Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/730 E. 2021/942 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/730 Esas
KARAR NO : 2021/942
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.02.2019 tarihinde Büyükçekmece ilçesi, … Mah. …
Sokak adresinde davalılar … Genel Müdürlüğü ve taşeron şirketi tarafından
yapılan çalışma sırasında davacı tesislerine hasar verildiğini, müvekkili şirketin
personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara
maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri
için KDV dahil 3.222,68 TL. tutar hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini ,borçlular tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine
borçlular aleyhine 3.222,68-TL hasar bedeli + 33,37-TL işlemiş faizi olmak
üzere toplam 3.256,05-TL’nin tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün
2019/ … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını,
borçlularca borca ve icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasarın bizzat müvekkili idare tarafından verilen bir hasar olmadığını, söz konusu hasarın gerçekleştiği bölgede müvekkili idare tarafından bizzat bir çalışma yürütülmediğini müteahhit … Ltd. Şti tarafından çalışma yapıldığını, müteahhit tarafından yapılan çalışmalar sırasında oluşacak hasardan dolayı müvekkili idarenin sorumlu tutulamayacağını, Borçlar Kanunu 66. maddesi gereği adam çalıştıran sıfatıyla müvekkili idareye husumet tevcih edilemeyeceğini; Borçlar Kanununun 66. maddesinde düzenlenen “ Adam Çalıştıranın ” sorumluluğu için somut olayda “adam çalıştırma ilişkisi ile çalıştırılanın, hizmeti yerine getirirken hukuka aykırı bir eylemle zarar vermesi ” unsurlarının gerçekleşmesinin zorunlu olduğunu, müvekkili idarenin bir kamu kuruluşu olup inşaat isleri ile uğraşmadığı için bu işi ihale yönetmeliğine uygun olarak gerekli yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi alan firmaya verdiğini, bu işi yapacak kişilerin müvekkili idarenin gözetim ve denetiminde olmadığını, idarenin sadece işin teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlediğini, bunun dışında bir denetim ve gözetim söz konusu olmadığını, tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kusurunun olması gerektiğini , talep edilen bedelin piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olarak belirlendiğini, davaya konu tesislerde meydana geldiği iddia edilen hasarın oluş şekli ile hasar bedeli arasında bariz bir fark görüldüğünü, bu nedenle talep edilen bedeli kabul etmediklerini, idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından ancak dava tarihinden sonrası için yasal faiz istenebileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkili şirket tarafından 22.02.2019 tarihinde Büyükçekmece İlçesi, … Mahallesi … Sokak adresinde yapılan çalışma sırasında kablo ve tesisata hasar verildiğinin iddia edildiğini, buna istinaden … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takibi başlatıldığını fakat söz konusu hasar ile ilgili icra takibinden önce müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığını, ayrıca icra takibi ile birlikte hazırlanmış olan ödeme emrine bu hasarın dayanağını oluşturan belgelerin eklenmediğini, müvekkili şirketin adının yazıldığı bir tabela nedeni ile doğmuş tüm zararlardan sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, söz konusu elektrik hattının önceki hal ve durumunun tespit edilmediğini, yıpranma payının hesaplanmadığını ve tüm bedelin müvekkilinden talep edildiğini, davacının söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşemediğini, bu nedenle zaman zaman tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğini , tazminat sorumluluğunun doğması için tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kusurunun olması gerektiğini , davacı tarafın, elektrik kablosu döşeme işinin, mevzuata uygun olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davacı tarafça tahsili istenilen tazminat bedeline hasar taraihinden itibaren faiz istenilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağının likit olmasının zorunlu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davalıların sorumluluğundaki atık su, kanal/ ıslah çalışması sırasında uğranıldığı iddia olunan hasardan kaynaklı tazminat istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Altyapı çalışma mahalline ilişkin hasar dosyasının dosyada mübrez olduğu görülmüştür.
Davalı …’ye yazı yazılarak davaya konu mahalde yapılan çalışmaya ilişkin izahatlar celp ve tetkik edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası celp ve tetkik edilmiş olup davacı … A.Ş tarafından davalılar … Limited Şirketi ile … AŞ aleyhine icra takibi başlatıldığı, 3.222,68 TL hasar bedeli ve 33,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.256,05 TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak üzere icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faiz ile tahsilinin talep edildiği, davalıların vaki itirazı üzerine takibin durmakla huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı …’nin takip dosyasına vaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının tetkikinde; İİK’nın 50. maddesi atfı kapsamında tatbiki gereken HMK’nın 7. maddesi gereğince davalının adresi itibari ile İstanbul İcra Daireleri yetkili olduğu gibi HMK’nın 16. maddesi gereğince haksız eyleme dayalı dava kapsamında zarar gören sıfatı ile davacının merkez adresi itibari ile de İstanbul İcra Daireleri yetkili olmakla; yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
“… IV-DEĞERLENDİRMELER;
Dosya kapsamına sunulan Hasar tespit tutanağı, Maddi Hasar Bedeli
Hesap Cetveli kayıtlarına istinaden;
22.02.2019 tarihinde … ilçesi, … Mah. … Sokak adresinde davalılar … Genel Müdürlüğü ve taşeron şirketi tarafından yapılan alt yapı çalışmaları esnasında davacıya ait yer altı kablo hattının
(3X70+35 mm2 ve 4×16 mm² mm2 kesitli alçak gerilim kablosunun) kopartılarak
hasara uğratılması ile ilgili olarak,
Dosya kapsamına sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında
hasarın varlığının sabit olduğu, Davacı …’ a ait alt yapı tesislerinin standartlar
çerçevesinde tesis edildiği anlaşılmış olup davalı tarafça bu durumun aksini ispat
eden bir tespit bulunmamakta, tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmemiştir
ayrıca davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliği davacının yer altı kablo
güzergâhından daha fazladır. Açıklanan nedenlerle davacı şirkete müterafik kusur
bakımından yeterli delil bulunmadığı kanaatine varılmıştır. 3×70+35 mm2 ve 4×16
mm² mm2 kesitli yeraltı kablolarının ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği,
Hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet
verildiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda detayı verilen Maddi Hasar Bedeli Hesap içeriğinden davacı
kurumca davalı şirketten hasara uğrayan 3×70+35 mm2 ve 4×16 mm² kabloların
eklenmesi için malzeme, işçilik, araç, personel, dağıtılamayan enerji bedeli,
Eşik kesinti süresi aşım bedeli, Etüd koordinasyon bedeli talep edilmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekirse kopartılan kablo için kullanılan kablo ve EK mufu teknik
anlamda mutlaka kullanılması gereken malzemelerdir. hasar için talep edilen
1.039,91 TL. (KDV dahil) malzeme bedeli kadri maruf bir değerdir. Davacı
… tarafından kablo montaj ve ek yapımı işi için işçilik bedeli talep edilmesine
rağmen ayrıca (5 adam x 2,2 saat çalışma) elektrik teknisyen (kendi personeli) bedeli
talep edilmektedir. Davacı … tarafından arızanın kendi elemanları
dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına ilişkin dosya kapsamına
sunulmuş belge bulunmamaktadır. … bünyesinde çalışan … ( … ) görevlilerince arızanın giderildiği anlaşılmış Üstelik dosya
kapsamında yer alan … Sistem İşletme Müdürlüğünce davalıya gönderilen
01/03/2019 tarihli yazı içeriğinde hasarın ekiplerince tamir edildiği açıkça
belirtilmiştir. Arızayı gideren … (…) tarafından davacı … a
kesilmiş herhangi bir fatura bulunmamaktadır. Sunulan 01.02.2018 tarihli Hizmet Alım
Sözleşmesi tarafı şirket (… – … İŞ ORTAKLIĞI) tarafından dava
konusu hasar ile ilgili olarak kullanılan malzeme ve yapılan işçilik bedelini
gösterir davacı … a kesilmiş herhangi bir fatura veya iş emri vb. belge örneğine
rastlanmamıştır. Sözleşme Madde-10 içeriğinde “Yüklenici her ayın sonunda
şirketin belirlediği kriterlerde yapılan işi bildirerek şirketin onayını almasından
sonra fatura düzenleyecek ve ödeme ertesi ay içerisinde yapılacaktır.” Şeklinde açık
hüküm yer almaktadır. Dosya kapsamında yer alan Hasar Tespit Tutanak formu, iş
görev emri ve hasar süreci bilgilendirme formunda 01.02.2018 tarihli hizmet
alım sözleşmesi tarafı şirket (… – … İŞ ORTAKLIĞI) yetkili imzasına da
rastlanmamıştır. açıklanan nedenlerle davacı … tarafından arızanın
kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığı
hususunun belgelendirilemediği kanaatine varılmıştır.
Nihai karar sayın Mahkemenize ait olmak üzere yukarıda detayı verilen emsal
ilam gereği işçilik – montaj – araç – personel giderlerinin davacı kurumca
talep edilemeyeceği,
Dağıtılamayan enerji bedel talebinin, yukarıdaki emsal ilam “elektrik hatlarına
verilen zararın karşılığı olan tazminat hesaplanırken; otomatik olarak üretilmeyen
ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle satılamayan
enerjiden doğan bir zararın varlığından söz edilemez” hükmü gereği davacı şirketin
Dağıtılamayan / Satılamayan enerji bedel talebinin olamayacağı kanaatine
varılmıştır.
Eşik Kesinti Süre Aşım bedel talebi ile ilgili olarak Elektrik Dağıtımı Ve
Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında davacı şirket
orta gerilimde bildirimsiz kesintilerde 24 saate kadar alçak gerilimde bildirimsiz
kesintilerde 48 saate kadar abonelerine tazminat ödememe hakkına sahip olup dava
konusu alçak gerilim arızasının bu süreler dahilinde (2,2 saat çalışma yapılmış)
elektrik kesintisine sebep olabileceği anlaşılmakla bahse konu arıza için davacı
şirketin Eşik Kesinti Süre Aşım bedeli talep edemeyeceği kanaatine
varılmıştır. Üstelik davacı şirketin kesinti kaynaklı herhangi bir abonesine
tazminat ödediğine ilişkin belge de bulunmamaktadır.
Etüd koordinasyon bedel talebi ile ilgili olarak Uzman, Mühendis, Müdür,
Bölge Müdürü personeli davacı bünyesinde görevli personel olduğundan davacı
tarafça dışarıdan personel hizmet alınmadığından davacı talebinin olamayacağı
kanaatine varılmıştır.
V-SONUÇ;
Nihai karar sayın Mahkemenize ait olmak üzere yukarıda detayı verilen emsal
ilam gereği işçilik – montaj – araç – personel giderlerinin davacı kurumca
talep edilemeyeceği,
Dosya kapsamına sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında
hasarın varlığının sabit olduğu, Davacı …’ a ait alt yapı tesislerinin standartlar
çerçevesinde tesis edildiği anlaşılmış olup davalı tarafça bu durumun aksini ispat
eden bir tespit bulunmamakta, tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmemiştir
ayrıca davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliği davacının yer altı kablo
güzergâhından daha fazladır. Açıklanan nedenlerle davacı şirkete müterafik kusur
bakımından yeterli delil bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
… bünyesinde çalışan … (…) görevlilerince arızanın
giderildiği anlaşılmış üstelik dosya kapsamında yer alan … Sistem İşletme
Müdürlüğünce davalıya gönderilen 01/03/2019 tarihli yazı içeriğinde hasarın
ekiplerince tamir edildiği açıkça belirtilmiştir. Arızayı gideren … (Arıza
Onarım bakım) tarafından davacı … a kesilmiş herhangi bir fatura
bulunmamaktadır. Sunulan 01.02.2018 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi tarafı şirket
(… – … İŞ ORTAKLIĞI) tarafından dava konusu hasar ile ilgili
olarak kullanılan malzeme ve yapılan işçilik bedelini gösterir davacı … a
kesilmiş herhangi bir fatura veya iş emri vb. belge örneğine rastlanmamıştır.
Sözleşme Madde-10 içeriğinde “Yüklenici her ayın sonunda şirketin belirlediği
kriterlerde yapılan işi bildirerek şirketin onayını almasından sonra fatura
düzenleyecek ve ödeme ertesi ay içerisinde yapılacaktır.” şeklinde açık hüküm yer
almaktadır. Dosya kapsamında yer alan Hasar Tespit Tutanak formu, iş görev
emri ve Hasar Süreci Bilgilendirme formunda 01.02.2018 tarihli Hizmet Alım
Sözleşmesi tarafı şirket (… – … İŞ ORTAKLIĞI) yetkili imzasına da
rastlanmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı … tarafından arızanın
kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığı
hususunun belgelendirilemediği kanaatine varılmıştır.
Hasar adresindeki çalışma davalı …’ nin yüklenicisi tarafından yapılmış olsa
dahi gerek idarenin (…) gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim
görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağı görüş ve
kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin E.2007/16515 ve K.2007/17740 sayılı
22.11.2007 tarihli kararı da gözetilerek) ve Yapım işleri Genel Şartnamesi madde 15 – 1 hükmü)
Açıklanan nedenlerle Takibin toplam 1.039,91 TL. (KDV dahil malzeme
Kablo bedeli) + 10,77 TL. (takip tarihine kadar işlemiş faiz) = 1.050,68 TL.
üzerinden davalılar … Genel Müdürlüğü ve diğer davalı yüklenici …
… Ltd.Şti. adına devam edebileceği… ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki dava; davalıların sorumluluğundaki atık su, kanal/ ıslah çalışması sırasında uğranıldığı iddia olunan hasardan kaynaklı tazminat istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup uyuşmazlığın; davalı …’nin ihale ettiği, davalı yüklenici şirketin gerçekleştirdiği 22/02/2019 tarihli atık su, kanal/ıslah çalışması sırasında davacı şirkete ait enerji dağıtım altyapısına ait kablo ve tesisata zarar verilip verilmediği, davalıların kusurlu ve sorumlu olup olmadıkları noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi neticesinde; … marifeti ile mahkememiz dosyasına gönderilen yazı cevabı kapsamında davalı yüklenici şirketin hasar tarihinde atık su/kanal/ıslah altyapı çalışmalarını gerçekleştirdiği bilgisinin verildiği, hasar tarihi ile çalışma tarihinin örtüştüğü, davacıya ait altyapı kablo ve tesisatında hasar oluştuğu saptanmış olup aksi kanıtlanamayan belgeler ışığında zararın davalı yüklenici şirket tarafından yürütülen alt yapı çalışması sırasında meydana geldiği, davacının alt yapı tesislerinin standartlara uygun olduğunun tespit edildiği, davalının çalışma yaptığı atık su hat derinliğinin daha fazla olup bu hali ile davacının müterafik kusurunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca davalı … tarafından zarar nedeni ile hasar bedelinden yalnızca davalı yüklenici şirketin sorumlu olduğu savunulmuş ise de davalı …’nin TBK’nın 66. maddesi gereğince “Adam çalıştıran” sıfatıyla sorumlu olacağı anlaşılmış olup sözleşmenin bunun aksine olan ve iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerinin zarar gören ve sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkememizce görevlendirilen ve uzmanlık alanları itibari ile kusur ve hasar tetkikinde yetkin olduklarına kanaat getirilen bilirkişiler marifeti ile malzeme giderleri yönünden zarar tespitinin 1.039,91-TL olduğu saptanmış olup raporun ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun tanzim edilmekle hükme esas alınmaya elverişli olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı tarafça personel ve araç giderleri talebi yönünden yapılan tespitlere itiraz ileri sürülmüş ise de Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2018/… esas, 2020/… karar sayılı, 2018/… esas, 2018/… karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere tazminat hukuku alanında gerçek zarar ilkesi geçerli olup zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilmektedir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak işçi tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemeyecektir. Dosyamızdaki bilgi ve belgelerden görüldüğü üzere davacı kurum/şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçileri bulunmaktadır. Bu kapsamda kendi işçileri ve araçlarına ilişkin giderleri, şirketin faaliyetinin devamlılığı için yapmak zorunda olduğu genel idare giderleri kapsamında görülmüş olup tüm bu gerekçeler ışığında aksi ispatlanamayan personel ve araç giderleri yönündeki davacı talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Son olarak dağıtılamayan enerji /etüd koordinasyon bedeli ve elektrik eşik kesinti süre aşım bedeli talebi yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; yukarıda bahsi geçen gerçek zarar ilkesi ışığında dağıtılamayan enerji yönünden gerçek bir zarardan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, davacının kendi personeli dışında hizmet alındığını gösterir herhangi bir delilinin mevcut olmadığı saptanmakla anılı taleplere cevaz verilmesinin mümkün olmadığı, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında ise davacı tarafça abonelerine ödeme yapıldığını gösterir delil ibraz edilmediği gibi davacı şirketin
orta gerilimde bildirimsiz kesintilerde 24 saate kadar, alçak gerilimde bildirimsiz
kesintilerde 48 saate kadar abonelerine tazminat ödememe hakkına sahip olup dava
konusu alçak gerilim arızasının bu süreler dahilinde 2,2 saat çalışma yapılmakla bahse konu arıza için davacı
şirketin eşik kesinti süre aşım bedeli talep edemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Tüm bu gerekçeler ışığında; davalı yüklenici şirketin alt yapı çalışma faaliyeti sırasında kusurlu eylemine dayalı gerçekleşen hasar nedeni ile TBK’nın 49. maddesi gereğince, davalı iş sahibi …’nin ise TBK’nın 66. maddesi gereğince adam çalıştıran sıfatı ile davacıya karşı sorumlu olup davalıların haksız eylem tarihi itibari ile mütemerrit oldukları anlaşılmakla; davacının takip tarihi itibari ile davalılardan 1.039,91-TL asıl alacak, 10,77-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.050,68-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlularının vaki itirazının haksız olduğu, haksız eylem kapsamındaki zarara dayalı tazminatın tahsili için icra takibi başlatılmakla dava konusu alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden ve likit (muayyen) olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalılardan 1.039,91-TL asıl alacak, 10,77-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.050,68-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 1.039,91-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 71,77 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 54,4 TL harcın mahsubu ile bakiye 17,37 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 1.529,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 493,39 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraflarca yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.050,68 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.205,37-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
9- Devletçe karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre (% 32,27) hesaplanan 438,85 TL ‘sinin davalılardan , bakiye 921,15 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
10- Davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL harç ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır