Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/614 E. 2022/274 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/614 Esas
KARAR NO : 2022/274
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç takip sistemleri ve filo yönetimi konusunda çalışan bir firma olduğunu, taraflar arasında 27/12/2017 tarihli Araç takip ve Filo Yönetim Sistemleri Satış ve Hizmet Verme Sözleşmesi imzalandığını, müvekkil tarafından davalıya araçların konumlarının ve sair verilerin izlenmesi amacı ile araç takip cihazları kiralandığını, 2019 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait kullanım ve kiralama bedellerine ilişkin faturaların davalı tarafça ödenmediğini, kira borçlarının birikmesi sonucunda davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını beyanla, taraflar arasında imzalanan Araç takip ve Filo Yönetim Sistemleri Satış ve Hizmet Verme Sözleşmesine dayalı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden toplam 3.596,00 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; yetkiye, ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi Derya Coşkun marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 15/11/2021 bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya araç takip cihazları kiraya verildiği ve ticari ilişkinin bu şekilde kurulu olduğu,
Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları yasal defterlerinin E- Deftere tabi olduğu, E-Deftere tabi yevmiye ve kebir defterlerinin E- Beratlarının yasal süresinde verildiği, sadece Açılış tasdikine tabi envanter defterlerinin ise açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı,
Davalı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtları ibraz edilmediğinden, dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtları üzerinde herhangi bir incelemenin yapılamadığı,
Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 3.596,00 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğunun tespit edildiği,
Davalı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtları sunulmadığından dava konusu olaylar yönünde davalı yasal defter kayıtları üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı,
Davacı tarafça davalı adına düzenlenen dava konusu faturaların davalıya E-Arşiv olarak düzenlendiği, söz konusu faturanın davalıya tebliğ tesliminin belgeye dayanmasının gerektiği, ancak davacı tarafça dosyaya tebliğ teslime ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığı,
Davacı tarafça davalı adına düzenlenen fatura muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde ise; davacı tarafça davalı adına düzenlenen 12.12.2019 tarih ve 2.596 TL “Servis Hizmet Bedeli” muhteviyatlı fatura haricinde tüm faturaların davalıya sözleşme kapsamında araç cihaz kira bedeli olarak düzenlendiği ve söz konusu faturaların önceki dönemlerde düzenli olarak kesilen fatura tutarlarıyla da örtüştüğünün tespit edildiği,
Davalının bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından dosyaya gönderilen Davalıya ait BA formu incelendiğinde davalı tarafça davacı adına herhangi bir beyanda bulunulmadığı, davacı tarafça davalıya 2017 yılından itibaren her ay düzenli fatura düzenlendiği ancak söz konusu faturaların aylık 5.000 TL BA beyan sınırını aşmadığı dolayısıyla söz konusu faturaların BA formu ile beyan edilmesinin gerekmemeği,
Açıklamalar neticesinde davacı tarafça 12.12.2019 tarih ve 2.596 TL “Servis Hizmet Bedeli” muhteviyatlı fatura haricinde tüm faturaların davalıya sözleşme kapsamında araç cihaz kira bedeli olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı, davalı vekilince icra takibinde takip dayanağı olarak gösterilen 12.12.2019 tarih ve 2.596 TL “Servis Hizmet Bedeli” muhteviyatlı fatura da dahil tüm fatura ve muhteviyatlarına herhangi bir – itirazda bulunulmadığı, sadece borçlu olunmadığının belirtildiği, buna karşılık davalı vekilince dosyaya herhangi bir ödeme belgesi de sunulmadığı hususlarındaki tespitlerin sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu, sayın mahkemece davalının söz konusu faturalardan sorumlu olacağı yönde kanaate varılması durumunda davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarının 3.596,00 TL olarak hesaplandığı,
Davacı taraça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığı” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; faturalara dayalı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davalı yan icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul İcra Müdürlükleri yetkili kılındığından ve tacir olan taraflar arasındaki iş bu yetki sözleşmesi geçerli olduğundan, HMK’nun 17. maddesi uyarınca davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine itirazının yerinde olmadığı saptanmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmekle, davacı tarafın 2017-18-19 ve 2020 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı şirketin ise mahkememizce çıkarılan davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili ibraz etmediği bu nedenle davacı tarafça ibraz edilen usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerin HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafça takip konusu faturaların ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında davalı şirketin kısmi ödemelerde bulunduğu anlaşılmakla, defterlerini ibraz etmeyen davalı karşısında davacı yanın usulüne uygun olarak tutulmakla delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamındaki belgelerle davalı yandan olan 3.596,00 TL alacağını ispatladığı kanaatine varılarak, davanın kabulü ile itirazın iptaline, faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 3.596,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına
Alacağın % 20’si oranındaki 719,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 245,64 TL karar harcından 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile 191,24 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 3.596,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 734,50 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza