Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/268 E. 2021/472 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/268 Esas
KARAR NO : 2021/472

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2016
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı şirket arasında aktedilen patates üretim ve satınalma sözleşmesi kapsamında müvekkilinin teslim etmeyi taahhüt ettiği 4.000 ton patatesin davalıdan temin edilen tohumların eksik ve ayıplı olması nedeniyle beklenen hasatın gerçekleşmemesi neticesi teslim edilememesi akabinde akdedilen 2. protokol kapsamında eksik kalan ve teslimi gereken 1.686 ton patates ürününden, yine sözleşme gereği % 50 iklim koşulları kaybının düşülmesi gerekirken davalının 571 ton üzerinden % 50 iklim koşulları kaybı hesabıyla bakiye kısım için sözleşmenin teminatı olarak alınan teminat mektuplarının nakde tahvil tehdidiyle 3. kişilerden ikame edilen ürün fiyat farkı adı altında 240. 935,50 TL olarak yapılan haksız tahsilatın ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan istirdadını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile akdedilen sözleşme gereği davacının kendi üreteceği ya da kontratlı çiftçilere ürettireceği sözleşme koşullarına uygun 4.000 ton patatesi müvekiline satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, 4.000 ton patatesin 2.886 tonluk kısmının, eksik teslim edilmiş olması nedeniyle dışardan tedarik edilmek zorunda kalınan 285 ton patates için 238.000 TL fiyat farkı ödendiğini ve bu miktarın sözleşmeye uygun olarak davacıya yansıtıldığını, müvkekil tarafından tedarik edilen tohumların gerekli kontrollerinin yapıldığını, tohumların bakanlık sertifikalı olduğunu, ayıplı ve kalitesiz olduğu iddiasını davacının kanıtlayamadığını, iklimsel faktör farkının 2.886 ton patatesten mahsup edildiğini, buna rağmen davacı tarafça teslimi gereken 1484 ton patatesten 2015 yılı itibariyle erkenci bölgelerde meydana gelen aşırı yağış nedeniyle teslim edilen 913 ton patatesin yine mahsup edilmesi ile 571 ton patatesin %50 fiyat farkı hesabına esas alındığını ve 285 ton patates için dışarıdan temin ürün fiyat farkı olarak 238.000 TL’nin davacıya yansıtıldığını, davanın haksız olduğunu beyanla reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali bilirkişi… ile hukukçu Prof. Dr. … ve sektör bilirkişisi Ziraat Mühendisi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 15/02/2017 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Mübrez defterler ile dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçları aşağıya çıkarılmıştır.
Huzurdaki davada davacı, taraflar arasında 01/04/2014 tarihinde bir Patates Üretimi ve Satınalma Sözleşmesi’nin, işbu sözleşmenin devamı niteliğinde ise 23/12/2014 tarihinde bir Protokol’ün akdedildiği, 01/04/2014 tarihli sözleşmede müvekkilinin net 4.000 ton patatesi davalıya teslim etmeyi taahhüt ettiği, yapılan anlaşma kapsamında davalı tarafından verilen tohumların eksik ve kalitesiz olduğu, bu nedenle de çiftçiler tarafından gereken miktarda patatesin elde edilemediği, ilk dönemde ekim yapılan bölgede kuraklık yaşanması nedeniyle yapılan hasatta %50 civarında bir kaybın oluştuğu, 23/12/2014 tarihli protokole ilişkin ikinci dönemde ise aşırı yağışlar nedeniyle istenilen miktarda ürün elde edilemediği, bu durumun da davalı tarafından kabul edildiği, ancak taraflarının borcunun ifası aşamasında davalı tarafından iklimsel faktörlerin göz önünde bulundurulmadığı, birinci dönemde davalıya 1.184 ton patatesi teslim edildiği, ve eksik kalan miktar için ise davalıya 218.884,17.-TL’lik bir ikame bedeli ödendiği, taraflarca yapılan Protokol gereği ikinci dönem için ise taraflarının sorumluluk miktarının 1.686 ton olarak belirlendiği, ancak aşırı yağışlar sebebi ile davalıya 913 tonluk patates teslim edildiği, kalan 571 tonluk miktarın %50’lik kısmı için ise(285 ton) davalının 240.935,50.-TL’lik ikame mal bedeli tahsil ettiği anlatımında olup, 240.935,50.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Davalı ise, taraflar arasında 01/04/2014 tarihinde akdedilen sözleşmede davacının net 4.000 ton patatesi taraflarına satmayı kabul ve taahhüt ettiği, taraflarının ise davacıya tohum, gübre, ilaç gibi avans ve yardım yapmayı taahhüt ettiği ve bu taahhüdünü ifa ettiği, davacının, taahhüt ettiği 4.000 ton patatesten 2.886 tonluk kısmını eksik teslim ettiği, eksik kalan patatesin ise yalnızca 1.686 tonluk kısmının ifası için taraflar arasında bir Protokol akdedildiği, işbu Protokol’de davacının, 1.686 tonluk eksik ifanın kendi kusurundan kaynaklandığını kabul ettiği, taraflar arasında akdedilen Protokol’de davacının 1.484 tonluk patates teslim taahhüdünde bulunduğu, ancak sadece 913 tonluk patates teslim ettiği, bu nedenle taraflarınca spot piyasadan 285 ton patates temin edildiği, davacının eksik ifası nedeniyle satın alınan 285 ton patatesin ek maliyet tutarının ise 238.000,00.-TL olduğu ve bu tutarın davacıya fatura edildiği, davacıya teslim edilen tohumların ayıplı ve kalitesiz olmadığı, birinci ve ikinci ekim dönemlerinde oluşan iklimsel faktörlerin taraflarınca dikkate alındığı ve eksik ifa edilen patateslerin bir kısmının tolere edildiği, davacının mücbir sebep iddiasının gerçeği yansıtmadığı, ekimlerde oluşan verim kaybının davacının kusurlarından dolayı kaynaklandığı, davacı tarafından taraflarına yapılan herhangi bir mücbir bildiriminin bulunmadığı anlatımındadır.
Taraflar arasında 01/04/2014 tarihli bir Patates Üretimi ve Satınalma Sözeşmesi’nin akdedilmiş olduğu görülmektedir.
Sözleşmenin Genel Tanımlar başlıklı 1.7. maddesi: “Deprem, sel, fırtına, dolu, grev, lokavt, yangın, uzun süreli kuraklıklar, uzun süreli yağışlar ve Milli ya da bölgesel kontrolü mümkün olmayan hastalık kaynaklı ürün felaketleri, patlamalar, iç savaşlar, ayaklanmalar, askeri müdahaleler ve/veya resmi makamların emirlerine uymak gibi tarafların kendi insiyatif ve ihtiyatlarında olmayan ve kendilerinden kaynaklanmayan sebep ve koşullardır.” şeklindedir.
Sözleşmenin 2.8. maddesi: “…Taraflar yalnızca, ekteki Tedarik Takvimindeki (Ek-1 de belirtilen 4.000 ton) net garanti miktarı kadar Ürünün alım/satımından sorumlu tutulur…Satıcı, mücbir sebepler dışında sayılan sebeplerden dolayı sözleşmede yer alan sorumluluklarını hiç veya sözleşmede belirtilen şekilde yerine getirmediğini, sözleşmede belirtilen net tonajı belirtilen zamanda teslim etmediği takdirde, Alıcı her türlü zararını (ayni avans bedeli temin edilmesi halinde harcadığı para bedeli, işçilik, depolama, nakliye vs. ve satış-kar kaybı vs. ancak bunlarla sınırlık olmamak üzere tüm zararını) Satıcı’dan aldığı teminatı nakde çevirmek üzere tazmin edecektir. Teminatın yetersiz kalması halinde Satıcı’nın hakedişlerinden de ilgili tutarlar mahsup edilebilir…” şeklindedir.
Sözleşmenin 2.15. maddesi: “…Satıcı tarladaki ürünleri kayıtsız ve şartsız olarak Alıcı için üretmektedir. Yetiştirilecek ürünler için gerekli tohum, gübre ve ilaçlar ayni avans olarak Alıcı tarafından verilmiştir…” şeklindedir.
Sözleşmenin 9.1. maddesi: “…Mücbir sebepler nedeniyle Satıcı, Sözleşme’de yer alan garanti ürün üretme taahhüdü yerine getirememekten ve Alıcı’dan sözleşmede yazan garanti ürün miktarını satın almaktan sorumlu olmayacaktır. Ancak, mücbir sebebe maruz kalan taraf, derhal diğer tarafa bu durumu, oluştuğu anda, etkilerini ve tahmini süresini yazılı delilleriyle birlikte ihbar edecek ve bir an önce mücbir sebep etkilerini bertaraf etmek ve vazifelerini eskisi gibi ifa etmek için her türlü çabayı gösterecektir…” şeklindedir.
Sözleşmenin 9.3. maddesi: “Ancak tabii afet zararının üretim alanının sadece bir kısmında olması veya kısmi verim düşüklüğü yapması durumunda Satıcı ve alıcı işbu sözleşme esasları ve şartlarına aynen uyacaktır.” şeklindedir.
Sözleşmenin 4.2. maddesi: “Satıcı, Alıcı’nın yazılı onayı olmaksızın başka kaynaklardan ayni avans almayacak ve bu sözleşme konusu tarlalarda kullanmayacaktır. Aksi takdirde, Alıcı sözleşmeyi tek tarafılı ve haklı nedenle feshedebilecek ve bu nedenle uğradığı veya uğrayacağı her türlü kayıp ve zararı Satıcı’dan tazmin edebilecektir.” şeklindedir.
Sözleşmenin 4.7 maddesi: “Satıcı ve/veya yetkilendirdiği kişi, Alıcı tarafından sevk edilen ayni avansları kontrol ederek teslim alacaktır. Tohumlar Alıcı tarafından kalite ve miktar bilgilerini içeren gönderme sertifikası ile sevk edilecektir. Satıcı aynı avansları teslim alırken miktar ve kalite ile ilgili bir prtoblem tespit ederse ayni avansları teslim almayıp derhal Alıcı teknik ekibine yazılı olarak haber verecektir. Bu bildirimin ardından tarafların teknik ekipleri birlikte konuyu değerlendirecek ve sonuçlandıracaklardır. Tohumların Satıcı tarafından teslim alınması ve teslim alınmasından sonra 3 gün içinde herhangi bir yazılı bildirim yapılmaması halinde Alıcı, Satıcı’ya teslim etmiş olduğu tohumlardaki açık ve/veya gizli hiçbir nevi ayıp, hasar ve bunlardan kaynaklanabilecek zararlardan ötürü sorumlu olmayacaktır.” şeklindedir.
Taraflar arasında ayrıca 23/12/2014 tarihli bir Protokol ’ün akdedildiği görülmektedir. İşbu Protokol’ün konusunun ise: “…Taraflar arasında 01/04/2014 tarihinde imzalanan ve 31/12/2014 tarihinde sona erecek olan Patates Üretimi ve Satınalma Sözleşmesi, TS. 2014/00’ün eksik kalan 2.886 Ton üründen …Gıda’nın kusuru nedeniyle eksik kalan 1.686 tonunun, aşağıda yer alan şartlarla temin edilecek şekilde 31/12/2015 tarihine kadar uzatılması…” olduğu anlaşılmaktadır.
Protokol’ün 3.1. maddesi: “İşbu Protokol ile… Gıda, sözleşme uyarınca teslim etmeyi taahhüt ettiği net 4.000 ton patatesten kendi kusuru nedeniyle eksik teslim ettiği 1.686 ton patatesin 1.484 tonunu, Antalya bölgesinde ekiliş yapmak suretiyle taze kullanılmak üzere, 03/05/2015 tarihinden itibaren 675 TL/T fiyat ile en geç 20/05/2015 tarihine kadar Frito Lay’e teslim etmeyi kabul ve taahhüt eder.” şeklindedir.
Protokol’ün 3.4. maddesi: “…Kalan bakiye, ikame bedeli olarak 216.717,00.-TL, Frito Lay tarafından … Gıda’ya fatura edilecektir. Bu fatura bedeli, … Gıda’nın 20/05/2015 tarihine kadar …’e teslim etmeyi taahhüt ettiği 1.484 ton patates hakkedişinden mahsup edilecek olup…” şeklindedir.
Davacı tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde;
Davalı ile olan ticari münasebetini 320.9973 nolu cari hesap kodu altında takip etmekte olduğu ve bu hesabın hareketlerinin 2015 yılı itibari ile; 11/12/2015 tarihi itibariyle 2.659,76 TL borç bakiyesi vermiş olduğu tespit edilmiştir.
Buna göre davacı, kendi defterlerinde 11/12/2015 tarihi itibari ile davalıdan 2.659,76.-TL ALACAKLI durumdadır. Ancak davacının huzurdaki davaya cari hesap alacağını konu etmediği, davalı tarafından düzenlenen 240.935,00.-TL tutarındaki faturanın haksız olarak düzenlendiği iddiası ile işbu fatura tutarını talep ettiği görülmektedir.
Davalı tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde ise; Davalı ile olan ticari münasebetini 120 nolu Alıcılar Hesabı altında takip etmekte olduğu ve bu hesabın hareketlerinin 2015 yılı itibari ile, 11/12/2015 tarihi itibari ile 74.314,23.-TL alacak bakiyesi vermiş olduğu tespit edilmiştir.
Buna göre davalı, kendi defterlerinde 11/12/2015 tarihi itibari ile davacıya 74.314,23.-TL borçlu durumdadır.
Davalı tarafından davacıya düzenlenen faturaların genel toplamının 459.819,67 TL.’dir.
Netice itibari ile, huzurdaki davada davacı, taraflar arasında akdedilen Protokol’de Antalya bölgesinde yetiştirilip davalıya teslim edilmesi kararlaştırılan 1.484 tonluk patates miktarının aşırı yağışlar nedeni ile 913 tonluk kısmının davalıya teslim edilebildiğini, kalan 571 tonluk patates üzerinden ise davalının %50 oranında bir iklim kaybı hesapladığını ve 285 tonluk patates için kendilerine 240.935,50.-TL’lik ikame bedeli yansıtıldığını beyan etmekte olup, davalı tarafından hesaplanan %50 oranındaki iklim kaybının, davalıya eksik teslim edilen 571 tonluk patates üzerinden değil, sözleşmede kararlaştırılan 1.484 ton üzerinden yapılması gerektiğini iddia etmektedir.
Davacının, %50 oranındaki iklim kaybının, davalıya eksik teslim edilen 571 tonluk patates üzerinden değil, sözleşmede kararlaştırılan 1.484 ton üzerinden yapılması gerektiği iddiasının Sayın Mahkemenizce kabulü halinde dikkate alınacak hesaplama;
1.484 Ton  Protokol’de belirlenen miktar
913 Ton  Davacı tarafından davalıya teslim edilen tutar
1484 / 2 = 742 Ton  %50 oranındaki iklim kaybı miktarı
913 – 742 = 171 Ton  Davalıya fazladan teslim edilen miktardır.
Buna göre, Sayın Mahkemenizce davacı iddialarının ve davanın kabulü halinde, yukarıda da gösterildiği üzere davacının davalıya 171 ton fazla olarak 913 tonluk patates teslim ettiği görülmekle, davacının 742 tonluk patates teslim etme ifasını yerine getirdiği hesaplanmakta olup, bu hesaba istinaden davalı tarafından davacıya yansıtılan 240.935,50.-TL’lik ikame bedelinin davalı tarafından haksız olarak tahsil edildiği sonucuna varılması gerekmektedir.
Diğer yandan, her ne kadar huzurdaki davada davacı tarafından, hesaplanan iklim kaybının Protokol’de belirlenen miktar üzerinden yapılması gerektiği iddia edilmekte ise de, davalı tarafından davacıya yansıtılan 218.884,17.-TL’lik ikame bedelinin de 01/04/2014 tarihli Sözleşmede belirlenen 4.000 tonluk patates miktarı üzerinden değil, davacının teslim edemediği 2.286 ton patates üzerinden yapıldığı görülmektedir.
Buna göre yapılan mali inceleme neticesinde:
Taraflar arasında 01/04/2014 tarihli bir Patates Üretimi ve Satınalma Sözeşmesi ile 23/12/2014 tarihli bir Protokol’ün akdedildiği, davacının kendi defterlerinde 11/12/2015 tarihi itibari ile davalıdan 2.659,76.-TL alacaklı durumda olduğu, ancak davacının huzurdaki davaya cari hesap alacağını konu etmediği, davalı tarafından düzenlenen 240.935,00.-TL tutarındaki faturanın haksız olarak düzenlendiği iddiası ile işbu fatura tutarını talep ettiği, davalının ise kendi defterlerinde 11/12/2015 tarihi itibari ile davacıya 74.314,23.-TL borçlu durumda olduğu, sayın mahkemenizce davacı iddialarının ve davanın kabulü halinde, davacının 742 tonluk patates teslim etme ifasını yerine getirdiği ve bu nedenle davalı tarafından davacıya yansıtılan 240.935,50.-TL’lik ikame bedelinin de davalı tarafından haksız olarak tahsil edildiği sonucuna varılması gerektiği tespit edilmiştir.
…A.Ş. ve … Ltd. Şti aralarında 01.04.2014 Tarihinde bir sözleşme imzalayarak, yaprak cips üretimine uygun 4000 ton patates üretimi ve üretilen bu patateslerin…Gıda’ya satışı konusunda anlaşmışlardır. Bu anlaşmanın metni dava dosyasında bulunmaktadır. Tarımda bu tip sözleşmeli üretimler serbest piyasadan kolayca temin edilemeyen ya da ihtiyaç olduğu dönemlerde kolayca temin edilemeyen ürünlerde olabilmektedir. Birçok ürünle ilgili örnek verilebileceği gibi çarpıcı bir örnek olması bakımından şeker fabrikaları buna iyi bir örnektir. Bu fabrikalar her yıl planladıkları şeker üretimlerini gerçekleştirebilmek için ihtiyaçları olan şeker pancarı miktarını, üretici olan çiftçilerle sözleşme yapmakta ve teknik destek ile birlikte üreticilere ayni ve nakdi yardım yaparak, üretim sezonu süresince ihtiyacı olan şeker pancarını karşılamaya çalışmaktadır. Eğer şeker fabrikaları bu tip bir üretim ilişkisi içerisinde olmasa üretim sezonu boyunca ihtiyacı olan şeker pancarını temin etmesi mümkün olmazdı. Cipslik patateste şeker pancarına tam olarak benzemese bile, her yıl istenilen miktarlarda üretim sezonu boyunca serbest piyasadan temini mümkün görülmemekte ve cips üreticilerini bu tip sözleşmeli üretimlere yöneltmektedir.
Dosyada mevcut sözleşmeye göre yapılacak patates üretimi, alt tedarikçilerin veya kiralanan arazilerde yapılacaksa bu arazilerin uygunluğu alıcı firmanın onayı ile olacaktır (Sözleşme maddeleri 2.11-2.12) ve buna göre gübre tohum ve ilaç sevkiyatı yapılacaktır. Yapılan sözleşmeden ve dosya içerisindeki yazılardan anlaşılan yapılan üretimin her aşamada alıcı firmanın kontrol destek ve talimatları ile olduğudur.
2014 yılında yapılan üretimde 4000 ton cipslik patates üretimi hedeflenmiş, ancak bu üretimin gerçekleşmesi için kaç dönüm tarlada üretim yapılacağı netlik kazanmamıştır. Ancak bu yıl için yapılan üretimde kullanılmak üzere alıcı firma tarafından satıcı firmaya veya alt yüklenici tarla sahiplerine verilen tohum miktarı belirtilmiştir. Buradan hareketle kaç dönüm tarlada üretim yapıldığı yaklaşık sonucuna ulaşabiliriz. Teslim edilen tohumlar 2 çeşittir bunlar;
1. … isimli çeşit 17.02.2013 sertifika tarihli 84060 kg, 1681 adet ambalajda.
2. …isimli çeşit 23.12.2013 sertifika tarihli 163000 kg, 1 adet ambalajda.
Verilen bu tohumların toplamı = 84060 kg + 163000 kg = 247060 kg dır. Tohum iriliğine bağlı olmakla birlikte sulu şartlarda dönüme 200-250 kg tohum ekilmelidir. Buradan şu sonuca ulaşabiliriz, tahminen 1000-1250 da sahada üretim planlanmıştır. Ekilen …, …isimli çeşitler orta erkenci sayılabilecek çeşitler olup iyi tarlalarda iyi yetiştiricilik yapıldığında 4000kg /da ortalama verim yapabilecek verim potansiyeline sahiptirler. Ayni yardım miktarı olan tohumluk patateslerin miktarı 247060 kg idi ve dosyada bulunmamakla beraber bu tohumlarla 1000-1250 da ekim yapılabileceği sonucuna ulaşmıştık. Bu durumda üretim yapılan bu tarlalardan 4000-5000 ton ticari patates ürünü üretilebileceği değerlendirilmiştir. Ancak sözleşmenin “Kalite ve Teslim Alma” ile ilgili 7. Maddesi ve incelendiğinde bu tarlalardan beklenen 4000-5000 ton ticari patatesin hepsinin alıcı firmanın şartlarına uymayabileceği ve bu tarlalardan çıkan ürününün ancak iyimser bir tahminle 4000 tonunun alıcı firma şartlarına uygun olabileceği düşünülmelidir.
Bu çeşitlerden… isimli çeşit 23.12.2013 tarihli sertifikaya sahiptir. Bu çeşidin sertifikalanma süreci değerlendirildiğinde 2013 yılında üretildiği ve sertifikalandığı anlaşılmaktadır. 2014 yılı üretimleri için güvenli bir şekilde kullanılabilir.
… isimli çeşit ise 17.02.2013 tarihli sertifikaya sahiptir. Bu çeşidin sertifika süreci değerlendirildiğinde, 2012 yılında üretildiği ve üretimden sonra 1 yılı aşkın süre beklediği, sözleşme yapıldığı, bilahare ekim yapıldığı tarihte sertifika tarihinden itibaren 1 yılı aşan bir sürenin çeşidin tohumluk vasıflarında aşınma oluşturabileceği değerlendirilmiştir. Bu durum sözleşme gereği davacı tarafa teslim edilen tohumların bir kısmı için davacı tarafın iddialarını doğrular niteliktedir. (Tohumların kalitesiz olduğu).
Yetiştiricilikle ilgili konular sözleşmenin 3. Maddesi ve dosyada mevcut yazılardan anlaşıldığı şekli ile tamamen alıcı firmanın talimat, tavsiye ve bakım programına göre olmaktadır. Yani üretimin her aşaması tarla seçimi ve tarla hazırlığından başlayarak ekim, gübreleme, çapalama, sulama, zirai mücadele ve diğer işlemler alıcı firmanın bilgisi dâhilinde talimat tavsiye ve kabulü ile olmaktadır.
Patates bitkisi sulu şartlarda yetiştirilmekte ve bitkinin su ihtiyacı olan dönemlerde mutlaka sulanması gerekmektedir. Bu dönemlerde yapılan eksik sulamalar verimde büyük kayıplara sebep olmaktadır. Bitki çıkışından sonra ilk çapalamadan başlayan 1-1,5 aylık dönemde bitki su ihtiyacının büyük kısmını tüketmektedir. Bu dönemde bitki yeterince sulanmazsa verimde çok büyük düşüşler olmaktadır. Bu üretim sezonunda burada olanda budur. Davalının da kabul ettiği gibi 2014 senesinde bir kuraklık söz konusudur. Böyle yıllarda sulu tarım yapılan tarım arazilerinde bitki ve tarla yüzeyinden olan su kaybı aşırı derecede olmakta, toprak kısa sürede kurumakta, normal senelere göre bitkilere verilmesi gereken su miktarı daha da artmaktadır. Zaten böyle yıllarda tüm üreticiler ürün kayıplarının en az olması için su kaynaklarına yüklenmekte, bu durumda ise gerek yer üstü ve gerekse yeraltı su kaynakları üretici ihtiyaçları için yetersiz kalmaktadır. Beklenen verimdeki bu düşüş bu şekilde izah edilebilir. Bu üretim yapılırken bitkilerin ihtiyacı olan dönemde yeterince sulama suyu sağlanamamış ve dolayısı ile verimde aşırı düşüşler olmuştur. Sözleşmeye göre ve dosyada mevcut yazılardan anlaşıldığına göre üretim yapılan tarlaların hepsi davalı firma tarafından patates üretimi için uygun olarak kabul edilmiş ve üretim ondan sonra başlamıştır. Bu üretim planlamasında üretim sırasında oluşan bu kuraklık mücbir sebep olarak kabul edilmeli ve üretim sözleşmesi 2014 yılında sonlandırılmalıydı. Hâlbuki öyle yapılmamıştır. Sözleşmenin 1.7 maddesi ve 9. maddesi Mücbir sebeple ilgilidir, sözleşmede bahsedilen uzun süreli kuraklık 2014 yılında patates üretimi için oluşmuştur. Davalı firmanın da onay ve kabulü ile ekilen ve 4000 ton civarında beklenen verim eğer 1184 ton olarak gerçekleşmişse bu ancak mücbir sebepten ötürüdür. Davacı firma iyi niyetli olarak bir ticari anlaşma ile üretim sırasında beklenen üretimin gerçekleşmesi için elinden geleni yapmıştır. Üretim; üretim yapılacak tarlaların seçiminden başlanarak tamamen davalı firmanın kontrol talimat, tavsiye ve bakım programına göre olmuştur. Dosya içerisinde ki sözleşme ve diğer yazılardan anlaşılan budur. Eğer bu üretimi davalı firma direkt olarak kendisi yapmış olsa idi bu verim kaybı olmayacak mıydı? Burada davacı firmanın bu üretimle ilgili ne gibi bir kusuru söz konusudur ki verimin düşmesine sebep olmuştur? Böyle bir şey söz konusu değildir, dosyasındaki yazılardan üretim sırasında tarlalarda yapılan işlerle ilgili bir tarla protokolünün tutulduğu anlaşılmıştır. Eğer davacı firmanın bu üretim sırasında herhangi bir kusuru olsa idi, bu protokollerin dosyaya ibraz edilmesi gerekirdi hâlbuki böyle bir şey söz konusu değildir. Davacı firmanın tek kusuru iyi niyetli olarak böyle bir sözleşmenin altına imza atmasıdır. Bu durum hakkaniyete uygun değildir.
Hal böyle iken taraflar 23.12.2014 Tarihinde yeni bir protokol yaparak 2014 yılında yapılan üretimden eksik kalan 1686 ton cipslik patates üretim ve temini için anlaşmışlardır. Bu protokole göre üretim Antalya’da olacak ve cari hesap durumuna göre de 1484 ton cipslik patates davalı firmaya 675 TL/ton fiyatla 20.05.2015 tarihine kadar teslim edilecektir. Üretim sırasında ayni yardım yapılmayacak, tüm girdiler davacı firma tarafından karşılanacaktır. Ancak ana sözleşmedeki tüm maddeler bu üretim sezonu içinde geçerli olacaktır.
Bu defada aşırı yağışlar üretimi etkilemiş ve hasatta gecikmelere ve verim düşmesine sebep olmuştur. Bu gibi aşırı yağışlar ekilen tohumların çürümesine sebep olabildiği gibi tohumların çıkışlarını geciktirmekte, bitki gelişimini yavaşlatmakta, çapalama, gübreleme ve zirai ilaçlama gibi diğer işlemleri zorlaştırmakta ve geciktirmekte ve verim düşmesine sebep olmaktadır. Öylede olmuştur. Davalı firmanın onay ve kabulü ile belli bir sahada ekimler yapılmış ancak bu ekilişlerden 1484 ton cipslik patates üretimi gerçekleşmesi beklenirken bu üretim gerçekleşememiş 913 tonda kalınmıştır. Üretim sırasında iklim faktörü dışında üretimi kısıtlayıcı herhangi bir şey davalı tarafından dosyaya ibraz edilmemiştir. Her şey davalının onay kabul talimat ve yönlendirmesi ile olmuştur. Beklenen patates miktarı 1484 tondur, ancak bu üretim iklimsel faktörler yüzünden düşmüştür. Üreticilerin hiçbir şekilde müdahale edemedikleri bir durum olan aşırı yağışlar mücbir sebep kabul edilmeli ve yapılan işlemler ona göre yapılmalıdır.
Davalı firma cevap dilekçesinin İklim faktörleri ile ilgili kısmında, 27. ve 28. maddelerde konuyu kabul etmiş “Haziran 2015 dönemi için hasat miktarı açısından %30 kısmını etkilemiştir. Buna ilişkin “Haziran 2015 Türkiye averajı” talep olunması halinde Sayın Mahkemeye sunulacağını beyan etmiştir. Burada bahsi geçen averaj; olması gereken üründen sapma miktarıdır. Yani beklenen ürün %30 kadar düşük elde edilmiştir. Bu rakam mutlak bir rakam değildir. Ortalama bir rakamdır. Ürün çeşitlerine göre değişebildiği gibi bölgelere göre de değişebilmektedir. Hatta yan yana bulunan iki farklı toprak çeşidinde aynı ürün ekilse bile farklı yüzdeler ile üründe azalma olabilir. Burada olanda budur bir üretim yapılmıştır ve 1484 ton olarak beklenen hasat mücbir sebep yüzünden 913 ton olarak gerçekleşmiştir. Hal böyle iken davalı firma;
Bakiye kalan 571 ton ürünün %50 sini iklimden kaynaklandığı gerekçesi ile düşerek yanlış bir hesaplama yapmış ve kalan 285 ton cipslik patatesi piyasadan temin ederek kendisine fazladan oluşan maliyet olan 237.825,00 TL için ek 238.000,00 TL tutarında fatura kesmiştir. Hâlbuki hesaplama davalı şirketin de kabul ettiği averaj % sine göre doğru hesaplama ile yapılsaydı beklenen toplam üretim olan 1484 ton patates ürününden %30 averaj miktarı düşülecek ve geride kalan kısım ile hasat edilen kısım arasında bir fark var ise bu miktar için fazladan oluşan maliyet davacı şirkete fatura edilecekti.
%30 averaj uygulandığında davalı firmaya fazladan oluşan maliyet gerekçesi olan tonaj= [1484-(1484x%30)]-913=125,8 ton olmaktadır. Bu ürünün karşılığı olan bedel ise toplam 91.985,00 TL.dir.
Hâlbuki bu hesaplamada doğru değildir. Verim düşüklüğünün tamamının sebebi mücbir sebeptir.Bu durumda davacı firmaya kesilen 238.000,00 TL tutarındaki fatura haksız bir faturadır.” şeklinde mütaala ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekilince dosyaya sunulan Haziran 2015 yılı Türkiye Avarajı doğrultusunda ve dosya üzerinde ek rapor alınarak konuya ilişkin 09/08/2017 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporunda özetle;
“Kurulumuz, tarafların taleplerini detaylı olarak incelemiş, kök raporumuzda uluştuğumuz tespit, deerlendirme ve sonuçla ilgili olarak herhangi bir değişikliğe gerek olmadığı kanaatine varmıştır.” şeklinde mütaala ettikleri görülmüştür.
Dava; patates tedarik sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere davalı alıcıya verilen teminat mektuplarının haksız olarak nakte tahvil edildiğinden bahisle istirdadı istemine ilişkindir. Davalı yan,davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasında; 01/04/2014 tarihli bir Patates Üretimi ve Satınalma Sözeşmesi’nin akdedilmiş olduğu ve bu kapsamda ticari ilişki bulunduğu hususlarında herhangi bir ihtilaf yoktur. Yine taraflar arasında ayrıca 23/12/2014 tarihli bir Protokol ’ün akdedildiği hususlarında da herhangi bir ihtilaf yoktur.
Yanlar arasındaki Protokol’un: “…Taraflar arasında 01/04/2014 tarihinde imzalanan ve 31/12/2014 tarihinde sona erecek olan Patates Üretimi ve Satınalma Sözleşmesi, TS. 2014/00’ün eksik kalan 2.886 Ton üründen … Gıda’nın kusuru nedeniyle eksik kalan 1.686 tonunun, aşağıda yer alan şartlarla temin edilecek şekilde 31/12/2015 tarihine kadar uzatılması…” amacıyla düzenlendiği görülmüştür.
Protokol’ün 3.1. maddesi: “İşbu Protokol ile … Gıda, sözleşme uyarınca teslim etmeyi taahhüt ettiği net 4.000 ton patatesten kendi kusuru nedeniyle eksik teslim ettiği 1.686 ton patatesin 1.484 tonunu, Antalya bölgesinde ekiliş yapmak suretiyle taze kullanılmak üzere, 03/05/2015 tarihinden itibaren 675 TL/T fiyat ile en geç 20/05/2015 tarihine kadar …’e teslim etmeyi kabul ve taahhüt eder.” şeklindedir.
Protokol’ün 3.4. maddesi: “…Kalan bakiye, ikame bedeli olarak 216.717,00.-TL,… tarafından … Gıda’ya fatura edilecektir. Bu fatura bedeli, …Gıda’nın 20/05/2015 tarihine kadar …’e teslim etmeyi taahhüt ettiği 1.484 ton patates hakkedişinden mahsup edilecek olup…” şeklindedir.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davalı tarafın sözleşme ve protokolün teminatı olarak yedinde tuttuğu teminat mektuplarının eksik teslim edilen kısım için dışarıdan temin edilen patates miktarı için oluştuğu iddia olunan fiyat farkının karşılanması maksadıyla tazmin edilmiş olmasının iklim şartları ve mücbir sebebe dayalı olarak taahhüt edilen patatesin teslim edilememiş olması iddiası karşısında sözleşme ve protokole aykırı haksız tazmin olup olmadığı, istirdadının talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Davacı taraf her ne kadar davalıdan temin edilen tohumların eksik hasada sesep olduğunu ileri sürmüş isede;tohumların davalıdan temin edildiği ve üretim düşüklüğünün bu sebepten kaynaklandığını savunmuş isede; bu yöndeki savunmasını kanıtlayamadığından itibar edilememiştir.
Mübrez raporlarda üretim düşüklüğünün beklenmeyen mücbir sebep kapsamındaki iklimsel şartlardan kaynaklandığı ve davalının fiyat farkı talep edemeyeceği, teminat mektuplarının tazmininin haksız olduğu mütalaa edilmiştir.
Beklenmeyen iklimsel şartlardan kaynaklı üretim düşüklüğünün 2015 üretim sezonunda yaşandığı ve bu sebeple %50 iklimlendirme farkının düşülerek neticeten 285 ton patates yönünden fiyat farkı tahsil edildiği davalı tarafça beyan edilmiştir.Beklenmeyen iklim şartlarından üretim düşüklüğü yaşandığı yanlar arasında ihtilafsızdır.
Taraflar arasında aktedilen 23.12.2014 tarihli protokolde 20.05.2015 tarihine kadar 1484 ton patatesin teslimi kararlaştırılmış olup her ne kadar davacı taraf anılı protokolün teminat mektubunun nakte tahvil tehdidi altında imzalandığını ileri sürmüş isede; bu hususu kanıtlayamadığından anılı protokol mahkememizin de kabulündedir.
Davalı yan; her ne kadar davacının teslimini taahhüt ettiği 4000 ton patatesten eksik teslim ettiği 1686 ton patatese karşılık 23.12.2014 tarihli protokolde 20.05.2015 tarihine kadar 1484 ton patatesin tesliminin taahhüt edildiğini ancak 913 ton patatesin teslim edildiğini, bakiye-teslim edilmeyen 571 ton için %50 iklim şartlarından kaynaklanan üretim düşüklüğü nedeniyle indirime gidilerek 285 ton patatesin dışarıdan temin fiyatı ile nedeniyle oluşan fiyat farkı nedeniyle teminat mektubunun tazmin edildiğini savunmuş ise de; yanlar arasında akdedilen protokolde iklim şartlarından kaynaklı davacının elinde olmayan nedenlere dayalı üretim düşüklüğü nedeniyle yapılması gerekli indirimin teslim edilen patateslerin mahsubu sonucu bakiye miktar üzerinden yapılacağına ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, teslimi taahhüt edilen 1484 ton patates üzerinden %50 iklim şartlarından kaynaklı üretim düşüklüğü sebebine dayalı indirime gidildiğinden teslimi gereken patates miktarının 742 ton olduğu, davacı tarafça ise 913 ton patatesin teslim edildiği, ayrıca mübrez raporda üretim düşüklüğünün davacının önleyemeyeceği üretim düşüklüğünden kaynaklandığının mütala edildiği, dolayısıyla mücbir sebepten kaynaklı sorumluluğun davacıya yüklenemeyeceği anlaşılmakla davanın kabulü yönünde hüküm kurmak gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; izah edilen nedenlere istinaden davanın kabulü ile; 240.935,50 TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair hüküm davacı vekilinin İstinaf talebi üzerine BAM 14. Hukuk Dairesine gönderilmiş ve 2018/2059 esas- 2019/332 karar sayılı ilamı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalının dosyayı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 11.Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2020/2892 esas-2021/291 karar sayılı ilamında “Dava taraflar arasında düzenlenen patates üretim ve satımına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Taraflar arasında 01.04.2014 tarihli Patates Üretimi ve Satınalma Sözleşmesi ve daha sonra 23.12.2014 tarihli protokol düzenlendiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Söz konusu protokolde davacının teslim etmesi gereken patates miktarı 1.484 ton olarak belirlenmiş ancak davacı davalıya 913 ton patates teslim etmiş, 571 ton eksik teslimat yapmıştır. Davalı davacı tarafından teslim edilmeyen 571 ton üründen iklim koşullarının verdiği üretim kaybının %50 olduğunu kabul ederek bu miktardan %50 düşülerek eksik verildiği tespit edilen 285 ton ürünün bedelini talep etmiştir. Taraflar tacir olup protokolün davalıya verilen teminat mektuplarının bozdurulacağı yönündeki baskı sonucu imzalatıldığı yönündeki iddianın kabulü yerinde değildir.Yine istinaf mahkemesince teslimi gereken sözleşmede belirtilen tüm patates miktarı yönünden %50 indirim yapılacağı talebi tarafların serbest iradeleriyle düzenlenen 23.12.2014 tarihli protokol hükmüne açıkça aykırıdır. Kaldı ki davalı tarafından düzenlenen 26.06.2015 tarihli 240.935,50 TLbedelli faturayı davacı ticari defterine kaydetmiştir.Davacının kendi ticari defterindeki bu kayıt alacağın teşkili açısından karine teşkil etmektedir.Taraflar arasındaki protokol hükümleri ve tarafların ticari defter ve belge kayıtları dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozularak mahkememizin … esasına kaydı yapılmış ve yargılamaya mahkememizce devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan açık yargılama sonucunda, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, Yargıtay ilamındaki gerekçelerle bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 4.114,58 TL peşin harçtan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazla yatan 4.055,28 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 25.315,49 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır