Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/679 E. 2023/320 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/635 Esas
KARAR NO:2023/260

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/01/2020
KARAR TARİHİ:06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı yanın talebi üzerinde ülkenin Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde “ekspertiz” hizmeti taleplerini genelde sözlü veya mal kanalıyla ileterek taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğunu, bu bağlamda tarafların ekspertiz hizmeti verilmesi yönünde sözlü olarak anlaşıldığını ve aralarında ekspertiz hizmetinin verilmesine yönelik sözleşme ilişkisi kurulduğunu, akabinde davalı yanca müvekkili şirkete ekspertiz hizmeti vereceği yerlere ilişkin ihbar bildirmeye başlanmış ve bu bildirimlere istinaden müvekkilinin ekspertiz hizmeti vermek için ihbarı gelen yerlere kimi zaman şahsen ve yanında 3 çalışanı ile kimi zaman ise birden fazla çalışanını göndererek olay yerlerine intikal ettiğini, istenilen hizmetleri vermeye başlandığını, müvekkili şirketin ekspertiz hizmeti verdiği alanlar “Motorlu Araç Sigortaları Dışındaki Sigortalarda Uygulanacak Asgari Ekspertiz Ücret Tarifesine İlişkin Genelge” nin alt sınırının uygulanması için elverişli olmadığını, müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmetin, o hizmeti verebilmek adına yapmış olduğu harcamaların dahil edilerek ilgili genelgenin 4 ve 5. Maddeleri uyarınca hesaplanarak ödenmesi gerektiğini, hesaplamaların ve işin niteliği gereği asgari ücretin yüzde kaç oranında artırılması gerektiğinin tespiti için bilirkişi incelemesine muhtaç bir durum bulunduğunu, bu sebeple belirsiz alacak davası olarak iş bu davanın ikame edildiğini, müvekkili şirketin davalı yana verdiği ekspertiz hizmetine yönelik yaptığı harcamalardan tespit edilen ulaşım, yemek, konaklama, tercüman masrafları gibi giderler 4 farklı ek şeklinde sunulduğunu, hizmet verilen bölge sıkı yönetimler ilan edilen alanlar olması sebebiyle faturalandırılmadığını, bu nedenle bilirkişi marifetiyle o dönemin emsal bedelleri üzerinden eksik kalan yemek, yol, konaklama giderlerinin hesaplanmasını, müvekkili şirketçe tespit edilen en az 242 dosya için davalının talebi üzerine dosya başı 118TL tapu takyidat masrafı yapıldığını, bu hizmetin verildiği açıkça anlaşıldığından karşı yanca bu bedellerinde ödenmediğini, bu bağlamda alacak kalemi olarak yapılan masrafın bu yönüyle de hesaplanarak avans faiziyle tahsiline karar verilmesini, bu sebeplerle haklı davanın kabulünü, fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla ve harca esas değer olmak üzere şimdilik toplam 8.000,00-TL ve 80.000,00TL’nin içerdiği her bir hasar raporunun karşı yana teslim tarihi olan düzenleme tarihinden itibaren işleyecek şekilde avans faizi uygulanmasını, mahkememiz aksi kanaatte ise dava tarihinde itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, müvekkili şirketin verdiği ekspertiz hizmet bedelinin, hizmet verildiği yer ve şartlar ile işin niteliğinin göz önünde bulundurularak asgari ücret tarifesinden yüzde kaç oranında takdiren artırılması gerektiğinin tespit edilmesini, yargılama giderleri ve vekaletin karşı yan üzerine bırakılmasını vekalet talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; … Hiz.Ltd.Şti. ile müvekkili şirket arasında ekspertiz hizmeti alımı ilişkisi kurulmuş olup; taraflar arasında bu konuda bir yazılı sözleşme bulunmadığını, davacı sigorta eksperliği şirketi ile müvekkili şirket arasında 2016 Mayıs ve 2017 Şubat tarihleri arasında 251 adet eksperlik hizmeti alımı söz konusu olduğunu, bu 251 adet hizmet için davacı şirkete toplamda 498.326,00 TL ödeme yapıldığnı, bu ödenen tutarlar da zamanında davacı şirket onay ve mutabakatıyla kestiği faturalara karşılık olarak ödendiğini, davacının talebine konu ekspertiz işleri için tüm ödemeleri yapılmış olup; iddia edildiği şekilde herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacı tarafın daha önce talep ettiği ücrete ilişkin müvekkiline iletmiş olduğu bir hesaplama olduğu gözönüne alındığında, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını bu nedenle huzurdaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, 23.12.2019 tarihli e-mailde, verilen eksperlik hizmeti için ödenmesi gereken rakamın 1.500.000,00 TL iken müvekkili şirket tarafından 500.000,00 TL ödeme yapılmış olduğunu aradaki farkı talep ettiklerini, davacı tarafın alacağının belirlenebilir olmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, belgesiz harcamalara ilişkin davacı şirket ne ödeme yaptığını bilemiyorsa bunu bilirkişilerin de hesaplayamacağının açık olduğunu, açılmaması gereken belirsiz alacak davası açılmış olduğundan, bu konudaki eksiklik de süre verilerek tamamlanamayacağından, dava hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, buradaki hukuki yararın, sonradan tamamlanacak nitelikte bir hukuki yarar olmadığını, koşulları bulunmadığı halde belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğundan ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, davacı tarafın sunduğu delillerin hangi vakıayı kanıtladığını ve öne sürdükleri iddialarının hukuki dayanağını da açıklamakla yükümlü olduğunu, davacı tarafa verilen ekspertiz hizmetine ilişkin ücret ödemeleri, taraflar arasında yapılan mutabakat gereğince kesilen tüm faturalar itibarı ile tam ve eksiksiz olarak yapıldığını, açıkta kalan fatura edilmiş bir tutar bulunmadığını, nihai toplamda 498.326,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın yapılan tüm bu ödemelere ilişkin bugüne kadar herhangi bir itiraz veya ek talepte bulunulmadığını, haksız, mesnetsiz ve yersiz olarak açılan davanın reddini, sunulan nedenlerle, müvekkilinin ticari ikametgahı itibarı ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olup yetki itirazımızın kabulü ile dava dilekçesinin usulden reddini, belirsiz alacak davası açması şartları olmamasına ve davacı tarafından daha önce alacağın bildirilmiş olmasına rağmen, belirsiz alacak davası olarak açılmış davanın hukuki menfaat yokluğundan usulden reddini, haksız, mesnetsiz ve yersiz olarak açılan davanın esastan reddini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
… … Limited Şirketine müzekkere yazılmış, davalıya yapılan masraflara ilişkin her türlü kayıt ve belgelerin gönderilmesi istenilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
… Sigorta A.ş., … Sigorta A.ş., … Sigorta A.ş.,… Sigorta A.ş. Sigorta şirketlerine müzekkere yazılmış, davacı tarafça yapılan masraf ödemelerini gösterir bilgi belgeler istenmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler mali müşavir …, sigorta uzmanı …, sigorta uzmanı … ve borçlar hukukçusu … tarafından hazırlanan 18/03/2022 tarihli bilirkişi kök raporu ve 07/11/2022 tarihli ek rapor dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizde görülmekte olan dava; davacı tarafça verilen sigorta eksperliği hizmet bedelinin davalı yanca eksik ödendiği iddiası ile alacaklı olup olmadığı istemine ilişkindir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2020 tarih … sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememizin yukarıda belirtilen esasına tevzi olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 1 nolu celse ara kararı ile; tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir …, sigorta uzmanı …, sigorta uzmanı … ve borçlar hukukçusu … tarafından hazırlanan 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişiler mali müşavir …, sigorta uzmanı …, sigorta uzmanı … ve borçlar hukukçusu … tarafından hazırlanan 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Bilirkişi Kurulumuzca yapılan değerlendirmede ; davaya konu Ekspertiz ücreti alacağının sivil riziko tespiti kaynaklı olmayıp, teröre bağlı rizikolardan kaynaklanmış olduğu ve teröre bağlı rizikolardan kaynaklı mahallinde bizzat gidilerek ve hasara konu kıymetler ve riziko mahalli görülmek suretiyle yapılan hasar ekspertiz işlemleri için asgari seviye dışında ekspertiz ücreti takdir
edilmesinin sigortacılık teamülüne ve Genelge içeriğine uygun olduğu kanaatine Mahkemeye ait olmak üzere ulaşılmıştır.Davalı sigorta şirketi davacı yana dosya başına ödeme yapılmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Zira her iki taraf delilleri arasında bu hususa dair bir belge ve delil sunulmamıştır. Rapor içeriğinde değinildiği üzere davacıya davalı Sigorta kuruluşunca yapılmış olan ödemeler (KDV dahil 17.02.2017 tarihinde 40.000,00 TL, 12.06.2017 tarihinde 200.000,00 TL, 09.08.2017 tarihinde 240.000,00 TL olmak üzere toplam 480.000,00 TL) olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında dava tarihine kadar yapılmış hasar dosyası görevlendirmesi yine
taraf delilleri ve dosyada yer alan beyan ve iddialar kapsamında toplam 242 adet olup davacı bu hususu (davaya konu 30 ve dava dışı 212 dosya) olarak belirtmiş ve
sonradan görevlendirme yapılan 30 dosya için eksperiz ücreti ödeme taleplerinin bulunduğunu bildirmiştir. Davalı şirket tarafından hangi dosya için ne kadar ödendiği belirtilmediği her ne kadar davacı yanca iddia olunmuş ise de (480.000,00 TL/242 Dosya) 1.983,47 TL ödeme apıldığı kabulu ile dava konusunu oluşturan 30 dosya için kendilerine bu esas ile toplam 59.504,10 TL ödeme yapıldığının Kabul edilmesi bilirkişi tarafından yapılan işin niteliğinden dolayı asgari ücret tarifesinin %100 artırılarak hesap edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 194. Maddesi; ‘’Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi
vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.’’ şeklinde olup ,4721 sayılı Türk Medeni Kanun : “D. İspat kuralları I. İspat yükü Madde 6.-Kanunda aksine bir
hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. TMK mad.2-mad.3 göre kişinin haklarını elde ederken ve borçlarını verine getirirken dürüst davranmak ve iyi niyetle hareket etmek zorunda oldukları, bunun Sigortacılık uygulamasında ki anlamının durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen zarar gören kişinin iyi niyet iddiasında bulunamayacağı ifade edilmiştir. Buna göre ;Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından Hakkari ilinde gerekli hasar/ziya tepit işlemlerinln ilgili İdarelerce verilen görev kapsamında yapıldığı ve tespit olunan esaslar üzerinden 5233 sayılı Yasa kapsamında giderildiği, buna göre … Valiliği bünyesinde görev yapan ‘’ Zarar Tespit Komiyonu ‘’ marifreyiyle 79 gün süren sıkıyonetim ugulaması kapsamında süregelen terör ve bunlara güvenlik güçlerinln yerinde müdahelesi kapsamında gerçekleşen olaylar tüm tapu kayıt belgeleri ve malik isimleri ile askı marifetiyle ilan olunduğu gözetilerek 30 dosya için dosya başına 118.00 TL tapu gideri talebi Bilirkişi Kurulumuzca makul bulunmadığından bu tutarlara ilişkin taleplerin değerlendirilmesi mümkün olmamış, davacının işbu taleplerinin yerindeliğinin Mahkemeye ait olmak üzere gerekmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin eser ve vekalet sözleşmesinin unsurlarını taşıdığı nazara alındığında bu sözleşmelere ilişkin hükümlerin uyuşmazlığa uygulanmasının mümkün olduğu, davacı ekspertiz kurulunca işin görüldüğü yerin terör bölgesi ve sıkı yönetim alanı olması dolayısı ile ortam itibariyle faturalandırılamayan konaklamalar ve
yemek masrafları ile bunlar dışında kalan faturalandırılamayan mecburi giderler 2016 yılı itibariyle takdiren 4,000,00 TL nın Nihai Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere uygun olacağı düşünülmüştür. Diğer yandan davalı Sigorta kuruluşunun ( Toplam 498,326,00 TL ) olmak üzere davaci ekspertiz kuruluşuna ekspertiz ücreti+ yol konaklama vs gideri 17,700,00 TL + sair ödemler 266,00 TL ) olmak üzere ödeme yaptığı ödemeler dışında davaya konu edilen , 30 dosya için davacı yanın alınan yukarıda detaylarına yer verilen işbu sonrasında ayrıca faturası sunulmuş belge bulunmadığından 2016 yılı bölge yaşanm şartlaru dikkate alınarak takdiren 4.000,00 TL ek harcama ve masrafın makul olacağı kanaatine ulaşılmıştır. Bilirkişi Kurulumuzca davacı yanca özellikle belgelendirilmediği beyan olunarak talep olunan ancak heyetimizce makul bulunan işbu 4.000,00 TL tutar dışında davacı yanın 17,700,00 TL ayrıca bu talep kalemi için ödeme aldığıda gözetilerek varsa bakiye talebi ile ilgili tutarın Mahkemeye ait olmak üzere gerekmiştir. Motorlu Araç Sigortaları Dışındaki Sigortalarda Uygulanacak Asgari Ekspertiz Ücret Tarifesine ilişkin Genelge (2017/3) ” uyarınca, verilen hizmetteki işin özelliği gereği, Davacı yanın ( … ) İsimli sigortalılar için Tarifeye göre ödenmesi gereken asgari ücret 2.913 TL’den az olmamak üzere takdiren ödenmesi gerekirken
şirketilerine ne 2.000 TL olarak ödendiği iddiası kapsamında yapılan değerlendirmede ; Mezkur belgelerden ve işbu dosyalardan başkaca eksik yapılmış ödeme
ile ilgili detaya Bilirkişi kurulumuzca dosya mevcudunun ve taraf delillerinin incelenmesi neticesinde ek bir tespite ulaşılması mümkün olmamıştır. Buna göre , davacının 59.504,10 TL nın 30 dosya için alındığı varsayımından hareketle ( raporların çoğunun konut /bireysel rizkolara ait olması- bir kaç dilde değil sınai olmayan rizsklere ait olup, ev eşyası ve konut/taşınmaz zararları için sadece türkçe olarak hazırlanması , tek eksper imzası ile kaleme alınması vs .. unsurlar ) gözteilerek bu dosyalar için davacının kabulude gözetilerek ödemenin % 25 oranında makul seviyede arttırılması ile 14,885,00 TL nın yine takdiren makul olacağı kanaatine ulaşılmış olup bakiye taleple
ilgili ıslah tutarı dikkate alınarak davacının hak edebileeceği ek ücretın takdiri yine Mahkemeye aittir.Kanun’ un Ticarî işler ‘’ başlıklı 3 . Maddesi bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticarî işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticarî işlerdendir. ‘’ şeklinde tanımlanmıştır. 6102 sayılı Kanun’un ‘’ Ücret isteme hakkı ‘’ başlıklı 20. Maddesinde Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticarî işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Ayrıca, tacir verdiği avanslar ve yaptığı giderler için, ödeme tarihinden
itibaren faize hak kazanır. ‘’ denilmek suretiyle tacirin münasip bir ücret isteyebilme hakkına işaret edilmiştir. 6102 sayılı T.T.K. nın 3.maddesi hükmüne göre, aleyhe başvuru yapılan davalı sigorta şirketinin ve sigortalı işletmemizin tacir olması ve bunun yanında Sigorta Hukukuna ve Mal sigortalarına dair düzenlemelerin T.T.K.nda tanzim edilen hususlardan olması, sigorta sözleşmelerinden doğan hukuk davaların ticari davalardan sayılması ilkesi karşısında, 5335 sayılı Yasa ile değişik 3095 sayılı yasanın 2. Maddesi gereğince faiz talebinin ticari temerrüt faizi olarak kabulü yasaya uygun olup, alacak talebi bakımından davalı taraf dava öncesinde temerrüde düşürlmediğinden işlemiş faiz talebinin mümkün olmadığı
ancak davalı şirket hakkında dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiği kanaatine Mahkemeye ait olmak üzere ulaşılmıştır.,” yönünde mütalaada bulundukları anlaşılmıştır. Bilirkişiler mali müşavir …, sigorta uzmanı …, sigorta uzmanı … ve borçlar hukukçusu … tarafından hazırlanan 07/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı yanın terör bölgelerindeki psikolojik durumun da göz önüne alınarak asgari ücret tarifesinin %100 artırılarak ödenmesi gerektiği, isteği Sayın Mahkemenin takdirine
sunulmuştur. Talepleri karşılar nitelikte bir rapor alınabilmesi adına hukukçu olmayan bir sigorta eksperinin dosyaya bilirkişi olarak atanmasına karar verilmesi hususunun Mahkemenin takdirinde olduğunu, bilirkişi kurulumuzca yapılan Ek Değerlendirmede de Kök raporda, “Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde dava tarihi itibariyle taraflar arasında borç / alacak (sıfır) bakiyesi bulunmadığı görülmüştür. Bu aşamada salt şirket kayıtları esas alınırsa Kök raporda yer alan (EK-1 Tablo )”ya atıf yapmakla yetindiğimizin bir kez daha
belirtilmesi gerekmiştir. Mahkeme dosyasında mübrez 25.02.20220 tarihli Kök Bilirkişi Raporundan sonrada itirazlarını haklı gösterecek maddi delillerin dosyaya dilekçeleri ekinde sunulmadığı görülmekle belirtilen müşterek raporumuzda değişiklik yapılmasını gerektirecek bir durumun tespit olunmadığını beyanla mevcut kanaatimizi koruduğumuz. Davacı yanın talep ettiği Bilirkişi Heyet değişikliği, ve taleplerinin tamamının kabulünun OHAL bölgesi ve şatları göztilerek olduğu gibi kabulüne karar verilmesini aynı gerekçelerle 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 ile 6754 sayılı yasanın 3/(3). Maddeleri uyarınca hukuki takdirin Mahkemeye ait olduğu,” yönünde mütalaada bulundukları anlaşılmıştır.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacının davasını HMK 180. Maddesi gereği tam ıslah ettiği buna göre davanın davalı şirket tarafından 2016 yılının mayıs ayı kapsamında gönderilen 30 tane ihbar bildirimi üzerine verilen ekspertiz hizmet bedelinin hesaplama yapılırken hizmet tarihinde bölgede yaşanan terör olayları nedeniyle terör rizikosundan hesaplanması gerektiğini bu nedenle asgari tarife üzerinden yapılan ücretlendirmenin hakkaniyete aykırı olduğunu, bedelin eksik ödendiğini ayrıca masraflar (ulaşım, konaklama vb) ve tapu takyidat bedellerinin de ödenmediğini bu nedenle toplam 130.000,00 TL’nin (eksik ödenen alacak, masraflar ve tapu takyidat bedellerinin) davalıdan tahsilini istediği anlaşılmıştır. Davalı ise ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunmuş, eksik bir bedelin ödenmediğini davacının bir alacağının bulunmadığını, davacının tahakkuk ettirdiği faturaların eksiksiz ödendiğini bu kadar süre geçtikten sonra bu davanın açılmasının kötü niyetli olduğunu iddia etmiştir.
Ekspertiz hizmeti yönünden yapılan değerlendirmede; davacının davalı sigorta şirketi yerine sahada ekspertiz hizmeti verdiği bu konuda taraflar arasında yazılı olmayan bir sözleşme olduğunun her iki tarafın da kabulünde olduğu görülmektedir. Davacı terör bölgesinde OHAL şartlarında hizmet verdiğini bu nedenle asgari tarife üzerinden yapılan ücretlendirmenin hakkaniyete aykırı olduğunu iddia etmiştir. Mahkememizce alanında uzman bilirkişilerce hazırlanan rapor incelendiğinde; davacının hizmet verdiği tarihte o bölgede terör olaylarından kaynaklanan OHAL olduğu, ödenen bedelin %25 oranında artırılabileceği kanaatine varıldığı görülmüştür. Dosyadaki delil durumuna göre davacının 30 adet ekspertiz hizmetini verdiğinin sabit olduğu, dönem şartları gereği zor şartlarda verilen hizmet için davacının kendi olağan ekspertiz işlerindeki ücretlendirme skalalarının uygulanma imkanı olmadığı, asgari tarifeden ücretlendirme yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğu kanaatine varıldığından davacının bu yöndeki talebinin rapor doğrultusunda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Tapu takyidat bedelleri yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tarafından hizmetin verildiği dönemde tapu belgelerinin askı marifetiyle ilan edildiği bilirkişilerce tespit edilmiş olup aksine bir delilinin dosyaya yansımadığı davacının bu alacak kalemi için bedel ödediği iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Masraflar yönünden yapılan değerlendirmede; davacı yanca hizmetin verildiği hususnda ihtilaf bulunmadığından hizmet sırasında masraf yapıldığının sabit olduğu bu bedelin ise alınan hukuki denetime elverişle bilirkişi raporu doğrultusunda 4000 TL olduğunun tespiti ile kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Zamanaşımı yönünden yapılan değerledirmede; davalı yanın asıl ve ıslahla açılan dava yönünden zamanaşımı itirazında bulunduğu ancak uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili istemi niteliğinde olup, 10 yıllık süre içerisinde TBK’nın 146.md.si gereğince genel zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşıldığından davalı yanın zamanaşımı itirazı esas alınmayarak hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
4000 TL konaklama vs masraf giderleri ve 14.885,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 18.885,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.290,03 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 1.366,20 TL harç ve 860,00 TL ıslah harcı toplamı 2.226,20 TL’den mahsubu ile arta kalan 936,17 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.366,20 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı ile 860 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.280,60 TL’den, davacıya iade edilen tutar olan 936,17 TL düşüldüğünde geriye kalan 1.344,43‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 17.667,25TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.868,80 TL ve yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 416,75 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 800 TL ve yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 683,78 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Devletçe karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 191,75TL’sinin davacı taraftan, bakiye 1.128,25TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır