Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/96 E. 2021/61 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/96 Esas
KARAR NO : 2021/61
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki izolasyon işinden kaynaklı sözleşmeye dayalı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden 34.161,55 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 16/11/2020 tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Tespit Edilen Vakıalar:
Davacı Şirket, 2018 Yılı Ticari defterler ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları:
Davacı şirket TTK’nın 64/3 maddesi ve VUK ‘un mükerrer 242 maddesi ve 1 nolu elektronik defter genel tebliğine istinaden, 2018 Yılı Yevmiye ve Kebir Defterlerini E-defter uygulaması ile tuttuğu, dönem beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verildiği,
Ticari defter e-beratlarının zamanında alındığı, Envanter defteri noter açılış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu birbiri ile uyumlu olduğu ve doğruladığı, davacı şirketin 2018 Takvim yıllarına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 07.11.2018 ödeme emri tarihinde, davacının davalıdan 34.161,55.-TL alacağının olduğu, davalının 21.11.2018 tarihinde 13.761,00.-TL ödeme yaptığı, 21.11.2018 tarihinden itibaren davacının davalıdan 20.400,55.-TL asıl alacağının olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı Şirket, 2018 Yılı Ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları:.
02.10.2020 tarihli Duruşma tutanağının 4. bendinde: “Tarafların ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmesi ticari defterlerini ibraz etmeme durumunda ibrazdan kaçınılmış sayılacağının” ihtarının yapıldığı, ancak inceleme günü davalı şirketin ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediği tespit edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme:
Taraflar arasında 29.12.2017 tarihinde, muhtelif su yalıtım işleri konusunda, bir sözleşme akdedildiği, bu sözleşmede; malzeme ve işçilik fiyatlarının EUR üzerinden, ödemelerin her hakkediş ardından 60 günlük çek ile yapılacağının belirlendiği, iş gören davacının yapacağı işlere teslim tarihi itibariyle 5 yıl garanti verdiği, dosyanın mevcut durumunda davalının ödeme emrinde bahsettiği, 16.02.2018 tarihli ek protokole rastlanmadığı tespit edilmiştir.(EK.3)
İcra Dosyası:
… İcra Dairesi 2018/… E sayılı Ödeme emrine; 21.11.2018 Tarihinde davalı vekili tarafından “ Yetki yönünden itiraz edildiği, ayrıca sözleşme uyarınca ihtirazı kayıtla 13.761,00.-TL takip alacaklısına ödeme yaptıklarını, borçlarının kalmadığını çünkü 16.02.2018 tarihinde ek bir sözleşme yaparak protokol ve işçilik malzeme fiyatlarının tamamının TL ye çevrildiğini, ancak takip alacaklısının tamamı üzerinden EUR üzerinden fatura kestiğini, faturanın geç kesilmesi sebebiyle de kur farkı oluştuğunu bu nedenle faturaya süresi içerisinde itiraz ettiklerini, ancak davacının faturanın ödeme süresi dahi dolmadan icra takibine giriştiğini, Ayrıca takip alacaklısının yaptığı işlerinde sözleşmeye uygun olmadığını, belirterek takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu tespit edilmiştir.
…. İcra Dairesi 2019/… E sayılı Ödeme emrine; davalı vekili tarafından 12.11.2019 tarihinde; sözleşme uyarınca ihtirazı kayıtla 13.761,00.-TL takip alacaklısına ödeme yaptıklarını, borçlarının kalmadığını çünkü 16.02.2018 tarihinde ek bir sözleşme yaparak protokol ve işçilik malzeme fiyatlarının tamamının TL ye çevrildiğini, ancak takip alacaklısının tamamı üzerinden EUR üzerinden fatura kestiğini, faturanın geç kesilmesi sebebiyle de kur farkı oluştuğunu bu nedenle faturaya süresi içerisinde itiraz ettiklerini, ancak davacının faturanın ödeme süresi dahi dolmadan icra takibine giriştiğini, Ayrıca takip alacaklısının yaptığı işlerinde sözleşmeye uygun olmadığını, belirterek takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu tespit edilmiştir.
Mal/hizmet teslimi, fatura tebliği:
Davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturanın;
13.10.2018 Tarih, seri … numaralı 1. Nolu Hakkediş bedeli KDV dahil 4.977,54.-EUR (kur:6,8630) fatura olduğu, faturanın tebliğ ve teslimine ilişkin bir belgenin sunulmadığı,
Ancak davalı vekili tarafından ödeme emrine edilen itirazda mal/hizmetin kusurlu olarak alındığının ikrar edildiği, ayrıca faturaya itiraz ettiklerinin de belirtildiği, bu durumda davacının mal/hizmet teslimini gerçekleştirdiği ve faturayı davalıya tebliğ ettiğinin kabulünün gerektiği, tespit edilmiştir.
Sonuç olarak;
Davacı şirket, 2018 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
02.10.2020 tarihli Duruşma tutanağının 4. bendinde: “Tarafların ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmesi ticari defterlerini ibraz etmeme durumunda ibrazdan kaçınılmış sayılacağının” ihtarının yapıldığı, ancak inceleme günü davalı şirketin ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; 07.11.2018 ilk ödeme emri tarihinde, davacının davalıdan 34.161,55.-TL alacağının olduğu, davalının 21.11.2018 tarihinde 13.761,00.-TL ödeme yaptığı, 21.11.2018 tarihinden itibaren davacının davalıdan 20.400,55.-TL asıl alacağının olduğu,
Taraflar arasında 29.12.2017 tarihinde, muhtelif su yalıtım işleri konusunda, bir sözleşme akdedildiği, bu sözleşmede; malzeme ve işçilik fiyatlarının EUR üzerinden, ödemelerin her hakkediş ardından 60 günlük çek ile yapılacağının belirlendiği, iş gören davacının yapacağı işlere teslim tarihi itibariyle 5 yıl garanti verdiği,
Davalının davaya müdahil olmadığı, ödeme emrinde bahsettiği, 16.02.2018 tarihli ek protokolü dosyaya sunmadığı, bu nedenle iddiasını ispatlayamadığı,
Ancak anılan sözleşmede ödemenin iş tesliminden itibaren 60 günlük çekle yapılacağının belirlendiği, davacı tarafından dosyaya iş teslim tarihi ile ilgili bir belge sunulmadığından fatura tarihinin baz alınarak yani 13.10.2018 tarihinden 60 gün vade belirlenmesi gerektiği, yani davalının son ödeme tarihinin 12.12.2018 tarihi olması gerektiği, oysa davacının ilk ödeme emrini 07.11.2018 tarihinde başlattığı, bu nedenle davalının 21.11.2018 tarihli ödemesinin fatura bedelinden düşülmesi gerektiği,
Ödeme emrinin bir ihtar yerine geçtiği ancak sözleşme gereği temerrüt tarihinin 12.12.2018 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, 12.12.2018 tarihinden itibaren davacının davalıdan 20.400,55.-TL alacağının olduğu,
… İcra Dairesi 2019/38411 E sayılı icra Ödeme emrine; davalı tarafından edilen itirazın 12.12.2018 tarihinden itibaren 20.400,55.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; … İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı dosyası ile fatura ve açık hesaba dayalı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın fatura ve açık hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davacı yanın ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2019 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; davaya konu alacak bakiyesinin taraflar arasındaki Su Yalıtımı Yapılması İşi Sözleşmesi uyarınca düzenlenen 47372 seri nolu 13.10.2018 tarihli 4.977,54 Euro bedelli faturadan kaynaklandığı, anılı faturada fatura bedelinin Türk Lirası karşılığına 34.161,55 TL olarak yer verildiği görülmekle, bu tutarın takibe ve davaya konu edilen meblağ olduğu, davaya cevap vermeyen davalı yan her ne kadar takibe itiraz dilekçesinde ayıplı ifa nedeniyle davacıya herhangi bir borçlarının kalmadığını beyan etmiş ise de bu iddiasını ispatlar herhangi bir delili dava dosyasına sunmadığı gibi faturanın 13.761,00 TL’lik kısmının ödendiğini beyan ettiğinden davalının faturayı tebliğ ve hizmeti aldığının mahkememizce kabul edildiği, davacı yan ticari defterlerinde 21.11.2018 tarihinde 13.761,00 TL ödeme alındığı kayıtlı olmakla, takipten sonra davadan önce yapılan bu ödemeye ilişkin davacı yanın itirazın iptalini talep etmede hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle bu meblağ yönünden davanın usulden reddinin gerektiği, davacı yanca ödenmeyen bakiye 20.400,55 TL yönünden ise takibe itirazın haksız olduğu ve iptalinin gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile 20.400,55 TL yönünden yapılan itirazın iptaline, 13.761,00 TL yönünden ise hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine, kabul edilen meblağ açık hesaba/faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 20.400,55 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 20.400,55 TL’ye 12/12/2018 tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Fazlaya ilişkin 13.761,00 TL’lik talebin takipten sonra davadan önce davacı yana ödeme yapıldığı anlaşılmakla HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Kabul edilen alacağın % 20’si oranındaki 4.080,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.393,56 TL karar harcından 583,40 TL peşin harcın mahsubu ile 810,16 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 583,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 637,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 791,50 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s posta masrafları) yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 472,66 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza