Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/667 E. 2022/348 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/667 Esas
KARAR NO : 2022/348
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu tarafından 15.10.2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gerekli dikkat ve özen gösterilmediğinden müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen hasarın müvekkili şirketi tarafından giderildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını, hasardan doğan bedellerin ödenmemesi üzerine 11.113,02 TL’nin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takibe ve borca itiraz edildiğini bu nedenle takibin durduğunu beyanla … İcra Dairesinin 2020/… sayılı dosyasında itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın iş ortaklığını oluşturan şirketlere yöneltilmesi gerektiğini, davacı tarafın elektrik hattına zarar verildiği ve bundan da müvekkilinin sorumlu olduğunu iddialarını kabul etmediklerini, çünkü hasar iddiasıyla tutanak tutulduğunu ve sonrasında zararın talep edildiğini, zarar hesabına yönelik tutulan tutanak ve formlarda proje sahibi ortaklığın yada müvekkili şirketin imzasının bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunu gerektirir bir hasarın söz konusu olmadığını, bir projedeki çalışmalar esnasında …’a ait … numaralı DM’den çıkan OG kabloların dere yatığı ile çalışma sahası içinde kaldığını, kabloların dere yatağının önünde set oluşturduğunu, sel baskınına ve vatandaşların kullandığı yolun üzerinde can ve mal kaybına sebebiyet vermemek bakımından kabloların ivedi olarak deplase edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, ilgili başvuru üzerine … tarafından … Genel Müdürlüğü’ne yazı yazıldığını ve can ve mal güvenliği ile ilgili tedbirlerin … tarafından alınarak talebin … tarafından değerlendirilmesi gerektiği yönünde bir yazı yazıldığını, ancak … tarafından hiçbir önlem alınmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; hasar bedeline dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyası kapsamına alınan … İcra Dairesi’nin 2020/… sayılı dosyasında; … tarafından … ANONİM ŞİRKETİ aleyhine icra takibi başlatıldığını, 10.760,15 TL hasar bedeli ve 352,87 TL faiz olmak üzere toplam 11.113,02 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yan yetkiye itiraz etmiş ise de, HMK’nun 16. maddesi uyarınca zarar görenin tüzel kişilik merkezi itibarıyle İstanbul mahkemeleri yetkili olduğundan yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda özetle;
“…
1- … İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyaya ilişkin;
.1. Zararın, davalı … A.Ş. VE …
ELEKTRONİK SANAYİ VE TİC. A.Ş….nın eylemleri ile gerçekleştiği,
1.2. Dava konusu mahalde, davacıya ait alt yapının usulüne uygun şekilde inşa
edilmediği,
Yukarda izah edilen nedenlerden dolayı, davacının %30, davalı …
A.Ş. VE … ELEKTRONİK SANAYİ VE TİC.
A.Ş…. PROJESİ GİRİŞİM ORTAKLIĞI nın %70 oranında kusurlu
olduğu,
Meydana gelen zarar miktarına ilişkin; yukarda yapılan hesaplamalar neticesinde;
Meydana gelen hasar tutarının 2.227,23 TL ve 86,83 TL faiz olmak üzere toplam
2.314,06 TL hesaplandığı, davacı %30 oranında 2.314,06 TL x%30 =694,21 TL, davalı
… A.Ş. VE … A.Ş…. PROJESİ GİRİŞİM ORTAKLIĞI nın %70 oranında 2.314,06 TL x
%70 = 1.619,84 TL tutarında sorumlu olduğu ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davalının yaptığı çalışmalar sırasında davacıya ait tesislere zarar verildiği, davalının cevap dilekçesinde açıkça çalışma yapılmadığı yönünde bir savunma yapmadığı, sadece taraflarına değil iş ortaklığını oluşturan şirketlere dava açılması gerektiğini ileri sürdüğü, ancak talebin konusunun para olması nedeniyle ortakların müteselsil sorumlu ve ihtiyari dava arkadaşı olacağı, ( Yargıtay 11. HD 2016/8570 esas, 2016/8016 karar sayılı ilamı), bu nedenle zarardan davalının sorumlu olduğu, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda malzeme ve işçilik tutarı zarar toplamının 2227,23 TL olarak hesaplandığı ancak davacının da usule aykırı alt yapı inşası nedeniyle kusurlu bulunduğu, davalının kusur oranına denk gelen zararın 1559,06 TL olduğu, haksız eylem ile başkaca bir ihtara gerek kalmaksızın temerrüt oluşacağından kazı tarihi ile icra takibine kadar geçen süre için işlemiş faizin 60,78 TL olacağı, toplamda 1.619,84 -TL üzerinden davanın kısmen kabulünün gerektiği, davacı tarafça personel ve araç giderleri talebi yönünden yapılan tespitlere itiraz ileri sürülmüş ise de Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2018/5364 esas, 2020/162 karar sayılı, 2018/1089 esas, 2018/5527 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere tazminat hukuku alanında gerçek zarar ilkesi geçerli olup zarar görenin, ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olduğu, özel olarak işçi tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderlerin zarar kapsamına dâhil edilemeyeceği, dosya kapsamında davacı arıza onarımı ile ilgili dava dışı bir şirket ile yaptığı anlaşmayı sunmuş ise de sözleşmenin 5. Maddesinde aylık ve sabit bir ödemenin belirlendiği, bu nedenle davaya konu kazı için dava dışı şirkete sözleşme gereği sabit olarak her ay ödenecek bedel dışında haricen bir bedel ödenmeyeceği, bu nedenle personel ve araç giderleri yönündeki davacı talebinin yerinde olmadığı, yine davacı tarafın dağıtılamayan enerji /etüd koordinasyon bedeli ve elektrik eşik kesinti süre aşım bedeli talebi yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; yukarıda bahsi geçen gerçek zarar ilkesi ışığında dağıtılamayan enerji yönünden gerçek bir zarardan bahsedilmesinin mümkün olmadığı saptanmakla anılı talebin reddi gerektiği, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında ise davacı tarafça abonelerine ödeme yapıldığını gösterir delil ibraz edilmediği gibi davacı şirketin
orta gerilimde bildirimsiz kesintilerde 24 saate kadar, alçak gerilimde bildirimsiz
kesintilerde 48 saate kadar abonelerine tazminat ödememe hakkına sahip olup dava
konusu arıza için bu süreler dahilinde çalışma yapıldığı, bahse konu arıza için davacı
şirketin eşik kesinti süre aşım bedeli talep edemeyeceği, anlaşılmakla davanın 1.619,84 -TL tutar üzerinden kısmen kabulüne, dava konusu alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü KÜ M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… takip sayılı dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.559,06-TL asıl alacak, 60,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.619,84 -TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptaline, takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 134,22 TL harçtan, kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 110,65 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 23,57 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan 1.893,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 276,01 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.619,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8-Devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 192,46 TL ‘sinin davalı taraftan, bakiye 1.127,54 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan 110,65 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 165,05 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip … Hakim …
E-İmzalıdır E-imzalıdır