Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/656 E. 2020/662 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/656 Esas
KARAR NO : 2020/662

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

İş bu dosya mahkememizin 2020/360 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasını almış olup, dosyanın yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/12/2002 tarihinde saat 18:30 sıralarında Muratlı … köyünde bulunan dar köprü üzerinde davalı …’nın kullandığı işleten ve malikinin diğer davalılardan …’ın olduğu … plakalı aracın Hayrabolu yönüne seyir halinde iken karşı yönden gelen … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasında müvekkilinin kalıcı olarak ağır bir şekilde yaralandığını, kaza sonras… plakalı aracın sürücüsü davalılardan … hakkında ceza davası açıldığını ve yapılan yargılama sonucu kusurlu olduğu tespit edilerek cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin engel oranının %13 olarak belirlendiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın ve yine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL tedavi giderlerinin hesaplatılarak işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden ve sigortacı yönünden temerrüt tarihinden itibaren faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, müvekkili için 20.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, davalıların taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını, usulden reddedilmesi gerektiğini, huzurdaki dosya kapsamındaki kazanın üzerinden yaklaşık 18 yıllık bir süre geçtiğini, kaza esnasında müvekkiline ait aracı kullanan diğer davalı … hakkında yürütülen ceza yargılaması 16.09.2003 tarihinde kesinleştiğini ve işbu kesinleşme üzerinden de 17 yıllık süre geçtiğini, müvekkili tarafından üçüncü kişilere satılan araç kazaya karıştığını, müvekkilince işbu tarihe kadar dahi araca ulaşma veya üçüncü kişiye aracı devretme durumu bir türlü gerçekleşemediğini, bu kapsamda müvekkilinin olayın olduğu yer, olaya karışan sürücü dahil kimseyle alakası dahi olmamakla sadece kayıtlarda araç sahibi olarak görünmesi nedeni sorumluluğuna gidilmek istenmekte olduğunu, bu durumun hakkaniyete de aykırı bir durum olduğunu, öncelikle müvekkili açısından dava şartı eksikliğinden usulden reddine karar verilmesini, vaki zamanaşımı itirazının dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava; maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Dava şartı olarak arabuluculuk” ”MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olan eldeki davada arabuluculuk yoluna başvurunun dava şartı olduğu ancak davacı tarafça davalılar yönünden arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmakla, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesi ile 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır