Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/170 E. 2021/518 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/170 Esas
KARAR NO : 2021/518
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/07/2018 tarihinde Adnan Menderes mah. … Cad. … /İST. Adresinde … çekici plakalı ve … dorse plakalı aracın no: … adresi önünde bulunan telefon hatlarına ait havai kablolara takılması sonucu kabloların bağlantılı olduğu direğin devrilerek kırılması, kabloların hasar görmüş olmaları nedeniyle 2.484,66 TL’lik şirket zararları meydana geldiğini, kazaya karışan … çekici plakalı ve … dorse plakalı aracın … Sigorta A.Ş.’den yapılan poliçesi 24/07/2018 hasar tarihinde geçerli olduğundan söz konusu sigorta şirketine yapılan müracaaat kapsamında 1.670,90 TL ödeme yapıldığını, ödenmeyen bakiye 813,76 TL esas alacak ve hasar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi için davalılara … İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası ile üzerinden gönderilen icra takibine davalı borçlular tarafından itiraz edildiğini, davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava masraf ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen zarar ile müvekkillerinin eylemleri arasında neden sonuç ilişkisi bulunmadığını, bahse konu trafik kazasından dolayı müvekkili … ile ilgili olarak … Asliye Ceza Mahkemesinde 2020/ … E.- 2020/ … K. Sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde müvekkilinin kusurunun bulunmaması nedeniyle beraat kararı verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davacı tarafın, müvekkilinin beraat ettiğini ve kusurlarının bulunmadığını bilmelerine rağmen, kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, nihayetinde itirazın iptali davasının ikame ettiğini, davanın reddi ile kötü niyetli olarak icra takibi yapıp dava ikame eden davacının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/ … takip sayılı icra dosyasının tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine kablo hasarı nedeniyle tazminat alacağına istinaden faizler dahil toplam 955,82 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalıların vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava; … İcra Müdürlüğünün 2020/ … esas sayılı dosyasında 24/07/2018 tarihinde davacı şirket kablolarının ve kablo direklerinin hasarlanmasına sebep olan kaza nedeniyle tazminat talebiyle başlatılan icra takibine davalı yanların itirazlarının iptali isteminden ibarettir.
Dava şartları kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
İİK’nun 67. maddesi çerçevesinde görülen işbu itirazın iptali davasında takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış olması dava şartı olduğundan davalı takip borçlularının icra müdürlüğünün yetkisine itirazlarının öncelikli olarak incelenmesi gerekmekle, bu kapsamda mahkememizce yapılan inceleme neticesinde; İİK’nun 50. maddesi ile yapılan atıf nedeniyle yetkiye ilişkin HMK hükümlerinin esas alınacağı, HMK’nun 6. maddesindeki genel yetki kuralı gereğince davalılarının yerleşim yeri icra müdürlüğünün yetkili olduğu, yahut HMK’nun 16. maddesi gereğince haksız fiilden kaynaklanan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri icra müdürlüğünün yetkili olduğu, davacı yanın takip talebindeki adresi Aydınlıkevler/Ankara olup, davalı yanların adreslerinin ise Erzurum olduğu, davaya konu takibin genel yetki kuralına göre davalıların adresleri itibarıyla yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, hasarın ve zararın meydana geldiği … Mah. … /İstanbul adresi bakımından İstanbul merkez icra müdürlükleri yetkili olduğundan davacı tarafça icra müdürlüğünün bu kurala göre de seçilmediği, davacı zarar görenin yerleşim yeri bakımından yetkili icra müdürlüğü ise Ankara icra müdürlüğü olduğundan genel ve özel yetki kurallarına göre her iki taraf yönünden de takibin başlatıldığı Gaziosmanpaşa icra müdürlüğünün yetkisiz olduğu, davacı yanca takip başlatılırken yetkili icra müdürlüğü doğru seçilmediğinden yetki konusunda tercih hakkının davalı yanlara geçtiği, davalı taraflar takibe vekilleri marifetiyle süresinde itiraz etmekle; İİK’nun 50. maddesi atfıyla HMK’nun 6. maddesine uygun olarak yetkili icra müdürlüğünü borçlunun yerleşim yeri icra müdürlüğü olarak doğru gösterdiklerinden, usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunulduğu nazara alındığında dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 813,76 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır