Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/181 E. 2021/845 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/181 Esas
KARAR NO : 2021/845
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

….Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/12/2020 tarih, 2020/427 esas-2020/782 karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ….Asliye Ticaret Mahkemesinde sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında “… Silimi İşi” için L3 niteliğinde olan personelin 1.200,00 TL+KDV / Adam-Gün, L1 niteliğinde olan personelin ise 750,00 TL+KDV / Adam-Gün olarak fiyat belirlenen bir anlaşma sağlandığını, Anlaşmanın sağlanmasının ardından, müvekkil şirket çalışanları olan … , … , … ve … Temmuz 2018’de belirtilen işe başladıklarını, Temmuz 2018 dönemine ilişkin olarak yapılan çalışma sonucu 31.200,00 TL+KDV olmak üzere toplam 36.816,00 TL tutarındaki fatura düzenlenmiş olup davalı şirket tarafından müvekkile ödendiğini, Ağustos 2018 dönemine ilişkin olarak yapılan çalışma sonucu 27.000,00 TL+KDV olmak üzere toplam 31.860,00 TL tutarındaki fatura düzenlenmiş olup davalı şirket tarafından müvekkiline ödendiğini, Eylül 2018 dönemine ilişkin olarak yapılan çalışma sonucu 52.000,00 TL+KDV olmak üzere toplam 61.360,00 TL tutarındaki fatura düzenlenmiş olup davalı şirket tarafından müvekkiline ödendiğini, Ekim 2018 dönemine ilişkin olarak yapılan çalışma sonucu 75.870,00 TL+KDV olmak üzere toplam 89.526,60 TL tutarındaki fatura düzenlenmiş olup davalı şirket tarafından müvekkile ödendiğini, Kasım 2018 dönemine ilişkin olarak yapılan çalışma sonucu 61.230,00 TL+KDV olmak üzere toplam 72.251,40 TL tutarındaki fatura düzenlenmiş olup davalı şirket tarafından müvekkile ödendiğini, Aralık 2018 dönemine ilişkin olarak yapılan çalışma sonucu 78.080,00 TL+KDV olmak üzere toplam 92.134,40 TL tutarındaki fatura düzenlenmiş ancak davalı şirket tarafından kesilen faturanın sözlü olarak kabul edilmediğini, Aralık ayında müvekkil şirket çalışanları olan, …, … ve … ‘in … işinde çalıştıklarını, L3 niteliğinde olan … 23 gün, L1 niteliğinde olan … 22 gün ve yine L1 niteliğinde olan … ‘in 23 gün çalıştıklarını, çalışmalarına ilişkin olarak düzenlenen Aralık Puantaj formunu dilekçe ekinde sunduklarını, müvekkil şirket tarafından, Aralık ayı faturası düzenlenerek davalıya gönderildiğini ancak davalı şirketin bu faturaya karşılık iade /mal satım faturası düzenlendiğini, vergi dairesi tarafından ceza kesilmemesi için müvekkil elektronik ortamda gelen iade faturasını kayıtlarına almak zorunda olduğunu, ardından Aralık 2018 dönemi alacağının tazmini için müvekkili şirket tarafından, yeni bir fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı şirket ise, bu faturaya karşılık mal satımı yapmış gibi fatura düzenleyerek müvekkile gönderdiğini, bunun üzerine … Noterliği aracılığıyla davalı şirkete, gönderilen faturanın kabul edilmediği, hizmet alımı faturasına karşılık olarak mal satımı şeklinde fatura kesilemeyeceği, olmayan bir ticari ilişki uyarınca gönderilen faturanın işlenmeyeceğini belirten ihtarname gönderildiğini, müvekkili şirketin ve davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, her iki şirketin ticari defterleri incelendiğinde müvekkili tarafından hak ediş olarak düzenlenen faturalara karşılık olarak haksız şekilde iade mal satımı şeklinde faturalar düzenlendiğinin görüleceğini, müvekkili şirketin borçlu şirketten hiçbir mal talebi ve alımı olmadığını, davalı tarafından düzenlenen faturalar hayali bir şekilde borcu kapatmak için bir muhasebe hilesi olarak düzenlendiğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, tüm bu nedenlerle; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine karşı davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili ….Asliye Ticaret Mahkemesinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin 13. Maddesinde taraflar arasında meydana gelecek uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Merkez Adliyelerinin yetkili kılındığını bu sebeple huzurda davanın reddi gerektiğini davacı şirket ile müvekkili şirketin, müvekkilinin hizmet verdiği … isimli şirketin işyerinde cam silme işleminin davacı şirket tarafından üstlenilmesine ilişkin olarak 02.09.2016 tarihinde hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, İşbu sözleşme ile Davacı şirket personelleri aracılığıyla cam silme işini görme; müvekkilin ise çalışılan gün ve personel sayısı başına davacı şirkete ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, davacı şirket Sözleşme kapsamında Müvekkil’ e verdiği teklifte … personel için 1.200-TL birim fiyat, Dağcı personel için 750-TL birim fiyat teklif verdiğini, müvekkil tarafından birim fiyatın uygun bulunması üzerine hizmet alımı başladığını, bu fiyatlar personellerin tam günlük çalışmasına karşılık toplam maliyet bedeli olarak kabul edilerek ticari ilişkinin başladığını, davacı şirket cam silme işinde çalıştırdığı işçilerin puantaj kayıtlarını tuttuğunu ve takibe konu faturayı puantaj kayıtlarına göre kestiğini iddia etmişse de bu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkil tarafından müşterisi …’a yapılacak faturalama esnasında davacı şirketin faturalarında usulsüzlük bulunduğunun tespit edilerek geçmişe dönük tüm kayıtların incelendiğini bu inceleme sonucunda; davacı şirketin hizmet vermediği ve işçi çalıştırmadığı günlere ilişkin çalışılmış gibi puantaj düzenlediği ve fatura kestiği; işçilerin yemek masrafının Müvekkil tarafından karşılanacağına dair bir mutabakat bulunmamasına rağmen yemek masrafı olarak 15.370,00-TL’nin müvekkile kesilen faturaya eklendiğini, Davacı Şirket, Müvekkil Şirket ile imzaladığı sözleşmeye ve verdiği teklife aykırı olarak düzenlediği ve Müvekkil tarafından kabul edilmeyen faturayı haksız şekilde takibe konu ettiğini, haksız takibe tarafımızca itiraz edilip durdurulduğunu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar taraflar arasında imzalı sözleşmeye ve mevzuata aykırı olduğunu, sözleşme gereğince: Taraflar arasında Cari hesap ilişkisinin mevcut olduğu ve sözleşme uyarınca 3 er aylık dönemlerde mutabakat sağlanmasının ödeme için ön koşul olarak kararlaştırıldığını, davacı şirketin takibe konu ettiği, faturanın ödeme planına alınması için gerekli şartların sağlanmadığını, taraflar arasında imzalanan delil sözleşmesine göre Müvekkil şirketin kyaıtlarının kesin delil niteliğinde olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan delil ve iddialara muvafakatlarının bulunmadığını, tüm bu nedenlerle; davanın reddini, davacı şirketin en az %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılması gerektiğini, talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 92.134,40 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 08/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Tüm dava dosyası, taraflar arasından akdedilen özleşme, iddia, savunma, taraf ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; hizmet alım sözleşmesi kapsamında 2018/Aralık dönemine ilişkin olarak düzenlenen fatura miktarında davacının alacaklı olup olmadığı, bu dönem ve öncesinde düzenlenen puantajların ve buna uygun düzenlenen faturaların gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığı, işçilik, yemek ve sair masrafların kimin üzerinde olması gerektiğinin tespit edilmesi, hususlarında toplandığı, usul yönünden yapılan incelemelere göre: davacı şirketin, 2018 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/4 maddesi hükümlerine göre aleyhine teşkil ettiği, 2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emri tarihinde, 92.134,40.-TL alacağının olduğu, davalı şirketin 2018-2019 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, esas Yönünden yapılan incelemelere göre; taraflar arasında 02.9.2016 tarihinde Taşeron sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye ek olarak 12.07.2018 Tarihinde davalı tarafından davacıya … Tesisinde bulunan ofislerin dış cephe camlarının temizlenmesi işi ile ilgili bir teklif verildiği, bu teklifin kabul edilerek işe bağlandığı, bu teklif ait hükümlerde: Personelinin tüm özlük hakları ve başta 4857 sayılı ve iş güvenliği ile ilgili yasalar olmak üzere mevzuattan kaynaklanan tüm işçi sorumluluklarında da münferiden sorumlu olacağı, yani iş güvenliği, uzmanının SGK prim ödemelerinin tamamen davacı üzerinde kalacağı, personel sahaya ulaştıktan sonra mesai başlamış kabul edileceği, personellerin fazla mesai yapması durumunda yasalarca belirlenmiş fazla mesai ücretleri ugulanacağı, İple erişim personeli iş sahasına ulaştıktan sonra Güvenli Çalışma koşullardan bir ya da birkaçının oluşması durumunda personelin işi koşulsuz olarak durdurma hakkı doğacağı, bu durumun personellerin yevmiyesine yansıtılamayacağı, öğle tatili 1 saat olacağı, işe başlandıktan sonra yüklenici kaynaklı olmayan iş sahasındaki organizasyon eksikliği, çalışma yapılacak yüzeyin uygun olmaması, hava şartlarının değişmesi… vb gibi nedenler ile iş durur ya da durdurulur ise bu durum personelin yevmiyesine yansıtılamayacağı, Teklif Bedelinin : Her Bir L3 Personel için : 1.200 TL + KDV / Adam — Gün, L1 Personel için: — 750-TL+KDV /adam Gün olarak belirlendiği, Sözleşme hükümlerine göre; davacının çalıştırdığı elemanların iş güvenliğini kendisinin sağlayacağı, yemek bedelini kendisinin üstleneceği, davalının ise; davacının çalıştırdığı işçilerin çalıştığı günlere ilişkin yevmiyelerini sözleşmeye uygun bir şekilde ödeyeceği, çalışma esnasında hava durumu ve sair nedenlerden dolayı işin durması durumunda yevmiyenin kesilmeyeceği, tam gün olarak ödeneceği, ayrıca işin dış cam temizlik işi olması sebebiyle davalının temizlik işi ile ilgili giderlerden ayrıca sorumlu olması gerektiği, sözleşme hükümlerine göre davacının dava dosyasına sunmuş olduğu, faturalar ve davalıya e-mail yoluyla göndermiş olduğu puantajlar, neticesinde; bu raporun 4. Maddesinin I. Bendine göre: Davacının davalıya 2019/9. Ayda 4.649,20.TL, 2019/10. Ayda 2.796,60.- TL, 2019/11. Ayda 3.044,40.- TL, 2019/12. Ayda 19.741,40.-TL anlaşma harici fatura düzenlediği, toplamda KDV dahil (4.649,204 2.796,604 3.044,40, 19.741,40) 30.231,60.-TL fazladan fatura düzenlediği, hesaplanmıştır.Yine Sözleşme hükümlere göre davalının dava dosyasına sunmuş olduğu, puantajlar neticesinde; Bu raporun 4. Maddesinin II. Bendine göre: Davacının davalıya 2019/Temmuz Ayında 30.444,00.-TL, 2019/Eylül Ayında 16.508,20.-TL, 2019/Ekim Ayında 28.284,60.-TL, 2019/Kasım Ayında 20.390,40.-TL, 2019/Aralık Ayında 44.344,40.-.TL, fazladan fatura düzenlediği, toplamda çalışma döneminde davacının davalıya (30.444,00.-TL-16.508,20 TL+28.284,60.-TL 20.390,40.-TL 44.344,40 TL) 139,971,60.TL fazla fatura düzenlediği hesaplanmıştır.
Yüce Mahkemeniz tarafından davacının iddialarının yerinde olduğunun kabulü halinde; ödeme emri tarihinde davacının davalıdan (92.134,40.-TL-30.231,60.-TL 61.902,80.-TL alacağının olacağı, aksi takdirde, davacının davalıya (139.971,60-TL-92.134,40) 47.837,20 TL borcunun olacağı sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava; faturaya dayalı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile taraflarca 2018 ve 2019 yılına ait ticari defter ve belgelerinin ibraz edildiği, davacı tarafça ibraz edilen ticari defterlerden 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış kaydının bulunmaması sebebiyle usulüne uygun olmadığı, davacı şirketin 2019 yılı defterleri ile davalı şirketin 2018 ve 2019 yılı defterlerinin ise kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı görülmekle delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın 2018 Aralık ayı hakediş faturasının ödenmemesinden kaynaklandığı, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, 2019 yılına devreden 161.778,09 TL davacı alacağı bakımından her iki tarafın ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve teklif formları ile ödemelerin neye istinaden yapılacağı kararlaştırılmış olmakla, bu kapsamda yapılan hesaplamaya göre davacı yanın Aralık ayı puantaj tablosuna göre, 15 gün L3 eleman ile 30 gün L1 elemanın çalıştırılması karşılığı toplam 47.790,00 TL tutarında alacak talebinde bulunabileceği, davacı tarafça 2018 Aralık ayına ilişkin olarak düzenlenen faturada yemek ve iş güvenliği uzmanı masraf bedellerinin de eklenmiş olduğu görülmekle, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.3 maddesinin açık hükmü uyarınca davacının iş güvenliği uzmanı bedelini davalıdan talep edemeyeceği, yemek bedelinin faturaya dahil edileceğinin ise taraflar arasındaki sözleşme ve teklif formlarında yer almaması nedeniyle istenemeyeceği, davacı yanın 2019 yılında düzenlemiş olduğu bir kısım faturaların bedelinin fazla olduğu bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilmiş ise de, rapor uyarınca ilgili faturaların taraf ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olmaması ve davalı tarafça bu faturalara istinaden ödeme yapılmaması nedeniyle uyuşmazlık konusu dışında olan davaya konu faturadan sonraki döneme ilişkin araştırmanın somut olaya katkısının olmayacağı ve aynı gerekçe ile davalı tarafça takas mahsup definde bulunulamayacağı, davalı şirketin davacı tarafça gönderilen faturaların iadesi amacıyla gerçek bir mal teslimi olmaksızın düzenlediği mal satış faturalarına dayanarak da alacak elde edemeyeceği, böylece takasın en önemli koşulu olan karşılıklı muaccel bir alacağın varlığının somut olayda sağlanmadığı gibi mahsup edilmesi gerekli bir meblağın da bulunmadığı, 2018 yılı içinde düzenlenmekle hem davacı tarafın ticari defterlerinde hem de davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmakla en nihayetinde itiraz edilmeksizin ödenen faturalar bakımından HMK’nun 222. maddesi uyarınca davacı yanın alacağının varlığının sabit olduğu, ödenmiş olan bu faturalar sebebiyle davalı yanın sonradan itirazda bulunmasının haklı olmadığı, davalı yanın söz konusu faturalara süresinde yapmış olduğu itiraz ya da iade faturası bulunmadığından faturaların içeriğinin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunun kabul edilmesi gerektiği gibi bir yıl gibi uzun bir süreç boyunca kesilen faturalar üzerine ödeme yapılması suretiyle devam eden ticari ilişkide tarafların zımnen yemek bedeli, temizlik malzemesi, bolt bedeli gibi kalemlerin de davalı tarafça ödeneceği konusunda anlaştıklarını gösterdiği, aksi düşüncenin davalı tarafın basiretli tacir olarak davranması gerektiği ilkesine aykırı olacağı, böylece bedeli ödenmekle süresinde itiraz ve iade edilmeyen faturalar hakkında da davalı yanın takas ve mahsup definin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, takip faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2020/5180 esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 47.790,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 47.790,00 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 9.558,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.264,53 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 1.111,51 TL’nin mahsubu ile 2.153,02 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.111,51 TL peşin, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.165,91 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre davanın kabul kısmı üzerinden hesaplanan 7.012,70 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın ret kısmı üzerinden hesaplanan 6.564,77 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 293,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 1.193,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap edilen 618,81 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 684,68 TL’sinin davalıdan, 635,32 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır