Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2021/713 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/169 Esas
KARAR NO : 2021/713
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisi … Ticaret ile davalı arasında 2018 ve 2019 yıllarında muhtelif nalburiye malzemeleri satışından kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklı alacak borç ilişkisinin 17.818,65 TL olduğunu beyanla müvekkilin alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden 17.818,65 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava; davacı murisinin davalıdan olan iki fatura alacağının tahsili talebi ile davacı tarafça açılmış olup, dava konusu faturalar … n’a hitaben düzenlenen 08/10/2018 tarihli 13.211,93 TL bedelli fatura ile 01/07/2019 tarihli 4.606,72 TL bedelli iki faturadan oluşmaktadır.
Davalı şirketin … unvanındaki şirketinin … Ltd. Şti. olarak tür değiştirdiği ve bu değişikliğe ilişkin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde 01/04/2019 tarihinde ilan yapıldığı, Türk Ticaret Kanunu’nun 180. maddesi uyarınca yeni türe dönüştürülen şirketin eskisinin devamı niteliğinde olduğu, ilgili hüküm karşısında şirket türünün değişmesinin davanın husumet ehliyeti yokluğundan reddi sonucunu doğurmayacağı ve faturalardaki önceki unvanın tür değişikliği sebebiyle yeni unvana karşı da geçerli olacağı, aksi durumun dürüstlük kuralına aykırı olacağı değerlendirilmiştir.
Mahkememizin 22/06/2021 tarihli celse 5 nolu ara kararı ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde 02/08/2021 tarihinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, davacı yanın davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına dayandığını belirtmesi nedeniyle aynı ara kararla Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/5. maddesi uyarınca belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtların ibraz edilmemesi halinde davacı tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağının davalı şirket yetkilisine duruşmada ihtar edildiği, ancak inceleme gününde tarafların ticari defter ve belgelerini sunmadığı anlaşıldığından bilirkişi incelemesinin icra edilemediği görülmüştür.
HMK’nun 222/5. maddesi “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklindedir.
Davalı şirket yetkilisi her ne kadar 04/08/2021 tarihinde mahkememize sunmuş olduğu dilekçe ile sağlık sorunları nedeniyle ticari defter ve belgelerini sunamadığından yerinde incelenmesini talep etmiş ise de, bu talep ticari defterlerin incelenmesi için mahkememizce belirlenen günden önce sunulmadığı gibi, söz konusu dilekçede ticari defterlerin vaktinde ibraz edilememesi nedeninin delillendirilmeyerek HMK’nun 95. ve devamı maddelerine uygun şekilde eski hale getirme talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla, HMK’nun 222/5. maddesi uyarınca davalı şirketin defterlerini ibrazdan kaçındığı ve bu nedenle davacının iddiasını ispat ettiği sayıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
17.818,65 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.217,19 TL karar harcından 304,30 TL peşin harcın mahsubu ile 912,89 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 304,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 363,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 51,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza