Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/724 E. 2020/669 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/724 Esas
KARAR NO : 2020/669
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile icra takibine yaptığı itirazın iptaline, davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali , alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın usul ve esastan reddini, karşı yanın haksız takip tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
….Asliye Hukuk Mahkemesi’nce; “Dava, kambiyo senedinde dayalı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinden kaynaklandığını, toplanan tüm deliller ve dosya içeriğine göre ; somut olayın, senede dayalı yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti hususunda toplandığı, Bono Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olup bonondan kaynaklanan itilaflar taraflar tacir olmasa bile ticari davadır. Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı yasa ile değişik 5. Maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş olup bu değişiklik 01/07/2012 tarihinde yürürlüğü girmiştir. Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılmaktadır. Bu itibarla taraflar arasındaki itilafın bonodan kaynaklandığı ve sahtecilik iddiasının bulunduğu, bu iddianın araştırılması yönünden Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Göreve kurulları dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine, kararın kesinleşmesine müteakip ve talep halinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi bürosuna tevdiğine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip dosyasındaki 140.000 TL bedelli teminat bonosuna dayalı takibe davalı yanca yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davaya konu bononun arka yüzünde “Bu senet teminat amaçlı verildi. Başka bir amaçla kullanılamaz. Ancak tapu verilmediği takdirde geçerli olur. Tapu verilirken senet iade edilecektir. Tapu verilmediği zaman İstanbul Sulh ve İcra mahkemeleri esas alınacaktır.” şeklinde teminat kaydı bulunmakla, dava konusu taşınmazın bedeli ödendiği halde, tapusunun verilmemesi nedeniyle teminat senetlerinin tahsili için eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının tacir olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili husustan doğmadığı, takibe konu senette teminat senedi kaydı bulunduğu gibi davalı yanca senetteki imza inkar edilerek sahtelik iddiasının ileri sürülmediği, böylece TTK’nun Kıymetli Evrak kitabında düzenlenen hükümlerin somut olayda işletilemeyeceği, bu nedenle eldeki davanın taraflar arasındaki 08/09/2014 tarihli Galyan Temel İnşaat Satış Sözleşmesi kapsamında görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, iş bu davada mahkememizin görevli olmadığı İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin karşı görevsizliği ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı gerekçe ile;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren, istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın her iki mahkeme arasında görev açısından olumsuz görev uyuşmazlığı meydana gelmekle merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2020

Katip …

Hakim …