Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/270 E. 2022/538 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/270 Esas
KARAR NO : 2022/538
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gerek dünya, gerekse de Türkiye’nin her bölgesinde hizmet veren ve Pazar piyasasında bilinen Telekomünikasyon şirketlerinden biri olduğunu, haberleşmenin gerek teknik, gerekse de hizmet ağının genişliği nedeniyle müvekkili şirketin her il, ilçe, bölge de tüm ekibiyle bulunmasının mümkün olmadığını, bu sebeple bazı bölgelerdeki tüm alt yapı, hizmet ve teknik hizmet ve teknik destek hizmetini şirketlere “Anahtar Teslimi” hizmet sözleşmesiyle devrettiğini, başka bir deyişle Bölge Çözüm Ortaklığı (BÇO) ile çalıştığını, davalı şirketinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden sorumlu ortağı olduğunu, taraflar arasındaki ilk olarak 29.06.2009 tarihinde “ Ürün Ve Hizmet Tedarik Sözleşmesi” imzalandığını, iş bu sözleşme devam ederken bu kez taraflar arasında nihai olarak 01.04.2013 tarihli “ İnşaat İşleri/İnşaat & Kurulum/İşletmeye Alma Hizmetlerinin Satın Alınmasına İlişkin … Satın Alma Sözleşmesi” ve ek protokoller imzalandığını, sözleşmenin 30.09.2017 tarihine kadar devam ettiğini, Anılan sözleşme ve ek protokol hükümlerine göre, davalı şirketin, personelin açacağı davaların tamamından sorumlu olduğunu, davalı şirketin sözleşmenin devamı süresinde tüm işçilik alacaklarını sözleşme kapsamında ödediğini, ancak sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren ikame edilen işçilik davalarında ise, sözleşme hükümlerine ve kendi kabulüne aykırı olarak ödemelerden imtina ettiğini ve ödemelerin müvekkili şirket tarafından yapılmasına yol açıldığını, davalı şirketin işçileri tarafından ikame edilen davaların bir kısmının ödemesinin yapıldığını, halen devam eden davaların bulunduğunu, beyan edip, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkını saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde talep etmiş oldukları 10.000 TL alacaklarını 474 .913,47 TL arttırarak; toplam 484.913,47 TL alacaklarının arabuluculuk yoluna başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… . İcra Dairesi 2018/… Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… . İş Mahkemesi 2017/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… . İş Mahkemesi 2015/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… . İş Mahkemesi 2017/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… . İş Mahkemesi 2017/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… . İş Mahkemesi 2017/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… . İş Mahkemesi 2017/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… . İş Mahkemesi 2017/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığa uygun alanında uzman bilirkişiden 31/01/2022 tarihli kök ve 06/07/2022 tarihli ek bilirkişi raporları alınmıştır.
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu sözleşmeler dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizde görülmekte olan bu dava; davacı şirketçe dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince davalı şirketten rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı davalı ile aralarındaki “ Ürün Ve Hizmet Tedarik Sözleşmesi” ve bu sözleşme devam ederken de 01.04.2013 tarihli “ İnşaat İşleri/İnşaat & Kurulum/İşletmeye Alma Hizmetlerinin Satın Alınmasına İlişkin … Satın Alma Sözleşmesi” ve ek protokoller imzalandığını, sözleşmenin 30.09.2017 tarihine kadar devam ettiğini davalının personelin açacağı tüm davalardan sorumlu olması gerekirken işçilik alacağına ilişkin işçilere ödeme yapmadığını bu nedenle kendilerinin ödeme yapmak zorunda kaldığını, anılı sözleşme maddeleri gereği de ödenen bedellerin rücusuna ilişkin iş bu davayı açtığını beyan etmiştir. Davalı davayı cevap vermeyerek usul kurallarımız gereği işbu davayı inkar etmiş sayılmıştır. Akabinde söz konusu işçilik alacaklarına ilişkin tüm dava ve icra takipleri dosya arasına alınmış ve alacak haklılığı ve miktarının tespiti bakımından dosya alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 31/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
S O N U Ç : Delillerin ve hukuksal durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
davacı şirketin hesaplanan alacağının aşağıdaki gibi olacağı,
sonuç ve kanaatiyle tarafımdan düzenlenen işbu rapor Sayın Mahkemenin takdirlerine saygı ile arz olunur.
“şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 06/07/2022 tarihli ek raporda;
S O N U Ç : Delillerin ve hukuksal durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
davacı şirketin hesaplanan alacağının aşağıdaki gibi olacağı,
sonuç ve kanaatiyle tarafımdan düzenlenen işbu rapor Sayın Mahkemenin takdirlerine saygı ile arz olunur. ” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan taraflar arasında imzalanan devir protokolü incelendiğinde sözleşmenin AÇIKLAMALAR isimli kısmının (C) bendinde 30/09/2017 tarihi itibariyle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin münfesih olacağı karara bağlanmıştır. Yine anılı protokolün 2.4. Maddesinde sözleşmenin münfesih olması ile birlikte, İş kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında işçi alacaklarından ve diğer alacaklardan kaynaklı sorumluluğunun davalı …’e ait olacağı, bu kapsamda 3. Kişilere yapılan ödemeden davalının sorumlu olduğu, davacı … bu sebeple 3. kişilere bir ödeme yaptığı taktirde davalıya rücu hakkı olduğu kararlaştırılmıştır. İşbu protokole her iki tarafında imzasını attığı ve kaşesini bastığı yani protokolü kabul ettiği anlaşılmıştır.
Tüm deliller ışığında dosya kapsamı ele alındığında; taraflar arasında telekomünikasyon alanında doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde hizmet götürülmesi amacıyla her iki tarafından da ticari işinden kaynaklı sözleşmeler imzalandığı görülmüştür. Buna göre uzun yıllar boyunca davalının, telekomünikasyon alanında doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde verilecek hizmetin başından sonuna her türlü alanından sorumlu olduğu bu sorumluluğunun işçilerin seçilmesi, çalıştırılması, işçilik alacaklarından kaynaklanan ödemelerin de yapılmasını kapsadığı görülmektedir. Yine davacı tarafından sunulan devir protokolüne göre taraflar arasındaki sözleşmenin fesih tarihinin 30/09/2017 olduğu davalının bu tarihe kadar sorumluluğun devam ettiği anlaşılmaktadır. Devir protokolünün 2.4. maddesinde açıkça belirtildiği üzere sözleşme konusu hizmetin davalı tarafından yürütülmesini kapsayan süreçten meydana gelecek İş kanuna ilişkin 3. Kişilerin bütün hak ve alacaklarından davalının sorumlu olduğu, davacının ödeme yapması durumunda davalıya rücu hakkı olduğu görülmektedir. Davacının işçilik alacaklarından kaynaklı yaptığı ödemelere ilişkin davalıya rücu hakkı, sözleşme serbestisi gereği taraflar arasında imzalanan devir protokolü ile sabit hale gelmiştir. Davalının cevap dilekçesi vermediği, usulüne uygun bir zamanaşımı itirazında bulunmadığı, zamanaşımı itirazının bir defi olduğu re’sen mahkememizce dikkate alınamayacağı gözetildiğinde buna ilişkin bir hukuki değerlendirme yapılmamıştır. Dosyada alınan hukuki denetime elverişli, ayrıntılı bilirkişi raporu ile de davacının işçilik alacaklarından kaynaklı yaptığı ödemelerin miktarı tespit edilmiştir. Akabinde davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile
484.913,47 TL alacağın 10.000,00 TL’sinin arabuluculuk son tutanak tarihi olan 24/07/2020 tarihinden itibaren, kalan 474.913,47 TL’nin ise ıslah tarihi olan 21/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 33.124,44 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 170,78 TL’nin ve 8.110,33 TL ıslah harcının mahsubu ile 24.843,33 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin, 59,30 TL başvurma harcı ve 8.110,33 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.340,41 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 70.887,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan posta, tebligat, bilirkişi ücreti vesairden oluşan toplam 1970,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır