Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/242 Esas
KARAR NO :2023/298
DAVA:Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:05/04/2021
KARAR TARİHİ:14/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü … sevk ve idaresindeki “…” plaka sayılı araç ile … Caddesi üzeri … Meydanı istikametinden Otogar istikametine seyir halinde iken No:153 … önüne geldiğinde aracın ön tampon sağ köşe ve ön cam kısımları ile gidişe göre sol şeritte iken yaya … otobüs durağı istikametinden … istikametine geçtiği esnada çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada davacı müvekkili …’ın YAYA konumunda olduğunu, Kaza tespit tutanağına göre dava konusu kazanın oluşumunda, … plakalı araç sürücüsü … ‘in kusurlu olduğunu, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını ve tedavi gördüğünü, “patella kırığı, tibia üst uç kırığı” meydana geldiğini, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Hesabı’ndan karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı … Hesabı’na 24.12.2020 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı, başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, yazılı başvuruya süresinde dönüş yapılmadığı için … Hesabı tarafından başvurunun reddedilmiş sayıldığını, müvekkilinin 31.12.1967 doğum tarihli olup kaza tarihi itibariyle 53 yaşında olduğunu, Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; 5.800,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00- TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00- TL sürekli bakıcı gideri ve 100,00- TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 6.100,00- TL tazminatın davalı … Hesabı’na başvuru tarihi olan 24.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru sahibinin, davadan önce … Hesabına eksik evrak olmaksızın tazminat talepli başvuruda bulunmuş olmasının dava şartı olduğunu, dava öncesi … hesabına yaptığı başvuruda herhangi bir maluliyet raporunu şirkete sunmadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından hukuka uygun bir maluliyet raporu talep edilmesine rağmen herhangi bir raporun müvekkili şirkete sunulmadığını, bu sebeple dava şartları tamamlanmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, zararın hesaplanmasına ilişkin söz konusu belgelerde eksiklik hâlinde, başvurunun geçerli kabul edilemeyeceğini, her yönetmelikte yasa koyucunun bizzat muayene ve bizzat muayene yapıldığına dair evrakların rapora eklenmesinin zaruri kıldığını, bu hususun açıkça kötü niyetli uygulamaların önüne geçilmesi amacıyla yapıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat ile sürekli ve geçici bakıcı giderlerine dayalı maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
Hasar dosyası, araç tescil kayıtları, tedavi evraklarına ilişkin belgelerin dosyada mübrez olduğu görülmüştür.
Davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiş ve maluliyet raporu temin edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmıştır.
… 6. Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulunun raporunda özetle; “1)… Devlet Hastanesinin 15/09/2020 tarihli raporunda trafik kazası nedeniyle gelen hastada sol tibia plato kırığı, ve sağ patella kırığı saptandığının belirtildiği,
2)… Devlet Hastanesinin 17/09/2020 giriş, 26/09/2020 çıkış tarihli epikriz raporunda: “ her iki dizde ağrı ve uzun bacak atel bulunduğu, sağ patellada deplase kırık, sol tibia plato kırığı bulunduğu opere edilmek üzere yatışı yapıldığı, hasta entübe edilemediği için sevk edildiğinin belirtildiği,
3)… Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinin 26/09/2020 giriş, 05/10/2020 çıkış tarihli epikriz raporunda: “her iki dizde kırık olan hastanın ameliyat için yatışı yapıldığı, sağ patella kırığı, ve sol tibia plato kırığı opere edildiği postop takipleri sonrasında taburcu edildiğinin belirtildiği,
4)Kurulumuzun 15/11/2021 tarihli muayenesinde; araç dışı trafik kazası geçirdiğini, sol bacak ve sağ dizinin kırıldığını, … devlet hastanesinde atele alındığını 15 gün sonra … üniversitesinde ameliyat olduğunu, ameliyattan sonra bel ağrsının olduğunu, belinde kayma olduğunun söylendiğini ifade ettiği şikayet: her iki diz ve bacağında ağrı, hareket etmekte zorlanma, oturamama, fizik muayene: olaydan önce olduğunu ifade ettiği, sağ gözde lökokori, saydamlığında azalma(1998 tarihinde olmuş), sağ frontoparietal bölgede 6×3 cmlik skar, sol parietal alnaın medial kenarında 5×0,2 cmlik dikey seyirli skar, sol parietal alanda 4,5×0,2 cmlik skar, sağ diz üzerinde dikey seyirli 12.5×0,5 cmlik skar, sol bacak 1/3 üst lateralde 3×1,5 cmlik alanda bir birine paralel 2 ve 1.5 cmlik skar, 1 adet sağ diz medial yüzde 2 adet sağ diz ön yüzde olmak üzere 0,8×0,8 cmlik ciltten hafif çökük hafif açık renkte nedbe izlendiği, sol bacak orta 1/3 ön yüzdfe 1×0,5 cmlik nedbe izlendiği, Ortopedi muayenesinde; Alt ekstremite uzunlukları sağ 88 cm, sol 88 cm olduğu, Sağ diz fleksiyon: 140 derece, ekstansiyon: 0 derece olduğu, Sol diz fleksiyon: 140 derece, ekstansiyon: 0 derece olduğu, Sağ ayak bileği dorsifleksiyon: 15 derece, plantar fleksiyon: 60 derece, inversiyon 25 derece, eversiyon 15 derece, Sol ayak bileği dorsifleksiyon: 15 derece, plantar fleksiyon: 60 derece, inversiyon 25 derece, eversiyon 15 derece olduğu, bilateral uyluk çevresi 45 cm, kruris çevresi 41 cm ölçüldüğü, torakal ve lomber hareketler normal sınırlarda bulunduğu
5)Dosyaya ekli grafilerin incelemesinde; 26/09/2020 tarihli BT’de sağ patellada parçalı kırık, sol tibia lateral platoda lineer kırık, sol fibula proksimal metafizodiafizer kırık, 24/05/2021 tarihli lumboksakral grafide vertebra korpus yükseklikleri tabii, lordozdo artış, L5-S1 de minimal listezis, vertebra korpus köşelerinde hafif düzeyde dejeneratif değişklikler 19/10/2021 tarihli grafilerde sağ patellada kaynama göstermeyen kırık sekeli, k teli tespitleri sol tibia lateral platoda kaynamış kırık sekeli,vida tespitleri, sol fibula proksimal metafizodiafizer malunion kaynamış kırık sekeli izlendiği,
SONUÇ
Mevcut belgelere göre; … ve … oğlu, 31/12/1967 doğumlu, …’ın 15/09/2020 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,
1)20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, tablo 3.33b’ye göre plato kırığı %3, tablo 3.33b’ye göre deplasman gösteren patella kırığı %9, balthazard formülüne göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %12 (yüzdeoniki) olduğu,
2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,
3)Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği…” şeklinde oy birliği ile mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda özetle;” Kusur yönünden değerlendirme ve kanaat: Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, kazanın yukarıda Olay kısmında ifade edildiği şekilde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kazada, yaya …, olay mahalli kaza konumuna 10 metre mesafede ışıklı yaya geçidi varken, geçiş için trafik ışıklı işaret cihazları ile kontrollü, bu yaya geçidini kullanmayarak, 10 m ilerisinden, yaya geçidi olmayan konumdan taşıt yoluna girdiği anlaşılmakla, taşıt yoluna kontrolsüzce girerek trafiği tehlikeye sokduğu, ilk geçiş hakkını taşıt yolu üzerinde seyretmekte olan araca vermeyerek, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın kendisine çarpmasıyla meydana gelen trafik kazasın oluşumunda; 2918 sayılı KTK’nun Madde 68 – Yayaların uyacakları kurallar; b) Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Yayalar, bu yerlerden geçerken;
1. Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde, geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak,
2. Geçitte yayalar için ışıklı işaret yoksa ve geçit sadece taşıt trafiği ışıklı işareti veya yetkili kişi tarafından yönetiliyorsa geçecekleri doğrultu açıldıktan sonra taşıt yoluna girmek, zorundadırlar. Ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.
c) Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır.
Kurallarına riayet etmemiş olmakla, kazanın oluşumunda, dikkatsizliği ve tedbirsizliği ile % 75 oranda asli kusurlu olduğu görüş ve kanaati oluşmuştur..
Dava konusu kazada, sürücü …, kaza mahalli kavşağa yaklaşırken ,meskun mahal, ışıklandırmalı 2 yönlü, 2 şeritli Caddede, seyir halinde iken, 2918 sayılı KTK’nda belitrilen:
Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak:
Madde 52 – Sürücüler:
a) Kavşaklara yaklaşırken,dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, zorundadırlar
Kuralına riayet etmeyerek, hızını azaltmadan yaklaşmakta olduğu kavşağa yakın mesafeden kaplamaya giren yaya …’a çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile % 25 oranda tali kusurlu olduğu kanaatine varmak mümkündür.
Yapılan değerlendirme sonucu:
1)Kazanın oluşumunda davacı yaya …’ın % 75 oranda asli kusurlu olduğu
2)Kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in % 25 oranda tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
TAZMİNAT HESABI YÖNÜNDEN İNCELEME
İşbu kaza 01.06 2015 tarihinden sonra meydana gelmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 2019/40 sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunun 90.maddesine ilişkin verilen iptal kararından sonra verilen Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2019/3292 E sayılı emsal kararında özetle; “…Bu durumda mahkemece, ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, Dairemiz Yargıtay’da uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir…” demekte olup, buna göre de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarında ki hesap ilkelerinin uygulanma imkanı da ortadan kalkmıştır.
Her ne kadar 7327 sayı ve 09.06.2021 tarihli Kanunun 18.maddesi ile Karayolları Trafik Kanunun 90.maddesinde: “..c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır..” şeklinde düzenleme yapılmış ise de;
Anılan yasal düzenlemeden sonra verilen Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/14963 E, 2021/2953 K ve 14.06.2021 tarihli kararında özetle; “…. Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı iptal kararı da gözetilerek, tazminat hesaplamalarında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’ndaki düzenlemelerin değil Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu düzenlemelerinin esas alınması, hesaplamaların TRH 2010 Tablosuna göre ve progresif rant yöntemiyle yapılması ilkeleri Dairemizce benimsendiğinden, tazminat hesap biçimine ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir….” demektedir. Bu durumda;
Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere işbu kazanın 09.06.2021 tarihli yasal düzenlemeden önce meydana gelmiş olması ve yasal düzenlemeden sonra verilen Yargıtay kararı dikkate alınarak; Hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri TRH 2010 yaşam tablosuna göre, bilinmeyen dönem kazançlar ise Yargıtay kararlarındaki gibi %10 artış ve iskonto esasına(progresif rant yöntemine) göre belirlenerek hesaplama yapılacaktır.
1)SORUMLULUK DURUMU
a)Kusur değerlendirmesinde davacının %75 oranında, sigorta poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
b)… Hesabı Yönetmeliğinin ilgili maddeleri aşağıdaki gibidir;
Hesaba başvurulabilecek haller
MADDE 9 – (1) (Değişik: RG-19.06.2009-27263) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak
a) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için başvurulabilir.
c)… Hesabı yönetmeliğine göre, davalı sigorta kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün kusuru nispetinde davacının uğradığı bedensel zararlardan sorumludur. Bu durumda işbu davada davalının %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılarak takdire sunulacaktır.
2)DAVACININ GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK DÖNEMİ
a)ATK tarafından düzenlenen raporda davacının iyileşme(iş göremezlik) süresinin 6 ay olduğu belirlenmiştir. Bu durumda;
b)Davacının 6 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanarak takdire sunulacaktır.
c)Davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ise geçici iş göremezlik süresinin bittiği tarihten itibaren maluliyetle orantılı hesaplanacaktır.
3)DAVACININ SÜREKLİ İŞGÜCÜ KAYBI VE MALULİYET DURUMU
a)Yargıtay 17. ve 4. Hukuk Dairesinin bu konudaki emsal kararlarında özetle; Maluliyete ilişkin alınacak raporlarda “… kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” demektedir. Bu durumda;
b)İşbu kaza 15.09.2020 tarihinde meydana gelmiş olup, Adli Tıp Kurumu tarafından 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı resmi gazetede yayınlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının tüm vücut engel oranının %12 olduğu belirlenmiş olup, anılan oran üzerinden davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı belirlenecektir.
4)DAVACININ YAŞI VE BAKİYE ÖMÜR SÜRESİ
a)31.12.1967 doğumlu olan davacı, 15.09.2020 kaza tarihinde, 52 yıl, 8 ay, 14 günlük olup, 53 yaşında kabul edilerek TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (23) yıl ve muhtemelen (76) yaşına kadar yaşayacaktır.
b)Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup, buna göre davacının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceğinin kabulü ile olay tarihinden itibaren (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-53)= 7 yıl ve pasif devresi (76-60)= 16 yıldır.
5)KAZANÇ DURUMU İLE BİLİNEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
a)Dava dosyasında davacının kaza tarihi itibariyle asgari ücretin üzerinde kazanç sağladığını gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı bir belge bulunmadığından zorunlu olarak hesaplamalar asgari ücretlere göre yapılacaktır. Buna göre;
b)Davacının 15.09.2020-15.09.2022 arası geçen 2 yıllık bilinen dönemdeki kazanç tespiti aşağıdaki gibidir;
6)BİLİNMEYEN DÖNEM KAZANÇ TESPİTİ
A)Davacının işlemiş ve bilinen devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak;
a)İşleyecek ve bilinmeyen bakiye devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre,
b)Kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise;
5.500,35 x 12 Ay = 66.004,20 TL. olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Diğer yandan;
c)Davacı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da net asgari ücretin yıllık tutarı olan (5.500,35 x 12 )= 66.004,20 TL. esas alınacaktır. Buna göre;
B)PEŞİN DEĞER
(21)yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devrenin peşin değeri
7)MADDİ ZARAR HESABI
ATK tarafından davacının iyileşme döneminde 2 ay süre ile bakıma ihtiyaç duyacağı belirlenmiş olmakla bu konudaki Yargıtay kararlarına göre brüt asgari ücretlere göre 2 aylık süre için bakıcı gideri zararı hesaplanacaktır. Buna göre;
8)DAVALININ SORUMLULUK KAPSAMI VE TEMERRÜT TARİHİ
a)Davalının, zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden 15.09.2020 kaza tarihi itibariyle sakatlık/ölüm ve tedavi giderleri bakımından sorumluluk üst limiti ayrı ayrı 410.000,00 TL.dır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2011/10149 E. sayılı kararında özetle “..hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve … Hesabının yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve … Hesabının tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve … Hesabı tarafından karşılanmaya devam edecektir..” demektedir. Bu duruma göre;
Davacının yukarıda belirlenen maddi zararları poliçe limitleri içinde kalmaktadır.
b)Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda;
Davacı tarafından davalıya 24.12.2020 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup, başvuru tarihinden 8 işgünü sonrası 06.01.2021 tarihinde mesai saati sona ermektedir. Bu durumda davalı bakımından temerrüt bir sonraki iş günü olan 07.01.2021 tarihinde gerçekleşmiş olacaktır.
S O N U Ç: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 15.09.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1)Kazanın oluşumunda davacı yaya …’ın % 75 oranda asli kusurlu olduğu,
2)Kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in % 25 oranda tali kusurlu olduğu,
3)Davalının %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın;
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 3.800,30 TL,
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait
%12 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 43.566,17 TL,
c)Geçici bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının = 1.471,50 TL. olduğu,
d)ATK tarafından davacının sürekli bakıma muhtaç olmadığı belirlendiğinden sürekli bakıcı gideri nedeniyle zarar hesabı yapılmasının mümkün olmadığı,
e)Davacının yukarıda belirlenen maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı,
f)Başvuru tarihine göre temerrüdün 07.01.2021 tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
g)Dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiği…” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesi ile; sürekli ve geçiçi iş göremezlik ve geçici bakıcı tazminat taleplerini 42.837,67-TL arttırarak, toplam 48.837,97-TL nin davalıdan temerrüde düştüğü 07/01/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir.
Huzurdaki davada; davacı yayanın 15/09/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile geçici ve sürekli iş göremezlik ile geçici ve sürekli bakıcı giderlerine dayalı maddi tazminatın davalı … Hesabından tazmini isteminin ileri sürüldüğü, aracın riziko tarihinde sigortasının mevcut olmadığı tespit edilmiştir.
Huzurdaki davada ileri sürülen talepler kapsamında tatbiki gereken … Hesabı Yönetmeliği’nin “Hesaba Başvurulabilecek Haller” başlıklı 9.maddesi; ”Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabı’na başvurulabilir.” şeklinde düzenleme altına alındığı görülmüş olup tedavi evraklarının celbine müteakip kaza tarihi (15/09/2020) itibari ile yürürlükte olan yönetmelik hükümleri (”Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirimesi Hakkında Yönetmeliği”) kapsamında Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu temin edilmiş, davacının %12 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay , bakıma muhtaç olduğu sürenin ise 2 ay olduğunun tespit edildiği görülmüştür. ATK raporunun dosyada mevcut tedavi evrakları/raporları incelenmek sureti ile ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlandığı, raporlar arasında çelişkinin bulunmadığı anlaşılmakla, yeniden rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
Ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle mahkememizce itibar edilir bulunan kusur raporu içeriği, kaza tespit tutanağı ve celp edilen ceza dava dosyasındaki maddi tespitler ışığında; davacı yayanın %75 (asli) dava dışı araç sürücüsünün ise %25 (tali) kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Anılı tespitlerin KTT, ceza dosyası aşamasında alınan bilirkişi raporları ve ceza dosyasında varılan kanaatlerin mahkememiz dosya kapsamı ile çelişmediği ve aksi yönde delil ibraz edilmediği anlaşılmakla, usul ekonomisi ilkesi ışığında kusur yönünden yeniden inceleme yapılması yoluna gidilmemiştir.
2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinde; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki; “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…Ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…Ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmekle ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ile birlikte uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasına yönelik içtihat geliştirildiği ancak hesaplamalarda pregresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ve kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre tespit edilen maluliyet raporuna göre hesaplama yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Anılı kriterler uyarınca; ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına ve kaza tarihindeki yönetmelik hükümleri ile içtihatlara uygun, güncel asgari ücret hesaplamalarına göre hazırlanmakla itibar edilir bulunan aktüer bilirkişi raporu kapsamında; davacı yanın geçici bakıcı giderine dayalı zararı 1.471,50-TL, geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararı 3.800,30-TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi zararı 43.566,17-TL olarak hesaplanmakla anılı tazminat bedeli yönünden davalı … hesabının tazmin sorumluluğunun mevcut olduğu anlaşılmıştır. Davacının sürekli bakım ihtiyacı halinde bulunmaması nedeni ile sürekli bakıcı giderine dayalı maddi tazminat kalemi yönünden zarar şartı gerçekleşmediğinden anılı tazminat isteminin reddi gerekmiştir.
Son olarak temerrüt tarihinin tespiti ve faiz türü noktasında inceleme yapılmış olup 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Hesabı Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte … Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup HMK’nın 26. maddesi ışığında taleple bağlılık ilkesi gereğince 07/01/2021 gününün temerrüt tarihi olarak esas alınması gerekmiştir. Ayrıca talep arttırım dilekçesi ile arttırılan tazminat talepleri yönünden de HMK’nın 26. maddesi uyarınca haksız eyleme dayalı talebin tümü yönünden temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin gerektiği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dâir aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A- Sürekli bakıcı giderine dayalı 100-TL’lik maddi tazminat isteminin reddine,
B- Geçici bakıcı giderine dayalı 1.471,50-TL, geçici iş göremezlikten kaynaklı 3.800,30-TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı 43.566,17-TL olmak üzere toplam 48.837,97-TL maddi tazminatın 07/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.336,12 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 206,3 TL harcın mahsubu ile bakiye 3129,82 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 2.826,35 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2820,57 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç ve 147,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 265,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9- Devletçe karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 1317,3 TL ‘sinin davalı taraftan, bakiye 2,70 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır