Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/549 E. 2022/94 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/… Esas
KARAR NO : 2022/94
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/11/2016
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2009-… esas sayılı takip dosyasında takibe konu ettiği 18.12.2006 tanzim ve 18.01.2007 vade tarihli, 675000 USD bedelli bonoda müvekkiline atfen yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle bono ve takip nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın dava dışı … Bankası’ndan temlik alındığını, davacı tarafın bononun tanzim tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolması arefesinde imza inkarında bulunmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi gereğince davanın reddinin gerektiğini, ayrıca temlik edilen … Bankası tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011-… esasında davacı taraf aleyhine açılmış tasarrufun iptali davasının derdest bulunduğunu ve dava dilekçesinde bu dosyaya atıfta bulunulmadığını, ayrıca davacı tarafın icra mahkemesinde şikayet yolunu tercih etmediğini, davacı iddiasının bir an için doğru olduğu kabul edilse dahi davacının genel kredi sözleşmesinden dolayı sorumluluğunun bulunduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine konu edilen bonodaki imzanın sahte olduğundan bahisle, bono ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2009/… esas sayılı takip dosyasının incelenmesi ile; davacı tarafça dava dışı … ile davacı … … aleyhine 18/01/2007 vadeli, 675000 USD bedelli 1 adet bonoya istinaden 675.000 USD asıl alacak olmak üzere toplam 1.598.306,25 USD alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı ve takibin süresi içerisinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmış, tarafların delilleri incelenmiş, davacıya ait ıslak imza içerir belgeler celp edilerek bono üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 2016/… Esas ve 2018/… Karar sayılı karar ile; “…mübrez raporla davaya ve takibe konu bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı mütalaa edilmiştir. İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilecek nitelikte mutlak defi niteliğindedir. Bu sebeple davacı tarafın imza inkarına dayalı bono ve takibe ilişkin borçsuzluğun tespiti talebi yerinde olup dava salt, kambiyo ilişkisi çerçevesinde incelenmiş, temel ilişki ayrı bir davanın konusunu teşkil ettiğinden ve huzurdaki davanın konusunu oluşturmadığından inceleme konusu yapılmamıştır. Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edilen vicdani kanaat gereğince; davanın kabulü ile 18/01/2007 vadeli, 675.000 USD bedelli bono ve bu bonoya dayalı olarak yapılan … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalıya 1.598.306,25 USD borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin, davalı bankanın temel ilişki çerçevesinde genel kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında veya sonraki işlemlerde imza sayısındaki fazlalıklar da nazara alındığında, bonodaki imzanın bizzat davacı tarafça atılıp atılmadığını bilemeyebileceği, bilerek böyle bir senedi kabul etmeyeceği anlaşılmakla şartları oluşmadığından ve yerinde görülmediğinden reddine” karar verilmiş, kararın tarafların vaki istinafı ile BAM … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı ilamı ile;
“Eldeki dava;18/01/2007 vadeli, 675.000 USD bedelli bono ve bu bonoya dayalı olarak başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığınin tesbiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince alınan 21/03/2018 tarihli grafolog bilirkişi raporuna itibar edilerek; senette davacıya atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının aynı zamanda … bankası Merter şubesi ile imzalanan genel kredi sözleşmelerindeki kefalet imzalarının davacı … …’a ait olmadığı ileri sürülerek …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında açılan davada yargılamanın devam ettiği, … Kriminal Daire Başkanlığı’nın 11/09/2019 tarihli raporu ile genel kredi sözleşmelerindeki imzaların davacıya ait olduğunun tesbitine ilişkin rapor sunulduğu ancak mahkemece 07/11/2019 tarihli oturumda incelenen kredi sözleşmelerinden 3 adedinin yargılama konusu olduğu belirlenerek bu sözleşmelerin dava konusu olduğunun tesbitine, özellikle 2. bilirkişi kurulu raporunda davacının dayandığı belge asılları ile ilgili yeterli inceleme yapılmadığının tesbiti ile davacının dayandığı mukayese evraklarının toplanması sonrası öncelikle ek rapor alınmasına karar verildiği, mahkemece davacının tatbike medar imzalarının celbi için müzekkereler yazıldığı dosyanın derdest bulunduğu anlaşılmaktadır.
İstinafa konu hükme esas alınan mukayese belgeleri ise yukarıda yazılı dava dosyasındaki mevcut olan belgeler ile yapılmıştır. Mukayese evrakların incelenmesinde senedin tanzim tarihi olan 18/12/2006 tarihinden sonraki tarihli evraklar olduğu, önceki tarihli evraklar ise fotokopiden ibarettir. Bir adet bankacılık hizmetleri sözleşmesinin ise ayrıntılı bilgi olmadığından …. ATM’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında dava konusu olup olmadığı, inkar edilen imzalardan olup olmadığı belirlenememiştir. Fotokopi veya senedin tanzim tarihinden sonra atılan imzalar mukayese olarak imza incelemesine esas alınamaz. Davalı vekilince alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, bir kez de masrafı taraflarınca karşılanmak üzere Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması talep edilmiş ise de, mahkemece bu itirazlar dinlenmemiştir.
Anlatılanlara göre; alınan bilirkişi raporu hükme ve denetime elverişli değildir. O halde davalı tarafın rapora itirazları gözetilerek, dava konusu senedin tanzim tarihinden önceki tarihlerde atılmış mukayeseye esas imzalarını içeren belgeler araştırılıp toplanarak yeni bir bilirkişi kuruluna yeniden imza incelemesi yaptırılıp, ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş” gerekçesi ile kaldırılması neticesinde dosya, Mahkememizin 2020/… Esasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekiline, bono tanzim tarihinden öncesine ait davacıya ait ıslak imza içeren belgelerin bulunduğu yerleri bildirmek üzere süre verilmiş, davacı vekili 29/01/2021 tarihli beyan dilekçesi ile belgelerin, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında bulunduğunu bildirmiş, bu dosyadan celp edilen belgeler ve bono aslı … Adli Tıp Kurumu’na gönderilmek suretiyle imzanın sahteliği hususunda yeniden rapor alınmıştır. … ATK’nın 01/10/2021 tarihli raporunda özetle; inceleme konusu senette … adına atılı imza ile … ‘ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla … ‘ın eli ürünü olmadığı tespit ve mütalaa edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, raporda mukayese bono tanzim tarihinden öncesine ait yeterli belgenin esas alındığı ve incelemenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı tarafın rapora itirazlarının reddine karar verilerek, dava ve takip konusu bonoda bulunan imzanın davacıya ait olmadığı ve davacının bono ve takip nedeniyle borçlu olmadığı anlaşıldığından önceden olduğu gibi davanın kabulüne, davacının kötü niyet tazminatı talebinin ise davalı bankanın senede dayalı alacağı takibi başlatan bankadan temlik aldığı ve temlik eden bankanın imzanın sahteliğini bilerek, kötü niyetli olarak takip başlattığı sabit olmadığından reddine, dava tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden belirlenen Türk Lirası dava değeri (5.661.680,22 TL ) üzerinden karar ve ilam harcı ile davacı lehine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 18.01.2007 vadeli, 675.000,00 USD bedelli bono ve bu bonoya dayalı olarak yapılan … İcra Müdürlüğü’nün 2009/… esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalıya 1.598.306,25 USD borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar ve ilam harcı 386.749,37 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan suçüstü ödeniğinden yapılan istinaf öncesi 1.954 TL yargılama gideri ile istinaf sonrası 72.55 TL posta ve tebligat masrafı, 960 TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 2.986,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 145.241,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır