20.10.2019 tarihli 18.845,78.-TL çek vererek cari hesap borcunu kapattığının, ticari defterlerinden tespit edildiği, Kök raporda sadece davacı ticari kayıtları hakkındaki durumun tespit edildiği, 18.360,00.-TL bedelli çeki, 18.845,78.-TL sına tamamlayan başkaca bir çek olmadığı,”şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce taraf delilleri ve icra dosyası ile davalı …’a ait imzaya esas belge örnekleri alınarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Grafoloji uzmanı bilirkişiler … tarafından hazırlanan 14/02/2023 tarihli raporda özetle; Tetkik konusu 18.360TL. lık çekte çekit ciranta …’a atfen atılmış imzanın dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafça başlatılan icra takibine istinaden ödeme yapan davacı yanın istirdat isteminin haklı olup olmadığına ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1712 Esas 2023/490 Karar sayılı ilamında ” Diğer bir deyişle; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6).Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıya düşer. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372). ” şeklinde belirtilmiştir.
Hak düşürücü süre yönünden yapılan değerlendirmede: Davalı tarafından ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 18/09/2020 tarihinde 18.845,78 TL fatura alacağı ve 1.877,00 TL işlemiş faiz tahsili istemiyle takip başlatılmış ve kesinleşen icra takibi sonucu davacı tarafından 08/02/2021 tarihinde 26.566,00 TL takip borcu ödenmiş ve istirdat davası açılmıştır. 17.05.2021 tarihinde açılan dava İİK’nın 72.maddesinde belirlenen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı sabittir.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı, davalının …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında faturaya dayalı aleyhine başlatılan takipten kaynaklı davalıya 26.566,00 TL ödeme yaptığını aslında davalıya hiç borcu olmadığını tüm borçlarını eft, havale veya çekle ödediğini iddia etmiş ve bu bedelin istirdatını talep etmiştir. Davalı ise davacı tarafından verildiğini iddia ettiği 20/10/2019 tarihli çekin hiç verilmediğini, icra takibine konu borcun verilmeyen bu çekten kaynaklandığını, çekin davalıya değil … isimli birine verildiğini ve çekteki imzaların davalıya ait olmadığını dolayısıyla davalının takipte haklı olduğunu iddia etmiştir. Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesi hususunda rapor tanzim ettirilmiş, davacı defterleri incelenmiş, davalı defterlerini incelemeye sunmamıştır. Davacı defterlerinde yapılan incelemede davalıya ödenmediği iddia edilen 20/10/2019 tarihli çekin 21/10/2019 tarihinde …. lehtarına ödendiği ve davacı cari hesap kayıtlarına göre davalıya borcun kalmadığının tespit edildiği görülmüştür. Akabinde davalı yanın çekteki imzaların kendisine ait olmadığı iddiasının değerlendirilmesi için imza incelemesi yaptırılmış ve alınan raporda imzanın davalı …’a ait olmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda anılan ilam uyarınca somut olayda ispat yükü değerlendirildiğinde davacı, davalı ile aralarında bir ticari ilişki olduğunu ancak borcunu ödediğini bu nedenle takibe dayalı ödediği bedelin istirdatını talep ettiğini belirtmiştir. Burada artık ispat yükü davacı borçluya dönmüştür çünkü kendisi davalı ile arasındaki ticari ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmemiş bilakis ilişkinin varlığını kabul etmiş ancak borcu ödediğini iddia etmiştir. Davacı defterlerinin incelenmesinde de taraflar arasındaki ilişkinin mevcudiyeti sabit hale gelmiştir ancak takibe konu bakiye borcu oluşturan miktarın davacının davalı tarafından ciro edilmiş çekten kaynaklandığı, çekteki imzanın ise davalıya ait olmadığı bu durumda davacının davalıya borcunu ödemediği anlaşılmıştır. Çekteki mevcut birinci ciranta konumundaki davalı hamilin imzasının sahteliği tespit edildiğine göre çekte keşideci konumundaki borçlu davacının başkasına yaptığı ödeme de onu borçtan kurtarmayacaktır. Tespit edildiği üzere davacı üzerinde olan ispat yükü gereği davasını ispat edememiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının davasını ispatlayamadığına kanaat getirilmiş olup davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 453,69TL harçtan, alınması gereken 179,90TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 273,79TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 2.431,00TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma), diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır