Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/665 E. 2021/450 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/665 Esas
KARAR NO : 2021/450
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın mahkeme kararıu ile iflasına karar verildiğini, BDDK’nın 22/07/2016 tarih ve 6947 sayılı kararıu ile bankanun faaliyet izninin kaldırıldığını, bu ara kararın ise 23/707/2016 tarih ve 29779 sayılı resmi gazetede yayınlandığını, müvekkil banka ile davalı arasında akdolunan sözleşme hükümleri uyarınca borçluya kredi kartı kullandırıldığını, kartın kullanımı ile meydana gelen borcun ödenmemesi sebebiyle borçluya ihtar gönderilere borcu olduğu ve ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, borçlu davalı tarafından ihtara rağmen müvekkil herhangi bir ödeme yapılmadığını ve işbu ödenmeyen borç nedeniyle müvekkil tarafından davalı … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil alacağını halen tahsil edemediğini, yapılacak inceleme ile sabit olacağını, borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, akdedilen ve davalının imzasını içeren sözleşmeler, ihtarnameler, banka kayıtları ve bilirkişi incelemesi ile toplanacak deliller çerçevesinde yargılama ile davanın subut bulacağını, borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle davalı-borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu – davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargılama kapsamında öncelikli olarak irdelenmesi gereken meselenin görev noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan tetkik neticesinde; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanının tüketici işlemleri ile sınırlandırıldığı, aynı yasanın 3/l maddesinde, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemin tüketici işlemi olarak tanımlandığı görülmüştür.
Somut olayda davacı banka ile tacir olmayan davalı şahıs arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile icra takibinin başlatıldığı, yapılan takibin davalının itirazı üzerine durması kapsamında itirazın iptali istemli davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür.” düzenlemesi mevcut olmakla birlikte huzurdaki davayı ikame eden tarafın anılı maddede sayılan taraflardan olmadığı görülmüştür. Bu hali ile dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca (tüketici) kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında huzurdaki davada davalının tüketici olduğu, anılı yasal düzenlemeler gereğince davanın, açıldığı tarih itibari ile tüketici davası vasfında olup tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Emsal karar: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2020/2108 esas, 2021/902 karar sayılı kararı.)
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır