Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/630 E. 2021/216 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/630 Esas
KARAR NO : 2021/216

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin toplam 4.674.657,54 TL sermaye tutarına tekabül eden ve imtiyazlı oy hakkına sahip olan A Grubu paylarının %50’sine tekabül eden 2.337.328,77 TL sermayeye tekabül eden payları ile, 16.325.342,46 TL çıkarılmış ve tamamı ödenmiş olan B Grubu payların 6.530.136,98 TL’lik kısmına tekabül eden paylarının sahibi durumunda bulunduğunu, en son 15/05/2020 tarihinde yapılan 2019 yılı faaliyet dönemine ilişkin genel kurul toplantısı ile yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, 15/05/2020 tarihli Genel Kurul kararı ile oluşturulan yönetim kurulunun görev dağılımı için yapılan 28/05/2020 tarihli ve 9 sayılı yönetim kurulu kararı ile, yönetim kurulu başkan vekili ve imzaya yetkili yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, davalı şirketin bir anonim şirket olduğunu, sermaye tavanının 30.000.000,00 TL, taahhüt edilen ve ödenen sermayesinin 21.000.000,00 TL olduğunu, şirketin 03/03/2000 tarihinde sicile tescil edildiğini, … Vergi Dairesi’nin…vergi sicil nosu ile kayıtlı olduğunu, plastik poşet, çöp torbası, çanta, torba, çuval, file, sandık, kutu, damacana, şişe,vb. paketleme malzemelerinin imali işleri ile ilgili sektörde faaliyet gösterdiğini, halka açık bir şirket olduğunu, ihraç edilmiş B grubu hisselerinin Borsa İstanbul nezdinde işlem gördüğünü, şirketin toplam sermayesinin %20’si oranında halka arzın gerçekleştirildiğini, davalı şirketin yönetim kurulu tarafından şeklen alınmış gözüken 16/10/2020 tarihli ve 12 sayılı, Ticaret Siciline 23/10/2020 tarihinde tescil edilen ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde 23/10/2020 tarihinde ilan edilen kararın yok hükmünde sayılması gerektiğini, yönetim kurulu kararının TTK’nın 391. maddesi hükmü gereği batıl nitelikte bulunduğunu, eşit işlem ilkesine aykırı olduğunu, söz konusu yönetim kurulu kararının alınmasını müvekkili ile aynı oranda paya sahip olan …’in sağladığını, şirket ana sözleşmesinin 8. maddesi ile şirket yönetim kurulunun seçilmesinde A ve B grubu pay sahiplerine belirli haklar tanındığını, ana sözleşmenin asıl amacının imtiyazlı pay sahiplerinin birlikte verecekleri karar ile şirket yönetimini belirlemeleri olduğunu, söz konusu kararın yatırımcıları doğruda etkileyen ve hak sahipliklerini sınırlayan sonuçlar ortaya çıkardığını, anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen nitelikte olması nedeniyle de batıl olduğunu, müvekkilinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ve bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren nitelikte olduğunu, yönetim kurulu toplantı çağrısı/toplantısı/karar alınmasının hukuka aykırı olduğunu, hukuka ve usule aykırı olarak alınan ve batıl olduğuna karar verilmesi istenen yönetim kurulu kararı ile ilgili, davacı ve yönetim kurulu üyesi …’e bilgi verilmediğini, toplantı çağrısı yapılmadığını, bu nedenle, yönetim kurulu toplantısına katılma olanakları olmadığı gibi, kararın alınmasında olumlu veya olumsuz oy kullanmalarına da olanak tanınmadığını, davacı ve yönetim kurulu üyesi …’in yönetim kurulu toplantısına katılıp katılmadığının kararda gösterilmediğini, davacının alınan yönetim kurulu kararından, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi ile haberdar olduğunu, tescil ve ilan edilen yönetim kurulu kararının “Daha önceden (Yönetim Kurulu Başkanı) Temsil Yetkili görevi olan Türkiye Uyruklu … Kimlik No’lu İSTANBUL/SARIYER adresinde ikamet eden …’in önceki görevi sona ermiştir.” şeklinde oluşturulduğunu, karar metninde, davacının yönetim kurulu başkanlığı görevinin sona erdiği hususunun yazılı bulunduğunu, davacının sahibi olmadığı yönetim kurulu Başkanlığı görevinin sona erdirilmesine ilişkin yönetim kurulu kararının da hüküm ve sonuç doğurması ve geçerli olarak kabulüne olanak bulunmadığını, bu nedenle yönetim kurulu kararının esasen olmayan bir yetkiyi sona erdirmiş şekilde alınmış olması sebebiyle de batıl olduğunu beyanla davanın kabulüne, davalı şirket yönetim kurulu tarafından alınan; 16/10/2020 tarihli ve 12 sayılı kararın batıl olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, Sermaye Piyasası mevzuatına tabi, halka açık konumda ve hisseleri borsada işlem gören bir anonim şirket olduğunu, 15/05/2020 tarihinde olağan genel kurulunu gerçekleştirdiğini ve bu genel kurul uyarınca yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiğini, bu yönetim kurulu üyelerinin temsil ve ilzam yetkilerine ilişkin olarak düzenlenen 08/06/2020 tarihli imza sirkülerinde müvekkili şirket yönetim kurulu üyelerinden …’in yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini ve davacı …’in de yönetim kurulu başkan vekili olarak görevlendirildiğini, bu görevlendirmelere ilişkin olarak da … ve davacıya müşterek imza yetkisi verildiğini, halka açık konumda ve payları borsada işlem gören müvekkili şirketin paylarında davacı tarafından bir takım manipulatif işlemler gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin halka açılmasında daha kurumsal bir yapıya sahip olunması ve şeffaflık, hesap verilebilirlik ilkelerine uyulması, halkın ekonomik kalkınmaya katılması ve sermayenin tabana yayılması hedeflerinin göz önünde bulundurulduğunu, yönetim kurulunun acilen toplanıp, bir önlem alması gerektiğinden, müvekkili şirketin itibarına ve kurumsal yapısına zarar gelmesini engellemek amacıyla, yönetim kurulu başkan vekili davacının temsil ve ilzam yetkilerini kullanarak birtakım kimseler ile birlikte herhangi bir şekilde müvekkil şirketin daha sonra ciddi sıkıntılar yaşamasını ve incelemelere tâbi olmasını önlemek adına, ilgili hukuka uygun ve haklı gerekçeler ile alınan davaya konu yönetim kurulu kararı uyarınca davacının imza yetkisine son verildiğini, müvekkili şirket tarafından içlerinde davacının da yüksek bedelli satışlarla gelir elde ettiği anlaşılan ilgili manipülatif işlemler ve bu işlemleri gerçekleştirenler hakkında, 14/12/2020 tarihli dilekçe ile Sermaye Piyasası Kurulu’na şikâyet ve ihbarda bulunulduğunu, bu işlemler hakkında hali hazırda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından inceleme yapıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yönetim kurulunun toplantıya çağrılma usulüne ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığını, dava konusu yönetim kurulu kararı toplantısında alınan kararların şirketin temsil ve ilzamına ilişkin olduğunu, şirketin devamı için işbu kararın alınmasının zaruri olduğunu ve bu kararların TTK’nın 366. maddesi uyarınca görev dağılımına ilişkin olduğunu, TTK’nın 390. maddesindeki toplantı ve karar nisabına uygun olarak alındığından hukuka uygun olduğunu, alınan yönetim kurulu kararı ile yönetim yetkisinin devrinin söz konusu olmadığını, yönetim kurulu başkanı sıfatını haiz olan…’in halen şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirketin bekası için gerekli ve acil olan yönetim kurulu kararı düzenlendiğini ve yönetim kurulu başkanı ile birlikte imza yetkisine sahip olan davacıdan imza yetkisinin alındığını, yönetim kurulu başkanı …’e münferiden imza yetkisi verildiğini, ilgili yönetim kurulu kararı temsil ve ilzama ilişkin olduğundan butlanı gerektirir hiçbir hukuki neden bulunmadığını, davacının diğer tüm iddiaları gibi, çağrının usulsüz olduğu ve yönetim kurulu kararının batıl olduğu iddialarının haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davacı tarafından açılan haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Anonim Şirket Yönetim Kurulu kararının Türk Ticaret Kanunu’nun 391. maddesi uyarınca batıl olduğunun tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce davalı şirketin sicil kaydı ve dosyası, dava konusu olan 16/10/2020 tarihli yönetim kurulu kararı ve tarafların delilleri celp edilerek incelenmiştir.
Davalı şirketin “Huzur Mahallesi, … Cendere Caddesi, No:.., Sarıyer” adresinde faaliyet gösterdiği, yönetim kurulu başkanının …, üyelerinin ise …, … ve …olduğu, 15/05/2020 tarihli genel kurul toplantısında…, …, … ve davacı …’in 15/05/2023 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olarak seçildikleri, 28/05/2020 tarihli yönetim kurulu kararı ile ise;…’e 1 yıl süre ile yönetim kurulu başkanlığı, davacıya ise 1 yıl süre ile yönetim kurulu başkan vekilliği görevinin ve … ile davacıya şirketi müştereken temsil etme yetkisinin verildiği, dava konusu 16/10/2020 tarihli ve 12 sayılı yönetim kurulu kararı ile;
“YÖNETİM KURULU/YETKİLİLER
YENİ ATANAN TEMSİLCİLER
Türkiye uyruklu … kimlik nolu, İSTANBUL/… adresinde ikamet eden,… 15/05/2023 tarihine kadar (Yönetim Kurulu Başkan) temsile yetkili olarak seçilmiştir. Yetki şekli: Münferiden Temsile Yetkilidir.
GÖREV DAĞILIMINDAKİ DEĞİŞİKLİK
Daha önceden (Yönetim Kurulu Başkanı) Temsil Yetkili görevi olan Türkiye Uyruklu … Kimlik No’lu İSTANBUL/… adresinde ikamet eden …’in önceki görevi sona ermiştir.” şeklinde karar alındığı, uyuşmazlığın mezkur kararın TTK’nın 391. maddesinde sayılan sebeplerle batıl olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun batıl kararlar başlıklı 391. maddesinde sınırlayıcı olmayacak şekilde;” -Eşit işlem ilkesine aykırı olan,
-Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen,
-Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren,
-Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin” kararların batıl olduğu kabul edilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 408/2-b maddesi uyarınca Anonim Şirket Yönetim Kurulu üyelerinin seçimi ve görev sürelerinin belirlenmesi ile görevden alınmaları genel kurulun devredilemez yetkileri arasındadır. Davaya konu yönetim kurulu kararının içeriğinde, daha önceden yönetim kurulu başkanı olan davacı …’in önceki görevi sona ermiştir, denilmek suretiyle davacının, 15/05/2020 tarihli genel kurul kararına göre 15/05/2023 tarihine kadar geçerli olan yönetim kurulu üyeliği görevinden alındığı, bu karardan sonra …Ticaret Sicili’nde davalı şirket yönetim kurulu başkanının …, üyelerinin ise …, … ve…olarak kayıtlı olduğu, açıklanan gerekçe ile dava konusu yönetim kurulu kararı ile genel kurulun devredilemez nitelikteki “yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması” yetkisi gasp edilmiş olmakla kararın TTK’nın 391/1-d maddesi uyarınca batıl olduğu kanaatine varılmış ve davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı …Anonim Şirketi’nin 16/10/2020 tarihli 12 sayılı 23.10.2020 tescil ve ilan tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun TESPİTİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’den peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 4,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 191,50 TL yargılama gideri ile ile 108,80 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
08/04/2021

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır