Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 E. 2021/792 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/225 Esas
KARAR NO : 2021/792
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; ….İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile aleyhine yapılan icra takibine dayanarak 22/05/2018 tarihinde ödeme emri tebellüğ edildiğini, ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında görülen davada icra takibinin durdurulduğunu, takibe konu senedin sahte olduğunun bilirkişi raporunda da tespit edildiğini, kendisinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, bu nedenle davanın kabulü ile takibin iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; görev itirazının olduğunu, bu davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, dava konusu olayda senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunduğunu, senedin sahteliği iddiasının mesnetsiz olduğunu, dava konusu senette davacının imzasını içerdiğini, TTK 776 maddesi uyarınca bononun zorunlu tüm unsurlarını eksiksiz olarak karşıladığını, davacının borca itirazlarının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, beyanla davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının görev itirazının yerinde olmadığını, menfi tespit davalarında kural olarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, takibe dayanak senetteki imzanın sahteliğinin …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, davalı tarafa borcu bulunmadığını, beyanda davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/01/2020 tarihli, 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olmuş ve mahkememizin 2021/… sayılı esasına kaydedilerek yargılamaya bu dosya üzerinden devam olunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Davaya konu … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasının tetkikinde, takibin davalı tarafça davacı aleyhine 29/01/2015 düzenleme, 24/05/2015 vade tarihli 75.000 TL bedelli bono alacağına dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce … keşideli, 24/05/2015 ödeme tarihli, 75.000 TL bedelli, lehtarı … olan senet aslının celbi sonrası imzalı belgenin sonradan ekleme yapılarak senet haline dönüştürülüp dönüştürülmediği hususunda grafoloji uzmanları …, … ve … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 19/08/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişilerin anılı raporlarında özetle;
“Tetkik konusu, 24/05/2015 ödeme günlü, 29/01/2015 düzenleme tarihli, üst tarafından … ismi yazılı, alt tarafında üç adet … namına atılmış imza bulunan 75.000 TL değerli senedin,
Üzerinde senetle ilgili yazı ve rakamlar haricinde, imzalarla, adres ve isim yazılarıyla, telefon numaraları ve alt kısımdaki imza arasında kalan boşluğa senetle ilgili mevcut yazıların yazılması suretiyle hazırlanmış bulunduğu,
Diğer bir değişle senette bulunan imzaların senedin tasdiki makamında atılmış olmadığı sonucuna müştereken vardık” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasına dayanak 29.01.2015 keşide, 24.05.2015 vade tarihli 75.000 TL bedelli bononun davacı yanın kooperatif üyeliği için verdiği imza sirkülerinin davalı tarafça sahte bir şekilde bonoya çevrilmesi sonucu oluşturulduğu iddiası ile açılan menfi tespit davasından ibarettir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; davacı yanın kooperatif üyeliği için verdiği imza sirkülerinin davalı tarafça sahte bir şekilde senede çevrilmesi sebebiyle davalı yana borçlu olmadığı iddiasında bulunduğu ve davalı yanın ise bononun zorunlu unsurları tam olan geçerli bir bono olduğunu savunduğu eldeki davada, davalı yanca yasal cevap verme süresi içinde senedin geçerli bir hukuki ilişkinin karşılığı olarak düzenlendiğinin ileri sürülmediği gibi mahkememizce imzalı belgenin sonradan ekleme yapılarak senet haline dönüştürülüp dönüştürülmediği yönünde alanında uzman grafoloji bilirkişi heyetinden alınan 19/08/2021 tarihli raporda “dava konusu 75.000 TL bedelli senedin, üzerinde senetle ilgili yazı ve rakamlar haricinde, imzalarla, adres ve isim yazılarıyla, telefon numaraları ve alt kısımdaki imza arasında kalan boşluğa senetle ilgili mevcut yazıların yazılması suretiyle hazırlanmış bulunduğu” kanaatinin bildirildiği, yine …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun da senedin davacının imzalarından faydalanılmak suretiyle oluşturulduğu kanaatini haiz olduğu, senedin sahteliği iddiasının mutlak defilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği nazara alındığında davacı yanın iddiasında haklı olduğu ve senet nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığı, senedin sahteliğinin tespit edilmiş olması karşısında davalı yanın ceza mahkemesindeki yargılamasında ceza alıp almamasının eldeki davanın neticesini etkilemeyeceği, nitekim ilgili ceza davasında iş bu dosya davacısı katılan sıfatıyla yer almadığından karar tarihi itibarıyla dava konusu senet üzerinde ceza mahkemesinde inceleme yapılma ihtimalinin bulunmadığı, bu nedenle davalı yanın ceza mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılmasına ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle mahkememizce yerinde görülmediği, imzalı belgenin sonradan sahtecilikle senede çevrilmesinde davalı yanın kötü niyetli olduğu açık olduğundan davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile davaya konu takip ve takibe dayanak senet nedeniyle davacı yanın davalı yana borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip dosyası ve bu dosyaya dayanak 29/01/2015 keşide, 24/05/2015 vade tarihli 75.000 TL bedelli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Senedin % 20’si oranındaki 15.000 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 5.123,25 TL karar harcından 1.672,72 TL peşin harcın mahsubu ile 3.450,53 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.672,72 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.717,12 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.448,80 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı asil ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza