Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/556 E. 2021/7 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/556 Esas
KARAR NO : 2021/7
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/08/2012
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili verdiği 16/08/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile BAYİ arasında imzalanan … Standart Tüplü Bayilik Anlaşması gereğince bayi, … Mahallesi … Caddesi No: … İZMİR adresinde bulunan Tüplü Likit Petrol Gazı Satış yerinde anlaşma süresince münhasıran …’ın tescilli marka, işaret ve rengini taşıyan kaplarda (LPG tüplerinde) Likit Petrol Gazı veya müştaklarının gerek tüketicilere ve gerekse tali bayilere satılacağı, tanıtımlarının yapılacağı, bunlarla ilgili servis hizmetleri verileceğinin kabul edildiğini, Bayinin, Satış Yerini …’ın onayı ile belirlemeyi ve … sağlık-emniyet-çevre (SEÇ) prensipleri nedeniyle …’ın yazılı onayı olmadan tadil ve nakletmemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, Bayinin, … Bayilik Tabelasını …’ın uygun göreceği yere asmayı ve anılan satış yerinde … marka ve amblemi altında ticari faaliyette bulunmayı kabul ettiğini, bayinin, anlaşmanın imza tarihinden itibaren beş yıl süreyle doğrudan veya dolaylı olarak muvazaalı şekilde tüm tüplü LPG perakende satış yerleri, merkez ve şubeleri, depolar ve müştemilatlarında …’ın sahip olduğu markalı ürünler haricinde LPG ticareti yapmamayı kabul ve taahhüt ettiğini, anlaşma gereğince bayinin, …’ın bayisi olması nedeniyle …’ın yazılı onayı bulunmaksızın hangi şekil altında olursa olsun, doğrudan ya da dolaylı olarak işbu anlaşma ile pazarlama/satış hakkı kendisine verilmiş olan LPG ürünleri veya müştaklarına muadil ve/veya rekabet edebilecek başka şirket veya şahısların ürünlerini …’ın yazılı onayı olmadan satmamayı ve bulundurmamayı, … ürünlerinin satışında kullanacağı satış yeri depo ve araçlarda başkaca herhangi bir ürün satmamayı, bulundurmamayı kabul ve taahhüt ettiğini, Bu hüküm ayrıca enerji mevzuatının da gerektirdiği bir düzenleme olup anılan mevzuat da bu tür rekabeti yasakladığını, bayi’nin yürürlükteki anlaşmaya aykırı olarak … Mahallesi … Caddesi No:… İZMİR adresinde rakip firmanm marka ve unvanı altında bu ürünleri sattığının öğrenildiğini, durumun … Asliye Hukuk Mahkemesi nin 2012/… D. iş dosyasıyla tespit edildiğini, Davalı bayinin müvekkil … ile sözleşmesi devam ederken başka bir dağıtım şirketine ait tüplerin satışını yaparak ve satış yerini … bayiliği görünümünden çıkararak, sözleşmenin uygulanmasını fiilen imkânsız hale getidiğini, sözleşme maddelerini ve vermiş olduğu taahhütlerini ihlal ettiğini ve LPG kanun ve lisans yönetmeliğine aykırı davranışta bulunarak, müvekkil şirkete rakip bir firmanın bayisi olarak faaliyet göstermeye başladığını, Bunun üzerine müvekkil …, her türlü cezai şart ve mahrum kaldığı karları talep hakkı saklı kalmak kaydıyla … ‘nti Noterliği nin 30.05.2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sozleşmesel ilişkiyi feshettiğini, gerek anlaşma gerekse ek anlaşmadan kaynaklanan cezai şartlar, mahrum kalınan kar, tüplerin ve amblem, tabela ve benzeri unsuriann iadesinden kaynaklanan cezai şartlar açısından davalıyı temerrüde düşürdüğünü, bayinin anlaşmanın hükümlerine göre rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davranış durumunda cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, anlaşmanın 22’nci maddesinde göre bayinin anlaşmanın herhangi bir maddesine aykırılık durumunda …’ın kar mahrumiyeti, anlaşmadan kaynaklanan cezai şart, maddi-manevi tazminat ve sair taleplerine halel gelmemek kaydıyla 25.000 Amerikan Doları cezai şart ödenmesi hususunu kabul ve taahhüt ettiğini, anlaşma uyarınca bayinin, anlaşma ve ekleri nedeniyle doğan borç, cezai şart, kar mahrumiyeti ve sair her türlü borç ve taahhüdün garantisini teşkil etmek üzere lehdarı … olacak şekilde 15.000-TL bedelli ipotek tesis etmeyi kabul ve taahhüt etmişse de daha sonra taraflar bu güvencenin bayinin temin edeceği bir teminat mektubu ile sağlanması hususunda mutabık kaldıklarını, Bu doğrultuda bayi tarafından temin edilmiş olan 15.000-TL bedelli teminat mektubu, bayinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeni ile anlaşma doğrultusunda cezai şarta mahsuben paraya çevrilmiş ve cezai şart borcundan düşürüldüğünü, bu sebeple dava ile talep konusu bakiye cezai şart miktarı 16.595,70 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası olduğunu belirtmiş vs. açıklamalarda bulunarak davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında Bayilik mukavelesi akdedildiğini, Müvekkilinin öncelikle … bayisi olarak ve daha sonra … bu firmaları satın aldıktan sonrada devam etmek üzere yaklaşık olarak 30 yıl süre ile davacı şirketin bayiliğini yaptığını, ancak davacı şirketin bölgede müvekkile destek olmaması ve piyasa koşullarında rekabetin hat safhaya ulaşması sebebi ile taraflar arasındaki sözleşmenin çekilmez bir hal aldığını ve müvekkilimin bu durumdan ekonomik olarak makul seviyelerin üzerinde zarara uğraması nedeni ile sözleşmenin müvekkili tarafından … noterliğinin 06.02.2012 … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile haklı sebeplerle fesih edildiğini, davacının bu fesih işleminden sonra … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/… D.lş sayılı dosyası ile müvekkilinin işyerinde tespit yaptırdığını, Tespit işlemine müvekkili tarafından itiraz edildiğini, bu tespit işleminin taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlanmasından sonra yapıldığını, davacının daha sonra fesih edilmiş bir sözleşmeyi hukuka aykırı olarak … Noterliğinin 30.05.2012 tarihinde … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile yeniden fesih ettiğini, bu feshin davaya dayanak yapılmak istendiğini, müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcunun olmadığını, müvekkili tarafından davacıya teminat olarak verilen 15.000,00-TL Banka Teminat Mektubunun nakte tahvil edildiğini, bu hususun davacının dava dilekçesinde davacı yanca kabul edildiğini, Bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf olmadığını, Müvekkilinin yasada açıkça tarif edildiği şekilde iktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan, işini bizzat kendisi (tüp dağıtım işi) yapan basit bir esnaf olduğunu, davacının ise dünya üzerinde ticari faaliyeti olan dünyanın sayılı büyüklükteki ekonomik güçlerinden olduğunu, Müvekkilinin, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği ve davacının ekonomik büyüklüğünüde göz önünde bulundurarak sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davacı taraf basiretli bir tacir gibi davranarak bölgede yeni bir bayi ihdas etmek yerine basit bir esnaf olan müvekkilinden ekonomik mahvına sebep olacak mahiyette talepte bulunmakta olduğunu, davacının İzmir ilinde 41 adet bayisi ile faaliyetlerini devam ettirmekte olup ayrıca müvekkilinin bulunduğu Bergama ilçesinde de bayisi bulunduğunu, dolayısıyle kar mahrumiyeti söz konusu olmadığını, davacının bununla da yetinmeyip yargılamayı gerektiren bir hususta kendiliğinden hak alma yoluna giderek nakte tahvil ettiği 15,000,00-TL tutarlı BTM tutarını cezaj şart tazminatına mahsup ettiğini dava dilekçesinde beyan ettiğini, Davacının cezai şart tazminatı taleplerinin yargılamayı gerektirdiğini, dilekçede etraflı bir şekilde açıklamalarda bulunmak suretiyle, sonuç olarak; arz ve izah olunan sebeplerle ve yargılama safahatinde ortaya çıkacak sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın ve davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilleri, 07/02/2020 tarihli uyaptan gönderdiği dilekçesi ile; davalı ile işbu dosya ile ilgili sulh ve ibra protokolü imzalanmış olup tarafların huzurdaki davada sulh olduklarını ve davadan feragat ettiklerini, herhangi bir masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş ve vekaletnamelerinden feragata yetkili oldukları anlaşılmıştır.
Davalı vekili, 12/01/2021 tarihinde sunduğu beyan dilekçesi ile; davacı taraf ile sulh ve ibra portokolü imzalandığını, tarafların dava konusu uyuşmazlık hakkında sulh anlaşması yaptıklarını, davacının feragat beyanını kabul ettiklerini, avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını, dosyada taraflarına ödenmesi gereken yargılama gideri mevcut ise taraflarına ödenmesi istediklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce vaki feragat üzerine davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurmak sonuç ve vicdani kanısına varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın vaki feragat sebebi ile REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 23-TL yargılama giderinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafça talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/01/2021

Katip …

Hakim …