Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/72 E. 2020/23 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/72 Esas
KARAR NO : 2020/23
DAVA : Menfi Tespit (3. Şahıs Tarafından Açılan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın kayıtlı elektronik posta adresine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasından 03/12/2018 düzenleme tarihli 61.547,18-TL tutarlı 89/1 haciz ihbarnamesinin gönderilmiş olduğunu, haciz ihbarnamesi müvekkil banka kayıtlı elektronik posta adresine 03/12/2018 tarihinde ulaştığını, 89/1 haciz ihbarnamesine süresi içerisinde yanıt verilerek haciz ihbarnamesine itiraz edilmesine karşın aynı dosyadan yine elektronik tebligat yolu ile bu kez 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, 89/2 haciz ihbarnamesinin tebligat zarfında 89/1 birinci haciz ihbarnamesi yazmakla birlikte evrak içeriğinin 89/2 ikinci haciz ihbarnamesi olduğunun görüldüğünü, 24/12/2018 düzenleme tarihli 89/2 haciz ihbarnamesi 25/12/2018 tarihinde müvekkil bankaya tebliğ edildiğini, kayıtlı elektronik posta sistemi üzerinden gerçekleşen sürecin tarihsel detaylarını gösteren KEP detay tarihçe ekran görüntüsünü dosyaya sunduğunu, söz konusu gelişmelerden sonra, aynı icra dosyasından bu sefer 14/01/2019 düzenleme tarihli 87.483,76-TL üzerinden, 89/3 haciz ihbarnamesi posta yolu ile müvekkil banka Salihli/Manisa Şubesi’ne gönderilmiş ve 89/3 haciz ihbarnamesi 15/01/2019 tarihinde müvekkil bankaya tebliğ edildiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından gönderilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde yanıt verilmesine karşın, müvekkil bankaya haksız ve hukuka aykırı olarak bu kez 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, haklı davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadığının tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İİK’nın 89. maddesine dayalı 3. kişi tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin … esas, … karar sayılı kararı ile TTK 5/a, 6325 sayılı Kanunun 18/a-2, HMK’nın 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karar verilmiş olup anılı kararın, … M … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı kararı ile ”…Davacı ile davalı arasında bir akdi ilişkisi sözkonusu değildir. Bu durumda davaya bakmak genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmakla mahkemenin bu dava şartını öncelikle nazara alması gerekirken kendini görevli sayarak ve uygulama alanı olmayan arabuluculuk dava şartı noksanlığından davayı reddetmesi doğru görülmediğinden…” gerekçeleri ile HMK’nın 355. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Bu kapsamda yapılan incelemede huzurdaki davanın 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davalının tacir sıfatının da bulunmadığı, bu hali ile dosyanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde bulunmadığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup davanın, HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; HMK’nın 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır