Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/61 E. 2021/265 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/61 Esas
KARAR NO : 2021/265

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu ile 06/11/2018 tarihli bankacılık işlemleri sözleşmesi imzalandığını, buna dayalı olarak … ve … referans numaralı krediler kullandırıldığını, taksitlerin ödenmemesi üzerine, davalı şirkete Düzce … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 03/10/2019 tarihli ihtarname ile kredi hesaplarının kat edildiğini ve borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak borçlunun ihtara cevap vermediğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini ve takibi başlatma zorunluluğunun doğduğunu, davalının 28/11/2019 tarihli dilekçesi ile, yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu itirazların haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın kabulü ile, davalı borçlu şirketin icra takibine ilişkin haksız itirazlarının iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya çıkarılan dava dilekçesi ekli tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak herhangi bir cevap/ beyan dilekçesinin ibraz edilmediği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında akdedilen Üye İş yeri, bankacılık işlemleri sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve taraf delilleri toplanmıştır.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün… e. sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazının tetkikinde; yanlar arasında akdedilen Genel Kredi sözleşmesindeki yetki şartı (İstanbul) nedeni ile HMK’nın 17. maddesi bağlamında yerinde görülmediğinden reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı /hesap uzmanı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 04/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin 19. Mad ve üye işyeri sözleşmesinin 21. Maddesi uyarınca, adres değişikliğinin bankaya noter kanalıyla bildirilmemesi halinde, sözleşmedeki adrese yapılacak tebligatın geçerli olacağının kabul edildiğini, ihtarname, davacı bankaca bilinen güncel adrese gönderildiğini, davalı yan adres değişikliğini bankaya bildirmemiş olduğundan, davalının temerrüt tarihinin 09/10/2019 olarak belirlendiğini, taraflar arasında imzalanmış bir genel kredi sözleşmesi mevcut olmadığını, bankacılık işlemleri sözleşmesinin genel hükümler başlıklı 8. Maddesin; taraflar bankanın sözleşme gereğince açılacak kredi ve hesaplar ile birlikte diğer her türlü kredi ve teminatlara, yetkili merciler, mahkemeler tarafından zorunlu kılınan bir faiz oranı belirlenmediği hallerde, TL krediler için, kredinin kullanıldığı tarihte T. Bankalar Birliği tarafından ilan edilen O/N Trlibor’un 10 katı oranına kadar akdi faiz oranı olarak esas alınacağını, T. Bankalar birliği web sitesinde yapılan araştırmada temerrüt ve takip tarihindeki O/N Trlibor faiz oranını %15,26 olduğunun görüldüğünü, sözleşme koşuluna göre %15,26 x 10 = %152,60 oranında akdi faiz uygulanabileceğini, ancak , davacı banka icra takibinde kredi borcuna uygulanan %25 oranında temerrüt faizi istemiş olduğundan, temerrüt faiz oranının %25 olarak kabul edildiğini, davacı banka davayı 28.776,00-Tl üzerinden açmış olduğundan, davacı alacağı tamamı asıl alacak olmak üzere 28.776,00-TL olarak kabul edildiğini, davacı banka kayıtlarına göre davalı şirketin borçlu durumda bulunmadığını, davacı yan takip tarihinden itibaren, asıl alacak tutarı talebi gibi %25 oranında temerrüt faizi isteyecebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; davacı banka ile davalı şirket arasında 06/11/2018 tarihli Üye İş yeri sözleşmesi ile 07/07/2020 tarihli Bankacılık İşlemleri sözleşmesinin akdedildiği hususunda ihtilafın bulunmadığı görülmüş olup taraflar arasında akdedilen münhasır delil anlaşmasına yönelik sözleşme maddesi uyarınca davacı bankanın ticari defter ve kayıtları esas alınarak inceleme yapılmıştır. Her ne kadar dava dilekçesinin dava değeri başlığında takip çıkışı yazılı olmasına rağmen sadece asıl alacak miktarının belirtildiği görülmüş ise de yargılama sırasında sunulan beyan dilekçesi kapsamında bu durumun maddi hatadan kaynakladığı ve beyan edilen takip çıkış değeri olan 30.232,68-TL üzerinden harç ikmalinin yapıldığı görülmekle anılı takip çıkış tutarı olan 30.232,68-TL dava değeri olarak esas alınmıştır.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasındaki anılı sözleşmeler kapsamında davacı taraf kayıt ve defterlerinin münhasır delil vasfının tanındığı, anılı raporla davalının dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, raporda belirtilen %25 oranında temerrüt faizi isteminin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte her ne kadar davacı bankanın asıl alacak istemi 29.868,57-TL olarak hesap edilmiş ise de itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olmakla HMK’nın 26. maddesi ışığında takip talebinde belirtilen 28.776-TL esas alınmak sureti ile davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 28.776,00-TL asıl alacak, 20,74-TL işlemiş faiz, 1,04-TL BSMV, 194,29-TL masraf olmak üzere toplam 28.992,07-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 28.776,00-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %25 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacağın % 20’si oranındaki 5.798,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 28.776,00-TL asıl alacak, 20,74-TL işlemiş faiz, 1,04-TL BSMV, 194,29-TL masraf olmak üzere toplam 28.992,07-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 28.776,00-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %25 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 5.798,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.959,69-TL ilam harcından peşin alınan 365,15-TL ‘ nin mahsubu ile bakiye 1.600,54-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 365,15-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olamk üzere toplam 419,55-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.316,40-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 738,50-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 702,92-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. Bendine göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda anlaşamamaları hallerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinde ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hazineden ödenen toplam 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 1.265,83-TL’sinin davalıdan, 54,17-TL’sinin davacıdan alınarak hazineyi irat kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır