Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/246 E. 2021/941 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/246 Esas
KARAR NO : 2021/941

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2016
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten alacaklarının tutar, faturalar kısmı için 130.000,00 TL, müvekkili şirketin diğer belirsiz ve tespiti gereken imalatın “işçilik, kazı, inşaat kısımlarını” ve şu anda belirsiz olan diğer giderleri kendisinin yaptığını, inşaat müteahhitliği yapan davacı müvekkili şirketin, (2013 yılı içerisinde bitmesi planlanan) Beylikdüzü İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, …No:..’ de bulunan… ada,… parsel üzerinde inşa edeceği konut amaçlı site merkezinin elektrik enerjisi ihtiyacı için “abonelik taleplerine”‘ …’ a bağlı olarak istanbul Avrupa yakasında elektrik temini işinden sorumlu…A.Ş.(…)’ ye müracaat ettiğini(11.10.2010 tarih, 26779 sayılı dilekçe), davalı …’ın ise verdiği 20.10.2010 tarih ve 8898 sayılı TİP – C/2. ENERJİ MÜSAADESİ” (Ek-1) “şartname” nitelikli cevap yazısı ile tek satıcı olmasından kaynaklanan gücünü müvekkil şirket aleyhine kullanarak, “elektrik aboneliği” talebinde bulunan müvekkilinden, esasen elektrik dağıtım şirketinin sağlaması gereken transformatör- (trafo), yer altı elektrik iletim (alçak gerilim) kablosu, … Proje ve benzeri gibi zorunlu yükümlülüklerini de başta Anayasamızın eşitlik ilkesine ve yürürlükteki yasal düzenlemelere aykırı olarak davacı şirkete yükleyerek yaptırttığını, … yetkililerinin ayrıca trafo yerinin de davacı müvekkil şirketçe karşılanmasını istediklerini ve 99 yıllığına 1.-TL karşılığı kira bedeli ile inşaat yapılacak arsadan kendilerine kiralanması koşulunu getirdiklerini, …’ın dayattığı şartlara, hukuka aykırı gerekçeler ileri sürdüğünü, müvekkili şirketin elektrik enerjisi için abonelik talebinde istenen elektrik enerjisinin temini için yapması gereken yatırımların, henüz programında olmadığını ve başlayarak bitirmesinin de zaman alacağını, yatırım için proje, planlama ve zamanın da belli olmadığını ve gelecekteki belirsiz yatırım programlarından olduğunu, bu yüzden elektriği ancak davacı müvekkil inşaat şirketinin gerekli tesisleri kurması “halinde” verebileceklerini belirttiklerini, söz konusu yatırımın mahiyeti sorulduğunda da bedelsiz trafo yeri verilerek 99 yıllığı 1.-TL bedel ile kiralanması, Trafo muhafaza bölümünün istenen şartlarda inşa edilmesi, trafonun tesis edilmesi, trafoya gelecek enerji nakil hattının yapılması, işçilik, montaj, proje ve diğer giderlerin davaa müvekkil şirket tarafından karşılanması gerektiğini, yatırım bedellerinin ve trafo yerinin müvekkil şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verilebileceğini, aksi halde enerji alamayacağını ve itirazlarının da kesinlikle kabul edilmeyeceğini vurgulayarak çaresiz tek seçenekle karşı karşıya bıraktıklarını, müvekkili şirket yetkililerinin, yatırımcılarına karşı ticari taahhüt ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirebilmek söz konusu trafo, yer altı OG (orta gerilim) kablo, trafo köşkü gibi yatırımları elektrik aboneliklerini alabilmek, cezai duruma düşmemek için elektrik dağıtımı şirketinin isteklerini yerine getirmek amacı ile elektrik taahhüt işleri yapan bîr şirketle anlaşarak (… A.Ş.) söz konusu yatırımları bedelini kendisi karşılayarak yaptırdığını, sonuç olarak bu sebeplerle davalarının kabulü ile müvekkili tarafından yapılarak bedeli karşılanmış olan transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim… ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden bu yana taraflar ticari şirket olduğundan ticari faiz ile davalıdan tahsilini, uygulanacak faiz tarihi için, tesisin “mutlak butlan” ile yapıldığı nazara alınarak, inşa tarihinden itibaren hesaplanmasına ve davalı… A.Ş.’ den tahsilini, muhakeme masrafları ve vekâlet ücretinin de davalı şirkete tahmil edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen taleplerin zamanaşımına uğradığını ve bu nedenle eldeki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, husumetin müvekkil şirkete yöneltilmesinin doğru olmadığını, … ile imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri gereğince dağıtım tesislerinin mülkiyetinin …’a ait olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde eldeki davanın türünü belirsiz alacak davası olarak belirttiğini, davaya konu edilen taleplerin belirlenmesi bağlamında objektif bir imkansızlık halinin mevcut olmasının belirsiz alacak davası açılabilmesinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu, bu kapsamda eldeki davada talep edilen alacak kalemlerinden bir kısmının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkarılacağı bu nedenle objektif olarak belirlenememe halinin mevcut olduğu iddiası hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın harcamayı bizzat yapan kimse olarak belirleyemediği alacak kaleminin bilirkişi tarafından belirleneceği tezi hukuki garabet örneği olacağını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafların görülmekte olan davada birlikte hareket etmek suretiyle alacak talebinde bulunduğunu, bu kapsamda açılmış olan davanın niteliği ve tarafların bu davayı ikame etmesinde aranan şartların varlığı ayrıca ve her bir davacı bakımında ayrı ayrı olmak kaydıyla incelenip usul hukukuna aykırı bir durumun varlığı halinde de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aradaki sözleşme ilişkisinin davacı tarafın iddiasının aksine geçerli olduğunu ve sonuçlarını doğurmaya devam ettiğini, davacı tarafın aradaki sözleşme ilişkisinin emredici kurallara aykırılığı nedeniyle mutlak butlan olduğu ve dolayısıyla geçersiz olduğu iddiasının hukuki gerçeklikten uzak olduğunu, davacı tarafın sözleşme hükümlerinin kendisine dayatıldığına ilişkin olarak tek bir somut delili dahi bulunmadığını, aksine kendisine tanınan itiraz hakkını dahi kullanma iradesi göstermeksizin sözleşme hükümlerini kabul ettiğini, davacı tarafla müvekkili şirket arasında henüz bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması da bulunmadığını, bu anlaşmanın tesis edilmeden huzurdaki dava ile tek seferde ödeme talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın iş bu davaya dayanak teşkil eden taleplerinin bu yönüyle hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece yatırım bedellerinin davacı tarafa geri ödenmesi kanaatine ulaşılırsa bu ödemelerin defaten yapılmayacağı, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin geçici 2. Maddesi ile diğer yönetmelik hükümleri gereği ancak bundan sonraki iletim ve dağıtım tarifesinden mahsup edilebileceği hususu da göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacı tarafın iddiasının aradaki sözleşme ilişkisinin tümüyle mutlak butlan yaptırımına tabi olduğu dolayısıyla yapılan tesislere ilişkin bedellerin inşa tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden iadesi iddiasına dayandığını, davacı tarafların eldeki davada talep ettikleri miktarların somut olaya uygun olmayıp fahiş nitelikte olduğunu, bu yönüyle söze konu taleplerin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, öte yandan istenen faizin niteliği ve başlangıç tarihinin de hukuka aykırılık arz etmediğini, sonuç olarak bu nedenlerle, öncelikle pasif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle davanın müvekkili şirket yönünden reddini, nihayetinde hukuki mesnetten yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı şirket tarafından yapılan faturalı/ faturasız “işçilik” “kazı” “inşaat kısımları” imalat masraflarından oluşan alacak istemine ilişkindir.
Davalı tarafça zamanaşımı savunması ileri sürülmüş ise de taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle, TBK’nın 146. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, dava tarihi itibari ile zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla; yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin… esas, … karar sayılı; “…Davalı… yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı …yönünden açılan davanın kabulü ile, 130.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine… ” dair kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2019/491 esas, 2021/611 karar sayılı ilamı ile; ”… Söz konusu raporda , davacı tarafça yaptırılan işlere ait faturaların ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu bildirilmiş , ancak uyuşmazlığın niteliğine göre , faturalı ve faturasız söz konusu tutarların dava konusu tesis inşa tarihi ve yapılan işlemler ile kullanılan malzemeler göz önüne alındığında piyasa rayiç bedelleri içinde kalıp kalmadığı yönünden herhangi bir değerlendirme bulunmamaktadır. Raporda , faturalı ve faturasız işler ayrılmamıştır. Diğer yandan, taraflar arasında bir sistem bağlantı anlaşması olmadığı beyan edilmekle, bunun sonuçları yönünden de raporda açıklama ve değerlendirme bulunmamaktadır…” gerekçeleri ile kaldırılması üzerine yargılamaya devam edilmiştir.
Anılı Bam kararı gereğince dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup; ”Faturalı ve faturasız işlerin ayrı ayrı dökümü yapılmak sureti ile söz konusu faturalı/ faturasız tutarların dava konusu tesis inşa tarihi ve yapılan işlemler ile kullanılan malzemeler göz önüne alındığında piyasa rayiç bedelleri içinde kalıp kalmadığı hususlarının aydınlatılması, ayrıca sistem bağlantı anlaşması olmadığı beyan edilmekle, bu durumun sonuçları yönünden de inceleme yapılması ” sureti ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 10/09/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
“…İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
Dava dosyası; 17/01/2018 tarihli “Kök Rapor” ve 11/07/2018 tarihli “Ek Rapor”da detaylı bir şekilde incelendiğinden, işbu Rapor; Sayın Mahkeme’nin 23/06/2021 günlü ara kararında istenilen hususlar dikkate alınarak hazırlanmıştır.
2.1. Taraflar arasında sistem bağlantı anlaşması olmadığı beyan edilmekle, bu durumun sonuçları yönünden inceleme yapılması:
Daha önce hazırlanan “Bilirkişi Raporları”nda da açıklandığı üzere; Enerji Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38/6 Maddesi’nde, “Sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırım veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” şeklinde, Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanım Hakkında Tebliğin 4/5 Maddesi’nde, “…; alternatif bağlantı noktası gösterememesi veya teklif ettiği alternatif bağlantı noktasının başvuru sahibi tarafından kullanılabilir. bir nokta olarak görülmemesi veya sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırımı kendi adına, başvuru sahibi tarafından finansmanı sağlanarak ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlara uygun olarak yapılmasını isteyebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, iletim sistemi kullanıcısı ile … arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmaları çerçevesinde iletim sistemi kullanıcısının ödemekle yükümlü olduğu iletim tarifesi bedelinden düşülür” şeklinde hükümler mevcuttur.
Gerçek olayda, taraflar arasında sistem kullanım ve bağlantı anlaşması yapılmadığı bildirilmiş, fakat Davalı kabul ve onaylı, dava konusu tesis yapılarak tamamlanmıştır. Ancak …tarafından; taraflar arasında yatırım dağıtım tarifesi bedelinden düşüleceğine dair bir anlaşma olmaması, Davacı Şirket’in tesisi yapıp …’a devredeceğini taahhüt etmesi, yapılan tesisin…’ın yenileme ve genişleme yatırım projeksiyonu içinde olmaması ve ödenek tahsis edilmemesi gerekçesiyle, Davacı’nın talebi reddedilmiştir. Buradaki ret gerekçeleri tesisin … tarafından yapılmaması için haklı sebepler olarak görülebilir ise de, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri karşısında yatırım bedelinin tarife bedelinden düşülmemesi için gerekçe olarak kabul edilmeyeceği ortadadır. Zira dağıtım şirketleri ayrım gözetmeksizin elektrik enerjisi dağıtım ve bağlantı hizmeti sunmakla yükümlüdür. Yargıtay’ın dava konusu elektrik dağıtım bedellerinin dağıtım tesisini yapanlara geri ödenmesi konusunda birçok emsal kararı (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi: 2018-1593E.. 2018-1 0312K., Yargıtay 3. Hukuk Dairesi: 2019-3728E.. 2019-10672K., Yargıtay 3. Hukuk Dairesi: 2020-190E., 2020-1903K.) oluşmuştur.
Ayrıca;
2.1.1. EPDK; …”’a, sisteme bağlantı faleplerinin karşılanmasındaki mevzuata aykırı uygulamalara son vermesini, üç farklı tarihte (EPDK”’nın; 15/02/2018T., 7695-4 Sayılı’/ 08/11/2018T.,8171-6 Sayılı/ 10/01/2019T., 8375- 2 Sayılı, Kararları) “İHTAR” etmiş, yatırım bedellerini iade etmesini ayrıntılı bir açıklama ile emretmiştir.
2.1.2. … yukarıda bilgileri verilen EPDK kararları doğrultusunda Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği 21. Maddesi gereği 2008-2018 yılları arasında “Kullanıcı Tarafından Tesis Edilen Dağıtım Varlıkların İlişkin Geri Ödemelere Esas” listeleri bölge bölge internet sitesinde” yayınlayarak ve ilgililerine tebliğ yaparak aboneler tarafından tesis edilmiş olan elektrik dağıtım tesis bedellerini iade ederek ödeme yapmaktadır.
2.1.3. Paranın İadesinde Uygulanacak Yöntem:
Daha önce Mahkeme’ye sunulan “Bilirkişi Raporları”nda açıklandığı üzere, bu konudaki ilk yasal mevzuat, yapılmış tesisin, abonenin elektrik fatura bedelinden düşülmesi idi. “Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği”nin 38/6. Maddesi’nde yer akan hüküm, günümüzde “Mülgadır” ve mülga olarak geçersizdir. Esasında Yargıtay tarafından nazara alınan dava unsurlarından biri de davacılar tarafından, söz konusu aboneliğin tesis edilmiş yerlerin, başka şahıslara satılmış oldukları için, tesis bedelinin, elektrik dağıtım bedelinden düşülmesi durumunun da fiilen imkanının bulunmamasıdır.
Dolayısıyla bu durum, EPDK tarafından yayımlanan ve 01/01/2014 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelikle değiştirilmiş, aboneye en fazla 12 taksit halinde ödeme koşulu getirilmiştir. Bu hüküm, yapılacak tesisin çok büyük ve enerji dağıtım şirketinin ödeyemeyeceği kadar büyük bir parasal miktarın söz konusu olabileceği olasılığı ile düzenlenmiştir. Oysa yapılan trafo merkezi ve … parasal tutarı, davalının bütçesi için küçük sayılabilecek bir tutardır. Bu yüzden bu bedelin 12 taksit olarak değil de tek seferde ödenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Zira dava konusu bedelin geri ödenmesi hususunda İzmir (2). ATM’nin “………..davacı ile davalı arasında bir abonmanlık sözleşmesi olmadığından bu bedelin tüketim bedelinden düşülerek mahsuplaşması mümkün olmamaktadır. Alacağın daha önceden davacıya ödenmesine ilişkin bir işlemin başlatılmamış olması, yürürlüğe sokulan yeni yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca davacının geri ödemeyi hak ediş tarihinden sonra bir yıldan daha uzun bir süre geçmesi nedeniyle taksitlendirme yönteminin uygulanması da zaman aşımına uğramıştır. Bu durumda davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken 19.256,42 TL’lik bedele 20/12/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt faizine ilişkin kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı da uygulanarak ortaya çıkan toplam miktarın davalı tarafından davacıya defaten ödenmesi gerektiği………” gerekçesiyle “…………19.256,42 TL’nin dava tarihi olan 20/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine……” şeklinde aldığı emsal karar (2016/984E., 2017/951 K., 12/09/2017 K.T.), Yargıtay (3). Hukuk Dairesi tarafından oy birliğiyle onaylanmıştır (2018/1593E., 2018/10312K., 18/10/2018 K.T.).
2.2. Dava konusu bedelle ilgili dava dosyasına sunulan “Fatura” içeriğinin incelenmesi:
17/01/2018 tarihli “Bilirkişi Kök Raporu”’muzda; Davacı Şirket tarafından sunulan kayıtların incelenmesi neticesinde dava konusu aşağıda dökümü verilen 130.000 TL’lik (KDV Dahil) fatura kaydı ve ödemenin yapıldığı tespit edilmiştir.
Faturanın içeriği incelendiğinde; yapılan işlerin, (34,5/0,44kV, 1600kVA) TM ve OG yer altı kablosu tesisi işi ile uygun olduğu ve bu tesiste kullanılan malzemelerin, inşa tarihi piyasa rayiç bedelleri içinde kaldığı tespit edilmiştir.
Ayrıca, tüm yapılan işler … tarafından onaylanmıştır.
¸

Transformatör tesisinde kullanılan malzemeler toplamı, 117.746.51 TL + % 18 KDV 21.194,37 TL, Toplam: 138.940,88 TL, İskonto: 8.940,88 TL, Fatura Tutarı: 130.000 TL
3- SONUÇ VE KANAAT
“4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu”, “Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği”, “EPDK Kurul Kararları”, “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği”, “Dosyaya sunulan Bilirkişi Raporları”, “Diğer ilgili mevzuatlar ile dosya içeriğindeki; bilgi, belge, deliller” üzerinde yapılan inceleme kapsamında:
3.1. İşbu “Rapor” içeriğinde de açıklandığı üzere, 77/01/2018 tarihli “Bilirkişi Heyeti Kök Raporu” ile 11/07/2018 tarihli “Bilirkişi Heyeti Ek Raporu’nun “SONUÇ VE KANAAT” bölümlerinde sunulan hususların aynen geçerliliğinin koruduğu,
3.2. Davacı şirketin, “…No’lu (34,5/0,4 kV, 1600 kVA) TM ve 0.G., yeraltı kablosu tesisi” işini, Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin 18. Maddesi hükmünde açıklanan hususlara uygun olarak tamamladığı, tesisin geçici kabul işlemlerinin 14/07/2011 tarihinde Davalı Elektrik Şirketi’nce yapıldığı, ayrıca yine davalı şirketin 19/07/2011 tarih ve 2832 sayılı kararı ile dava konusu “Trafo Merkezi”nin elektrik sistemine dahil edildiği,
3.3. Dava dışı yüklenici firmaya yapılan iş karşılığı mali ve teknik perspektif ile yapılan değerlendirme kapsamında faturalı 130.000 TL (KDV Dahil) ödeme yapıldığı, bu çerçevede Davacı’nın davasında haklı olduğunun Yüce Mahkeme’ce değerlendirebileceği…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki dava, davacı tarafça yaptırılan dağıtım ve iletim tesisi varlıklarının maliyetinin davalıdan tahsili talebine ilişkin olup uyuşmazlığın; davacı şirket tarafından yapılan faturalı/ faturasız “işçilik” “kazı” “inşaat kısımları” imalat masraflarından oluşan alacak istemi yönünden davalı … ve …’ın sorumluluklarının bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.

Davaya konu talep yönünden yürürlükte olmakla tatbiki gereken 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 6. maddesinin; “Gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanması ve bağlantı anlaşması yaparak hizmet verilmesi esastır. Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, dağıtım sisteminin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir. Buna göre; a) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olması halinde, 5 inci maddede belirtilen belgelerin ibraz edilmesi kaydıyla dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. b) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olmaması ve genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması durumunda; saha etüdü gerektirmeyen hallerde başvuru tarihinden itibaren on iş günü, saha etüdü gerektiren hallerde ise başvuru tarihinden itibaren yirmi iş günü içerisinde, bağlantı talebinin karşılanabileceği makul bir süre, gerekçeleri ile birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Başvuru sahibinin söz konusu süreye itiraz hakkı saklı olup, bu konuda Kuruma başvurabilir. Başvuru, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38 inci maddesi hükümleri çerçevesinde Kurum tarafından değerlendirilir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından verilen görüşe ilişkin gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmemesi halinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. c) Başvuru sahibinin (b) bendi kapsamında haksız bulunması veya bağlantı talebinin karşılanabilmesi için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bildirilen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması ve bağlantı talebinin branşman hattı tesis edilerek karşılanabilir olması halinde gerekli yatırım başvuru sahibi tarafından üstlenilebilir. Bu durumda bağlantı projesinin hazırlanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, bağlantı projesinin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından sağlanır. Bağlantı projesi, tamamlanmasını müteakip onay için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye sunulur. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, söz konusu proje üzerindeki incelemesini proje sunum tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde tamamlayarak projeyi onaylar veya projeyi revizyon için başvuru sahibine iade eder. Proje revizyonunun gerekçeleri başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bağlantı projesinin onaylanması durumunda, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında, branşman hattının mülkiyet ve kullanım hakları ile finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği bağlantı anlaşması imzalanır. Dağıtım sistemine geçici bağlantı yaparak elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında kullanım amacıyla sınırlı bir süreyi içeren bağlantı anlaşması imzalanır. Bağlantı anlaşmasının imzalanmasını takiben ve anlaşmada yer alan süre içerisinde gerekli bağlantı varlıkları tesis edilerek, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belirlenen bağlantı bedeli, başvuru sahibi tarafından dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenir. Bağlantı bedeli, bir defaya mahsus olmak üzere ve ilk bağlantı anlaşması yapılması esnasında tahsil edilir ve geri ödenmez. Bağlantı anlaşmasında yer alan adresteki kullanım yeri var olduğu sürece, bağlantı anlaşması yürürlükte kalır ve söz konusu kullanım yerindeki müşteri değişikliği halinde yeni bir bağlantı anlaşması yapılması talep edilmez.” hükümlerini içerdiği görülmüştür.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin 6. fıkrasının ise; “Sisteme bağlantı yapılması hâlinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibin tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür.” hükmünü içerdiği, 28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin geçici ve son hükümlerinde; ”Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve mahsup yöntemiyle geri ödeme hususlarının düzenlendiği, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodolojinin usul ve esaslarının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Anılı yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; yatırım programı içerisinde davalı kurum tarafından yapılması gerekli olan yatırımın davacı tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda Bam kararı gereğince faturalı ve faturasız işlerin ayrı ayrı dökümü yapılmak sureti ile söz konusu faturalı/ faturasız tutarların dava konusu tesis inşa tarihi ve yapılan işlemler ile kullanılan malzemeler göz önüne alındığında piyasa rayiç bedelleri içinde kalıp kalmadığı hususlarının aydınlatılması sureti ile inceleme yapılmış olup talep edilen miktarın (130.000-TL) faturalı işlere dayalı olup piyasa rayiç bedelleri ile uyumlu olduğu saptanmıştır. Huzurdaki davanın davacıları, işbu dava ile ödedikleri tesis masraflarının tahsilini talep ettiğine ve tesisler davalı …’a devredildiğine göre, açılan davada davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmakta olup ayrıca davalı … ile davalı… arasında düzenlenen 24/07/2006 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinin; ”Dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’ a ait olduğu…” şeklinde düzenlendiği görülmekle anılı hüküm gereğince davalı …’ın pasif husumet ehliyetini haiz olduğu anlaşılmıştır. Son olarak bağlantı anlaşması ile ilgili olarak; Elektrik İç Tesisat Yönetmeliği’ne göre yapılan değerlendirmede, tesislerin kullanım hakkı …’a bırakılmakla, … ile davacı arasında bir protokol imzalanmasının gerektiği, ancak böyle bir protokol imzalanmamış ise tesisin tüm işletme ve bakımının davacı tarafa ait olacağı, bununla birlikte söz konusu metrajların bir ucunun …’ın kontrolündeki trafo binaları içinde olduğundan, davacının bakım ve işletmeyi üstlendiği anda …’ın izni ve müsadesi olmadan bu işi yapamayacağının açık olduğu, sözleşmelerin imzalanmamış olmasının dava konusu tesislerin bedelinin ödenmesine etkisinin bulunmadığı sonucuna varılması gerekmiştir. (Emsal karar: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/2227 esas, 2021/2808 karar sayılı kararı.)
Tüm bu gerekçeler ışığında; dava dışı yüklenici firmaya yapılan faturaya bağlı 130.000-TL ödeme kadar davacıların alacak isteminde haklı bulunduğu anlaşılmış olup yönetmeliğin 21. maddesinde geri ödemeye konu tutar için “3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır.” hükümleri cari olmakla dava konusu alacak yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiği saptanmıştır. Ayrıca davalı … ile davalı … arasında düzenlenen 24/07/2006 tarihli işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesi gereğince dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’ a ait olduğu düzenlendiğinden davalı… aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; davalı… yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … yönünden açılan davanın kabulü ile, 130.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … yönünden açılan davanın KABULÜ ile,
130.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 8.880,30 TL karar-ilam harcı evvelki ilamla alınmış olunduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 2.683,00 TL yargılama giderinin, davalı…’tan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5- Davanın tam kabul ile sonuçlanması nedeni ile davalı … tarafından yapılan 23,63 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 16.300,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınıp davacılara ödenmesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı …’a ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
9-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.220,08 TL peşin harç ile 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.249,28 TL’nin davalı …’tan alınıp davacılara ödenmesine,
Dair; davacılar vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır