Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/751 E. 2022/397 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/751 Esas
KARAR NO : 2022/397
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden 30.935,13 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; icra müdürlüğünün yetkisine, ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraf ticari defterlerindeki cari hesap farkından kaynaklandığı, bu vakıada; davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, temlik alacakları ile borcun devri sözleşmelerinden sonra davacının alacağının kalıp kalmadığı, var ise ne kadar olduğu hususlarında toplandığı,
Davacı şirketin, 2019-2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan temlik ve borç devri öncesi, 154.448,71.-TL alacağının olduğu, temlik ve borç devirlerinden sonra ödeme emri tarihinde, 30.935,13.-TL alacağının kaldığı, davalı şirketin, 2019-2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı şirket ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre davalının davacıdan 170.489,29.-TL alacağının olduğu, daha sonra virman gereği denilerek hesabın kapatıldığı,
… Vergi Dairesi Müdürlüğü, 14.07.2021 Tarih … sayılı yazısına ekli ba-bs formunda davalının davacı şirketten ba formuyla herhangi bir fatura alışı yaptığını beyan etmediği, bs formunda ise 2019 Hesap döneminde davacıya 207 belge karşılığı, KDV hariç 840,059.-TL mal/hizmet sattığını beyan ettiği, … Vergi Dairesi Müdürlüğü, 28.07.2021 Tarih, … sayılı yazısına ekli ba-bs formunda Davacı şirketin 2019 Hesap döneminde davalıya 1 adet belge karşılığı KDV hariç 14.668,00.-TL fatura tanzim ettiği, Davalı şirketin bu faturayı Ba formuyla ilgili vergi dairesine bildirmediği, 2019 Hesap döneminde davalı şirketin davacı şirkete 207 adet belge karşılığı KDV hariç 840.059,00.-TL fatura düzenlediği, davacı şirketin ba formuyla 207 adet belge karşılığı KDV hariç 839,059,00.-TL bildirimde bulunduğu, davalı tarafın düzenlediği tüm faturaların davacı ticari defterlerinde yer aldığı, davacı tarafından davalının düzenlediği, 30.09.2019 tarihli fatura sehven 4.549,92.-TL yerine 3.469,92.-TL olarak kaydedilerek 1.080,00.-TL hata yapıldığı, ba formundaki KDV hariç 1.000,00.-TL farkın da bu eksik tutardan kaynaklandığı, ancak davacının 1.080,00.-TL farkı daha sonra fark ederek 01.11.2019 tarihinde defter kayıtlarına aldığı, tüm bu veriler ışığından taraflar arasında geçen Ticari alışverişin aşağıda olduğu gibi gerçekleştiği, davacı ticari defterlerinin ihticaca salih olduğu, yapılan hesaplamaları doğruladığı,
Davalı Ticari defterlerindeki yanlış kayıtların aşağıdaki gibi seyrettiği, davacı tarafından verilen 18.06.2019 Tarihindeki 130.000,00.-TL çekin hesaplara alınmadığı, davacı tarafından verilen 10.10.2019 Tarihindeki 175.000,00.-TL çekin alacak yerine borç kaydedildiği, davacı tarafından 30.09.2019 Tarihinde …e verilen temlik edilen 87.318,69.TL alacağın borç yerine alacak kaydedildiği, davacı tarafından düzenlenen ve geçerli mail adresine gönderilen ve itiraz edilmeyen 19.575,38.-TL iade faturasının hesap ve kayıtlara alınmadığı, muhasebe temel ve ilkelerine uygun olmayan açıklamasız Virman hesaplarının kullanılarak hesapların kapatıldığı, Bu veriler ışığında davalı ticari defterlerinin aşağıdaki gibi düzeltilmesi gerektiği,
Bu hesaplamalardan sonra davacının davalıdan olan 154.448,71.-TL alacağının¸ Yukarıdaki tablodaki temlik ve Borcun devri sözleşmelerine göre aşağıdaki gibi değişeceği; ¸
Tüm dava dosyası, iddia, savunma, Taraf ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, bu raporun 5. Ve 6. Bölümlerinde ayrıntılı olarak yapılan tespit, değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda:
… İcra Dairesi 2020/751 Esas sayılı ödeme emrine; davalı tarafından edilen itirazın, 30.935,13.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacı şirketin, devir ve temliklerden önce davalı şirketten 154.448,71.-TL alacağının olduğu, borç devri ve temlikler neticesinde alacağının 30.935,13.-TL ye düştüğü, ve davacının 30.935,13.-TL üzerinden icra takibi başlattığı, tüm bu nedenlerle:
… İcra Dairesi 2020/751 Esas sayılı Ödeme emrine; davalı tarafından edilen itirazın, 30.935,13.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Tüm dava dosyası, iddia, savunma, Taraf ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde,
Bu raporun 5. Ve 6. Bölümlerinde ayrıntılı olarak yapılan tespit, değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda: Kök ve Ek raporda da belirtildiği gibi davacı şirketin, devir ve temliklerden önce davalı şirketten 154.448,71.-TL alacağının olduğu, borç devri ve temlikler neticesinde alacağının 30.935,13.-TL ye düştüğü, ve davacının 30.935,13.-TL üzerinden icra takibi başlattığı, tüm bu nedenlerle:
… İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı Ödeme emrine; davalı tarafından edilen itirazın, 30.935,13.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava, açık hesaptan kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davalı yan icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de, dava konusu icra takibinin para borcundan kaynaklandığı, İİK’nun 50. maddesi delaletiyle HMK’nun 10. ve TBK’nun 89/1-1 maddeleri uyarınca davacının yerleşim yeri itibarıyla icra takibinin başlatıldığı İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı yanın yetki itirazı mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın açık hesaba istinaden başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisindeki vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmekle, tarafların uyuşmazlık konusu döneme ilişkin 2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacı ticari defterlerine göre temlikler ve borç devri öncesi davacının davalıdan 154.448,71 TL alacağının olduğu, temlik ve borç devrinden sonra 30.935,13 TL alacağının kaldığı, davalı ticari defterlerine göre davalının davacıdan 170.489,29 TL alacağının olduğu daha sonra virman gereği denilerek hesabın kapatıldığı, davalı ticari defterlerinin tutulması sırasında bir kısım yanlışlıkların yapıldığı, davalı ticari defterlerinde; davacı tarafından verilen 130.000 TL bedelli çekin hesaplara alınmadığı, davacı tarafından verilen 175.000 TL bedelli çekin alacak yerine borç kaydedildiği, davacı tarafından dava dışı … ‘e temlik edilen 87.318,69 TL alacağın borç yerine alacak kaydedildiği, davacı tarafından düzenlenen ve itiraz edilmeyen 19.575,38 TL bedelli iade faturasının hesap ve kayıtlara alınmadığı, açıklamasız virman hesaplarının kullanılarak hesapların kapatıldığı görülmekle, gerekli düzeltmeler yapıldığında davalı defterlerine göre davacı alacağının 154.448,71 TL olduğu, alacağın temliki sözleşmeleri için borçlunun rızasının gerekli olmadığı, bu nedenle davacı ve dava dışı şirketler arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmelerinin geçerli olduğu ve davalı lehine davalı borcunu azalttığı, her ne kadar tüm sözleşmelerin başlığı alacağın temliki sözleşmesi ise de, 2.740,93 TL bedelli sözleşmenin dava dışı …’in davalı şirketten olan alacağının davacıya devredilmesi yani davalı tarafın dava dışı …’e olan borcunu davacıya ödemesi sonucunu doğurduğu, yine 79.773,50 TL bedelli sözleşmenin dava dışı …’in davalıya olan borcunun davacıya devredilmesine ilişkin olup alacağın temliki sözleşmesi olmayıp borcun devri sözleşmesi olduğu, borcun devri sözleşmesi yeni borçlu ile alacaklı arasında yapılan bir sözleşme olmakla, 79.773,50 TL’lik borcun alacaklısı davalının sözleşmede imzası bulunmakla bu sözleşmesinin geçerli şekilde kurulduğu, 27.577,60 TL bedelli sözleşme de borcun devrine ilişkin olmakla birlikte, bu sözleşmede dava dışı …’in borçlu olduğu alacaklı davalı şirketin imzası mevcut değil ise de, davacı şirket ticari defterlerinde söz konusu sözleşme bedelinin davalı şirketin davacı şirkete olan borcundan düşülerek davalı lehine bir kayıt yapıldığı, dava dışı şirketlerle davacı arasında imzalanan sözleşmelerden 2.740,93 TL bedelli sözleşme dışında tamamının davalının davacıya olan borcunu eksilttiği bu nedenle davalı lehine olan bu kayıtlara dayanak alacak-borç hakkında araştırma yapılması gerekli değil ise de, 2.740,93 TL bedelli sözleşmede geçen dava dışı …’in davalıdan gerçekten alacaklı olup olmadığı hakkında mahkememizin 4 nolu celsesi 2 nolu ara kararı ile davalı vekiline ticari defterlerin ibrazı hususunda süre verilerek aksi halde ticari defter ibrazından kaçınılmış sayılacağı ile 01/06/2020 tarihli 2.740,93 TL bedelli alacağın temliki sözleşmesine konu davalı borcunun mevcut olduğunun kabul edileceği ihtar edilmesine rağmen davalı şirketin dava dışı bu şirket nezdinde tuttuğu ticari defterlerinin belirlenen inceleme gününde ibraz etmediği anlaşıldığından kesin sürenin hukuki sonucunun gerçekleştiği, böylece davalı aleyhine olan 2.740,93 TL bedelli alacağın temliki sözleşmesi bakımından davacı alacağının mevcut olduğunun mahkememizce kabulünün gerektiği, yapılan temlikler ve borç devri sözleşmeleri sonrasında 154.448,71 TL olan davalı borcunun 30.935,13 TL olduğu, davacı yanın bu meblağ üzerinden başlattığı icra takibine davalı itirazının haksız olduğu ve itirazının iptali gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne, dava konusu alacak davalı yanca da belirlenebilir yani likit olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 30.935,13 TL TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 6.187,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.113,18 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 373,62 TL’nin mahsubu ile 1.739,56 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 373,62 TL peşin, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 428,02 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 96,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 1.396,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır