Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/8 E. 2022/44 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/8 Esas
KARAR NO : 2022/44

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … A.Ş. arasında faktoring sözleşmesi akdedilerek faktoring işlemleri yapıldığını, sözleşmenin akdi aşamasında müvekkilinden ayrıca 1.000.000 TL’lik bir senet alındığını, akdolunan sözleşme kapsamında, 136.620 TL’lik bir faturanın temlik edilerek ve teminatına 30/12/2019 vadeli 90.000 TL’lik bir çek verilerek faktoring işlemi yapıldığını, çek vadesi esas alınarak yapılan iskonto işleminden sonra faiz ile masraflar peşin kesilerek davalıdan ön finansman sağlandığını, ancak çek vadesi esas alınarak borç (vadelendirilmiş) vadeye bağlanmış olmakla birlikte çekin vadesi gelmeden, faktoring hesapları kat edilerek sözleşme aşamasında alınan 10/09/2019 tanzim tarihli, 1.000.000 TL’lik bono üzerinden ….İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde 05/11/2019 tarihinde icra takibine geçildiğini, henüz vadesi gelmeyen bir borç/vadeli bir çek var iken davalının işbu bonoyu takibe koyamayacağını, nitekim müvekkilinin vadesinde çek bedelini ödediğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Hakkında Kanun’un 9/2. maddesi kapsamında müvekkilinden böyle bir kıymetli evrak alınamayacağını, yasanın 8/1-2 maddesi ile böyle bir senedin alınabilme şartlarının tespit edildiğini, müvekkilinden alınan senedin bu şartları taşımadığını ve yasaya aykırı alındığını, çek bedelinin vadesinde ödenmesine rağmen istendiği halde müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, açılan takibin kötü niyetli olduğunu beyanla müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile; …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına konu takibin durdurulmasına, bedelini ödemiş olduğu çekin ve yine vermiş olduğu 1.000.000 TL’lik bononun istirdadına, arkası yazılan çekin yazılmasının düzeltilmesine, takip kötü niyetli olmakla davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 10/09/2019 tarihli faktoring sözleşmesinin akdedildiğini ve bu sözleşme kapsamında müvekkilince temlik alınan alacaklar karşılığında davacıya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını, sözleşmenin süresi, sona ermesi ve sonuçları başlıklı IV. bölümünün 2.maddesinde; “Müşterinin akde aykırı davranışı, kredibilitesi ve mali durumunda olumsuz etkenlerin ortaya çıkması halinde Faktor, herhangi bir mehil tayinine gerek olmaksızın sözleşmeyi derhal sona erdirebilir. Faktorun bu fesih hakkını kullanabilmesi için müşterinin aczinin sabit, iflasına hüküm verilmiş olması şartı aranmaz.” denildiğini, davacının sözleşmeye aykırı davranışları, mali ve ekonomik durumu iş ve kredibilitesinin bozulması nedeniyle faktoring sözleşmesi IV/2 maddesi uyarınca faktoring müşterisi davacının hesabının kat edildiğini ve Beyoğlu 48. Noterliğinin ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak 90.000 TL’nin en geç 24 saat içinde, ihtar tarihinden itibaren işleyecek faiz ve gider vergileriyle ödenmesinin, aksi halde alacağın tahsili için yasal yola müracaat edileceğinin davalıya ihtar ve ihbar edildiğini, davacıya verilen süre içerisinde ödeme yapmaması nedeniyle ….İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile 05/11/2019’da icra takibi başlatıldığını, davacı aleyhine faktoring sözleşmesinin feshi üzerine takip başlatılmasının ardından davacının 30/12/2019 tarihinde müvekkili şirketin banka hesabına ödeme yaptığını, yapılan ödemenin icra takibine ilişkin olduğunu, icra takibinden kaynaklanan işlemişi faiz, vekalet ücreti, masrafların ödenmediğini, icra takibinin halihazırda derdest olduğunu, davacıya karşı başlatılan takibin (davacının iddia ettiği gibi) çeke ilişkin takip olmadığını, takibin gerekçesi ve hukuki nedeninin, davacı ile aktedilen faktoring sözleşmesinin feshedilmesi olduğunu, faktoring sözleşmesinin feshi ile birlikte ihtarnameye konu alacak tutarının yasal olarak talep edilebilir hale geldiğini, müvekkili şirketin çekin vadesini beklemek zorunda olmadığını, öte yandan, faktoring hukukuna göre faktoring şirketinin, sözleşmenin feshi üzerine tüm alacak vasıtalarını kullanarak alacaklarını tahsil etme hakkına sahip olduğunu, kaldı ki çekin vadesinde ödenip ödenmeyeceğinin de belli olmadığını, diğer yandan, davacı tarafından yapılan ödemenin çeke ilişkin olmadığını, çeke ilişkin ödeme olabilmesi için çekin ibrazında tahsil edilmesi gerektiğini, dava konusu olayda çek bedelinin bankadan tahsil edilemediğini, çekin arkasının düzeltilmesi talebinin yerinde ve uygun bir talep olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, senede dayalı olarak başlatılan icra takibi ve senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, senedin iadesi, faktoring sözleşmesi kapsamında ciro edilen çekin iadesi vs taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davalı tarafından davacı aleyhine 05/11/2019 tarihinde, 10/09/2019 tanzim ve görüldüğünde ödeme vadeli, 1.000.000 TL tutarlı senet dayanak yapılmak suretiyle 90.707,62 TL asıl alacak ve 272,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 90.979,74 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmekle derdest olduğu anlaşılmıştır. Taralar arasında imzalanan faktoring sözleşmesi, davacı tarafından davalıya sözleşme kapsamında temlik edilen fatura ve çek ile sözleşmeye dair sair evraklar incelenmiş, çekin ibrazı ve ödenip ödenmediği hususları ilgili bankadan sorulmuş ve dosya tarafların ticari defterleri ile sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak davacının, takip tarihi itibariyle davalıya borçlu olup olmadığının tespiti hususunda rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 04/11/2021 tarihli raporunda özetle; taraflar arasında 10/09/2019 tarihli ve 1.000.000 TL bedelli bir faktoring sözleşmesinin akdedildiğini, davalının müşterisi davacıdan düzenleme tarihi sözleşme tarihi ile aynı ve borçlusu davacı olan, emrine düzenlenmiş, 1.000.000 TL bedelli ve vadesiz bir senet aldığını, senedin muhasebe kayıtlarının belirlenemediğini, davacı tarafından sözleşme kapsamında 10/09/2019 tarihli alacak bildirim formu ile … Müh ve İnş Hizm şirketine kesilen, 30/08/2019 tarihli, seri A … sıra sayılı ve 136.620 TL bedelli faturanın 90.000 TL’lik kısmının davalıya temlik edildiğini, faturanın temlik edilen 90.000 TL’lik kısmını karşılayacak, keşidecisi… olan ve davacı lehine keşide edilen 30/12/2019 tarihli ve 90.000 TL bedelli çekin ciro ile davalıya devredildiğini, çekin vadesi esas alınarak davalı tarafından davacıya 82.800 TL ödendiğini, yapılan faktoring işlemlerinin usulüne uygun olduğunu, takibe konu senedin bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak, fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilmiş bir senet olmadığını, alacak bildirim formu ekinde temlik edilmiş faturalar ekinde, faturaların bedelini karşılamak üzere ciro yoluyla davalıya devredilmiş bir senet de olmadığını, davalı tarafından satın alınmış veya tahsili üstlenilmiş bir senet de olmadığını, bu senet alındığında davalı tarafından davacının finanse edilmediğini, davacının senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiğini ancak senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir ibarenin olmadığını, yine yazılı bir belge ile de teminat senedi olduğunun ispatlanamadığını, bu nedenle senedin teminat için değil kullanılan faktoring kredilerinin ifası amacıyla verilmiş bir senet olduğunu, bu nedenle davalı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konulabileceğini, faktoring borcunun vadesi 30/12/2019 olmakla birlikte davalının sözleşmeyi 31/10/2019 tarihinde feshettiğini, davalının takip tarihi itibariyle 90.000,00 TL asıl alacak, 228,13 TL işlemiş avans faizi, 270,00 TL %3 komisyon olmak üzere toplam 90.498,00 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafından 30/12/2019 tarihinde davalıya 90.000 TL’lik bedel ödenmiş olup; 30/12/2019 son ödeme tarihi itibariyle davalı alacağının 977,50 TL asıl alacak olarak hesaplandığı, diğer dosya masraflarının infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin rapor karşı beyan ve itirazları incelenmekle, raporun mali inceleme kısmının denetime açık olduğu, hukuki nitelendirme ise Mahkememize ait olduğundan ek rapor taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 10/09/2019 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya temlik edilen 90.000 TL’lik faturadan kaynaklı alacağına karşılık, … Bankası …/… şubesine ait keşidecisi …, lehtarı davacı olan, 90.000 TL bedelli, 30/12/2019 tarihli çekin ciro edilerek devredildiği, davalı tarafından davacıdan ayrıca …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu edilen senedin alındığı, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesinde yer alan ” Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” düzenlemesi gereğince faktoring şirketlerinin fatura ile desteklenmeyen kambiyo senetlerinden doğan alacağı temlik alamayacakları, dava ve takip konusu edilen senedin bu anlamda alınmadığı ve ek teminat olarak alındığı, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin “Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için; alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması, alınan kambiyo senedi veya diğer senet karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi veya diğer senedin ilgililerine finansman sağlanmaması, Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına dair kayıt düşülmesi gerekir”. düzenlemesini içerir 8/2. maddesi uyarınca öncelikle ek teminat olarak alınan kambiyo senetlerinin tahsil edilebilmesi için faktoring şirketinin temlik aldığı alacağın vadesinde ödenmeyerek sorunlu hale gelmiş olması gerektiği, dosyaya gelen banka yazı cevabından, her ne kadar 30/12/2019 tarihi itibariyle davalı tarafından çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmaması üzerine çeke karşılıksızdır işlemi yapıldığı anlaşılmış ise de, davacı tarafından aynı gün içerisinde çek bedelinin davalının banka hesabına ödendiği, davalı tarafından ise çekin vadesinden önce, henüz alacağın tahsil edilmesinin sorunlu hale gelip gelmediği belirlenmeden sözleşme feshedilmek suretiyle senede dayalı icra takibinin başlatıldığı, takip tarihinde temlik alınan çekin henüz bankaya ibraz edilmediği, karşılıksız işlemi görmediği, bu nedenlerle ek teminat niteliğinde alınan senedin tahsil için takibe konu edilemeyeceği, davacının vade tarihinde çek bedelini ödediği, takip ve takibe konu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığı anlaşıldığından davacının menfi tespit talebinin kabulüne, senedin davacıya iadesine, davalı alacağın vadesi gelmeden takip başlatmakla takipte kötü niyetli olduğundan alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çek usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen faktoring işlemleri ile davalıya devredilmiş olduğundan davacının çekin istirdadı ve sair taleplerinin ise reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının menfi tespit talebinin kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile bu takip dosyasına konu 10/09/2019 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli, keşidecisi davacı Aylin Koçak ve lehtarı davalı … A.Ş. olan senet nedeniyle, davalıya borçlu olmadığının tespitine, senedin davalı tarafından davacıya iadesine,
2-Davacının … Bankası …/… … Şubesi’ne ait keşidecisi … olan 30/12/2019 keşide tarihli, 90.000 TL bedelli çekin istirdadı ve sair taleplerinin reddine,
3-Takip konusu bedel üzerinden %20 oranında hesaplanan 18.195,94 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar ve ilam harcı 68.310 TL’den peşin alınan 18.631,21 TL harcın mahsubu ile kalan 49.678,79 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 133 TL posta ve tebligat masrafı, 1.600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.733 TL yargılama gideri ile 18.685,61 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 67.050 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/01/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır