Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/717 E. 2021/439 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/717 Esas
KARAR NO : 2021/439
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin düğün salonu işletmeciliği ile uğraştığını, müvekkil ile davalı arasında 02/01/2020 tarih, 70.360 TL bedelli … nolu sözleşme akdedildiğini, sözleşme kapsamında Düğün Vip, Kına Vip, Kulüpler Davet Alanları Vip Ve Düğün Mekanları Doping Hizmetlerini içeren paketler satın alındığını, buna karşılık davalının müvekkile karşı … .com ve çeşitli mecralarda reklam ve ilan verilmesi, tanıtım ve yönlendirme yapılması ile Ar-Ge ürünlerinin sunulması suretiyle müvekkiline müşteri getirilmesi edimini yüklendiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, sözleşme bedelini ödediğini, Covid 19 salgını nedeniyle nişan/düğün, çalgılı/müzikli lokanta/kafe v.s…faaliyetlerinin yapıldığı alanların geçici bir süreliğine kapatıldığını, 01/07/2020 tarihinde gerekli koşulların sağlanması halinde faaliyetlerine devam edilmesine izin verildiğini ancak kuralların katı olması nedeniyle düğün törenlerinin yapılamadığını, ifa imkansızlığının önceden öngörülebilse taraflar arasında böyle bir sözleşmenin yapılamayacağının açık olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı ile yapılan sözleşmenin feshini, sözleşme bedelinin şimdilik 1.000 TL’lık kısmının dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanın sözleşmenin reklam ve tanıtım sözleşmesi olduğunu, sözleşmede müşteri veya iş bulma taahhüdünün bulunmadığını, davacıya verilen reklam ve tanıtım hizmetinin amacının davacının işletmesinin tanıtılması olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan borcunun ifasında herhangi bir hukuki veya fiili imkansızlık halinin bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde hukukumuzdaki tüm imkansızlık hallerini dayanak olarak sıraladığını ve açıkça çelişkiye düştüğünü, davacının tacir olduğunu ve basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, davacı iddialarının çelişkili davranma yasağını ihlal ettiğini, davacının müvekkil şirket hizmetlerinden açıkça yararlandığını, … internet sitesinde sözleşme süresince davacının firmasına ait sayfalara toplamda 19.064 sayfa ziyareti gerçekleştiğini, davacının …’da firmasına ait sayfadan kendisine ulaşan site ziyaretçi ve kullanıcılarının neredeyse tamamına geri dönüş yaptığını onlarla iletişime geçtiğini, davacının pandemiden 7 ay sonra sözleşme bitimine 3 ay kala sözleşmeyi feshetmek istediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Davalı şirket vekilinin bila tarihli dilekçesi ekinde … Üni. Hukuk Fak. Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından hazırlanmış uzman görüşünü dosyaya ibraz ettiği görülmüştür.
Dava; davalıya ait … platformunda davacının sahibi olduğu … isimli düğün salonunun tanıtılması, reklam ve ilan verilmesi, yönlendirme yapılması, AR-GE ürünlerinin sunulması suretiyle davacı yana müşteri getirilmesi amacıyla imzalandığı iddia olunan 02/01/2020 tarihli … nolu Arge ve Üyelik Sözleşmesinin Covid-19 salgını nedeniyle ifa imkansızlığına uğradığı ve kesin hükümsüz olduğundan bahisle açılan sözleşmenin feshi ve sözleşme bedelinin iadesi davasıdır.
Davalı yan, sözleşmenin davacıya müşteri veya iş bulma taahhüdü ile imzalanmadığını savunduğundan, taraflar arasındaki sözleşmenin konusunun öncelikle belirlenmesi ve buna göre ifa imkansızlığının söz konusu olup olmadığının değerlendirilmesi gereklidir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin “SÖZLEŞMENİN KONUSU” başlıklı 4. maddesinin aynen “İşbu SÖZLEŞME, MÜŞTERİ’nin SÖZLEŞME’de belirtilen ücreti ödemesi karşılığında … tarafından AR-GE Ürünleri’nin sunulması, MÜŞTERİ tarafından verilen reklam ve ilan siparişlerinin … tarafından, iş bu sözleşmede belirtilen mecralarda yayınlanması, buna mukabil AR-GE ürünleri ve reklam/ilan bedelinin MÜŞTERİ tarafından ödenmesi ve TARAFLAR’ın buna ilişkin hak ve yükümlülüklerinin tespit edilmesinden ibarettir.” şeklinde olduğu, “TARAFLARIN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ” başlığı altında yazılan 7.7. maddesinin ise “…, satılan AR-GE Ürünleri’ne ait oluşabilecek kendinden kaynaklanan her türlü teknik sorunda MÜŞTERİ’ye teknik destek vermekle yükümlüdür. Müşteri’ye ait reklam ve ilanında yayınlanması halinde, buna bağlı olarak yayın yapılan mecra üzerinden kullanıcıların gönderdikleri formların (e-postaların) MÜŞTERİ’ye iletilmesi dışında herhangi bir sorumluluk üstlenilmez. Reklamın yapıldığı mecra üzerinden gelecek mesaj sayısı, frekans ve niteliği konusunda herhangi bir garanti verilmez.” olarak düzenlendiği görülmekle, taraflar arasındaki sözleşmede davalının müşteri bulma taahhüdüne ilişkin açık bir hükmün bulunmadığı, bilakis davalının bu konuda herhangi bir garanti vermediğinin sözleşmede yazıldığı, tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgınının ülkemizde düğün salonlarının bir dönem kapatılmasına ilişkin tedbirlere başvurulmasına neden olduğu bilinmekte ise de, taraflar arasında 1 yıllık süre ile imzalanan sözleşmenin süresinin sona erdiği 02/01/2021 tarihine kadar düğün salonlarının tamamen kapatılmadıklarının sabit olduğu, davalı yan sözleşme gereğince müşteri taahhüdünde bulunulmuş olsa dahi sözleşme süresinin büyük çoğunluğunda düğün salonlarının faaliyette olduğu gerçeğinin bu ihtimalde dahi sözleşmenin ifa imkansızlığına uğradığının kabulüne imkan vermediği, zira sözleşmede davalı yanın üstlendiği edimin yalnızca tanıtım, reklam ve ilan yapılması ile kullanıcılar tarafından gönderilen e-postaların davalıya iletilmesi şeklinde olduğu, Covid-19 salgını nedeniyle düğün salonlarının bir dönem kapatılmasının davacıya ait düğün salonunun reklam ve tanıtımının da yapılamamasına neden olmayacağı, aksi düşünce hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi düğün salonlarının kapanmış olduğu dönemde dahi davacı yanın … platformu üzerinde aktif olduğunun dosya kapsamında belirlendiği, bu nedenle somut olayda TBK’nun 136. ve 137. maddeleri kapsamında davalı yanca üstlenilen edimin imkansızlaştığından söz edilemeyeceği ve yine aynı yasanın 136/2. maddesi uyarınca davacı yanın sözleşme bedeli olarak ödediği meblağın iadesini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talep edemeyeceği, zira davalı yanın sözleşmeye uygun olarak tanıtım yapılmasına ve AR-GE ürünlerinin kullandırılmasına ilişkin edimlerini ifa etmesi ve davacının bundan yararlanması nedeniyle sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığı, ayrıca dava dilekçesinde dayanılan bir diğer hukuki sebep olan TBK’nun 27. maddesinin ise sözleşmenin baştan itibaren imkansız olmasına ilişkin olduğu, sözleşme imza tarihi 02/01/2020 itibarıyla Covid-19 salgının ülkemizde henüz görülmediği nazara alındığında bu hukuki sebebe dayanılarak da sözleşmenin feshi ve bedel iadesinin istenemeyeceği anlaşıldığından açıklanan gerekçelerle yerinde görülmeyen davanın reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 1.147,18 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.201,58 TL’den 59,30 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.142,28 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.946,80 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza