Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2022/563 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/600 Esas
KARAR NO : 2022/584
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında yapılan 01.09.2016 tarihli Ön Ödemeli … Dükkan Satım Sözleşmesi ile, İstanbul ili, … |İlçesi, … Mahallesi, … mevkiinde kain, 9 pafta, … parsel numarasında yapılmakta olan inşaatın, B Blok, … Bodrum Kat’ta bulunan, … No.lu bağımsız bölüm, dava dışı … Ltd. Şti. Tarafından haricen satın alındığını, davalı şirketin dava dışı … Ltd. Şti. ve müvekkil Şirket arasında imzalanan 04.10.2019 tarihi ek protokol ile işbu sözleşme konusu, …, B Blok, … no.lu bağımsız bölüme ilişkin bahsi geçen sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklar, davalı Şirket nezdindeki cari hesaplarda bulunan sözleşme konusu bağımsız bölüme ilişkin tüm tutarların dava dışı … Ltd. Şti. tarafından, müvekkil şirkete devredildiğini, işbu bahsi geçen ek protokole istinaden davalı Şirket ile Müvekkili Şirket arasında imzalanan 04.10.2019 tarihli “Düzenleme Şeklinde … Dükkan Satım Sözleşmesi”nde 31.12.2018 tarihi itibariyle, müvekkili tarafından devir ve temlik alınan sözleşmede 30.12.2018 tarihi itibariyle İşbu sözleşme konusu dükkanın, mahal listesi ve Teknik Şartname’sine uygun şekilde inşaatı tamamlanarak alıcıya teslim edileceği düzenlenmesine rağmen dava tarihine kadar amacına uygun şekilde kullanılmaya elverişli şekilde müvekkili şirkete teslim edilmemesi ve tapu sicilinde müvekkili adına tescil edilmemesi, gayrimenkul alımına ilişkin resmi şekil geçerlilik şartına tabi işbu sözleşmenin hukuken geçerli şekilde resmi şekle uygun şekilde yapılmaması nedenleriyle, işbu sözleşmeyi haklı olarak fesih ettiklerini, işbu sözleşmenin hukuken geçersizliğinin tespiti ile; İşbu sözleşme gereğince davalı şirkete ödenen toplamda 1.132.500,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ve her bir ödeme tarihinden itibaren bilirkişi marifetiyle denkleştirici adalet ilkesine göre tespit edilecek güncel değeri üzerinden, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi 6100 sayılı HMK’nın 119. maddesinde yer alan unsurları içermemekte olup eksikliklerin giderilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde müvekkili firmanın adres bilgileri bulunmamakta olup vergi kimlik numarası da hatalı şekilde girildiğin, davacı tarafından dilekçesinde delil olarak gösterilen hiçbir belgenin kendilerine tebliğ edilmediğini, işbu husus söz konusu yargılamada iddia ve savunma haklarını kısıtlamakta olduğunu, taşınmazın aynına yönelik huzurdaki davada taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğundan yetkisizlik kararı ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, davacı yanın, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin şekil şartı yokluğu sebebi ile geçersiz olduğu iddası salt kötü niyet göstergesi olup akdedilen sözleşme uyarınca tüm edimlerin ifa edildiği bir ilişkide, dürüstlük kuralına aykırı olarak şekil şartı yokluğu gerekçesi ile sözleşmenin feshi ve edimlerin geçmişe dönük olarak iadesi istemi yerleşik içtihatlar gereği kabul edilemez nitelikte bir istem olduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak taraflar arasında akdedilen sözleşme ve dahi imzalanan ek protokol kapsamında, dava konusu taşınmazın bizzat davacı şirket yetkilisine teslim tutanağı ile sözleşmeye uygun olarak teslim edilmiş olup eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim aldığını tutanakla ikrar eden davacı yanın taşınmazı teslim almadığı yönündeki iddiasının akıl ve mantıkla bağdaşmadığını, her ne kadar taşınmaz teslim edilmiş olmakla birlikte mücbir sebep hallerine bağlı olarak makul sayılabilecek gecikmeler yaşanmış ise de, taraflar arasında imzalanan gerek sözleşme gerekse de ek protokol kapsamında, işbu mücbir sebep hallerinin teslim süresine ekleneceği ve yaşanan tüm bu gecikmelerin davacı firmanın kabul ve onayı dahilinde olarak taşınmazı teslim aldığı ve müvekkili ibra ettiğinin tartışmasız olduğunu, davacı yanın sözleşmeden dönme iradesini ileri sürdüğü kabul edilse dahi sözleşmeden dönme hakkının sözde temerrüt halinin üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra kullanılması hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiğinden, yasal düzenlemeler gereği işbu seçimlik hakkın kullanılmasının artık mümkün olmadığını, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin gereği olarak davacı yanın sözleşmenin ifası için müvekkiline bir süre vermesi veya bu sürenin sayın mahkemeniz aracılığı ile verilmesini talep etmesi gerektiği halde, tek taraflı sözleşmeden dönme beyanında bulunarak döviz kurunun anormal derecede artmasından faydalanarak sebepsiz zenginleşmesinin mümkün olmadığını, fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla yetki itirazımızlarının kabulü ile Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri lehine davanın yetkisizlik sebebi ile usulden reddine, davacının ikame etmiş olduğu davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan iş bu dava; Davalı şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. 01.09.2016 tarihli Ön Ödemeli … Dükkan Satım Sözleşmesi ile, İstanbul ili, … |İlçesi, … Mahallesi, … mevkiinde kain, … pafta, … parsel numarasında yapılmakta olan inşaatın, … Blok, … Kat’ta bulunan, … No.lu bağımsız bölüm, dava dışı … Ltd. Şti. Tarafından haricen satın alındığını, davalı şirketin dava dışı … Ltd. Şti. ve müvekkil Şirket arasında imzalanan 04.10.2019 tarihi ek protokol ile işbu sözleşme konusu, …, B Blok, 71 no.lu bağımsız bölüme ilişkin bahsi geçen sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklar, davalı Şirket nezdindeki cari hesaplarda bulunan sözleşme konusu bağımsız bölüme ilişkin tüm tutarların davacı … Tic.Ltd.Şti.ne devredildiği, taşınmazların satış ve devirlerinin resmi şekilde yapılmadığı için davacı firma adına tescil işleminin gerçekleşmediği belirtilerek taraflar arasında geçersiz olarak yapılan gayrimenkul satış ve devir işleminin iptali ile bu sözleşme gereğince davacıya ödenen taşınmaz bedelinin protokol ve ek protokoller kapsamında toplam 1.132.500,00 TL olduğu belirtilerek geçersiz sözleşmeye dayalı ödemeler sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve her bir ödeme tarihinden itibaren denkleştirici adalet ilkesine göre güncel değeri üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline ilişkindir.
Mahkememize davacı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan 27/09/2022 günlü dilekçe ile davalı aleyhine açılan davadan feragat ettikleri ve beyan dilekçesinin ekinde sunulan alacağın temliki sözleşmesi ile, davacı şirketin davalıdan olan alacağını ve haklarını … Tic.Ltd.Şti’ne devir ve temlik ettiğini ve bu 22/09/2022 günlü sözleşme altında davalı şirketin de muvafakatı bulunduğu görülmüştür.
Davalı şirket vekilinin mahkememize sunduğu 29/09/2022 günlü dilekçe ile, davacıdan masraf ve ücreti vekalet haklarından feragat ettikleri mahkememize beyan edilmiştir.
Davacı vekilinin sunduğu 27/09/2022 tarihli feragat dilekçesi doğrultusunda dosya ve kapsamının incelenmesinde, davacı vekilinin dosyada bulunan vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca davalı vekilinin de feragat ve vazgeçme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde; davacı vekilinin 27/09/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, davalılar vekili 29/09/2022 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın davadan feragat etmesine ilişkin beyanı doğrultusunda davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığına ilişkin beyan dilekçesi ibraz ettikleri anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311.maddeleri gereğince davacı vekilinin davadan feragat etmesi ve davadan feragatın kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu mahkememizce tespit edilmekle, davacı yanın açtığı davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin alınan 19.340,27 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 19.259,57 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta ara karar kurulmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacının HMK 120 maddesi gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır