Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2021/673 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/604
KARAR NO : 2021/673
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, takipte kendisiyle birlikte borçlu gözüken …’… komşuları olduğunu, alacaklının da …’… kızı olduğunu, sıkıntıya düştüğü bir dönemde …’… yardımcı olmak amacıyla, …’… bankadan kredi kullandığını kendisinin de kefil olduğunu, ancak bunun üzerine ölümlü dünya ne olur ne olmaz diyerek 2 adet senet imzalattığını ve aylığı 940,00 TL taksitler halinde ödenmek üzere 30.000 TL lik kredi kullanarak verdiğini, taksitler halinde kredi borçlarını ödemeye başladığını, davalının kredinin tamamının ödenmemesi halinde icra takibi yapacağını söylediğini, kendisine imzalatılan 2 adet senedin boşluklarını sonradan doldurarak, alacaklı olarak gözüken davalının arkasını ciro edip …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile, 30.124,11 TL, …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile 29.992,51 TL olmak üzere 2 ayrı icra takibi başlattığını, bunun üzerine maaşına haciz konulduğunu ve 13.860,00 TL kesinti yapıldığını, elden ödediği 2 taksitle birlikte toplam 15.740,00 TL icra dosyasına yatırıldığını, takibe konu senetlerin güvence diyerek imzalatıldığını, böyle bir borcunun bulunmadığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı keşideci dava dışı … …’… kredi borcuna karşılık güvence olarak aldığını iddia ettiği takip konusu senetleri anlaşmaya aykırı şekilde doldurarak davalı hamile verdiği yönündeki iddiaları mezkur senetler üzerinde şerh bulunmaması itibari ile sadece lehtar … …’e karşı sürebileceği kişisel defi niteliğinde olup davalı hamile karşı ileri süremeyeceğini, nitekim senetlerin üzerinde senedin davacıdan güvence olarak alındığına yönelik davalının iyiniyetini ortadan kaldıracak herhangi bir ibare bulunmadığını, ayrıca dava dışı lehtar … … davalı kızına olan borcuna karşılık olarak mezkur senetleri halihazır durumu ile cirolayarak teslim ettiğini, mezkur senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı dava dışı lehtar babası … … birlikte senet borçluları aleyhine icra takibine giriştiğini, bu nedenlerle TT’K. madde 599/1 anlamında “bile bile borçlunun zaranna hareket” söz konusu olmadığı için davacı keşideci borçlu lehtar … …’e karşı ileri sürebileceği kişisel defilerini davalı hamile karşı ileri süremeyeceğini, ayrıca davacının dava dışı lehtar … …’e güvence olarak verdiğini ve senetleri anlaşmaya aykırı olarak doldurduğu yönündeki iddiaları doğru olmayıp davacının bu iddialarını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, davacı muhakeme aşamasında vaki iddialarını yazılı olarak ispatlasa dahi senet metninden anlaşılmaması sebebi ile davalı müvekkilin iyi niyeti yine korunacağını, ayrıca davacının bu şekilde dava dışı … … aleyhine açacağı menfi tespit davasında banka kredi borcunun tamamını faizleri ve diğer ferileri ile birlikte ödemiş olması halinde haklı hale geleceğini, halbuki davacının beyanları ile ortaya çıktığı üzere davacı dava dışı lehtar … … adına çektiği banka kredi borcunun yarısını dahi ödemediği … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasına yapılan maaş ödemelerinden ortaya çıktığını, davalının dava dışı lehtar babası … ‘den alacağına karşılık almış olduğu iki adet senedin vadeleri geldiği halde ödenmemesi üzerine ; davalı alacaklı 25.07.2017 düzenleme tarihli 25.08.2017 vade tarihli 29.000-TL miktarlı emre muharrer senet borçluları …, … ve … … aleyhinde vaki ihtiyati haciz talebi üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesi 31.10.2017 tarihli 2017/… D.iş 2017/… Karar sayılı kararı ile borçlular … ve … … yönünden talebi kabul ederken borçlu … yönünden red ettiğini, mezkur ihtiyati haciz kararı ile 03.11.2017 tarihinde açılan … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyası ile …,… ve … … aleyhinde icra takibine giriştiğini, borçlular adına tebliğe çıkarılan ödeme emirleri borçlulara tebliğ edilmiş davacı borçlu … ile birlikte hiçbir borçlunun herhangi bir şekilde borca ve ihtiyati haciz kararına itirazı olmamış ve bu şekilde takip kesinleştiğini, bunun üzerine mezkur dosyada yapılan araştırmada borçlular … ile … …’nin SGK’lı olarak çalıştıklarının tespiti üzerine maaşlarının 1/4’üne haciz işlemi yapıldığını, borçluların maaş haczine itirazı olmadığını, dava konusu olan 25.09.2017 düzenleme tarihli 25.10.2017 vade tarihli 30.000-TL miktarlı emre muharrer senet davalı alacaklı tarafından borçlular … ve … aleyhinde ….İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı takip dosyası ile 03.11.2017 tarihinde icra takibine giriştiğini, dosyadan çıkarılan ödeme emri 10 Kasım 2017 tarihinde davacı borçlunun adresinde eşi … …’ye tebliğ edildiğini, davacı borçlu … ile birlikte hiçbir borçlunun herhangi bir şekilde borca itirazı olmamış bu şekilde takip kesinleştiğini, bunun üzerine mezkur dosyada yapılan araştırmada borçlu …’nin SGK’lı olarak çalıştığının tespiti üzerine maaşının 1/4’üne haciz işlemi yapıldığını, borçlu …’nin maaş haczine de itirazı olmadığını, ancak mezkur dosya ile 19.06.2020 tarihinde yapılan sorgulama ile borçlu … adına kayıtlı taşınmaz olduğu tespit edilmesi üzerine mezkur taşınmaza dosyadan haciz konulması ile davacı aradan geçen üç yıldan sonra huzurdaki menfi tespit davasını açtığını, bu şekilde davacının kötüniyeti açıkça anlaşıldığını, sonuç olarak; izah edilen nedenlerle ve yargılama aşamasında ortaya çıkacak diğer sebeplerle davacı tarafından davalı müvekkil aleyhine haksız olarak açılmış Menfi Tespit davasının reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… Esas ve 2020/… Karar sayılı dosyasında 08/07/2020 tarihinde görevsizliğe ilişkin karar verilmiş olup, dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşıldı.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davalı tarafça davacı aleyhine 25/09/2017 düzenleme tarihli 25/10/2017 vade tarihli 30.000,00-TL bedelli bono alacağına istinaden faiz ve bono komisyonu dahil toplam 30.124,11-TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Dava, … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasına konu 25/09/2017 düzenleme tarihli 25/10/2017 vade tarihli 30.000 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemlidir.
Taraflar arasında dava konusu olmayan 25/07/2017 düzenleme tarihli 25/08/2017 vade tarihli 29.000 TL bedelli senet hakkında da takip dosyası bulunmakta ise de, eldeki dava yalnızca 25/09/2017 düzenleme tarihli 25/10/2017 vade tarihli 30.000,00-TL bedelli senet ve bu senedin takibe konulduğu … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası nedeniyle menfi tespit talebiyle açıldığından, mahkememizce yalnızca dava konusu ile sınırlı olarak inceleme yapılması gerekmiştir.
Davacı yan, takibe konu senedin davalının babası olan dava dışı …’e bankadan kredi çekilmesinin karşılığı olarak güvence anlamında ve boş olarak verildiğini beyanla söz konusu senet nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller birlikte değerlendirildiğinde, 25/09/2017 düzenleme tarihli 25/10/2017 vade tarihli 30.000,00-TL bedelli senet metninin incelenmesinde; senet üzerinde güvence/teminat senedi olduğuna dair bir ibarenin bulunmadığı, ayrıca dosya kapsamında taraflar ya da senet lehtarı ile davacı arasında davaya konu senedin teminat senedi olduğuna dair senet bilgilerine yer verilen herhangi bir sözleşmenin olmadığı, kambiyo hukuku kuralları gereğince senedin teminat senedi olduğunun yazılı delillerle ispatının mümkün olduğu, yine senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu hususunun da ancak yazılı delille ispatlanabileceği, davacı yanın tanık dinletme talebinin senede karşı tanıkla ispat yasağı nedeniyle kabul edilemeyeceği, dosya kapsamında davacı yanın bu hususları ispata yarar yazılı delilleri bulunmadığı gibi davacı yan mahkememizce hatırlatılan yemin deliline de başvurmadığından senedin teminat senedi olduğunu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddialarını ispatlayamadığı, TTK’nun 778/1-a maddesi delaletiyle TTK’nun 686/2. maddesinin “Poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, birinci fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlüdür.” hükmü ve TTK’nun 687/1. maddesinin “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü nazara alındığında davalının kötü niyetinin veya ağır kusurunun da mevcut delillerle ispatlanamamış olduğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçelerle davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 512,20 TL peşin harç ile 2,20 TL tamamlama harcı toplamından alınması gereken 59,30 TL’in mahsubu ile arta kalan 455,10 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.518,62 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır