Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/301 E. 2022/190 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/301 Esas
KARAR NO : 2022/190

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … numaralı tesisata 25.08.2008 tarihinde sözleşme yaptığını,… ile ortaklığının iyi gitmemesi nedeni ile 15.12.2008 tarihinde ortaklıktan ayrıldığını, sözleşmenin feshedilmesi için …’a 11.11.2009 tarihinde sözleşmenin feshedilmesi ve elektrik kesilmesi için dilekçe verdiğini, ortaklıktan ayrıldıktan sonra … tarafından tesisata ait sayacın kontrol edilmesi sonucu kaçak elektrik tutanağı tutulduğunu, 13.398,80 TL ile 3.460,60 TL kaçak elektrik faturası çıkarıldığını, müvekkilinin buna itiraz ettiğini, davalı şirketin … 6 İcra Dairesi … sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 16.868,40 TL için ilamsız icra takibi yapıldığını, müvekkilinin icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, itiraz sonucu … 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama sonucu müvekkilinin 3.576,05 TL borcu olduğuna karar verildiğini , işbu kararı temyiz ettiklerini, Yargıtay tarafından kararın bozulduğunu ve aynı mahkemenin …esasına kaydının yapıldığını, … 6. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile aynı borç için … 18 İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı vekilince ilamsız ve mükerrer olarak icra takibi yapıldığını, bu takibe müvekkilince itiraz edilerek … 9 İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, ancak işbu icra dosyası nedeni ile müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulduğunu, … 18. İcra Dairesi’nin… esas sayılı dosyasının takibinin iptali için … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, davalı kurumun davayı kabul etmesi ile davanın kabul edildiğini beyanla davalı alacaklı vekili tarafından … 6 icra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde müvekkilinin … numaralı tesisatta borcu olmadığının tespit edilmesini, davalı şirketin icra takibini kötü niyetle yaptığından %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin şikayeti akabinde işbu davaya konu tutanak ile ilgili olarak … 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde …Esas sayılı dosya üzerinden yargılama yapıldığını ve yargılama sırasında alınan Bilirkişi Raporu ile … 18. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu borca ilişkin kaçak tespit tutanağında yer alan imzanın, davacının eski ortağı olduğunu belirttiği …’nun eli ürünü olduğunun tespit edildiğini, imzalar arasındaki farklılıklarının müvekkilince tespit edilmesinin mümkün olmadığını, yapılan icra takiplerinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde…Esas sayısı ile görülmüş olan menfi tespit davası sonucunda mahkeme tarafından davacının davasının kabulüne karar verildiğini ve … 18. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının tespit edildiğini, … 6. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasından yapılan takibin de aynı alacağa ilişkin olduğunu, dolayısıyla bu dosyadan da borçlu bulunma durumunun söz konusu olmadığını, … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde aynı alacağı içerir icra dosyasına ilişkin menfi tespit davasının kabulüne karar verildiğini, her iki davanın da aynı içerikte olduğu ve evvelce … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmüş olan davaya ilişkin hükmün, huzurdaki dava kapsamında kesin hüküm niteliğinde olduğunu, davacının işbu davayı ikame etmesinde herhangi bir hukuki menfaat bulunmadığını beyanla davanın usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; kaçak elektrik tüketim tahakkuku işlemine yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası görev noktasında incelenmeye alınmıştır.
Huzurdaki davada davalı tarafın tüzel kişi tacir olup davacı yanın gerçek kişi olduğu görülmekle davacının bağlı bulunduğu ticaret sicil kayıtları ile vergi kayıtları celp ve tetkik edilmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Yine TTK’nın 11/1 maddesinde; “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. ” şeklinde tanımlanmış olup TTK’nın 15. maddesinde; ” (1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” şeklinde ifade edilmiştir. İzah edilen kanun maddeleri gereğince bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafın da tacir olması, uyuşmazlığın ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; huzurdaki davada celp ve tetkik edilen ticaret sicil ve vergi kayıtları kapsamında dava tarihi itibari ile davacının gerçek kişi tacir vasfının bulunmadığı gibi dava konusu alacağın dayanağını oluşturan hukuki işlem nazara alındığında davanın TTK’nın 4. maddesi anlamında mutlak veya nispi ticari dava niteliğinin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile mahkememizin görevli olmadığı, tahakkuka konu aboneliğin işyeri adresine ait olmakla uyuşmazlığın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmış olup HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Emsal ilam: Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/20667 esas, 2018/8234 karar sayılı ilamı., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2020/897 esas, 2021/2890 karar sayılı ilamı.)
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır