Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2021/741 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
. İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/189
KARAR NO : 2021/741

DAVA : İstirdat

DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili …Ltd. Şti.’nin davalı bankadan kredi kullandığını, davacı müvekkili…’ın ise kredi sözleşmesine kefil olduğunu, kredi sözleşmesi yapıldığı sırada, davalı banka tarafından, davacı müvekkillerine 27/03/2017 tanzim tarihli 600.000,00 TL bedelli teminat senedi imzalatıldığını, teminat senedi düzenlendiği sırada vade tarihinin boş bırakıldığını, davalı banka tarafından, kredi sözleşmesi imzalatılırken alınan teminat senedinin vade tarihi 31/12/2019 olarak düzenlenerek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından, davacı müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu edilen senedin “Bedeli nakden ahzolunmuştur” kaydını içerdiğini, davalı bankanın davacı müvekkillerine para vermesi söz konusu olmadığı gibi, bankacılık mevzuatı ve uygulamaları gereğince de mümkün olmadığını, takibe konu edilen senedin, kredi sözleşmesinin teminatı olarak alındığını, kambiyo senedinden dolayı davacı müvekkillerinin borçlu olmadığını, dava konusu teminat senedinin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine konu edilemeyeceğinin açıkça ortada olduğunu beyanla davacı müvekkillerinin 27/03/2017 tanzim tarihli, 31/12/2019 vadeli, 600.000,00 TL bedelli kambiyo senedinden dolayı davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine, senedin ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takibin iptaline, öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasına, davalının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedi ve bu senede dayanılarak başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının uyap üzerinden incelenmesi ile; davalı banka tarafından davacılar aleyhine 600.000 TL bedelli, 27/03/2017 tanzim, 31/12/2019 vade tarihli senedin 595.389,17 TL’lik kısmının asıl alacak ve 2.018,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 600.100,65 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrine itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği, takibe konu senette nakeden kaydının yer aldığı, davacılar vekili tarafından sunulan 12/04/2021 tarihli dilekçe ile, 02/04/2021 tarihinde alacaklı davalı bankaya 591.360 TL ödeme yapıldığını, akabinde davalı tarafça icra dosyasına, dosyanın işlemden kaldırılması için talep dilekçesinin gönderildiği beyan edilerek davaya istirdat davası olarak devam edilmesinin talep edildiği, dilekçe ekinde sunulan alacaklı vekilinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına hitaben yazmış olduğu dilekçede, dosya alacağının haricen tahsil edildiği beyan edilerek dosyanın kapatılması ve hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, davalı banka tarafından davacı şirkete hitaben düzenlenen 01/04/2021 tarihli belgede, davacı şirkete kullandırılan kredilerin kapatıldığı ve bankanın başkaca bir hak ve alacağının kalmadığının beyan edildiği, 01/04/2021 tarihli dekontta açıklama olarak “İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının infaz olması karşılığı” yazıldığı anlaşılmıştır.
Davacılar dava ve takip konusu senedin, davalı banka ile davacı şirket arasında akdedilen ve diğer davacı …’ın kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini iddia etmişler, davalı banka davaya cevap vermemiş ve Mahkememizce, davacılar ile imzalanan kredi sözleşmelerin celbi için yazılan müzekkereye cevaben, ticari kart başvuru formu, bankacılık işlemleri sözleşmesi ve kredi kartı hesap ekstresi gönderilmiştir. Davacı taraf zorunlu tüm kayıtları içeren ve geçerli olan senet üzerinde bulunan nakden kaydının geçerli olmadığını, senedin teminat amaçlı olarak verildiğini iddia etmekle senedin ihdas nedenini değiştirmiştir. Bu nedenle senedin teminat senedi olarak verildiği iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilecektir. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, senedin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya senet önündeki veya arkasındaki yazılar ya da ayrı bir belge ile kanıtlanması gerekir. Davacı tarafça senedin teminatı olduğu bildirilen kredi sözleşmesi ibraz edilmediği gibi bu sözleşme ile ilgili herhangi bir bilgi de sunulmamış, davalı banka tarafından da dosyaya herhangi bir kredi sözleşmesi gönderilmemiştir. Davacı tarafın 01/04/2021 tarihinde yapılan ödeme üzerine, davalı banka tarafından icra dosyasının kapatılması ve taraflarına aynı tarihte verilen kredi borçlarının kalmadığına dair yazıda da senedin, teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmamaktadır. Bu ödeme üzerine kredi borçlarının kapatılması arasında kurulacak ilişkide ise senedin ancak ifa uğruna verildiğinin kabulü mümkün olacaktır. Dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmamış olduğundan davacı şirket yönünden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı Hakan Tarhan yönünden yapılan değerlendirmede; davacının senedi avalist sıfatıyla imzaladığı, TTK’nın 702. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir” düzenlemesi gereği aval veren davacının şekil yönünden herhangi bir geçersizlik iddiasında bulunmadığı senet nedeniyle borçlu olmadığını iddia edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’nin peşin alınan 10.248,22 TL harçtan mahsubu ile kalan 10.188,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.360,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/11/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır