Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/744 E. 2021/417 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/139 Esas
KARAR NO : 2021/427
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; hükümlü davacı … ‘ın, …’nün … sicil numaralı … Sigorta Acenteliği Limited Şirketi unvanlı ve sicilden terkin edilen şirkette ortak ve müdür sıfatını haiz olduğunu, hükümlü olması sebebiyle kendisine vasi olarak …’ın atandığını ve … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasında 19/02/2021 tarihli yetki ve izin başlıklı kararı ile ihya davası açmak üzere vasiye yetki ve izin verildiğini, Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 12/02/2021 tarihli yazısı ile de görüleceği üzere, … Vergi Mahkemesi’nin 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı ilamı ile ihyası talep edilen şirkete ödenmek üzere vergi iadesine karar verildiğini beyanla … nezdinde kayıtlı … sicil numaralı … Sigorta Acenteliği Limited Şirketi unvanlı şirketin ihya edilerek sicile tesciline, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK’nın 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 34. maddesi uyarınca işlem yaptığını, müvekkilinin resen terkin işleminin “6102 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi, Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine ilişkin Tebliğin 5. maddesi, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1. maddesi ve Anonim Ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine Ve Kuruluşu Ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında olduğunu ve tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, ihyası talep edilen şirketin adresinin tespit edilememesi üzerine anılan yasal düzenlemeler kapsamında resen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18/02/2015 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, müvekkili tarafından ilgili şirkete gerekli ihtarların yapıldığını, ihtara rağmen şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin mahkeme kararı olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil etme yükümlülüğünün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini beyanla haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen şirketin alacaklı bulunması sebebiyle tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesi uyarınca tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu hallerde, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini (ihyasını) isteyebilmeleri mümkündür. Eldeki davada ihyası talep edilen … Sigorta Acenteliği Limited Şirkeri’nin celp ve tetkik edilen ticaret sicil dosyasında merkezinin ” … üzeri … İş Merkezi, … Blok, … Kat, D:, …-” adresinde bulunduğu, söz konusu adresin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisi kapsamında kaldığı, mezkur maddede düzenlenen yetki kuralının kesin olduğu, HMK’nın 114/1-ç maddesi uyarınca kesin yetkinin dava şartı olduğu ve dava şartlarının yargılamanın her aşamasında Mahkemece re’sen incelenmesi gerektiğinden Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK’nın 116/1-a maddesi uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili BAKIRKÖY ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında yetkili mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/06/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸