Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/738 E. 2021/715 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/738 Esas
KARAR NO : 2021/715
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türkiye’nin en çok dergi yayınlayan ve en çok reklam toplayan dergi grubu olduğunu, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki çerçevesinde davalı firmanın ilanlarını müvekkili şirketin yayıncısı olduğu dergiler veya dergi eklerinde yayınlattığını, yayınlar karşılığında toplam 4.718,31 TL bedelli reklam faturası düzenlendiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini, müvekkilinin alacağının tahsili için takip başlattığını beyanla, takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın öncelikle aktif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, dava konusu borcun süresi içerisinde müvekkil şirket tarafından ödendiğini, davanın haksız bir şekilde açıldığını bu nedenle davacı aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce davalı defterlerinin incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret (Asliye Hukuk) Mahkemesine talimat yazılarak inceleme yapılması istenilmiş ve konuya ilişkin 10/09/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı talimat raporunda özetle;
“Raporun inceleme ve değerlendirme bölümünde etraflıca yer verilerek izah edilen gerekçelere ve mevcut belgelere göre;
6102 sayılı TTK’nın 64. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesi de gözününe alınarak takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davalı … A.Ş e-defter mükellefi olup, zamanında ve usulüne uygun olarak defterlerin GİB e-defter sitesine yüklenerek beratlarının alınmış olduğu, ve defterleri usulüne uygun olarak tutulmuş olduğundan sahibi lehine delil olma özelliği taşımaktadır.
Davacının davalı … A.Ş. adına kestiği takip dayanağı faturanın davacının ticari defterlerine 30/09/2018 tarihinde 4.720,00 TL olarak kaydettiği, ve davalının icra takibine itirazında bu tutarın …A.Ş.’ye yapılan 108.658,00TL’lik çekle yapılan ödemenin içinde olduğunu beyan ettiği, iddia edilen bu çekin 01/11/2018 tarihinde kayıt alına alındığı tespit edilmiştir” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 10/09/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Taraflar arasından bir ticari ilişkinin var olduğu, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu toplam 4.720,00.-TL bedelli e- faturanın davalıya gelir idaresi başkanlığı Gib e-fatura portalı üzerinden tebliğ edildiği, bu faturanın iki tarafin ticari defterlerinde de yer aldığı, davacı şirketin, 2018 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emrine konu faturadan 4.720,00.-TL alacağının olduğu, ancak talebinin 4.718,31.-TL ile sınırlı olduğu, davalı şirketin 2018 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği, davalı ticari defterlerinde; davacının düzenlediği ödeme emri konusu faturanın yer aldığı, davalının davacıya fatura bedeli olan 4.720,00.-TL borcu olduğunun tespit edildiği, ancak 01.11.2018 Tarihinde … faktöringe 108.658,00.-TL çek keşide edilerek bu bedelin bu çek ile ödendiğinin beyan edildiği, uyuşmazlığın, davacı tarafından ilgili faturanın … faktöringe tarafından temlik edilip edilmediği edilmiş ise teminat olarak davalının iddia ettiği, 108.658,00.-TL bedelli çek içinde olup olmadığı be çekin ödenip ödenmediği, hususlarında toplandığı,
1-Dava dışı … Faktoring şirketinin 30.09.2018 Tarih … numaralı 4.720,00.-TL bedelli faturayı temlik alıp ödemesini tahsil etmesi, (108.658,00.-TL bedelli çek) durumda davalının davacıya herhangi bir borcunun olmayacağı,
2-Dava dışı … Faktoring şirketinin 30.09.2018 Tarih … numaralı 4.720,00.-TL bedelli faturayı temlik almadığı ve alacağın tahsil edilmediği durumunda, davacının ödeme emrindeki 4.718,31.-TL talebinin geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu 30/09/2018 tarihli faturanın tetkikinde; davacı tarafça davalıya hitaben düzenlenen KDV dahil 4.720,00 TL bedelli e-fatura olduğu, faturanın altında … Faktoring A.Ş.’nin adresi ve iletişim bilgileri yazılarak, devamına “Faturadan doğan alacağın tamamının (bilcümle fer’ileri, talep ve yan hakları ile birlikte) … Faktoring A.Ş. ile yapılan sözleşme sonucu adı geçen şirkete temlik edilmiş olduğunu teyit eder, bu nedenle alacağın bilcümle fer’ileri ile beraber vadesinde … Faktoring A.Ş.’ne ödenmesi gerektiğini başka yerlere yapılacak ödemelerin geçersiz olduğunu bildiririz.” şeklinde kayıt düşülerek fatura alacağının dava dışı … Faktoring A.Ş. devredildiğinin ve ödemenin bu şirkete yapılması gerektiğinin davalıya bildirildiği görülmüştür.
Alacağın devrini düzenleyen TBK’nun 183. Maddesinde “Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.” denilmiştir.
Aynı yasanın 186. maddesi ise “Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.” şeklinde olup, madde metninin mefhumu muhalifinden anlaşıldığı üzere alacağın devredildiğinin borçluya bildirilmiş olması halinde borçlu, alacağı devralana yapacağı ödeme ile borcundan kurtulur.
Somut olayda da, dava konusu faturada alacağın devredildiğinin yazıldığı ve böylece davalının söz konusu devirden haberdar olduğu anlaşılmış olup, ne var ki eldeki davada davacı taraf alacağı devralan … Faktoring A.Ş. olmayıp, devreden şirket olduğu, bu haliyle dava konusu alacağın davacı tarafça talep edilip edilemeyeceğinin öncelikle tespit edilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında “hak ilişkisine dayalı bağ” dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir. Uygulamada sıfat yerine genel olarak “husumet”, davacı bakımından “aktif husumet ehliyeti”, davalı bakımından “pasif husumet ehliyeti” tabirleri kullanılmaktadır. Bir hakka ilişkin davada davacı sıfatının hakkın sahibine ait olması “aktif husumet ehliyeti” olarak tanımlanmaktadır.
Tüm dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; takibe ve davaya dayanak fatura ile alacağın devredildiğinin davalıya bildirildiği ve faturada ödemenin … Faktoring A.Ş. dışında bir yere yapılmamasının yazıldığı, alacağın temliki ile alacağı takip ve dava hakkının dava dışı … Faktoring A.Ş.’ye geçtiği, nitekim alacağın dava dışı şirkete ödendiği savunulmuş ise de, bu savunmanın davacısının … Faktoring A.Ş. olduğu bir davada dinlenebileceği, fatura alacağını temlik etmekle fatura üzerindeki alacak hakkı son bulan davacı tarafından açılan eldeki davada ödeme hususunun araştırılmasının gerekmediği, neticeten davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, HMK’nun 114/1-d maddesindeki dava şartı eksik olduğundan aynı yasanın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddinin gerektiği, faturadaki açık düzenlemeye rağmen takibin davacı tarafça başlatılmasının davacının haksız ve kötü niyetli olduğuna işaret ettiği, bu nedenle davalı yanca talep edilen kötü niyet tazminatının da kabulünün gerektiği anlaşılmakla, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
Takibe konu tutarın %20’si oranındaki 943,66 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 56,99 TL peşin harcın mahsubu ile 2,31 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza