Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/647 E. 2021/459 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/647 Esas
KARAR NO : 2021/459
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Gayrimenkul tellallığı ile iştigal ettiğini, davalının taleplerine uygun bulduğu portföyünde yer alan ve kiralama yetkisi bulunan taşınmazları davalı şirket temsilcilerine sunduğunu, davalı şirket yetkililerin taşınmazı beğendiklerini, mal sahibi olan … yetkilileri ile davalı … A.Ş’nin yetkilerinin müvekkili aracılığıyla bir araya geldiğini, 01.05.2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira kontratı ile kiralandığını, kiralanan taşınmazı pazarlama konusunda tek yetkili tellal olan müvekkilinin aracılığı olmaksızın taşımazın kiralanmasına olanak olmadığı için tüm süreç davacının aracılı ile gerçekleştiği ve sonuçlandığını, müvekkilinin net kira bedeli üzerinden hesapladığı 32.284,80 TL tutarlı hizmet faturasını düzenleyerek davalıya teslim ettiklerini, ancak davalının … Noterliğinin 22 Mart 2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile herhangi bir borcunun olmadığını belirterek iade ettiğini, müvekkilinin sözleşmede üzerine almış olduğu külfet davalıların iradesine uygun bir taşınmazı bulduğu gösterdiğini, davacının üzerine düşen külfeti ifa ettiğine kuşku kalmadığını, böylelikle davacı, yazılı sözleşmeyle kararlaştırılan ve taşınmazın sözleşmede belirlenen yıllık kira bedeli üzerinden %12 +KDV’dğ tekabül eden tellallık ücretini almaya hak kazandığını, davalı şirket ihtarnamede sözleşmeyi imzalayan …’ın davalı şirketi temsil etmesine muvafakat etmediklerini bildirmiş ise de kiralama işlemi süresince … ile birlikte gelip taşınmazı gördükleri, tüm pazarlık ve görüşmeler sürecinde …’da davalı şirketi temsilen her aşamada hazır bulunmuş ve pazarlılara katılmış olduğu, yazılı sözleşmeye göre borçlu olan davalıların iş bu borcu sebebiyle tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 32.2874,80 alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma, diğer davalı …’dan şirketin faaliyet konusuna uygun kiralık bir işyeri bulmasını talep etmiş ve taraflar buna ilişkin olarak 02.01.2011 tarihli sözleşmeyi akdettiklerini, bahsi geçen sözleşme gereğince diğer davalı …’a toplam 35.000 TL para elden tevdi edildiğini, yine sözleşme gereğince başta emlakçıya verilecek ücretler olmak üzere gerekli giderlerin bu meblağdan karşılanmasını ve arkan kısmın …’ın gördüğü hizmet karşılığı kendisine bırakılmasına karar verildiğini, davacıya ait ücretin ödenmesinin diğer davacı …’ın sorumlu olduğunu, davacı firma ile borç ilişkisinin kurulmasını sağlayacak herhangi bir ilişkinin mevcut olmadığını, tüm bu nedenlerle davalı müvekkili adına açılan davanın reddini, vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememize ait 2014/… Esas 2014/… Karar sayılı dosyasında 23/12/2014 tarihinde; davalı … A.Ş aleyhine açılan davanın reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmekle dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2016/… Esas 2019/… Karar 28/01/2019 tarihli ilamı ile;
“..Davacının temyiz temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, telallık hizmeti nedeni ile hakedilen ücretin tahsili istemine ilişkindir. Davacı davalı şirket yetkilisi olan davalı … ile yapılan tellallık sözleşmesine dayanmakta, davalı …….şti ise, davalı …’nin şirket faaliyet alanına uygun kiralık bir işyeri bulmasına ilişkin olarak 03.01.2011 tarihli sözleşmenin imzalandığı, emlakçı ücretinin davalı …’ye verildiğini savunmuştur. Mahkemece her ne kadar davalı … A.Ş yönünden davanın reddine, davalı … yönünden davanın kabulü ile 32.284,80 TL’nin dava konusu taşınmazın kiralanma tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de Somut olayda davalı şirketin 03.01.2011 tarihli sözleşme kapsamında davalı …’ye verdiği yetki gereğince davalı …’nin davacı ile 04.03.2011 tarihli kiralayıcı aracılık ve taahhüt sözleşmesini imzaladığı ve bu sözleşme uyarınca mal sahibi olan … yetkilileri ile davalı … A.Ş’nin yetkililerini davacının bir araya getirdiği, taraflar arasında 01.05.2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı, bu suretle davalı …’nin davalı şirket hesabına hareket ettiği sabittir. Hal böyleyken Mahkemece davalı şirketin sorumlu olduğu kabul edilerek davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Davalı …’ın temyiz temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı şirket ile davalı … arasında, davalı şirkete uygun kiralık işyeri bulması, emlakçılarla gerekli pazarlığı yapması ve kira sözleşmesinin kurulmasına kadar tüm işlemleri kendi adına ve şirket hesabına yapması hususunda 03.01.2011 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşme uyarınca davalı …ye başta komisyoncu ücretini karşılamak üzere 35.000 TL ödeneceği kararlaştırılmış olup, bu durumda davalı …, anılan sözleşme uyarınca dava şirketin temsilcisi konumundadır. Hal böyleyken; davalı … yönünden pasif husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. ” gerekçesi ile bozularak dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde ; davalı şirketin 03.01.2011 tarihli sözleşme kapsamında davalı …’ye verdiği yetki gereğince davalı …’nin davacı ile 04.03.2011 tarihli kiralayıcı aracılık ve taahhüt sözleşmesini imzaladığı ve bu sözleşme uyarınca mal sahibi olan … yetkilileri ile davalı … A.Ş’nin yetkililerini davacının bir araya getirdiği, taraflar arasında 01.05.2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı, bu suretle davalı …’nin davalı şirket hesabına hareket ettiği ve davalı …’nin davalı şirketin temsilcisi konumunda bulunduğu, bu nedenle davanın davalı şirket yönünden kabulüne davalı … yönünden ise reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı …’a yöneltilen davanın REDDİNE
2-Davalı … A.Ş’ye yöneltilen davanın kabulü ile 32.284,80 TL’nin dava konusu taşınmazın kiralanma tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.205,37 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 479,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1725,94 TL harcın davalı … A.Ş’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1.749,60 TL yargılama giderinin, davalı … A.Ş’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davalı … tarafından yapılan 18,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.842,72 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş’nden alınıp davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı tarafça peşin yatırılan 479,43 TL ile 18,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 497,83 TL’nin davalı … A.Ş’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair davacı ve davalı Şirket vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 29/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır