Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/627 E. 2021/701 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/627 Esas
KARAR NO : 2021/701
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris … …’ın sahibi ve yetkilisi olduğu … … ve … isimli işyerinde kullanılmak üzere müvekkili şirketle aralarında 11.04.2014 tarihinde menkul mal satış sözleşmesi imzalandığını, davalıların mirası reddetmedikleri için murisin imzaladığı ve halihazırda geçerliliğini koruyan işbu sözleşmeye külli halefiyet gereği taraf olduklarını, Bu itibarla sözleşmesel yükümlülüklerden mirasçı sıfatıyla sorumlulukları bulunduğunu, Sözleşme gereğince başlangıçta 56 adet tekstil makinesi verileceği kararlaştırıldığını, murisle olan yazışmalarından açıkça görüleceği üzere 28 adet makinenin satışı yapılarak teslim edildiğini, Satılan makinelerin 2006 model, … marka 96 Bobbinli … … (… …) olduğunu, satılan makinelere yedek parça , bobin sarma , ürün sarma makinelerinin dahil olduğunu, Satılan makinelerin mülkiyeti satışla birlikte murise geçmediğini, Sözleşmenin 6. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere muris …’e satılan 28 adet makinenin mülkiyeti satıs bedelinin tamamı ödenene kadar müvekkili şirkette kalacağını, Sözleşmenin 5. Maddesine göre satış bedelinin yarısı fatura düzenlenerek yarısı da bono düzenlenerek ödeneceğini, Satış bedeli tamamen ödenmediği için müvekkili şirketin fatura kesemediğini, Sözleşme gereği muris … tarafından düzenlenerek verilen bonoların 28 tanesi … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı takibiyle icraya konulduğunu, 6 tanesinin de …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayısıyla icra takibine konulduğunu, bonoların zamanında ödenmemesi halinde sözleşmede cezai şart kararlaştırıldığını, Sözleşmenin 5. ve 7. Maddelerinde bonoların zamanında ödenmemesi halinde aylık 6.000 USD cezai şart ödeneceği belirtildiğini, icra takiplerine konu edilen bonolar nedeniyle cezai şart taleplerinin bulunduğunu, Müvekkili şirketin cezai şartla karşılanmayan ilave zararı bulunduğunu, Sözleşmenin 7. Maddesine göre cezai şart dışındaki zararların da ayrıca talep edilebileceği belirtildiğini, Mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan ve satış bedeli tam ödenmeyen makinelerin sözleşmenin 6. Maddesindeki yükümlülüğe rağmen davalı mirasçılar tarafından Düzce’de ki depodan götürülmeye çalışıldığını, Müvekkili şirket yetkilisinin davalı mirasçılara engel olmak için kolluk güçlerine şikayetçi olduğunu, Davalı mirasçılar tarafından her şeye rağmen mülkiyeti müvekkiline ait ve sözleşme gereği verilen 10 adet makinenin depodan götürüldüğünü, Sözleşme konusu makinelerin bulunduğu Düzce’deki deponun kiralayanı müvekkili şirket ortaklarının sahibi oldukları diğer şirket olan … Tic. Ltd. Şti. olduğunu, Satış bedeli tam ödenmeden ve sözleşmedeki düzenlemeye aykırı olarak götürülen 10 adet makine için bu makinelerin toplam bedeli kadar maddi tazminat taleplerinin bulunduğunu, makinelerin bir adedi 6.250 USD olduğunu, 10 adet makinenin davalı mirasçılar tarafından götürüldüğü kendileri tarafından keşide edilen … Noterliği’nin 18.08.2020 tarih, … yevmiye no.lu ihtarıyla da sabit olduğunu, davalılar ihtarda makineleri götürdüklerini ikrar ettiklerini, söz konusu ihtarda bahsi geçen ve sadece murisin sözleşme gereği ödemesi gereken borcun ödenmemesi amacıyla ileri sürülen, hiçbir doğruluğu olmayan iddiaları kabul etmediklerini ve bu ihtara dair her türlü talep ve dava hakklarını saklı tuttuklarını, davalılar tarafından götürülen makineler dışında sözleşme dışı müvekkili şirkete ait muris …’in Düzce’de ki işyerinde bulunan 8 adet 2006 model, … marka 96 Bobbinli … … (… … – ) makine de kullanılmaz hale getirildiğini, Bu 8 makinenin adeta diğer kullanılan makinelerin parça tedarikçileri olduğunu, Müvekkili şirketin bu durumu murisin ölümünden sonra öğrendiğini, bu şekilde kullanılmayacak hale getirilen 8 adet makine için de ödeme taleplerinin bulunduğunu, beyan ederek Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik faiziyle birlikte olacak şekilde 500 USD’lik cezai şartın aynen ifasına, bu olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki ABD dolar kuru karşılığı üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, satış bedeli tam ödenmeden götürülen 10 adet makinenin bedeli olarak 500 USD’nin aynen ifasına, bu olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki ABD dolar kuru karşılığı üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kullanılmayacak hale getirilen 8 adet makinede meydana gelen zararlara karşılık gelmek üzere 500 USD’nin aynen ifasına, bu olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki ABD dolar kuru karşılığı üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin merhum … …’ın yasal mirasçıları olduğunu, Müteveffanın ticari defter, evrak, fatura ve kayıtları üzerinde muhasebeci ile yapılan detaylı çalışmada, davacının beyan ettiği şekilde 3 sayfalık 11.04.2014 tarihli ve merhum … …’ın imzasını taşıyan sözleşmeye rastlanılmadığını, davacının 3 sayfalık ve ilk iki sayfasından müvekkili murislerinin imzasını taşımayan, 3. sayfasındaki imzanın da müvekkili murislerine ait olup olmadığını bilemedikleri bir sözleşmeye dayandığını, Davacının cezai şart ve tazmin taleplerine ilişkin dayandığı maddelerin (5 ve 7. Maddeler) içinde bulunduğu ilk iki sayfasında hiçbir imzanın mevcut olmadığını, Müvekkillerinin murisinin imzasını taşımayan bu sözleşmeyi hiçbir şekilde kabul etmelerinin mümkün olmadığını, İlk iki sayfası davacı tarafından dilediği zaman dilediği şekilde değiştirilebilecek şekilde imzasız olarak düzenlenen sözleşmenin içeriğinde yazanların hiçbir şekilde müvekkillerini bağlamadığını, Merhum … …’ın ticari defter ve kayıtlarında davacıdan 56 adet makina satın aldığına dair dair hiçbir bilgi ve belge mevcut olmadığını, Davacının kötüniyetli bir şekilde hatır senetlerine yasal kılıf uydurmaya çalıştığını, Müteveffanın imzasını bile taşımayan bir evrakla alacak talebinde bulunduğunu, 3. sayfadaki imzanın da merhum … …’a ait olup olmadığının denetlenebilmesi için bahsi geçen sözleşme aslının Mahkemeye sunulmasını talep ettiklerini, imzanın merhuma ait olmamasının kuvvetle muhtemel olduğunu, davacının ibraz ettiği faturalardaki birim tutarların (marka ve modeli aynı olan makinalar için birim ücret) ile ileri sürülen sözleşmedeki tutarların kesinlikle örtüşmediğini, Faturalardaki makina başına belirlenen ve ödenen bedellerin çok daha düşük miktarlarda olduğunu, müvekkili ticari kayıtlarında dönem dönem davacıdan makina alımına dair faturalar ve ödemeler mevcut olmakla birlikte, fatura miktarları ve fatura tarihleri davacının ileri sürdüğü sözleşmedeki vadelerle, senet ödeme tarihleriyle ve senet miktarlarıyla tümüyle alakasız olduğunu, makina bedellerinin ileri sürülen sözleşmede ve senetlerin yekününde fahiş miktarlarda olduğunu, Bu da sözleşmenin gerçek dışı, senetlerin de hatır senedi olduğunu ispatladığını, Merhumun ticari kayıtlarına göre davacıdan makine alımı için kesilen faturalar sebebiyle hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkillerinin murisi … …’ın vefatının hemen akabinde, dava dışı ama davacının ortaklarının bizzat ortağı ve sahibi olduğu kiraya veren … Ltd. Şti. tarafından kapı kilitlerinin değiştirilerek, ana kapı girişi zincirlenmek sureciyle işyerine giriş ve çıkış engellendiğini, müvekkillerinin içeri giremediklerini, Müvekkillerinin 06.08.2020 tarihinde davalı şirket ortak ve sahiplerinin tüm engellemelerine rağmen, kapıyı çilingir marifeti ile açarak müteveffanın işyerindeki kalan mallarını (fiilen verilmeyen makineler haricinde) alarak işyerini tümüyle boşaltarak terk ettiklerini, Müvekkillerinin işyerinden alıp götürdüğü makinaların toplam sayısı bile davacının sözleşme ile aldığını iddia ettiği sayının yarısından dahi az olduğunu, Konu hakkında aynı gün Bölge Jandarma Merkezine karşılıklı şikayette bulunulduğunu, Jandarma tarafından ifade ve tutanak tutulduğunu, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 24/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
“• Takip tarihi itibariyle dava konusu senetlerin vadesinin 3 yıldan daha uzun süre geçtiği, Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi zamanaşımı süresinin TTK’da 3 yıl olarak düzenlendiği, takip konusu senelerde takip tarihi itibariyle zamanaşımının geçtiğinin görüldüğü, bu tarihten sonra senedin kambiyo vasfını yitirdiği ve ancak borçluya karşı açılacak bir davada yazılı delil başlangıcı niteliğini haiz olacağı,
• Her iki icra dosyasında takip konusu senetlerin tanzim tarihlerinin farklı olduğu ve vadelerinin üzerinden bazılarının 3 yıldan fazla süre geçmiş olması, davalı murisin 09.04.2020 tarihinde vefat ettikten sonra icra takibinin yapılması ve murisin sağlığında ödenmemiş senetler ile ilgili davacı tarafından herhangi bir takip yapılmamasının davacının bu durumu kabul ettiği, senetlerin dava konusu tazminat talebine bağlı 11.04.2014 tarihli sözleşme ile ilgisinin bulunmadığı şeklinde değerlendirilebileceği,
• Sözleşmenin 3. sayfasındaki maddelerin sözleşmenin feshi maddesi ile bütünsel birlik sağlamadığı bu nedenle Menkul Mal Satış Sözleşmesinin imzasız ilk 2 sayfası ile imzalı 3.sayfası arasında bütünsel birlik olmadığı,
• Makina Değerlemesi açısından inceleme ve değerlendirme kapsamında ise dava dilekçesi ekinde sunulu olan ve … … makinası açıklaması ile düzenlenmiş faturalarda birim makina fiyatlarında bariz farklılıklar olduğu; Sözleşmede davacı yan tarafından verilen makinaların marka model ve özelliklerine dair bir açıklamanın olmadığı, ancak Davacı yan tarafından Çin menşeili olduğu beyan edilen makinaların listesi ile marka, cins , model yılı, olmadan ve sıfır veya ikinci el olup olmadığı hakkında kesin bir belge ve bilgi olmadan makinalar hakkında bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; davalılar murisi ile davacı arasında imzalandığı iddia edilen 11/04/2014 tarihli Menkul Mal Satış Sözleşmesi gereğince davacıya verilip ödenmeyen bonolar için 500 USD cezai şart, satış bedeli tamamen ödenmeden götürülen makineler için 500 USD alacak ve davacıya ait olup kullanılamaz hale getirilen makineler için 500 USD tazminatın faizi ile birlikte tahsili talebiyle açılmıştır.
Davaya sebep olarak gösterilen Menkul Mal Satış Sözleşmesinin ilk iki sayfasının imzasız, son sayfasının imzalı olduğu görülmüş olup, sözleşmenin eki olduğu belirtilen sözleşme konusu makinelere ilişkin listenin dosya kapsamına sunulmadığı tespit edilmiş, ayrıca davacı vekiline sözleşme aslını sunmak üzere mahkememizce kesin süre verilmiş olmasına rağmen sözleşme aslının sunulduğu belirtilmiş ise de, sunulan belgenin fotokopiden ibaret olduğu ve sözleşme aslı olmadığı anlaşılmıştır.
Davaya dayanak sözleşmenin tetkiki gerekmekle, sözleşmenin imzasız ilk sayfasında; sözleşmenin taraflarının davacı şirket ile davalılar murisi … … ve … İmalatı – … … olduğu, sözleşmenin konusunun 56 adet makinenin davacı tarafından davalılar murisine satışına ilişkin olduğu ve 350.000 USD + KDV bedelle satılacağı, 175.000 USD + KDV’sinin fatura yoluyla 175.000 USD + KDV’sinin bono düzenlenerek ödeneceği, fatura ya da bono bedellerinin zamanında ödenmemesi halinde 120 günlük ek ödeme süresi tanınacağı, 120 gün süresince herhangi bir cezai yaptırım uygulanmayacağı, alıcının makineleri iade etmesi halinde kullanılan her ay için 6.000 USD cezai bedel ödeneceği, alıcının düzenleyeceği bonoların sözleşme tarihini takip eden imza tarihine kadar ve makinelerin tesliminden önce satıcıya verileceği, hususları ile satıcı ve alıcının irtibat ve fatura bilgilerinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin imzasız ikinci sayfasında; alıcının birden fazla bono düzenlemesi halinde bonolardan birini ödememesi ya da sözleşmedeki diğer yükümlülüklerden birini yerine getirmemesi halinde sonraki tarihli bonoların da muaccel olacağı ve satıcının hiçbir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın elindeki bono bedellerinin tamamının ödenmesini vadesini beklemeden talep edebileceği, aynı sayfanın satılan malın kullanım şekli başlıklı 6. maddesi altında; alıcının ödeme yükümlülüğünü eksiksiz olarak yerine getirmesine kadar alıcının makineler üzerinde malik olma halinin devam edeceği, alıcının satım bedelini tam ödemeden makinelerin yerini satıcının izni ve haberi olmaksızın değiştiremeyeceği, makineleri özenli ve dikkatli kullanacağı, satıcının görevlendireceği üçüncü kişi tarafından makinelerin kontrolünün yapılacağı, alıcının bu duruma engel olmayacağı, aksi takdirde satıcının oluşabilecek zarar ve ziyanını gidermekle yükümlü olduğu, alıcının satım bedelini tam olarak ödeyene kadar sözleşme konusu makinelerin sadece kararlaştırılan üretimi yapma amacıyla kullanılacağı, alıcının satıcının muvafakatini almadan başka ticari faaliyette veya iş kolunda makineleri kullanamayacağı, alıcının makineleri özel ya da tüzel kişiye kısmen ya da tamamen tahsis edemeyeceği ve alt kira ilişkisine giremeyeceği, alıcının makineleri amaç dışı kullanımının sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, alıcının makineleri yanlış veya hatalı kullanılması halinde ortaya çıkacak zarardan kiracının sorumlu olduğu, alıcının makineleri aldıktan sonra meydana gelecek her türlü bakım, onarım ve hasardan sorumlu olduğu, alıcının bulunduğu yerden taşınana kadar … … Ltd. Şti. de var olan elektrik aparatlarından geçici olarak faydalanalabileceği, … … Ltd. Şti.’nin kendi firmasına bundan sonra … … makinesi alımı yapamayacağı, aynı sayfada bulunan sözleşmenin feshi ve ortadan kalkması başlıklı 7. maddesinde; aşağıda belirtilen sebeplerin varlığı halinde satıcının ayrı bir ihtara gerek kalmaksızın sözleşmeyi feshedebileceği, alıcının sözleşmede belirtilen tarihte senetleri teslim etmediği takdirde sözleşmenin kendiliğinden fesholacağı, bu halde satıcının her türlü kaybının tazminini alacıdan talep edebileceği, alıcının iş bu sözleşmeden doğan ödeme yükümlülüklerini yine sözleşmede belirtilen tarihlerde yerine getirmediği takdirde satıcının süre vermeksizin sözleşmeyi feshedebileceği, bu halde alıcının sözleşmenin 6. maddesinde belirtilen cezai şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, cezai şart dışında oluşabilecek sair zararların tazmininin de alıcıdan talep edilebileceği, satış bedeli ödenene kadar alıcının işletme faaliyetini yürütemez hale gelmesi, iflas etmesi, aciz haline düşmesi halinde sözleşmenin kendiliğinden fesholacağı hususlarının düzenlendiği görülmüştür.
Altında davalılar murisinin kaşesi ve imzasının bulunduğu üçüncü sayfada madde başlığı olmaksızın yazılan hükümlerin; satış bedeli ödenene kadar sözleşmenin 7. maddesinde kullanıma ilişkin belirtilen şartlar ve esaslar muvacehesinde yerine getirmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden fesholacağı, … Tekstile minumum 15 makine çalışma koşulu olduğu, ayrılan 15 makinada da … Tekstil çalışma yapmak istiyorsa … ve …’nin satışlarına bakarak makinalarda 15 makinanın çalışmasına da izin verileceği (9 düzcelecek olan makine sayısından hariç olarak çalışan sayısının minumum 15 olacağı), … Tekstil 95 tl/den günlük çıkış yaparak Düzce … ve … Ltd. Şti.’ye makine 150 devir üzerinden satış yapacağı, günlük çıkış metre bazında 0,100 tl/mt altında ise 0,100 tl/mt olarak uygulanacağı, Slm (ct0278-1)-0,600 tl/mt olacağı, aşağıda verilen makinelerin eksikleri yapılarak verileceği, bundan sonraki eksikler ve parça giderlerinin … … ve … imalatı-… … a ait olacağı, bunlara ek olarak 12 makine için toplam 24 kasnak verileceği şeklinde olduğu tespit edilmekle, aynı sayfanın devamında uyuşmazlıkların çözümü ve yetkili merci başlıklı 8. maddesinde; iş bu sözleşmeden ya da sözleşmelerin maddelerinin yorumundan doğan anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği, sözleşmenin eki başlığı altında “sözleşme konusu makineleri gösteren liste” olarak yazıldığı ve son alarak “işbu sözleşme taraflarca birlikte karşılıklı müzakere neticesinde hazırlanarak imza altına alınmıştır” denilerek sözleşme metninin sona erdirildiği görülmüştür.
Davaya konu sözleşmenin tüm sayfalarının imzalı olmaması nedeniyle, son sayfadaki imzanın diğer sayfalar için de geçerli olduğunun kabul edilebilmesi açısından sözleşmenin imzalı ve imzasız metinleri arasında bütünlük bulunmasının gerektiği, ancak yukarıdaki açıklamadan da görüleceği üzere, ikinci sayfada ve son sayfanın ilk cümlesinde feshe dair hükümler yazılırken sözleşmenin imzalı son sayfasında yeni bir ayrım yapılmaksızın makinenin çalıştırılmasına dair düzenlemelerin yazılmaya başlandığı, son sayfanın ilk cümlesindeki satış bedeli ödenene kadar sözleşmenin 7. maddesinde kullanıma ilişkin belirtilen şartlar ve esaslar muvacehesinde yerine getirmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden fesholacağına dair düzenlemenin satılan malın kullanım şeklinin sözleşmenin 6. maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle çelişkili olduğu, yine sözleşmenin ikinci sayfasında 7. maddenin ikinci fıkrasında alıcının sözleşmenin 6. maddesindeki cezai şartı ödemeyi kabul edeceği düzenlemesi bulunmasına rağmen sözleşmenin 6. maddesinde cezai şartla ilgili bir hükmün bulunmadığı, sözleşmenin 6. maddesinin ilk cümlesindeki “alıcının ödeme yükümlülüğünü eksiksiz olarak yerine getirmesine kadar alıcının satılan makineler üzerindeki malik olma halinin devam edeceği” cümlesinin yazıldığı, yine sözleşmenin konusu makine satışı olmasına rağmen 6. maddede kiracının sorumlu olacağına dair bir ibarenin yazıldığı görülmekle, sözleşmenin birden fazla maddesinde maddi hataların bulunduğu, davacı ile davalılar murisinin söz konusu hatalı maddelerin düzeltilmesine ilişkin ayrı bir sözleşme yapmadıkları, sözleşmenin imzalı son sayfası ile diğer iki sayfa arasında bütünsel birliğin bulunmadığı, bu nedenle davalılar murisinin imzasız sözleşme sayfaları ile ilgili yükümlülük altına girdiğinden bahsedilemeyeceği, davalılar murisinin ilk iki sayfadan da sorumlu olduğu kabul edilse dahi, sözleşmede cezai şart olarak yalnızca ilk sayfanın 5. maddesinde makinelerin iade edilmesi halinde aylık kullanım bedelinin cezai şart olarak ödeneceğine karar verildiği, davacının bono bedellerinin zamanında ödenmesi halinde sözleşme gereğince cezai şart ödeneceğine dair iddiasını destekler şekilde sözleşmede hüküm bulunmadığı gibi sözleşmede satış bedelinin yarısının faturalandırılarak yarısının bono verilerek ödeneceği belirtilmiş olmasına karşın verilen bonoların sözleşme ile ilişkilendirildiği bir metnin dosya kapsamına sunulmadığı, bonoların sebepten soyut ödeme aracı olmaları nedeniyle davacı yanca takibe konu edilen bonoların dayanak gösterilen sözleşme ile bağlantılı olduğunun ispata muhtaç kaldığı, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince sözleşme imza tarihi itibarıyla üçüncü kişi konumunda olan davalı mirasçıların savcılıkta verdiği ifadelerde her ne kadar açık biçimde ifade edilmemiş ise de, senetlerle ilgili beyanlarına delil olarak dayanılamayacağı, davalılar aleyhine başlatılan bonolara dayalı icra takiplerinin murisin vefatından önce bono bedellerinin talep edilmemiş olması ve bir kısım bonoların zamanaşımına uğramış olması nedeniyle bonoların sözleşme ile ilgili olmadıkları yönünde mahkememiz nezdinde kanaat oluşturduğu, davacının eldeki davada sözleşme gereğince bakiye fatura alacağı bulunduğu iddiasının olmadığı, bonoların dayanak gösterilen sözleşme için verildiğinin kabulü halinde dahi, davacının hem bono bedellerini takibe koyup hem de eldeki davada bedeli ödenmeden götürüldüğünü ve kullanılamaz hale getirildiğini iddia ettiği makine bedellerini istemesinin çelişkili olduğu ve bono bedellerinin makinelerin ödenmesi için verileceğine dair sözleşme hükümleri karşısında yerinde olmadığı, sözleşme ekinde olduğu belirtilen 56 adet makineye ilişkin listenin dosya kapsamında bulunmadığı, daha önce düzenlenen faturalarda makine isimleri aynı yazılmasına rağmen bedelleri arasında farklılıklar olduğu, farklılığın sebebinin makinelerin somutlaştırılmamış olması sebebiyle anlaşılamadığı, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde makinelerle ilgili bir kısım fatura, gümrük belgesi ve sair belgeler sunduğu görülmüş ise de, anılı belgelerin HMK’nun 139/1-ç maddesi uyarınca tarafına verilen kesin sürede sunulmamış olması sebebiyle değerlendirmeye alınamayacağı ve evleviyetle dava dilekçesinde delil olarak dayanılmamış olması nedeniyle iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında kaldığından mahkememizce itibar edilemeyeceği anlaşıldığından, açıklanan gerekçelerle ispata muhtaç görülen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 217,05 TL peşin harçtan alınması gereken 59,30-TL’nin mahsubu ile fazla yatan 157,75 TL’ nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır