Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/114 E. 2021/495 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/114 Esas
KARAR NO : 2021/495
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İngilizce eğitim verdiğini, İngilizce eğitimi için basılı yayım hazırlayan bir şirket ve davalıların işvereni konumunda olduğunu , müvekkilinin davalılardan … kurumlarına hizmet sattığını, davalıların … kurumuna verilen hizmette çalıştıklarını, davalılardan … ‘in şirket çalışanı değil … kurumları tarafında takip yapan şirket hissedarı ve imza yetkilisinin kızı olduğunu , davalı gerçek kişilerin toplu bir şekilde işten ayrıldıklarını ve yine davalılardan … kurumlarına geçtiklerini, ayrıldıkları tarihtensonra … kurumlarının müvekkilinin eski çalışanları ile birlikte aynı kitap yazımına devam ettiklerini, kendi kontrollerinde olan tüm dijital materyal ve Know-How u hukuka aykırı olarak uhdelerinde olarak müvekkilinin … kurumlarına yaptıkları işi kurum bünyesinde yapmaya devam ettiklerini, … kurumlarının müvekkili şirkete ödeme yapmadan kitabı kendi uhdesinde yazmaya devam etmesi ile haksız menfaat elde ettiğini beyanla müvekkilinin uğramış olduğu zararların yoksun kalınan kazanç ve işgücünün tekrar yetiştirilme maliyetinin tespitine, müvekiline ait know-how ‘ın değerinin tespitine ve davalılardan 100.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline, müvekkilinin ugramış olduğu manevi zarar nedeni ile 250.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, davalıların hukuka aykırı elde ettiği dijital materyali kullanmaktan men edilmesine, dijital materyalin müvekkiline iadesine, davalıların uhdesinde bulunan dijital materyalin imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, …, …, …, …, … ve … vekilleri cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu bu nedenle dava şartı yerine getirilmeden açıldığından reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak müvekkillerinin davacı şirketin eski çalışanları olduklarından, rekabet yasağı hükümleri TBK 444 vd. maddeleri gereği değerlendirilmesi gerektiğini, davacı şirket ile akdedilen iş sözleşmelerinde rekabet yasağı ile ilgili bir yasaklama bulunmadığını, müvekkilleri tarafından, iş akdi haklı nedenle feshedilmiş olduğundan müvekkilleri açısından TBK 447/son gereği rekabet yasağı bulunmadığını, davaya konu edilen bilgilerin bulunduğu … hesabı şifresinin bizzat davacı şirket yetkilisi … tarafından müvekkili …’e teslim edildiğini ve bizzat kendi talebiyle bu hesaba ulaşımının kısıtlanması, bu belgelerin başka yere taşınması ve silinmesinin talep edildiğini, davacı şirketin asıl faaliyet konusunun yetişkinlere İngilizce konuşma dersi vermek olduğunu, ilk kez müvekkilleri ile birlikte kitap yazma işine giriştiğini, davacının know-how olarak belirtmiş olduğu dataları müvekkillerinden …’in sahibi olduğu … hesabında depolanırken sonrasında davacı şirket gmail hesabına aktarıldığını, söz konusu materyalin sahibinin davacı şirket değil bizzat … firması olduğunu, materyalin hukuka aykırı olarak değil bizzat davacı şirket yetkilisinin isteği ile müvekkili …’e devredildiğini beyanla davacı yanın haksız ve kötüniyetli iddialarının dikkate alınmamasını; mesnetsiz ve hukuka aykırı huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … AŞ ile … vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; davacının tüm beyanlarının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın hissedarı … nın 16.12.2016 tarihinde eğitimle ilgisi olmayan bir şirketi devraldığını ve şirketini isim ile iştigal konusunu değiştirdiğini, dava dilekçesinde gelir diye belirtilen tüm faturaların kurs için tadilat, hafriyat, tefrişat, masa, koltuk, elektronik cihazlar vb.harcamalar için harcanan bedellerin olduğu, öğretmelerin maaşının müvekkili tarafından ödendiğini, davacı şirketin kitap yazımı için görevlendirilen öğretmen maaşlarını bildirdiğini, bu bedelin müvekkilince her ay düzenli olarak ödendiğini, davacının gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, TAHKİKAT VE GEREKÇE
Dava; Haksız rekabetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Dava şartı olarak arabuluculuk” ”MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olan eldeki davada arabuluculuk yoluna başvurunun dava şartı olduğu ancak davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadığı, mahkememizce yapılan tensiple birlikte arabuluculuk son zaptını sunması için davacı tarafa kanunda belirtildiği şekliyle 1 haftalık kesin süre verilmesine rağmen arabuluculuk son zaptının anılı kesin süre içinde mahkememize sunulmadığı anlaşıldığından, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Asıl davanın, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesi ile 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.977,13 TL harçtan , 59,30 TL karar ve ilam harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, karar kesinleştiğinde ve talep halinde kalan 5.917,83 TL’nin davacıya iadesine,
3-Maddi tazminat yönünden; Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden; Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Taraflarca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair, tarafların vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır