Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2022/52 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2022/52
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.09.2018 tarihinde … …’in idaresindeki … plakalı araçla önündeki kamyonu sollamak için karşı şeride geçtiğinde kendi şeridinde seyir halinde olan sürücü …’un idaresindeki … plakalı araçla çarpmamak için yoldan çıktığı, kaza sonrasında müvekkilinin oğlu …’un vefat ettiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği, …’un kusuru bulunmadığını, müvekkilinin oğlunu kaybetmesi sonucu maddi ve manevi destekten yoksun kaldığı, uğradığı zarar ile kaza arasında illiyet bağı olduğunu, zararın giderilmesi gerektiğini, yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalar dolayısıyla neden oldukları zararların Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu tarafından karşılandığını, ZMS sigorta poliçesinin kaza tarihi itibariyle ölüm ve sakatlanma halinde kaza başına 360.000,00 TL teminat sağladığı, zararın aktüerya hesaplamaların sonucunda anlaşılacağını, davalı sigorta şirketine zararın giderilmesi için 11.06.2020 tarihinde ihtar çekilmesine rağmen sonuç alınamadığını, 11.08.2020 tarihli arabulucukta anlaşma sağlanamadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Taşıt Bürosu’ndan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili büronun yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli yeşil kart sigortaları olması halinde sigorta şirketi adına hareket ettiği, ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine izafeten mali sorumluluk sigortası limit ve şartları çerçevesinde sorumluluğu doğduğu, yabancı … plakalı araç sürücüsü … …’in kazanın meydana gelmesinde kusurunun ve kusur oranının belirlenmesi gerektiği, Karayolları Fen Heyeti’nden seçilecek heyet veya Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak raporla kazaya başkaca unsurların etki edip etmediğinin tespiti, davacı annenin gerçekten destekten yoksun kalıp kalmadığının, anne olmasından ziyade düzenli ve eylemli yardımdan yoksun kaldığının, şartların oluşup oluşmadığının, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan mağduriyetleri ile ilgili tazminat alıp almadıklarının tespiti, ödenen tazminatın mahsup edilmesi gerektiği, dava haksız fiilden kaynaklandığından avans faizi isteminin reddi gerektiğini beyanla, davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davacı vekili 02.08.2021 ıslah dilekçesi ile, müvekkili … için talep ettikleri 1.000.00 TL destekten yoksun kalma tazminatı bedelini 67.372,32 TL artırarak 68.372,32 TL’ye çıkarmıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler … tarafından düzenlenen 30/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“20.09.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1-) … plaka numaralı otomobil sürücüsü … …’in %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu,
2-) … plaka numaralı otomobil sürücüsü …’un kusursuz olduğu,
3-) Olayın meydana gelmesinde, zararın doğmasında ve artmasında başkaca kusurlu kişi, kurum, kuruluş veya etkili faktör bulunmadığı,
4-)Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden …’un destek tazminatı talep hakkına sahip tüm hak sahiplerinin maddi zararlarının aşağıdaki gibi olduğu;
Hak sahipleri Her birinin Destek Zararı
Anne … 98.533,60 TL
Eş … 396.559,22 TL
Oğlu … 18.435,57 TL
Oğlu … … 5.279,44 TL
TOPLAM 518.807,83 TL
5-)Davacılar ile birlikte dava dışı tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limitler aşması nedeniyle zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limit ile sınırlı olarak davalının sorumlu olduğu tutarların aşağıdaki gibi olduğu;
Hak sahipleri Her birinin Destek Zararı
Davacı Anne … 68.372,32 TL
Dava dışı Eş … 275.171,87 TL
Dava dışı Oğlu … 12.792,42 TL
Dava dışı Oğlu … … 3.663,40 TL
TOPLAM 360.000,00 TL
6-)Yukarıdaki tespitlere göre davacı Anne …’un davalıdan talep edilebilir destek zararının 68.372,32 TL olarak belirlendiği,
7-)Başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüdün 07.07.2020 tarihinde gerçekleşmiş olacağı,
8-)Sürücüsü %100 kusurlu bulunan aracın kullanım şeklinin ticari olduğuna dair bir belge bulunmadığından avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu”şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememiz dosyasında alınan raporun kusur değerlendirmesi ile … Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasında alınan 29/06/2021 tarihli kusur bilirkişi raporu arasında çelişki hasıl olduğundan dosyanın … ‘den seçilecek bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup, bilirkişiler … , … ve … tarafından düzenlenen 05/11/2021 tarihli kusur raporunda özetle;
“Meskun mahal dışı, yol 7m genişlikte, iki yönlü ve iki şeritli, asfalt kaplama, keskin viraj içi, zemin kurudur.Trafik kazası tespit tutanağında sürücü … … KYTK’nun 84/g maddesine aykırı davrandığı, müteveffa sürücü …’un kazada bir kusur payı olmadığı belirtilmektedir.
Bilirkişiler … tarafından hazırlanan 28.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda sürücü … … Asli ve Tamamen kusurlu, müteveffa sürücü … ise Tali kusurlu bulunmuşlardır.
Bilirkişiler … tarafından hazırlanan 30.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda sürücü … … %100 kusurlu, müteveffa sürücü … ise kusursuz bulunmuşlardır.
1-Olayın sürücü … … yönünden incelenmesi;
Sürücü … … yönetimindeki … plaka sayılın araç ile … istikametinden … istikametine seyir etmekte iken karşı istikametten gelmekte olan araç trafiğini kontrol etmeden ,önünde ve aynı istikamete seyir etmekte olan kamyonu sollamak amacı ile karşı istikametten gelmekte olan araçların şeridine tecavüz ederek KYTK’nun 84. Maddesinin “g” bendinde belirtilen “Şeride tecavüz etme” kuralına aykırı davrandığı için kazada Tam kusurludur.
2-Olayın müteveffa sürücü … yönünden incelenmesi;
Müteveffa sürücü … ise yönetimindeki otomobil ile … istikametine seyir etmekte iken viraj içinde karşı istikametten şerit tecavüzü yaparak üstüne gelen bir araca karşı alabileceği bir önlem olmadığından kazada bir kusur payı yoktur.
SONUÇ-
1-Olayda sürücü … … %100 (Yüzde yüz ) nispetinde kusurludur.
2-Olayda müteveffa sürücü … ’un kazada bir kusur payı yoktur.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; 20/09/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yabancı plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle kazada desteği vefat eden davacının davalı … Taşıt Bürosu’ndan destekten yoksun kalma maddi tazminat istemiyle açılmıştır.
Dava açılma tarihi itibarıyla KTK’nun 97. maddesi uyarınca sigorta şirketine başvuru dava şartı düzenlemesi yürürlükte olmakla, davadan önce davalı … Taşıt Bürosu’na başvuru yapıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; dosyaya alınan kusur raporlarında saptandığı üzere, 20/09/2018 tarihinde … plakalı aracı ile … istikametine seyretmekte olan davacı desteğine viraj içinde karşı istikametten şerit tecavüzü yaparak üstüne gelen … … yönetimindeki … plakalı aracın çarpması sonucu davacı desteğinin vefat ettiği, kazada … plakalı araç sürücüsünün önünde ve aynı istikamete seyir etmekte olan kamyonu sollamak amacı ile karşı istikametten gelmekte olan araçların şeridine tecavüz ederek KTK’nun 84. maddesinin “g” bendinde belirtilen “Şeride tecavüz etme” kuralına aykırı davrandığı için kazada tam kusurlu olduğu, müteveffanın ise viraj içinde karşı istikametten şerit tecavüzü yaparak üstüne gelen bir araca karşı alabileceği bir önlem olmadığından kazada kusursuz olduğu, mahkememiz dosyasındaki rapordan önce kazaya ilişkin olarak düzenlenen müteveffanın tali kusurlu olduğu yönünde … Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasında alınan 29/06/2021 rapor mevcut olmakla, mahkememiz dosyasında alınan 30/07/2021 tarihli rapor ile arasındaki çelişkinin … trafik kürsüsünden seçilen heyetin mahkememize ibraz ettiği ayrıntı ve gerekçeli olan anılı raporunda tartışılarak giderilmiş olduğu, bu sebeple ATK’dan yeni bir rapor alınması gerekmediğinden mahkememizce İTÜ heyetinin raporuna itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasında alınan 29/06/2021 kusur raporunda davacı desteğinin tali kusurlu olduğu belirtilmekle birlikte, … plakalı araç sürücüsü … …’in asli ve tamamen kusurlu olduğunun ifade edildiği, mahkememizce davacı desteğinin tali kusurlu olduğu ile kusursuz olduğu ifadelerine ilişkin … heyetinden çelişkileri giderir rapor alınmakla birlikte, TBK’nun 74/1 maddesinin “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.
” hükmü uyarınca ceza mahkemesindeki kusura ilişkin belirlemeden hukuk mahkemesinin sorumlu olmadığı, böylece ceza davası sonucunun iş bu dosyada beklenilmesine gerek bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan aktüer bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere; nüfus kayıtlarına göre müteveffanın ölümü sebebiyle geride kalan destekten yoksun kalma tazminatına hak sahibi olan kişiler için hesaplanan tazminatın davalının teminat limitini aştığı, bu sebeple garame hesabı yapıldığında davacının talep edebileceği tutarın 68.372,32 TL olduğu, güncel Yargıtay içtihatları uyarınca müteveffa ile destekten yoksun kalanların muhtemel yaşam sürelerinin kaza tarihi itibarıyla TRH 2010 tablosuna göre belirlendiği ve tazminat hesabının da %10 artış ve iskonto yöntemine göre yapıldığı, davacıya kaza sebebiyle SGK tarafından yapılmış bir ödemenin bulunmadığı, davacı yanca davalıya yapılan başvuruya KTK’nun 99. maddesi gereğince 8 iş günü eklendikten sonra davalı temerrüdünün 08/07/2020 tarihi itibarıyla gerçekleştiği, … plakalı aracın kullanım amacı ticari olmadığından avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin gerektiği anlaşıldığından açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
68.372,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının 08/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 4.670,51 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 54,40 TL’nin ve 231,00 TL ıslah harcının mahsubu ile 4.385,11 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin, 54,40 TL başvurma harcı ve 231,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 339,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 9.688,40 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 326,00 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 3.826,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili (e-duruşma) ve davalı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır