Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/568 E. 2021/519 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/568 Esas
KARAR NO:2021/519

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/10/2020
KARAR TARİHİ:06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesaptan kaynaklanan müvekkil alacağı nedeniyle başlatılan takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt vermediği anlaşılmıştır.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden 10.209,10 TL asıl alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile fiziki dosya ve uyap kayıtları üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 26/05/2021 tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davacı şirket, 2019 Hesap dönemi Ticari defterlerinin açılış noter tasdiklerinin zamanında yapıldığı, 2020 hesap dönemi Ticari defterlerinin; e-beratlarını zamanında aldığı, envanter defteri Noter tasdikinin zamanında yapıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbiri ile uyumlu olduğu ve doğruladığı, davacı şirket 2019-2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emri tarihinde, 9.867,10.-TL alacağının olduğu tespit edilmiştir.
23.03.2021 tarihli Duruşma tutanağının 5. bendinde: “Tarafların ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmesi ticari defterlerini ibraz etmeme durumunda ibrazdan kaçınılmış sayılacağının” ihtarının yapıldığı, ancak inceleme günü davalı şirketin ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediği tespit edilmiştir.
… Vergi Dairesi 17.11.2020 Tarih, E… sayılı yazısına ekli davalı Ba formunda 2019 Hesap döneminde davalı şirketin davacı şirketten 14 adet belge (Fatura) karşılığı KDV hariç 9.669,00.-TL mal Hizmet satın aldığını beyan ettiği,
… Vergi Dairesi 17.11.2020 Tarih, E… sayılı yazısına ekli davalı Ba formunda davalı şirketin davacı şirketten 2020/Ocak Ayında 13 belge karşılığı KDV hariç 6.490,00.-TL, 2020/Şubat Ayında 14 Belge Karşılığı KDV hariç 5.123,00.-TL mal /hizmet satın aldığını beyan ettiği, bu bildirimlerin davacı tarafından düzenlenen ve ödeme emri konusu yapılan faturalarla uyuştuğu, bu faturaların davalı tarafından ba bildirimi yerine getirilerek davalı ticari defter ve kayıtlarına alındığı, tespit edilmiştir.
Ödeme emri konusu faturalardan 2020/Mart Ayında davacı tarafından davalıya verilen Mal/Hizmete karşılık 8 adet, KDV dahil 2.524,60.-TL e-fatura düzenlendiği, bu e-faturaların VUK 396 sayılı genel tebliği gereği KDV hariç 5.000,00.-TL altında kaldığı bu nedenle ba konusu yapılmadığı, ancak diğer e-faturalar gibi davalı e-mail adresine tebliğ tespit edilmiştir.
…. İcra Dairesi … Esas sayılı Ödeme emrinin; 9.867,13.-TL asıl alacak 341,97.-TL faizi olarak toplam 10.209,10.-TL üzerinden düzenlendiği, davalı tarafından “ Alacaklı tarafa bir borçlarının da bulunmadığı” yönünde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde faizden feragat ettiği, asıl alacak üzerinden harçlandırma yapıldığı bu nedenlerle faiz hesaplamasına gerek olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından düzenlenen ve ödeme emri konusu yapılan davacı faturalarının; VUK 396 sayılı Genel tebliğine istinaden ba bildirim zorunluluğu kapsamında olan ve Aylık KDV hariç 5.000,00.-TL bedel üzeri tüm faturaların davalı Ba formlarında kayıtlı olduğu, bildirilen tutarların 2019 Yılında KDV hariç 9.669,00.-TL 2020 Yılı Ocak Ayında 6.490,00.-TL Şubat Ayında 5.123,00.-TL olmak üzere KDV hariç toplam 21.282,00.-TL olduğu,
Bu durumun taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunun ve davacı tarafından düzenlenen ve ödeme emri konusu edilen faturaların davalıya tebliğ edildiğinin karinesi olduğu, ba bildirim dışı olan KDV hariç 5.000,00.-TL bedelinin altında düzenlenen 2020/Mart ayına ait e faturaların da diğer e- faturalar gibi davalı e-mail adresine tebliğ edildiği, davalı tarafından davaya müdahil olunmadığı davaya cevap verilmediği, bu nedenle davacı tarafından düzenlenen fatura içeri mal/hizmetin; ayıplı, kusurlu yada teslim alınmadığına ilişkin bir iddianın da söz konusu olmadığı,
Davacı şirket 2019-2020 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emri tarihinde, 9.867,10.-TL alacağının olduğu,
23.03.2021 tarihli Duruşma tutanağının 5. bendinde: “Tarafların ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmesi ticari defterlerini ibraz etmeme durumunda ibrazdan kaçınılmış sayılacağının” ihtarının yapıldığı, ancak inceleme günü davalı şirketin ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediği, bu nedenle davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadığı,
…. İcra Dairesi … Esas sayılı Ödeme emrinin; 9.867,13.-TL asıl alacak 341,97.-TL faizi olarak toplam 10.209,10.-TL üzerinden düzenlendiği, davalı tarafından “ Alacaklı tarafa bir borçlarının da bulunmadığı” yönünde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu,
…. İcra Dairesi … Esas sayılı Ödeme emrine, davalı tarafından edilen itirazın, 9.867,13.-TL asıl alacak, üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; cari (açık) hesaba dayalı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın cari (açık) hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davacı yanın ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı şirketin mahkememizce çıkarılan meşruhatlı davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili ibraz etmediği bu nedenle davacı tarafça ibraz edilen usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerin HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca delil vasfını haiz olduğu, dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere; davaya konu e-faturaların davalı yana GİB portalı üzerinden tebliğ edildiği, davalı yan faturalara 8 günlük süre içinde itiraz ve iade ettiğine dair savunma ve delil ibraz etmediği gibi davacı kayıtlarına göre faturalar nedeniyle yaptığı kısmi ödemelerinin bulunduğu, nitekim celp edilen vergi dairesi BA kayıtlarına göre davalı yanın bir kısım faturaları da vergi dairesine beyan ettiği, söz konusu faturaların vergi dairesine bildirilmesi faturaya konu malın teslim alındığına karine olmakla, HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca defterlerini ibraz etmeyen davalı karşısında davacı yanın usulüne uygun olarak tutulmakla delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamındaki belgelerle davalı yandan olan alacağını ispatladığı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulü ile itirazın iptaline, faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 9.867,13 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 1.973,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 674,02 TL karar harcından 117,46 TL peşin harcın mahsubu ile 556,56 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 117,46 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 171,86 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 830,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza