Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/298 E. 2022/423 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/298 Esas
KARAR NO : 2022/423

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/06/2015
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin 17/09/2014 tarihinde sevk ve idaresindeki … plaka sayılı … Marka Motor ile … yönüne seyahat etmekte iken ve olayın meydana geldiği … istikametinden … istikametine giderken yolun KM 13+900 metresinde bulunan döner kavşakta ana yolda seyir halinde iken davalının kullandığı …plaka sayılı otomobil ise Konakpınar köyü istikametinden yani tali yoldan gelip anayolda … istikametine girmek isterken anayolda sağda gelmekte olan araçlara dikkat etmeden yola dalarak bölünmüş yolun kavşak kısmında müvekkile ait motora çarpmak suretiyle yaralamalı ve maddi hasarlı kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaza sonucu pert olan araç bedeline mahsuben 17.000,00-TL’nın 1 nolu davalı için dava tarihinden itibaren 2 nolu davalı için kaza tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren yaal faizi ile birlikte alınmasını, işgöremezlik zararına mahsuben fazlayı talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 2 nolu davalıdan 10.000,00-TL iş kaybı nedeniyle uğradığı zararın kaza tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminini talep zarureti hasıl olduğunu, müvekkilin vücudunda meydana gelen maluliyete istinaden şimdilik fazlayı talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL tazminatın davalardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birliket alınmasını, bu kaza neticesi psikolojisi bozulan, aylarca ağrılar çeken ve halen tam olarak sağlığına kavuşamayan müvekkilin manevi üzüntüsünün giderilebilmesi için 50.000,00-TL manevi tazminatın yalnızca 2.nolu davalı olan araç maliki sürücüsünden kaza tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren alınmasını, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin sorumlulukları oranında davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin ıslahı ile; pert olan araç bedeli için 17.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi için dava, davalı … için 17/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen; geçici iş göremezlik zararı için 10.000,00-TL maddi tazminatın davalı … için 17/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile, sürekli iş göremezlik zararı için 124.439,95-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi için dava, davalı …için 17/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birliket müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat için 50.000,00-TL’nin davalı …için 17/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını,davanın esastan reddi gerektiğini, davacı taraf davaya konu kazada şahsımın %100 kusurlu olduğunu iddia ederek olayı çarpıttığını, olay sonrası düzenlenen trafk kazası tespit tutanağında davacı beyanlarının aksini, davalıya da kusur izafe edildiğini ve … Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, şahsın davacıdan şikayetçi olmadığı için davacı hakkında KYODK verildiğini, davacı iddia ettiği gibi kusursuz olmadığı gibi, şahsına da %100 kusur izafe edilmediğini, davanın yetkisizlik nedeniyle reddini, davanın reddini, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … adına maluliyet için şahıs başına kaza tarihi itibariyle 268.000,00-TL’sine, maddi hasarda ise araç başına 26.800,00-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, işbuteminat miktarı kişiye ödenecek miktarı değil, davalı müvekkil sigorta şirketinin şahıs başına azami teminat miktarını teşkil ettiğini, davanın reddini, aksi halde sürekli iş göremezlik ve araç hasarından doğan maddi tazminat talepleri bakımından belirttiği şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; Trafik kazası nedeniyle oluşan maluliyete ilişkin maddi ve manevi tazminat talebi ile araç hasar bedeli talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/621 Esas 2018/999 Karar sayılı 13/11/2018 tarihli ilamı ile;
“…
Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
12.400,00-TL araç hasarından kaynaklanan tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/06/2015 diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4.001,20-TL geçici iş göremezlik tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/06/2015 diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
124.439,95-TL sürekli iş göremezlik tazminatınındavalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/06/2015 diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5.000,00-TL manevi tazminatının olay tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ” dair verilen kararın davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiş,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2019/735 Esas 2021/554 Karar sayılı 24/03/2021 tarihli ilamı ile;
Dava, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile araç hasar bedeli istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır.
HMK’nın 357/1. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosya kapsamından hükme esas alınan araç hasarını da kapsayan bilirkişi raporunun istinaf talep eden davalı sigorta şirketine HMK’nın 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile tebliğ edildiği halde davalının süresi içerisinde rapora itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde bilirkişi raporundaki hesaplama bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlenemeyeceğinden araç hasarı ve sovtaj bedeline yönelik bilirkişi raporundaki hesaplamaya ilişkin istinaf itirazı değerlendirilmeye alınmayacağından davalı sigorta vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalı … vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazı yönünden, yargılama sırasında verdiği cevap dilekçesinde bu konuda itiraz ileri sürmediğinden yerinde değildir.
Kaza nedeniyle davalı sürücünün yargılandığı ceza mahkemesinde ATK ‘dan alınan kusur raporuna göre davalı sürücü asli, davacının ise tali kusurlu olduğu, mahkemece alınan her iki kusur raporunda da davalı sürücü %80, davacının ise %20 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Bu durumda kusur raporlarının birbirini teyit ettiği olayın oluşuna uygun olduğu görülmekle davalı sürücü vekilinin kusura yönelik ve kazada kusurlu olduğu tespit edildiğine göre manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkemece hasar konusunda 24.11.2017 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de söz konusu rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; hasar miktarı tespit edilirken, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse aracın kaza tarihi itibariyle 2. el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması ve raporda bu miktarların kalem kalem belirtilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece; araçların modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek hasar miktarlarının yeniden hesaplanması konusunda yeni bir makine mühendisi ya da otomotiv mühendisi bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile denetime ve hüküm vermeye elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03/10/2019 tarih, 2016/19993 E. ve 2019/8923 K. sayılı kararında açıklandığı üzere “Trafik kazası sonucu iş göremezlik nedeniyle ortaya çıkan zararın tayininde zarar görenin elde ettiği gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Kişinin herhangi bir işi yoksa, zarar gören kişinin geliri asgari ücret kabul edilerek bu miktar üzerinden hesaplanacaktır. Zarar gören kişi gelirinin asgari ücret üzerinde olduğunu, bir başka anlatımla herhangi bir iş yerinde çalıştığı yada bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia ediyorsa bunu ispat etmesi gerekmekte olup yerel mahkemede bedensel zararların tazmini davalarında zarar görenin zararını resen belirlemek durumundadır. Bu nedenle zarar gören davacı asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise çalıştığı iş yerinden trafik kazasının olduğu tarihteki ücret ve tüm gelirlerini gösterir ücret bordrolarını getirtilmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın, mesleğini icra eden kişilerden ise ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır. Zarar görenin kaza tarihinde çalıştığı iş yerinde aldığı ücretler gelir olarak kabul edilebilir.”
Gerçek zararın belirlenmesi için, davacının kaza tarihindeki işinin ve gelir durumunun net ve ispata yarar somut delillerle ortaya konulması gerekmektedir.
Dosya kapsamından davacının bilgisayar mühendisi olduğu ve aylık kazancının 5.000,00 TL olduğu, emsal araştırmasında da kaza tarihinde bu miktarın bildirildiği görülmüştür. Hükme esas bilirkişi raporunda ise kazadan sonra 01/12/2014 işe başlama tarihindeki maaş bordrosu olan 5.000,00 TL ancak devam eden aylarda da 6.000,00 ve 7.000,00 TL olarak aylık ücrete ve 01/12/2014 tarihine kadar ise asgari ücrete göre yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda davacının bilgisayar mühendisi olarak kaza tarihinde aylık ücretin 5.000,00 TL olduğu belirlendiğine göre bu ücretin asgari ücrete oranlaması yapılarak diğer yılların hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. ” gerekçesi ile istinaf başvurularının KABULÜ ile mahkememiz kararının KALDIRILMASINA karar verilmiş , dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı sonrası belirtilen hesaplama yöntemleri kullanılmak üzere hesaplama yapılması için bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
A- … plakalı motosiklette oluşan hasar nedeniyle;
Davacının maddi zararının = 15.400,00 TL olduğu,
-BAM kararından önceki rapora davacı tarafından itiraz edilmemiş olması ve ilk kararın davacı tarafından istinafa konu edilmemesi nedeniyle BAM kararında da belirtildiği gibi ilk rapordaki tutarların davacı bakımından usulü kazanılmış hak haline gelip gelmeyeceği ve buna göre de verilecek kararda ilk raporda belirlendiği araç hazası bakımından 12.400,00 TL.nın aşılıp aşılmayacağı hususundaki hukuki durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
B-Davacı …’nin yaralanması nedeniyle;
a)Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının = 12.000,00 TL,
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %8 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 137.983,86 TL. olduğu,
c)İşbu raporda BAM kararı doğrultusunda davacının ücretinin yeniden belirlenerek hesaplama yapılması nedeniyle belirlenen zarar tutarının ilk rapordaki tutarın üzerine çıktığı, İlk rapora davacı tarafından itiraz edilmemiş olması ve ilk kararın davacı tarafından istinafa konu edilmemesi nedeniyle BAM kararında da belirtildiği gibi ilk rapordaki tutarların davacı bakımından usulü kazanılmış hak haline gelip gelmeyeceği ve buna göre de verilecek kararda ilk raporda belirlendiği gibi geçici iş göremezlik zararı bakımından 4.001,20 TL. nın ve sürekli iş göremezlik zararı bakımından 124.439,95 TL.nın aşılıp aşılmayacağı hususundaki hukuki durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
C-Davacının maddi zararları, poliçe limiti içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmadığı,
D-Davalı sigorta şirketinin 09.06.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, diğer davalı bakımından temerrüdün 17.09.2014 olay tarihinde gerçekleşmiş
olacağı ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı tarafça; 17/09/2014 tarihinde davacı yönetiminde bulunan … plakalı araçla seyir halindeyken, davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobille çarpışması neticesinde meydana gelen kaza neticesinde davacının maluliyetine ilişkin maddi ve manevi tazminat ile araçta oluşan hasara ilişkin tazminat talepli eldeki davanın açıldığı, kaldırma kararı öncesi dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın 08/08/2016 tarihli ATK raporunda; davacının davaya konu kaza neticesinde; %8 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, yine dosya kapsamına alınan 18/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı otomobilin maliki ve sürücüsü diğer davalı …’ın %80 oranında … plakalı motosikletin kazada yaralanan sürücüsü davacı …’nin %20 oranında kusurlu sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı, belirlenen kusur oranının ceza mahkemesince belirlenen kusur durumunu ile uyumlu ve oluşa uygun bulunduğu, davalıların %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının zararı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğu, hükmün sadece davalılarca istinaf edilmiş olması nedeniyle kaldırılan hükümden sonra yapılacak hesaplama ve incelemeler ile daha fazla miktarda belirlenen zarar kalemleri yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı, mahkememizce kaldırma kararı sonrası; aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse aracın kaza tarihi itibariyle 2. el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması, araçların modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı değerlendirilerek yeniden hasar miktarı hususunda rapor alındığı, yine alınan raporda maluliyet hesabı yapılırken davacının kaza tarihinde aylık ücretinin 5.000,00 TL olarak ve bu ücretin asgari ücrete oranlaması yapılarak hesaplama yapıldığı, bu hesaplama ile davacının araç hasarı maddi zararının 15.400,00 TL, geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 12.000,00 TL ve sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 137.983,86 TL olarak belirlendiği, davacının alınan rapora ve raporda yapılan tespitlere bir itirazının olmadığı, davalılar alınan rapora itiraz etmiş ise de sunmuş oldukları itirazların istinaf ilamında yeniden incelenmesi gerektiği belirtilmeyen hususlara veya zaten istinaf incelemesi sırasında incelenmiş ve red edilmiş hususlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
12.400,00-TL araç hasarından kaynaklanan tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/06/2015 diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4.001,20TL geçici iş göremezlik tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/06/2015 diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
124.439,95-TL sürekli iş göremezlik tazminatınındavalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/06/2015 diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5.000,00 TL manevi tazminatının olay tarihi olan 17/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.962,41 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 688,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.274,33 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 3.170 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.295,08 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı … tarafından yapılan 147,3 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 40,65 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Maddi tazminat yönünden; Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 17.329,91 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
6-Maddi tazminat yönünden; Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-Manevi tazminat yönünden; Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacıya ödenmesine,
8-Manevi tazminat yönünden; Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a ödenmesine,
9- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
10- Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 280,08 TL peşin harç ve 408,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 715,78 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; hazır bulunan tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır