Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/20 E. 2022/402 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/20 Esas
KARAR NO : 2022/402
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/05/2013
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile, 11.11.2012 tarihinde sürücü … … idaresindeki İstanbul-Afşin seferini yapan … ‘e ait … plaka sayılı aracın ili … ilçesinde yaptığı kaza sonucu otobüste 4 numaralı yolcu konumunda olan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, bu kazadan sonra müvekkilinin çeşitli yerlerde tedavi görerek hayatını devam ettirebilmesi için bir bakıcı gözetimi ve denetimi gerektiğini, …’e ait … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş.tarafından ZMMM sigortası ile, … Sigorta A.Ş.’de ise Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigostası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde gördüğü tedaviler, iş gücü kaybı ve başkasına muhtaçlığından dolayı maddi zarara uğradığını, bu yaşadıklarının yanında müvekkilinin yaşadığı acı, başka birinin denetiminde hayatını idame ettirecek olması nedeniyle psikolojik sarsıntı ile manevi zarara da uğradığını, belirterek 5.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 100.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri hariç davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu kaza yapan aracın müvekkili ile bir ilgisi bulunmadığını, aracın işleteni ya da maliki olmadıklarını, davacının maddi tazminata ilişkin zararlarını ispatlaması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin de fahiş olduğunu, mahkemece kusur incelemesi yapılması gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle husumet nedeniyle reddini talep etmiş, 2. cevap dilekçesinde ise; öncelikle husumet itirazlarının olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilinin de herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta ( … Sigorta) A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya ve kazaya konu aracın müvekkilince ZMM poliçesi ile sigortalı olduğunu, araç sürücüsünün kazada kusurlu olmadığını, maddi tazminat talebinin haksız olması nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının tedavi giderlerinin hesaplanması gerektiğini, temerrüt halinin de gerçekleşmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta (… Sigorta) A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili şirkete karayolu zorunlu taşımacılık zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu ve daimi sakatlık teminatlarının 150.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin dava açmaya sebebiyet vermemesi nedeniyle temerrüdünün söz konusu olmadığını beyanla davanın savunmuştur.
Diğer davalı … …’ın usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermediği görülmüştür.
Dava, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… esas, 2013/… karar sayılı görevsizlik kararı ile …. Asliye Ticaret Mahkemesine ve anılı mahkeme tarafından HSYK’nın 26/8/2014 tarih ve 1876 sayılı müstemir yetkilere ilişkin kararı gereğince mahkememize aktarılmıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, tarafların mali- içtimai ve sosyal durumlarına ilişkin cevabi yazılar, trafik kaza raporu, hastane evrakları, Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan rapor, poliçe, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan, … Karayolu ve Trafik Mühendisliği Em. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Müh. … ; Sigorta Uzmanı … , Tazminat hesap uzmanı … ’ dan alınan bilirkişi heyet raporu, tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Adli Tıp İhtisas Kurulunun … tarihli ve … sayılı raporunda; 1964 doğumlu … …’ın 11/11/2012 tarihinde gerçerdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; E cetveline göre, %47.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda … Karayolu ve Trafik Mühendisliği Em. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Müh. … ile aktüerya uzmanı … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 04/04/2016 tarihli kök rapor alınmış, akabinde mahkememizce heyete sigortacı bilirkişi … ‘ın dahil edilerek ZMM sigortacısı ile zorunlu Ferdi Kaza Koltuk sigortacısının sorumlulukları müşterek müteselsil sorumluluk olmayıp, sıralı sorumluluk olmakla ( Ferdi Koltuk Kaza sigortacısı – ZMMS – İMMS) bu doğrultusunda davalı sigorta şirketlerinin sorumluluklarının tartışılması ve ferdi kaza koltuk sigortasını yapan davalı şirketin sorumluluk kapsamının belirlenmesi baabında birkişilerden ek rapor alınarak konuya ilişkin 10/10/2016 tarihli 1. ek rapor alınmış, bu defa mahkememizce mevcut heyete Dr. Bilirkişi … atanarak ferdi koltuk kaza sigorta poliçesi yönünden davacının maluliyet oranına göre ödenmesi gereken miktarın tespiti hususunda 2. ek rapor alınmış ancak sunulan ek raporun ara karardaki hususu karşılamadığı, mahkememizce sorulan hususun; tedavi giderlerine ilişkin olmayıp, Karayolları Taşımacılık Zorunlu Ferdi Koltuk Kaza sigortası genel şartlarına uygun maluliyet tablosu ve dosyadaki somut maluliyet karşılaştırılmak suretiyle somut maluliyete denk gelen tazminat hesabının yapılması suretiyle yeniden ek rapor alınarak konuya ilişkin 28/09/2017 tarihli 3. ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 2014/… Esas, 2017/… karar sayılı gerekçeli kararında rapor özetlerine yer verildiğinden tekrar edilmemesi adına iş bu gerekçeli karara bilirkişi raporlarının özetleri dahil edilmemiştir.
Davacı vekili 17/10/2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 160.984,18 TL arttırarak toplamda 165.984,18 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava; 11/11/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacı … …’ın davalılardan maddi ve manevi tazminati istemine yöneliktir.
Vücut bütünlüğünün ihlali neticesi oluşan zararlar 818 Sayılı Borçlar Kanunun 46. Maddesinde “Cismani zarar halinde lazım gelen zarar ve ziyan” olarak düzenlenmişken, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. Maddesinde “Bedensel zarar” olarak düzenlenmiştir. Bedensel zararın yasada bir tanımı yapılmamıştır. Sadece bedensel zararların neler olduğu sayılmakla yetinilmiştir. Ancak “özellikle şunlardır” demekle bedensel zararların 54. maddede sayılanlarla sınırlı olmadığı vurgulanmıştır. Bedensel zarar, zarar görenin malvarlığının trafik kazasından sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki fark olarak tanımlayabiliriz. Beden bütünlüğünün ihlâli sonucunda ortaya çıkan maddî zararlar TBK 54. Maddesi gereğince özellikle; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak sayılmıştır.
“Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Tazminat Ödemesinde Öncelikli Sigorta” başlığını taşıyan B.8. maddesinde ise; “Meydana gelen zarar öncelikle bu sigortadan karşılanır.
Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. ” denilmektedir.
Buna göre taşıma ilişkisinde, taşımacılık mali sorumluluk sigortası, mali sorumluluk sigortası ve ihtiyari mali sorumluluk sigortası arasında sıralı sorumluluk ilişkisi kabul edilmiştir.
Manevi tazminat; manevi zararın giderim biçimidir. Herkese karşı korunan kişilik hakkının kapsamına giren değerlerden birinin ihlali halinde doğan bir haktır. Zarar görenin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen bir eksilmedir. Tazminat bu eksilmeyi giderir, hareket noktası; manevi zarar ve gerçekleşmesi koşuludur. Malvarlığında azalma meydana getirmediği için gerçek bir zarardan söz edilemez ancak kişinin iç huzuru ve manevi bütünlüğüne yaşam sevincini azaltır şekilde haksız ve hukuka aykırı saldırı sonucu oluşan zararın bir nebze olsun tatmini gereklidir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Yeni Borçlar Kanununun 56. maddesine göre, Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara duçar olan kimseye yahut adam öldüğü taktirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.
Ancak, BK.nun 56. maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak hüküm altına alacağı bu para tutarının adalete uygun olması gerekir. Çünkü, bu para tutarı ne tazminat nede cezadır, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülükte değildir.
Bu ilkeler ışığında; mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davacının maddi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabulü ile, davalılardan Karayolları Zorunlu Taşımacılık Ferdi Koltuk sigortacısı … Sigorta (… Sigorta) borcun 70.500 TL’sinden, davalılardan … A.Ş. ve davalılardan … … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olması, bakiye 95.484,18 TL’den ise davalılar Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı … Sigorta A.Ş. İle … Tic. A.Ş. ve … …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydıyla ( davalılar … (…) Sigorta A.Ş. Borcun 70.500 TL’sinden, davalı … sigorta A.Ş. İse borcun 95.484,18 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) 165.984,18 TL’nin 11/02/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı yanın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, takdiren 50.000 TL manevi tazminatın davalı … A.Ş. İle davalı … …’dan 11/02/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair hüküm davalı Ege Sigorta vekilinin İstinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’in 2019/1059 Esas, 2020/3949 Karar sayılı ilamı ile;
“Dava, TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maluliyet ve tedavi giderleri, manevi tazminat ile zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemlerine ilişkindir.
Dosya kapsamından, 11/02/2012 tarihinde, davalı … …’ın sürücüsü, davalı … Tic. AŞ’nin işleteni, davalı … Sigorta AŞ’nin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı ve davalı … (…) Sigorta AŞ.’nin karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olduğu … plakalı yolcu otobüsünün tek taraflı kaza yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, davacının her iki poliçe türü yönünden tüm davalılardan maddi tazminat, sigorta şirketleri dışındaki davalılardan ayrıca manevi tazminat talebinde bulunduğu ve Mahkemece, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 05/10/2015 tarihli raporunda, davacının kaza nedeniyle %47 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. 04/04/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da; kazanın meydana gelmesinde davalı (sürücü) … …’ın %100 kusurlu ve davacının %47.0 oranındaki yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 157.180,38 TL, bakıcı giderinin 8.803,80 TL olduğu, %47.0 maluliyet oranı nedeniyle davacının karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi nedeniyle talep edebileceği alacak miktarının 70.500,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Yine 16/09/2016 tarihli bilirkişi raporu, 10/10/2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile 28/09/2017 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda, kaza tarihindeki karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçe limitinin 150.000,00 TL olduğu dikkate alınarak, davacının, bu poliçe nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının 70.500,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkemece de, kaza tarihindeki (karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası) poliçe limiti olan 150.000,00 TL’lik teminatın %47.0 maluliyete oranlaması yapılarak 70.500,00 TL yönünden davalı Ege Sigorta AŞ ile aracın işleteni ve sürücüsü olan davalıların müteselsil sorumluluğuna; geri kalan miktar yönünden de Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı … Sigorta AŞ ile aracın işleteni ve sürücüsü olan davalıların sorumluluğuna hükmedilmiştir.
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nda bu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette malûliyetine sebebiyet verdiği takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve daimi sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, daimi sakatlık sigorta bedelinin, maddede belirtilen oranları dâhilinde ödenmesi gerektiği öngörülmüştür.
Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bir tutar (meblâğ) sigortası olup bu niteliği gereği geçici ve kalıcı iş göremezlik zararlarını teminat altına alan bir sigorta türü değildir. Somut uyuşmazlıkta geçici ve kalıcı iş göremezlik zararlarından sorumluluk, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı … Sigorta AŞ (teminat limiti 225.000 TL) ile davalı … Sigorta dışındaki diğer davalılardadır. Bu nedenle, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun, diğer davalılardan farklı ve ayrı olduğu gözetilerek, davacının maluliyeti nedeniyle hak edebileceği sigorta bedelinin belirlenebilmesi için öncelikle uzman bilirkişi tarafından Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre maluliyet oranı belirlendikten sonra meblağın hesaplanması gerekirken, anılan hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile Adli Tıp Kurumu v İhtisas Dairesince tespit edilen %47.0 maluliyet oranının poliçe teminat limitine oranlanması suretiyle yapılan hesaplama esas alınarak ve davalı Ege Sigorta’nın diğer davalılarla müteselsil sorumluluğuna karar verildiği, bu yönüyle karara karşı davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davacının Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesince tespit edilen maluliyetine esas olan kısıtlılığının, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’ndaki (A.3.2. maddesi) maluliyet cetveline göre karşılığı varsa bilirkişi aracılığıyla tespit ettirilmek ve buna göre hak edebileceği sigorta bedeli belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından, davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin bu davalı bakımından maddi tazminata ilişkin kurulan hükmünün kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak (ve istinaf başvurusunda bulunmayan taraflar yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmek) üzere Mahkemesine gönderilmesine” gerekçesi ile kaldırılarak mahkememizin 2021/20 sayılı esasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek istinaf mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda davacının 11/02/2012 tarihinde geçirdiği kaza sebebiyle Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’ndaki (A.3.2. maddesi) maluliyet cetveline göre maluliyetine esas olan kısıtlılığının tespit edilerek rapor düzenlenmesi istenilmiş olup, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun … tarihli raporunda özetle;
“Muazzez ve … oğlu, 01/09/1964 doğumlu … …’ın 11.11.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinin klinik olarak maluliyet oranı tespitine ilişkin bir barem olmadığı, sigorta teminatı içinde tazminatın yüzde (%) olarak ne kadarının kazalıya ödeneceğine ilişkin bir sigorta sözleşmesi listesi olup tıbbi maluliyet oranı ile ilgili olmadığı, Mahkemece sorulması nedeniyle kişinin maluliyetine neden olan kısıtlılığın söz konusu sözleşmede karşılığının bulunmadığı” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Mahkememizce verilen kararın … Sigorta tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’na göre inceleme yapılmak üzere kaldırıldığı, mahkememizce verilen karara karşı davacı yahut diğer davalılarca istinaf kanun yoluna gidilmediği, bu nedenle istinaf edilmeyen hususlar bakımından … Sigorta dışındaki davacı ve davalılar hakkında verilen karar bakımından mahkememiz kararının kesinleştiği ve usuli kazanılmış hakkın doğduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’na göre inceleme yapılması hususunda alınan ATK raporunda, davacının maluliyetine neden olan kısıtlılığının ilgili poliçede bir karşılığının bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiş olmakla, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasına dayanan sorumluluğu sebep gösterilerek hakkında dava açılan davalı … Sigorta A.Ş.’nin somut olayda ilgili poliçeden kaynaklı olarak sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, bu davalı aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar somut olayda … Sigorta A.Ş. de, diğer davalılar …… A.Ş. ve … … gibi 165.984,18 TL’lik maddi tazminatın tamamından sorumlu ise de, mahkememizin önceki kararında bu davalının sorumluluğu 95.484,18 TL ile sınırlandırılmış ve davacı tarafça mahkememiz kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olduğundan, az önce de belirtildiği gibi … Sigorta A.Ş.’nin usuli kazanılmış hakkı nedeniyle mahkememizce istinaf ilamı sonrası verilen yeni kararda da bu davalının sorumluluğu önceki karardaki gibi sınırlandırılmış olup, yine istinaf konusu edilmemiş olması sebebiyle tüm davalılar bakımından faiz başlangıç tarihi ve faiz oranı da mahkememizce yeni verilen kararda değiştirilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
A)Maddi tazminat yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı … Sigorta (… Sigorta A.Ş.) aleyhine açılan davanın REDDİNE,
Diğer davalılar yönünden; davalı … Sigorta (… Sigorta A.Ş.) 95.484,18 TL’si ile sorumlu olmak kaydıyla, 165.984,18 TL maddi tazminatın 11/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta (… Sigorta A.Ş.), … Tic. A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 11.338,38 TL karar harcının (… Sigorta A.Ş. 6.522,52 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılar … A.Ş., … Tic. A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcının davalılar … Sigorta A.Ş., … ve Tic. A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 19.718,50 TL vekalet ücretinin (… Sigorta A.Ş. 13.021,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılar … Sigorta A.Ş., … A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş. ile … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 9.965,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 722,65 TL tebligat vs.posta masrafı, 1.070,00 TL ATK faturası, 600,00 TL ATK faturası olmak üzere toplam 3.192,65 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 2.240,87 TL’sinin (… Sigorta A.Ş. 1.836,60 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılar … Sigorta A.Ş., … A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacının adli yardım talebinin kabulü sebebiyle suçüstü ödeneğinden yapılan 1.750 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.228,29 TL’sinin (… Sigorta A.Ş. 1.006,70 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılar … Sigorta A.Ş., … A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B)Manevi tazminat yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
50.000 TL manevi tazminatın 11/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Tic. A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 3.415,50 TL karar harcının davalılar … Tic. A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı … Tic. A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır