Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/183 E. 2021/577 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/183 Esas
KARAR NO : 2021/577
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/11/2014
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine … numaralı ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın, 07/06/2013 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptığını, meydana gelen tek taraflı ve ölümlü kazada araç sürücüsü olan müvekkil murisi …’ın vefat ettiğini, adli yardım talebinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik baba … için 2.000,00 TL ve anne … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatının (davalı … şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletinin de davalı … şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/01/2016 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili davacı baba … için destekten yoksunluk tazminatı talebini, 43.942,77 TL arttırarak 45.942,77 TL olarak, davacı anne … için 46.344,59 TL arttırarak 48.344,59 TL olarak talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı motorsikletin şirket nezdinde, … numaralı 31/12/2012-2013 vadeli trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sakatlanma ve ölüm teminatı sigortalı kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi itibariyle kişi başına azami 225.000 TL olduğunu, müvekkil şirkete yazı yazılarak söz konusu kaza nedeniyle davacıya veya diğer hak sahiplerine veya kurumlara yapılan ödemelerin sorularak poliçe limitinin belirlenmesi ve ödemelerin poliçe limitinden indirilmesi gerektiğini, davacıların talepleri zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı bulunmaması gerektiğini, müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2014/… Esas ve 2016/… Karar sayılı dosyasında 27.04.2016 tarihinde; davanın kabulü ile, davacı … için 48.344,59 TL, davacı … için 45.942,77 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine dair karar verilmiş, verilen kararın davalı …vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay ‘a gönderilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2016/ … Esas 2019/… Karar sayılı 18.04.2019 tarihli ilamı ile; mahkememiz kararının onanmasına karar verildiği, davalı tarafın karar düzeltme talebinde bulunduğu ve
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2019/ … Esas 2021/ … Karar sayılı 03.02.2021 tarihli ilamı ile;

1-Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre; 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle, 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Kanunun 85/1. Maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. “hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasın sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiş, 86. maddesinde ise, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilememiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur hükmü ile işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır.
Dairemizce her ne kadar; yerel mahkemece verilen, her iki davacı yönünden maddi tazminat davalarının kabulüne dair karar onanmış ise de; somut olayda, davacıların desteği …, davacı babası …’ın maliki, kendisinin ise sürücüsü olduğu araçla yaptığı tek taraflı kazada ölmüştür. İşleten hiçbir şekilde sahibi veya işleteni olduğu aracın ZMSS’sinden yararlanamaz. Sigorta sözleşmesinin tarafı ve sigorta ettirendir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında davacı …’ın talep etmiş olduğu destek zararının tazminini davalı sigortadan istemesi mümkün olmadığından, davalı vekilinin karar düzeltme istemi kısmen yerinde görülmüş ve Dairemiz onama ilamı kısmen kaldırılarak, yerel mahkeme kararının davacı … yönünden tesis edilen hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. “‘ denilmek suretiyle bozulan dosyanın mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacıların müşterek çocuğu …’ın davalı … şirketi tarafından ZMSS ile sigorta edilen araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimi kaybetmek suretiyle kaza yaparak vefat ettiği, davacıların ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, kazanın meydana gelmesinde, davacıların müşterek çocuğunun %100 kusurlu olduğu, ancak kaza tarihi nazara alındığında, Yargıtay içtihatları gereğince davacıların 3. kişi sayıldığı, bu nedenle davalı … şirketinin zarardan sorumlu olduğu, destek ile destekten yoksun kalanların gelir durumu ve destek süresi esas alınarak bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; davacı babanın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 45.942,70 TL, davacı annenin ise 48.344,59 TL olduğu, maddi zarar toplamının poliçe limitleri dahilince olduğu, bozma ilamında belirtildiği üzere davacıların desteği …’ın, davacı baba …’ın maliki, kendisinin ise sürücüsü olduğu araçla yaptığı tek taraflı kazada vefat ettiği, işletenin hiçbir şekilde sahibi veya işleteni olduğu aracın ZMSS’sinden yararlanamayacağı, davacı …’ın talep etmiş olduğu destek zararının tazminini davalı sigortadan istemesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, hesaplanan miktar üzerinden anne yönünden davanın kabulüne, baba yönünden ise davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile;
Davacı … için 48.344,59 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacı … yönünden açılan davanın reddine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.302,42 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 308,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.994,05 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 696,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 51,27) hesaplanan 357,12 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça yapılan 74,78 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre (% 48,73) hesaplanan 36,44 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 7.084,8 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.772,56 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı tarafça yatırılan 308,37 TL peşin harç ile 25,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 333,57 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yokluğunda , davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır