Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/228 E. 2021/759 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/228 Esas
KARAR NO : 2021/759
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/03/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan müvekkil şirket tarafından edimleri yerine getirilen ancak davalının borcunu ödemediği kargo sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacının iddiasına dair somut bir delil ibraz edemediğini, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, müvekkil şirkete kargo hizmeti verilmediğini, bu iddianın ispatlanmasının gerektiğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine 2.664,72 TL alacağın ticari faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi Mehmet Adil Seçğin marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 10/09/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Uyuşmazlığın davacı tarafından davalı adına düzenlenen aşağıda dökümü yapılan e- faturalardan kaynaklandığı,
Davacı şirket tarafından, davalı adına düzenlenen tüm faturaların e-fatura (temel Fatura) olduğu, tarafların e-defter ve e-fatura mükellefleri olduğu, bu nedenle davacı tarafından düzenlenen e-faturaların; 397 ve 421 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca; Gib e-fatura Portalı üzerinden davalıya tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, ayrıca davalının TTK 21/2 ve TTK 18/3 gereği bu e-faturalara ilişkin her hangi bir girişimde bulunmadığı,
Davacı şirketin, 2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emri tarihinde, 2.664,72.-TL alacağının olduğu,
Davalı şirketin 2019-2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Ancak davalının, davacının düzenlemiş ve gib portalı üzerinden tebliğ edilmiş faturaları ticari defterlerine kaydetmediği, ayrıca davalı tarafından; bu faturalara sistem üzerinden itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı,
…. İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı Ödeme emrine, davalı vekili tarafından “Ödeme Emri içeriği belgenin ne olduğu ve borcun sebebinin belirtilmediği, Takip Konusu borca fatura ve sair hiçbir belge eklenmediği, yönünde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu,
…. İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı Ödeme emrine; davalı tarafından edilen itirazın, 2.664,72.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; faturaya dayalı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davalı yan mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ise de, HMK’nun 10. ve TBK’nun 89/1-1. maddeleri uyarınca mahkememiz yetkili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile tarafların 2019 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ibraz edilen ticari defterlerin ibraz edenler lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere; davaya konu e-faturaların davalı yana GİB portalı üzerinden tebliğ edildiği, davalı yanın faturalara 8 günlük süre içinde itiraz ve iade ettiğine dair savunma ve delil ibraz etmediği, bu suretle fatura içerikleri kesinleşmiş ise de, davacı tarafça dosya kapsamına taraflar arasında imzalı kargo sözleşmesinin sunulmadığı, faturaya itiraz edilmemesinin fatura konusu hizmetin verildiğini ispata yeterli olmadığı, davalı tarafça takip konusu faturalar ticari defterlerine kaydedilmediği gibi davacı tarafça faturalar konusu hizmetin verildiğini ispata elverişli tanık dahil herhangi bir delilin dosya kapsamına sunulmadığı, nitekim faturaların meblağı itibarıyla davalı tarafın BA bildiriminde bulunma yükümlüğü de bulunmadığından, ispatlanamayan davanın reddine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alınmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.664,72 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerini yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza