Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2023/324 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/271 Esas
KARAR NO:2023/263

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:09/06/2020
KARAR TARİHİ:06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/12/2019 tarihinde … Mah. … Cad. Üzerinde … plakalı aracıyla seyir halinde olan sürücü …, aniden karşısına ters şeritten gelen plakası ve sürücü tespit edilemeyen motosiklete çarpmamak için manevra yaptığı esnada motosikletinin hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda … plakalı araçta sürücü konumunda bulunan müvekkil ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin … Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, kazanın … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturması yürütüldüğünü, kazaya neden olan aracın plakası ve sürücüsü tespit edilemediği için talebimizi … Hesabı’na yöneltmiş bulunmaktayız. Müvekkilimizin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmini talep ettikleri, 14/04/2016 tarihinde kabul edilen 6704 sayılı yasanın madde 5- 2918 sayılı Kanunun 97 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.“madde 97- Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Gereğince davalı … Hesabı’na 18/02/2020 tarihinde yazılı başvuruda bulunulmuştur. Davalı … Hesabı tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde verilen cevapta birtakım eksik evrak bildiriminde bulunulmuş ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verildiğini, ancak kaza tarihi dikkate alındığında kesin ve tam rapor alınabilmesi, tedavi sürecinin bitmesi ve en azından kaza tarihi üzerinden 1 yıl geçmesi ile mümkündür. Bundan başka; Yargıtay içtihatlarına göre söz konusu sağlık kurulu raporunun adli tıp uzmanı tarafından Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü ya da Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve ekleri esas alınarak düzenlenmesi gerekmektedir. Tüm bu sebeplerle kazanın üzerinden 1 yıl geçmemiş olması ve tedavi süreci halen devam eden müvekkilin herhangi bir sağlık kuruluşundan ivedi şekilde alacağı rapor davacı müvekkilin hak kaybına uğramasına sebep olacaktır. Sayın mahkemenizce yazılı başvurumuza verilen cevabın, ilgili yasa maddesinde yer alan “…15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması“ olarak değerlendirilmesi gerektiğini, Bu nedenle 12/03/2020 tarihinde hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabulucuka başvurulmuş, 03/04/2020 tarihinde gerçekleştirilen toplantı neticesinde … Hesabı ile görüşmeler olumsuz sonuçlanmış ve anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydı ile müvekkilimiz için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, … Devlet Hastanesi’nde bulunan tüm tedavi belgelerinin istenmesine, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasının bir örneğinin incelenmek üzere istenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” dava ya da tahkim yoluna başvurulabilmesi için sigorta kuruluşu tarafından başvurunun 15 gün içerisinde cevaplanmaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin olması şartı aranmaktadır. görülmekte olan davada, kuruma başvuru yapılmış, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verilmiş, davacı tarafından eksik evrakların gönderilmesi halinde dosyanın değerlendirme alınacağı bildirilmiştir. 26.04.2016 yürürlük tarihli 6704 sayılı torba yasa ile yapılan değişiklik ile 2918 sayılı KTK Madde 90 – (değişik Madde Rgt: 26.04.2016 Rg No: 29695 Kanun No: 6704/3) “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü ile ZMSS genel şartları işaret edilerek bu düzenleme çerçevesinde maddi zararların değerlendirilmesi gerekliliği doğmaktadır. Keza Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesi- (Değişik Madde Rgt: 26.04.2016 Rg No: 29695 Kanun No: 6704/5) ndeki”zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü ile dava öncesi sigorta şirketine başvuru zorunluluğu getirilmiş ayrıca; zmms genel şartlarında, 02.08.2016 Tarihli Resmi Gazetede Yayınlanarak Başbakanlık Hazine Müsteşarlığınca Zmms Genel Şartların B.2.md.nin 3. Ve 5. Paragraflarında Yapılan Değişiklik ile sigorta şirketine yapılacak başvuruların zmss genel şartları ek-6’da yer alan tüm başvuru belgeleri ile yapılması zorunlu hale getirildiğini beyanla başvuru şartı ve esas yönelik usuli itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine karar verimesini, poliçe teminatına girmeyen manevi tazminat, geçici iş görmezlik tazminatı, kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, Davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, Maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan 20/02/2019 tarih 30692 Esas sayılı erişkinler için engellilik değerlendirmesi yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden rapor alınmasını, dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesine, Dosyanın Hazine Bakanlığı aktüer siciline kayıtlı bilirkişiye gönderilmesine Davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLER
Taraflarca dava ve cevap dilekçeleri ekinde sunulan evraklar dosyamız arasına alınmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak … Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi Amirliğinin 16/01/2020 tarih, … suç numaralı evrakından soruşturma numarasının bildirilmesi istenmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığına ait … soruşturma sayılı dosya sureti dosyamız arasına alınmıştır.
… Devlet Hastanesine müzekkere yazılarak, 26/12/2019 tarih, … sayılı … T.C.Kimlik numaralı …’e ilişkin tüm tedavi evraklı dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, 24/02/2020 tarih, … dosya numaralı hasar dosyasının tamamı (poliçe özel ve genel şartlarını gösterir örneği, kaza tutanağı, davacının tazminat başvurusuna ilişkin dilekçenin hangi tarihte kayda alındığına dair belge ve yapılan ödeme var ise ödemeyi gösterir belge örneği, aktüerya hesabı ve fotoğraflar dahil) dosyamız arasına alınmıştır.
SGK’ya müzekkere yazılarak dava konusu kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının bildirilmesi istenmiş, bir ödemenin yapılmadığına ilişkin cevap verilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi … Hastanesi Başhekimliğine davacı … ‘in tedavisi için müzekkere yazılmış olup, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığının 15/04/2021 tarihli raporu dosyamız arasına alınmıştır.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi … Hastanesi Başhekimliğine davacı … ‘in tedavisi için müzekkere yazılmış olup, … Üniversitesi Tıp Fakültesi … Hastanesi Başhekimliğinin 17/06/2021 tarihli raporu dosyamız arasına alınmıştır.
… Üniversitesi … Hastanesi Başhekimliğine davacı … ‘in tedavisi için müzekkere yazılmış olup, … Üniversitesi … Hastanesi Başhekimliğinin 20/09/2021 tarihli raporu dosyamız arasına alınmıştır
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 16/12/2021 tarihli raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor aldırılmak üzere dosyanın kusur bilirkişisi … ile TRH 2010 tablosu ile %10 artış %10 iskonto yöntemi kullanılmak suretiyle hesaplama yapılmak üzere aktüerya bilirkişisi … tarafından hazırlanan 27/05/2022 tarihli kök rapor dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davacı yanın 29/12/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat tazminat talebine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 16/12/2021 tarihli raporunda özetle; Mevcut belgelere göre;… ve … oğlu, 26/10/1982 doğumlu, …’in 29/11/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih, 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde;Sindirim sistemi, 7. Splenektomi;Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %10 (yüzdeon) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” yönünde mütalaada bulundukları görülmüştür.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi … Hastanesi Başhekimliğine davacı … ‘in tedavisi için müzekkere yazılmış olup, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığının 15/04/2021 tarihli raporunda özetle; Diğer hususlar 5 paket x yıl sigara içme öyküsü olan 39 yaşındaki erkek hasta, 1, 5 yıl önce araç içi trafik kazası geçirmiş. Aktif solunumsal şikayeti olmayan hastanın, solunum sistemi muayenesinde; dinlemekle solunum sesleri doğaldı. Solunum fonksiyon testi normal sınırlardaydı. PA akciğer grafisi; “normal” olarak raporlandı. Mevcut bulgularla hastada aktif solunumsal patoloji düşünülmedi.” yönünde rapor düzenlenmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi … Hastanesi Başhekimliğine davacı … ‘in tedavisi için müzekkere yazılmış olup, … Üniversitesi Tıp Fakültesi … Hastanesi Başhekimliğinin 17/06/2021 tarihli raporunda özetle; 02.06.2021 tarihli son lokal muayenesi ;Bilateral vizyon doğal Diplopi yok, Gözlerde hareket kısıtlılığı yok, Nazal çatı intakt, Bilateral orbital rimler intakt, Maksilla immobil, Oklüzyon doğal, Ağız açıklığı 4 cm – Bilateral infraorbital ve mental duyu muayenesi doğal, Sol fasiyal sinirin frontal dalı hariç doğal, frontal dalda paralizisi mevcut, Sağ fasiyal sinir muayenesi doğal, … : Frontal kemik sol kesimde sinüs duvarı boyunca hafif separe eski fraktür görülmektedir. Sol orbita inferior duvarında eski fraktüre sekonder orbital yağ dokusu hafif derecede sinüs içine doğru protrüdedir.” yönünde rapor düzenlenmiştir.
… Üniversitesi … Hastanesi Başhekimliğine davacı … ‘in tedavisi için müzekkere yazılmış olup, … Üniversitesi … Hastanesi Başhekimliği Nöroloji Ana bilim dalı Başkanlığının 20/09/2021 tarihli raporunda özetle; 23.03.2021 tarihinde hastanemize müracaat eden … dosya numaralı ve … TC kimlik numaralı … hastanemiz Nöroloji bölümünde muayene ve tedavi edilmiş ve aşağıdaki hususlar belirlenmiştir.
Tanı: Sekel Geçirilmiş Kafa Travması
Diğer Hususlar: Öyküsünden 1,5 yıl önce trafik kazasında karın kısmından darbe almış. Böbrek ve dalak organlarından darbeye bağlı opere olmuş. Kafa travması olmamış? Hastanın Suriyeli kızı aracılığıyla hikayesi alındı. Şu an şikayeti yok. 10 yıl önce Suriye savaşı sırasında kafasına darbe almış. Sol temoporoparietalden opere olmuş. Nöbeti olmamış. Herhangi bir ilaç kullanmıyor. Nörolojik Muayene: Bilinç açık, oryantasyonu tam, koopere, konuşması lisan problemi nedeniyle değerlendirilemedi , pupiller izokorik , DIR-IDIR ( **/**) , konjuge göz hareketleri doğal , fasial asimetri yok , kranial sinir muyanesi intakt, Üst ve alt ekstremite kas gücütam, Babinski — , DTRler normoaktif, , yüzeyel dokunma duyusu doğal , serebellar testler doğal , yürümesi doğal .Sol temporoparietal alanda operasyona bağlı skar alanları izlendi. Laboratuvar: Serebral MR: Sol frontal lobda daha geniş olmak Üzere bifrontal kortikal ,subkortikal ve periventriküler post travmatik doku kaybı gliozis ve geniş porensefali alanları izlendi. Sonuç: 1- Hasta öykü özellikleri , nörolojik muyane ve yapılan tetkikler sonucunda “Sekel Geçirilmiş Kafa Travması ” olarak tanınmıştır. Trafik kazasıyla illiyeti olduğu düşünülmemiştir.” yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor aldırılmak üzere dosyanın kusur bilirkişisi … ile TRH 2010 tablosu ile %10 artış %10 iskonto yöntemi kullanılmak suretiyle hesaplama yapılmak üzere aktüerya bilirkişisi … tarafından hazırlanan 27/05/2022 tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;Dava konusu kaza ile ilgili Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlenmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Dava dosyasında bulunan ifadesinde davacı … … … Mah. … sokak
üzerinde kaza yaptığını, kaza sonrası kaza yapmasına neden olan harf grubunu bilmediği 79 … 846 plakalı motosiklet sürücüsünün 112 hattını arayarak ambulans çağırdığını belirtmiştir.
Dava dosyasında bulunan ifadesinde kazayı dışarıdan izlediği anlaşılan tanık … kendisinin … caddesi üzerinde yürümekte olduğunu, Şahin Kırtasiye önünde yolun karşısına geçmek için
durduğunu, bu sırada …Kırtasiyenin arka sokağından gelen bir motosikletin, sağa dönmesi gerekirken sola dönerek ters yöne gittiğini, bu sırada … isimli şahsın ters yönde giden motosiklete çarpmamak için manevra yapınca dengesini kaybederek düştüğünü, düşünce kafasını kaldırıma çarptığını, ters yöne giden motosikletin … isimli şahsın kullanmış olduğu motora, düştükten sonra hafif şekilde çarptığını, çarpma sonucu …’in yaralandığını, bu sırada çarpna şahsın …’e yaklaştığını, bir şey olup olmadığını sorup ilgilendiğini, …’in bir şey istememesi üzerine şahsın olay yerinden
yrıldığını, bunun üzerine kendisinin yardımcı olamk üzere 112 acil servisini arayarak ambulans çağırdığını
belirtmiştir. Dava dosyasında bulunan ve … Hesabına hitaben hazırlanmış olan 02.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda kazanın … caddesi ile Lise sokak kavşağında meydana gelmiş olduğu, burada yolun 10 m genişlikte ve iki yönlü olduğu, zeminin parke olduğu belirtilmiş, kimliği belirsiz sürücünün kavşaklarda geçiş önceliğine uymadan ve kontrolsüz olarak U dönüşü yaparken hızı koşullara uygun olmadığı anlaşılan …’in manevra yapan motosiklete çarpmamak için dengesini kaybederek düşmüş olduğu, kimliği belirsiz motosiklet sürücüsünün 2918 sayılı KTK Madde 57 ile tanımlı kavşaklarda geçiş hakkını ve KTY 109/b-8 ile doğru geçen araçlara dönüş yapan araçların yol vermesi şartını ihlal etmiş olması nedenleriyle %80 oranında kusurlu olduğu, …’in ise KTK 52/a-b madde ile tanımlı kavşaklara yaklaşırken hızını düşürme ve hızını şartlara uygun düzeyde tutma şartını ve 57/a ile tanımlı kavşağa yaklaşan sürücülerin yavaşlaması ve dikkatli olması şartını ihlal etmiş olması nedenleriyle %20 oranında tali kusurlu olduğu kanaati ifade edilmiştir.
Dava dosyasında bulunan ifade ve rapor üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, yukarıda özetlenen
bilirkişi raporunda ifade edilen kanaate yakın görüş edinilmiş, ancak tanık …’nun kimliği belirsiz motosikletin sağa dönmesi gerekirken sola dönmüş olmasını ifade etmiş olması ve davacı motosikletli …’in diğer motosikletin ters yönde gelirken, fark edip U dönüşü yapma manevrasından
bahsetmesinden, kaza noktasının … caddesinin iki yönlü olan Lise kavşağı kısmında değil, Lise sokak yakınlarında, yolun bölünmüş ve tek yönlü olduğu kısmında, muhtemelen Ortaokul sokak kavşağı yakınında meydana gelmiş olduğu anlaşılmakta olup, kimliği belirsiz motosikletlinin sadece şerit ihlali değil, ters yönde yolu kullanma ile de kural ihlalinde bulunduğu görüşüne varılmıştır. İnternet üzerinden temin edilen mahal krokisi aşağıda sunulmuştur. ¸

Dolayısıyla plakası belirsiz motosikletin kimliği belirsiz sürücüsü, dava konusu kazada, 2918 sayılı KTK’nın trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri kapsayan Madde 84 ile tanımlı “ b) Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden
gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme, ..” nedeniyle ve ayrıca karşıdan gelen motosiklete rağmen sağa yanaşıp durmak yerine U dönüşü ile şaşırtmış olması nedenleriyle %80 oranında asli kusurlu olduğu, davacı motosiklet sürücüsü …’in ise yerleşim yeri içinde kavşak yaklaşımında motosikletinin hızını karşısına her an çıkabilecek araç ya da yayaları hesaba katarak her an kontrol edip durabileceği düzeyde tutmamış olması ile KTK hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamakla ilgili Madde 52 ile tanımlı “Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, (..) zorundadırlar.” Kuralını ihlal etmiş olması nedenleriyle %20 oranında tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki incelemeye göre dava konusu kazada;
1.Plakası belirsiz motosikletin kimliği belirsiz sürücüsünün %80 (yüzde seksen) oranında asli
kusurlu,
2.Davacı motosiklet sürücüsü …’in %20 (yüzde yirmi) oranında tali kusurlu olduğu
kanaitine varılmıştır.

MADDİ ZARAR HESABI YÖNÜNDEN İNCELEME
İş bu olay 01.06 2015 tarihinden sonra meydana gelmiştir. Anayasa Mahkemesinin 2019/40 sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunun 90.maddesine ilişkin verilen iptal kararından sonra verilen Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2019/3292 E sayılı emsal kararında özetle; “…Bu durumda mahkemece, ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtay’da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir…” demekte olup, buna göre de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarında ki hesap ilkelerinin uygulanma imkanı da ortadan kalkmıştır. Her ne kadar 7327 sayı ve 09.06.2021 tarihli Kanunun 18.maddesi ile Karayolları Trafik Kanunun 90.maddesinde: “..c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır..”
şeklinde düzenleme yapılmış ise de; Anılan yasal düzenlemeden sonra verilen Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/14963 E, 2021/2953 K ve 14.06.2021 tarihli kararında özetle; “…. Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı iptal kararı da gözetilerek, tazminat hesaplamalarında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’ndaki düzenlemelerin değil Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu düzenlemelerinin esas alınması, hesaplamaların TRH 2010 Tablosuna göre ve progresif rant yöntemiyle yapılması ilkeleri Dairemizce benimsendiğinden, tazminat hesap biçimine ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir….” demektedir. Bu durumda; Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere işbu kazanın 09.06.2021 tarihli yasal düzenlemeden önce meydana gelmiş olması ve yasal düzenlemeden sonra verilen Yargıtay kararı ile Sayın Mahkemenin ara kararı dikkate alınarak; Hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri TRH 2010 yaşam tablosuna göre, bilinmeyen dönem kazançlar ise Yargıtay kararlarındaki gibi %10 artış ve iskonto esasına(progresif rant yöntemine) göre belirlenerek hesaplama yapılacaktır.
1)SORUMLULUK DURUMU
a)Kusur değerlendirmesinde davacının %20 oranında, plakası belirsiz motosiklet sürücüsünün %80 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
B)… Hesabı Yönetmeliğinin ilgili maddeleri aşağıdaki gibidir;
Hesaba başvurulabilecek haller
MADDE 9 –(1) (Değişik: RG-19.06.2009-27263) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen
bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
başvurulabilir.
c)… Hesabı yönetmeliğine göre, davalı plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru nispetinde davacının uğradığı bedensel zararlardan sorumludur. Bu durumda işbu davada davalının %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılarak takdire sunulacaktır.
2)GEÇİCİ VE SÜREKLİ İŞ GÜCÜ KAYBI ZARARINA İLİŞKİN TESPİTLER
a)DAVACININ GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK DURUMU
a)Adli Tıp Kurum tarafından düzenlenen raporda davacının iyileşme süresinin 3 ay olduğu
belirlenmiştir. Bu durumda;

b)Davacının 3 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi
hesaplanarak takdire sunulacaktır.

c)Davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı; geçici iş göremezlik süresinin
bittiği tarihten itibaren maluliyetiyle orantılı olarak hesaplanacaktır.

B)DAVACININ SÜREKL İŞGÜCÜ KAYBI VE MALULİYET DURUMU
a)Yargıtay 17. ve 4. Hukuk Dairesinin bu konudaki emsal kararlarında özetle; Maluliyete
ilişkin alınacak raporlarda “… kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri
Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi
Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” demektedir.
b)Adli Tıp Kurumu tarafından 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı resmi gazetede yayınlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tüm vücut engel oranının %10 olduğu belirlenmiştir. Bu durumda;
c)Kazanın 20.02.2019 tarihinden sonra meydana gelmiş olması nedeniyle ATK tarafından
20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı resmi gazetede yayınlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen %10 maluliyet oranı üzerinden davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı hesaplanacaktır.

C)DAVACININ YAŞI VE BAKİYE ÖMÜR SÜRESİ
a)26.10.1982 doğumlu davacı, 29.12.2019 olay tarihinde, 37 yıl, 2 ay, 3 günlük olup, 37 yaşında kabul edilerek, TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (38)yıl ve muhtemelen (75)yaşına kadar yaşayacaktır.
b)Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceği kabul olunarak, olay tarihinden (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-37)= 23 yıl ve pasif devresi (75-60)=15 yıldır.
D)KAZANÇ DURUMU İLE BİLİNEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
a)Dava dosyasında davacının asgari ücretin üzerinde kazanç sağladığını gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı bir belge bulunmadığından zorunlu olarak hesaplamalar yasal asgari ücretlere göre yapılacaktır. Buna göre;
b)Kazalının 29.12.2019–29.12.2022 tarihleri arası 3 yıllık bilinen dönemdeki net kazançları aşağıdaki gibidir;

Tarihler Brüt Asgari ücret Net Asgari ücret Süre Net kazanç tutarı
29.12.2019 01.01.2020 2.558,40 TL 2.020,90 TL X 0,03 AY = 67,36 TL
01.01.2020 29.03.2020 2.943,00 TL 2.324,70 TL X 2,97 AY = + 6.896,61 TL
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamı 3 AY = 6.963,97 TL

29.03.2020 01.01.2021 2.943,00 TL 2.324,70 TL X 9,03 AY = 20.999,79 TL
01.01.2021 01.01.2022 3.577,50 TL 2.825,90 TL X 12 AY = 33.910,80 TL
01.01.2022 29.12.2022 5.004,00 TL 4.253,40 TL X 11,97 AY = + 50.899,02 TL
Kazalının %10 oranında malul olduğu bilinen dönemdeki kazanç toplamı 33 AY = 105.809,61 TL

E)BİLİNMEYEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
Davacının işlemiş ve bilinen devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak; a)İşleyecek ve bilinmeyen bakiye devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre, b)Kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise;
4.253,40 x 12 Ay = 51.040,80 TL. olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Diğer yandan; c)Davacı aktif devre sonunda pasif döneme de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da net asgari ücretin yıllık tutarı olan (4.253,40 x 12 )= 51.040,80 TL. esas alınacaktır. Buna göre;¸ ¸
F)GEÇİCİ VE SÜREKLİ İŞ GÜCÜ KAYBI NEDENİYLE MADDİ ZARAR HESABI
A-Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı:
3 Aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı
6.963,97 TL x 100% mal x 80% kusur =5.571,18 TL,
B-Kazalının sürekli(kalıcı) iş göremezlik dönemindeki maddi zararı:

a) 33 Aylık işlemiş iskontosuz aktif devre maddi zararı
105.809,61 TL x 10,0% mal x 80% kusur = 8.464,77 TL

b) 35 Yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre maddi zararı
1.786.428,00 TL x 10,0% mal x 80% kusur = +142.914,2TL

c) Kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamı = 151.379,01TL

3)DAVALININ SORUMLULUK KAPSAMI VE TEMERRÜT TARİHİ:
a)29.12.2019 kaza tarihinde geçerli olan tarifeye göre davalı sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk üst limiti 390.000,00 TL.dır. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, tedavi gideri klozundan talep edilebileceği belirtilmektedir. Bu durumda;
Davacının yukarıda belirlenen geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararları poliçe limiti içindedir.
b)Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “… Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…”
demektedir. Bu durumda; Davacı tarafından davalıya 18.02.2020 tarihinde başvuruda bulunulmuştur. Başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 28.02.2020 tarihinde cuma günü mesai saati bitimi sona ermektedir.
Bu durumda davalı bakımından temerrüt bir sonraki iş günü olan 02.03.2020 tarihinde gerçekleşmiş
olacaktır.
c)Dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmiştir.
29.12.2019 tarihinde meydana trafik kazasında; Plakası belirsiz motosikletin kimliği belirsiz sürücüsünün %80 (yüzde seksen) oranında asli
kusurlu, davacı motosiklet sürücüsü …’in %20 (yüzde yirmi) oranında tali kusurlu olduğu, Davalının %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre bu olay sonucu yaralanarak
malul kalan davacı …’in ; Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının = 5.571,18 TL, Sürekli iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının = 151.379,01 TL. Olduğu, Davacının yukarıda belirlenen maddi zararlarının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limit
içinde kaldığı,
Başvuru tarihine göre temerrüdün 02.03.2020 tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
Dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmiş olduğu” yönünde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Huzurdaki davada tatbiki gereken ilgili kanun maddeleri;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığıönlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklinde düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirler.Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu … göstermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi;”Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinin; ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, Kanun’un 85/son maddesinin ise; ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi uyarınca; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde düzenlemiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesi gereğince ; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda anılan kanuni düzenlemeler ışığında dosya kapsamı incelendiğinde; huzurdaki davada ileri sürülen talepler kapsamında tatbiki gereken … Hesabı Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9.maddesi gereği plakası tespit edilememiş araçların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabı’na başvurulabilir şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüş olup tedavi evraklarının celbine müteakip kaza tarihi (29/11/2019) itibari ile yürürlükte olan yönetmelik hükümleri (Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik) kapsamında Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu temin edilmiş, davacının sürekli iş göremezlik oranının %10 , geçici iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. ATK raporunun dosyada mevcut tedavi evrakları/raporları incelenmek sureti ile ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlandığı, raporlar arasında çelişkinin bulunmadığı anlaşılmakla, yeniden rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
Ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun hazırlanmakla ve soruşturma ifade tutanağı ve olay yeri krokilerindeki açıklamalar ile çelişmediği görülmekle mahkememizce itibar edilir bulunan 27/05/2022 tarihli kusur bilirkişi raporu kapsamındaki maddi tespitler ışığında, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %80 (asli) oranında, davacının ise %20 oranında tali kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Kusur tespitlerinin çelişki arz etmediği ve dosya kapsamına uygun olduğu saptanmakla, yeniden inceleme yapılması yoluna gidilmemiştir.
Yargılama sırasında Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinin; “…Bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” bölümünde yer alan “…Ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi, ikinci cümlesinde yer alan “…Ve genel şartlarda…” ibaresinin, b) Kanun’un 92. maddesinin (i) bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiş olup aktüerya raporlarına ilişkin olarak genel şartlar ile getirilen 1,8 teknik faizin ve bu genel şartlarla belirlenen vergilendirilmiş belgeli gelir, olmadığı takdirde asgari ücretin kazanç olarak nazara alınacağı düzenlemesinin anılı iptal kararı neticesinde tatbiki mümkün görülmediğinden Yargıtay nezdinde uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirilmesi nedeniyle, TRH 2010 tablosunun esas alınması ancak hesaplamalarda pregresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle hesaplama yapılması gerektiği anlaşılmıştır. (Emsal ilam: Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/15277 esas, 2022/4707 karar sayılı ilamı.) Anılı kriterlere uygun olarak ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun hazırlanmakla itibar edilir bulunan aktüerya raporu kapsamında davacı yanın sürekli ve geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 5.571,18 TL geçici ve 151.379,01 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak hesaplandığı görülmüştür. Davacı vekili 14/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile:100 TL sürekli iş göremezlik tazminatını 151.279,01 TL artırılarak 151.379,01 TL, 100 TL geçici iş göremezlik dönemindeki maddi tazminatı 5.471,18 TL artırarak 5.571,18 TL olmak üzere toplam 156.950,19 TL, cismani Zarar Sebebiyle Tazminat bedeli alacağımızın kaza tarihi olan 29.12.2019’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle KTK 85/1, TBK 49 vd gereğince kaza tarihinde maluliyet hesabı için esas alınması gereken yönetmeliğine göre yapılan hesaplama sonucu aşağıdaki gibi davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmuştur.
Temerrüt tarihi hususunda yapılan değerlendirmede 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi gereğince ihdas edilen … Hesabı Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte … Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup en erken temerrüt tarihinin ödeme tarihi olan 18/02/2020 tarihi olarak tespit edildiği, sehven hükümde temerrüt tarihinin 02/03/2020 olarak gösterildiği ancak bu maddi hatanın tarafların lehine / aleyhine sonuç doğurabileceği anlaşıldığından hükmün tashihi yoluna gidilememiştir.
Faiz hususunda yapılan değerlendirmede; kazaya neden olan plakası tespit edilemeyen/ sigortasız aracın ticari nitelikte olup olmadığı hususu ispata muhtaç kalmış olup yasal faize hükmedilmesi gerektiği anlaşıldğından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Geçici iş göremezlik tazminatı 5.571,18 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı 151.379,01-TL, olmak üzere toplam 156.950,19-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 10.721,27TL karar harcından 54,40TL peşin harç ve 550TL ıslah harcı olmak üzere toplam 594,4TL’nin mahsubu ile 10.126,86TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç ve 550TL ıslah harcı olmak üzere toplam 594,4 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 24.542,53TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.130,81TL (bilirkişi ücreti, ATK faturaları, posta masrafı v.s.)’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma), davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır