Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/675 E. 2021/483 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/675 Esas
KARAR NO:2021/483

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/11/2020
KARAR TARİHİ:30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaptığı işler neticesinde davalı tarafa 30.09.2019 tarihli 17.127,33 TL tutarlı , 30.10.2019 tarihli 13540,11 TL tutarlı ve 21.12.2019 tarihli 9718,76 TL tutarlı faturaları kestiğini, söz konusu faturalara herhangi bir itiraz olmadığını, borcunu ödemeyen davalı şirkete karşı müvekkili şirket tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını , davalı tarafça asıl alacak ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, 07.10.2020 tarihinde yapılan arabulucu görüşmesi neticesinde davalı tarafın itirazlarını tekrarladığını ve bu durumun tutanak altına alındığını, davalı tarafça ödeme yapılmadığı gibi faturalara da herhangi bir itirazda bulunulmadığını beyanla icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ancak davaya karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:Dava; faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Takibe dayanak 3 adet faturaların dosyada mübrez olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali istemine konu …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası celp edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından … Limited Şirketi aleyhine takip başlatıldığı, 17.127,33 TL asıl alacak, 1.195,16 TL İşlemiş faiz, 13.540,11 TL asıl alacak, 844,68 TL İşlemiş faiz, 9.718,76 TL asıl alacak, 481,68 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 42.907,72 TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak üzere takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile , avukatlık ücreti ile birlikte tahsilinin talep edildiği, takibe itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya arasına alınan 20/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı şirket yasal defterlerinin usul yönünden incelenmesi neticesinde;
a-2019-2020 dönemi yasal defterleri fiziki olarak tutulduğu, açılış noter tasdiki ve yevmiye defterleri kapanış noter tasdikinin, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı tespit edilmiştir.
b-Defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulduğu görülmüştür.
Davalı taraf sayın mahkemeniz tarafından belirlenen inceleme gün ve saatinde incelemeye iştirak etmemiştir. HMK 222 hükmü uyarınca takdir sayın mahkemenindir.
Davacı yasal defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi neticesinde;
a-Davacı Sedef Mimarlık tarafından, davalı… aleyhine 10.07.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu alacağın, 30.09.2019 tarihli 17.127,33 TL tutarlı , 30.09.2019 tarihli 13.540,11 TL tutarlı ve 21.12.2019 tarihli 9.718,76 TL tutarlı 3 adet faturadan kaynaklanmaktadır.
b-İncelenen faturaların , usulüne uygun düzenlendiği, davacı şirket tarafından , davalı tarafa düzenlenmiş olduğu, içeriklerinin açık ve net bir şekilde yazılı olduğu, bedellerinin ödenmemiş yani açık fatura olduğu, davacı taraf, ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların tebliği ve fatura muhteviyatlarının teslimine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge olmamakla birlikte, davalının da bu konuda herhangi bir itirazına rastlanmamıştır.
c-Faturaların düzenlenme tarihleri dikkate alındığında, ait oldukları dönemler için BS beyannameleri doğru bir şekilde beyan edilmiştir.
d-Davacı yasal defterlerinin incelenmesi neticesinde, takibe konu faturalar, davacı yasal defterlerine, usulüne uygun ve doğru bir şekilde kaydedilmiştir.
e-Kaydedilen faturaların, ödendiğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Davacı yasaldefterlerindeki işlemler sonucunda davalı aleyhine 10.07.2020 tarihinde başlatılan icra takibinde belirtilen asıl alacak tutarı (40.386,20 TL) ile davacı yasal defterlerindeki (40.386,20 TL) bakiye birbiriyle uyuşmaktadır.
Netice olarak;
a-Davacı yasal defter kayıt ve belgelerine göre; davalı 40.386,20 TL tutarında borçludur.
b-Davacı yasal defter kayıt ve belgelerine göre, Sayın Mahkemeniz tarafından davacının iddiasında haklı olduğuna karar verilmesi halinde talebine bağlı olarak …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılmış olunan, itirazın iptal edilmesi ve takibin devam etmesi gerektiği,
c-Davacının takipte talep ettiği yasal faizin, 3095 Sayılı Kanun hükümlerine istinaden takip talebi tarihinden 10.07.2020 dava tarihine kadar 25.11.2020 olan 139 gün yıllık %9 oranında 1.384,20 TL tutarında hesaplanmıştır.
d-Davacının talep ettiği icra inkar tazminatı (40.386,20 TL x %20 = 8.077,24 TL) tutarında hesaplanmıştır.” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun; davacının 3 adet faturadan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı, asıl alacak ve işlemiş faiz istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği hususunda toplandığı anlaşılmıştır. Davalı şirkete davetiye marifeti ile ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabildiği, ayrıntılı, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olmakla bilirkişi raporunun itibar edilir bulunduğu, davacı yanın davalı taraf ile olan ticari ilişkisini usulüne uygun tutulan defterleri kapsamında takip ettiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesabın borcuna kaydedilmiş olduğu, davacı ticari defterleri kapsamında davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 40.386,20-TL borç bakiyesi verdiği tespit edilmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup yargılama sırasında yürürlüğe girmekle derhal uygulama ilkesi kapsamında tatbiki gereken usul düzenlemesi gereğince davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek şekilde aksi yönde delil ibraz edilmediği, mal teslim ilişkisine yönelik açıkça bir itirazın da yönetilmediği görülmekle davacı yanın takip tarihi itibari ile 3 adet faturadan kaynaklı olarak 40.386,20-TL asıl alacak yönünden takibi başlatmakta haklı olduğu, davalı takip borçlusunun asıl alacak yönünden vaki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca TBK’nın 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı geçerli olmakla birlikte somut olayda; davalının, takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilememekle işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Kanaate varılan hukuksal durum ışığında, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 40.386,20-TL (asıl alacak) alacaklı olduğu, bu noktadan sonra anılı fatura bedellerinin ödendiğinin ispat yükünün davalı/alıcı üzerinde bulunduğu, davalı yanın ise mal/fatura bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği anlaşılmıştır. Anılı gerekçeler ışığında davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 40.386,20-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 40.386,20-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 40.386,20-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 8.077,24-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.758,78 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 732,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 2026,02 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti ile 68,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 818 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 94,12) hesaplanan 769,93 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 6.050,21 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre (% 94,12) hesaplanan 1.242,43 TL ‘sinin davalı taraftan, bakiye 77,57 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
9- Davacı tarafça yatırılan 732,76 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 787,16 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır