Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/33 E. 2021/702 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/33 Esas
KARAR NO : 2021/702

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında Satış Sözleşmesi ve Kart Satış Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından üye kuruluşlar vasıtası ile müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı ile yemek yeme ve akaryakıt alma olanağı sağladığı sistem, hizmet ve bu hizmetin bedelinin ödenmesine ilişkin şartların bu sözleşmelerin konusunu oluşturduğunu, bu davanın konusunu oluşturan alacakların sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilmiş faturalardan kaynaklandığını, müvekkili şirketin tüm sözlü ve yazılı uyarılarına rağmen borcun ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılarak davalı borçlu şirketin yetkiye ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk sürecinin …dosya numarası ile tamamlandığını, davalı şirketin yetki itirazının arabulucu sürecinde de tekrarlandığını, İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi …E. …K. Sayılı ilamı ile yetki itirazının kesin olarak reddedildiğini, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı borçlunun yetki itirazının yersiz olduğunu, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerini düzenleyen 7. Maddesinde tarafların uyuşmazlığı halinde İstanbul Mahkemeleri ve Müdürlüklerinin yetkili olduğu hususunda anlaşıldığını , davalının borcu olmadığına dair beyanlarının kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının asıl alacak yönünden iptaline, takibin 7.042,88 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; satış sözleşmelerinden kaynaklı fatura bedelleri yönünden bakiye cari hesap alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yanlar arasındaki sözleşmeler ve faturaların ibraz edildiği görülmüştür. Fatura bedellerinin BA bildirim sınırının altında olması nedeni ile Vergi kayıtlarının celbi yoluna gidilememiştir. (Yasal dayanak: Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (sıra no: 396)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 2. maddesi: ”Aynı Tebliğin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün 1.2.2. numaralı bendinin ilk paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan paragraflar eklenmiştir.
“Bir kişi veya kurumdan yapılan mal ve/veya hizmet alış tutarları ile bir kişi veya kuruma yapılan mal ve/veya hizmet satış tutarlarına ilişkin 5.000 TL tutarındaki haddin belirlenmesinde, elektronik olarak ve kâğıt ortamında düzenlenen tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu haddin aşılması halinde sadece kâğıt ortamında düzenlenen belgeler bildirimlere dâhil edilecektir.”)
Davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazının tetkikinde; taraflar arasında akdedilen ve itiraza uğramayan yazılı sözleşmenin 7. maddesi kapsamında yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin İstanbul olarak belirlenmesi kapsamında İİK’nın 50. maddesi atfı ile tatbiki gereken HMK’nın 17. maddesi gereğince İstanbul İcra Müdürlükleri yetkili olmakla davalı takip borçlusunun icra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazının reddine karar verilmek sureti ile yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce dosya arasına alınan itirazın iptali istemine konu İstanbul … İcra Dairesi’nin… sayılı dosyasında özetle; …AŞ tarafından… Ltd. Şti.aleyhine icra takibi başlatıldığını, 7.042,88 TL asıl alacak, 320,82 TL vade farkı olmak üzere toplam 7.363,70 TL alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi ile tahsilinin talep edildiği , takibe vaki itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 09.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”..1-Davacı … AŞ ; davalı… Ltd. Şti. ‘den alacaklı olduğunu iddia ettiği 7.042,88 TL ile ilgili olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası aracılığıyla icra takibi başlatmıştır. …Ltd. Şti.borcu kabul etmeyerek itirazda bulunmuştur. Bunun üzerine iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
2-Davacı … AŞ ile davalı … Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşmeler gereği davalı şirket personeline elektronik ödeme kartı ile yemek yeme ve akaryakıt alma olasılığı sağlanmıştır. Bu kapsamda verilen hizmetin karşılığı olarak faturalar düzenlenmiş ve tahsilatlar yapılmıştır. Ancak davacı yan tarafından sunulan defterler, faturalar ve kayıtlara göre 23.10.2019 tarihine kadar düzenlenen faturalar davalı tarafından eksiksiz olarak ödenirken bu tarihten sonra düzenlenen faturalar ödenmediği aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere görülmektedir.

TARİH
AÇIKLAMA
BORÇ
ALACAK
BAKİYE BORÇ
23.10.2019
Devir
6.732,77

6.732,77
23.10.2019
Havale

2.550,00
4.182,77
23.10.2019
Havale

4.183,00
-0,23
23.10.2019
…ft.
2.329,00

2.328,77
31.10.2019
… ft.
954,58

3.283,55
04.11.2019
… ft.
1.700,00

4.983,35
15.11.2019
…ft.
1.240,69

6.224,04
30.11.2019
… ft.
247,08

6.471,12
15.12.2019
…ft.
571,71

7.042,8

Davacı yanın ticari defterleri ve belgeleri esas alındığında davacının davalıdan 7.042,83 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … Ltd. Şti.ise dava dosyasına bir savunma veya ticari defterlerine ilişkin bir bilgi veya belge göndermemiştir. İcra dosyasına yapmış olduğu itirazda da sadece borcu olmadığını beyan etmiş, herhangi bir açıklama veya belge sunmamıştır.
3-Davacı … AŞ ‘nin 2019 yılı defterleri incelendiğinde;
Ticari defterlerin elektronik olarak tutulmuş olduğu, beratların süresinde alınmış olduğu anlaşılmıştır.
B)Defter kayıtlarına ilişkin bilgiler.
Davacıya ait ticari defterler ve belgeler üzerinde yapılan incelemede faturaların ticari defterlere kayıtlı olduğu, bu faturalara ilişkin bir tahsilat yapılmadığı, davacının davalıdan 7.042,83 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
SONUÇ:
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davacı ve davalı beyanları, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ve davacı ve davalıya ait 2018 yılına ait ticari defterleri ile davalının vergi dairesine vermiş olduğu BA formları üzerinde yapılan incelemeler ile açıklamaya başladıkları tespit ve değerlendirmeler sonucunda;
1-Davacı ile davalı arasında öteden beri sözleşmeye dayalı olarak davacı yan tarafından davalı şirket personeline elektronik ödeme kartı ile yemek yeme ve akaryakıt alma olanağı sağlandığı, bunun karşılığında faturalar düzenlenerek tahsilat yapıldığı,
2-Davacı tarafından 23.10.2019 tarihine kadar düzenlenen faturaların tahsil edilmiş olduğu, bu tarihten sonra düzenlenen 6 adet faturanın tahsil edilememiş olduğu,
3-Davacının düzenlediği ancak tahsil edilmediği 6 adet fatura karşılığında davacı kayıtlarına göre , davacının davalıdan alacağın 7.042,83 TL olduğu… ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; Satış sözleşmesi ve Kart Satış sözleşmesi olmak üzere 2 adet sözleşme kapsamındaki ticari hizmet ilişkine dayalı olarak düzenlenen faturalar yönünden bakiye cari hesap alacak istemi ile davacı tarafça icra takibinin başlatıldığı, vaki itiraz üzerine huzurdaki davanın takip konusu asıl alacak üzerinden ikame edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından ibraz edilen faturalar ve sözleşmeler davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş olup davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması nedeni ile HMK’nın 171/2 maddesi gereğince fatura ve içerikleri ile sözleşmeler davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Ayrıca davalı şirkete meşruhatlı davetiye marifeti ile ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeni ile yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabilmiş olup ayrıntılı, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olmakla anılı rapor hükme esas alınmaya elverişli bulunmuştur. Bu kapsamda davacı yanın davalı taraf ile olan ticari ilişkisini usulüne uygun tutulan defterleri kapsamında takip ettiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, davacı ticari defterleri kapsamında davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 7.042,83-TL borç bakiyesi verdiği tespit edilmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek şekilde aksi yönde delil ibraz edilmediği, isticvap davetiyesi tebliğine karşın sözleşme ve ticari hizmet ilişkisine yönelik açıkça bir itirazın da yönetilmediği görülmekle davacı yanın takip tarihi itibari ile davalı şirketten 7.042,83-TL asıl alacak yönünden icra takibi başlatmakta haklı olduğu, davalı takip borçlusunun asıl alacak yönünden vaki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Tüm bu gerekçeler ışığında; davacı yanın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 7.042,83-TL (asıl alacak) alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusu şirketin vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturalara dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 7.042,83-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 7.042,83-TL takip tarihinden itibaren aylık %3 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 1.408,56-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 481,10 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 83,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 397,64 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 801,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
9- Davacı tarafça peşin yatırılan 83,46 TL harç ile 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 142,76 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır