Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/691 E. 2022/157 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/691 Esas
KARAR NO : 2022/157
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya 10/01/2020 tarihinde banka kanalıyla birden çok defa ve farklı tutarlarda olmak üzere sehven yapılan toplam 30.585,40 TL ödemenin istirdadı için müvekkili tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı asilin cevap süresi uzatımı talebinde bulunduğu ancak davaya karşı herhangi bir yanıt vermediği görülmüştür.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine sehven gönderilen bedellerin istirdadı talebine istinaden faizler dahil toplam 31.161,49 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davacı şirket tarafından; 10.01.2020 Tarihinde, … Bankasından, 9 adet havale dekontuyla “açıklamasız” içerikli IBAN … İban Numaralı Recai Çoban hesabına toplam 30.585,40.-TL havale gönderildiği,
Davacı şirketin, 2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin: HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı şirket ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emri tarihinde, 30.585,40.-TL alacağının olduğu,
20.05.2021 tarihli Ön İnceleme Duruşma tutanağının 4. bendinde: “Tarafların ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmesi ticari defterlerini ibraz etmeme durumunda ibrazdan kaçınılmış sayılacağının” defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediği,
…. İcra Dairesi 2020/… esas sayılı ödeme emrinin 30.585,40.-TL asıl alacak, 579.09 Faiz olmak üzere toplam 31.161,49 TL üzerinden düzenlendiği, davalı tarafından “Alacaklı olduğunu iddia eden tarafa ilişkin herhangi bir borcu olmadığı” yönünde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu,
… İcra Dairesi 2020/… Esaş sayılı Ödeme emrine, davalı tarafından edilen itirazın, 30.585,40.-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; davalıya sehven ödeme yapıldığı iddiasıyla ödenen meblağın tahsili amacıyla davacı tarafça … İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir.
Davacı vekili, ödemelerin sehven yapıldığını, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek dava açmış olup, davalı yan duruşmadaki beyanında; davacı şirketin talebi üzerine benzin kapağı numunesi ürettiğini, yapılan ödemelerin bu üretim sebebiyle avans ödemesi olduğunu ancak makbuza açıklama yazmadıklarını, ödenen bedelin yapılan iş karşılığı olduğunu ifade ederek taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle ödeme yapıldığını, sebepsiz zenginleşmediğini savunmaktadır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafça başlatılan icra takibinin davalının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmekle, davacı tarafın ödemelerin ait olduğu dönem itibari ile 2020 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalının ise mahkememizce çıkarılan meşruhatlı davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili ibraz etmediği, bu nedenle davacı tarafça ibraz edilen usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerin HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca delil vasfını haiz olduğu, davacı ticari defterlerinde sehven yapıldığı iddia edilen ödemeler dışında herhangi bir kaydın bulunmadığı, yine davacı ticari defterlerine göre davalı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı, nitekim davalının duruşmadaki beyanında kendi defterlerinde de ödemelerin kayıtlı olmadığını ifade ettiği, davalı yanın savunmalarını ispata elverişli delil sunmadığı gibi davaya süresinde de cevap vermediği, bu nedenle miktarı bakımından senetle ispat kuralına tabi olan eldeki davada, davalı yanın dava dilekçesindeki vakıaların inkarı çerçevesinde davacı tarafça yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme teşkil etmediğini ve ödemenin taraflar arasındaki ticari ilişki karşılığı avans ödemesi olduğunu ispata elverişli yazılı delil ibraz edemediği, davalı yanın süresinde cevap dilekçesi vermediği için yemin deliline dayanamayacağı saptandığından, davacı tarafça ibraz edilen usulüne uygun tutulmakla HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca delil vasfını haiz ticari defter ve belgelerindeki herhangi bir ticari ilişkinin karşılığı olmadığı belirlenen ödemeler sebebiyle davalının sebepsiz zenginleştiğinin kabulünün gerektiği, bu bedelin iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğu ve iptalinin gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, alacak davalı yanca da belirlenebilir yani likit olduğundan takibe haksız itiraz sebebiyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 30.585,40 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 30.585,40 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 6.117,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.089,28 TL karar harcından 366,52 TL peşin harcın mahsubu ile 1.722,76 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 366,52 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 420,92 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 797,90 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza