Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/534 E. 2021/850 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/534 Esas
KARAR NO : 2021/850
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15.12.2016 ve 01.06.2017 tarihlerinde Ambalaj atığı Belgelendirme Hizmet sözleşmesi akdedildiğini; bu sözleşmeye binaen davacı iktisadi işletmesinin davalıya geri dönüşüm hizmeti verdiğini, sözleşmelerde kararlaştırılan alacağın vadesi geldiği halde davalının borcunu ifa etmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durduğunu beyanla, müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı yan, usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden faizler dahil toplam 2.608,93 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; icra dairesinin yetkisine, ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 03/08/2021 tarihli bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Taraflar arasında 15.12.2016 ve 01.06.2017 tarihli Ambalaj atığı Belgelendirme Hizmet sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmelere konu hizmetin davacı tarafından davalıya verildiği ve yine davacı tarafından sözleşmeye ekli ödeme planı sunularak iki tarafında sözleşmeleri kaşe ve imzalarıyla tasdik ettiği,
Davacı iktisadi işletmesine ait 2016-2017 takvim yılına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davacı ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; davacının davalıdan ödeme emri tarihinde, sözleşmelere ekli fatura bedelleri ile davalı tarafından ödenmesi gereken (44 4,41.-TL 4,54.-TL) Damga vergilerine istinaden 2.237,98.-TL alacağının olduğu,
25.05.2021 tarihli Duruşma tutanağının 5. bendinde: “Tarafların ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmesi ticari defterlerini ibraz etmeme durumunda ibrazdan kaçınılmış sayılacağının” ihtarının yapıldığı, ancak inceleme günü davalı şirketin ticari defter ve belgelerini mahkemeye ibraz etmediği, bu nedenle davalı ticari defterleri üzerinde bir inceleme yapılmadığı,
Borçlu temerrüdünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Bu bağlamda ilgili hüküm uyarınca muaccel ve ifası mümkün olan bir borcun, ifayı kabule hazır bir alacaklının varlığına rağmen zamanında ifa edilmemesi ve kural olarak alacaklının ihtarıyla borçlu temerrüdü oluşmaktadır. Ancak ilgili hükmün devamında düzenlendiği üzere, temerrüt için kural alacaklının ihtarı olmakla beraber belli bazı hallerde borçlu alacaklının ihtarına gerek olmaksızın kendiliğinden temerrüde düşmektedir. Buna göre borcun ifa edileceği gün taraflarca birlikte belirlenmişse, yani belirli bir vade söz konusuyla vadenin gelmesiyle birlikte, borçlu herhangi bir ihtara gerek olmaksızın kendiliğinden temerrüde düşmektedir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde tarafların sözleşmelere ekli ödeme planlarını birlikte kaşe ve imza altına aldıkları bu nedenle borcun ifa edileceği günün davalı tarafından bilindiği,
Sözleşmelere ekli ödeme planlarına göre; davacı tarafından talep edilebilecek Temerrüt faizinin (266,024217,42,X) 483,44.-TL olacağı ancak davacının ödeme emrinde toplam 370,95.-TL temerrüt faizi talep ettiği,
… İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı Ödeme emrine; davalı tarafından edilen itirazın, 2.237,98.-TL asıl alacak, 370,95.-TL faiz olmak üzere toplam 2.608,93.-TL üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde mütaalada bulunmuştur.
Dava; açık hesaba/faturaya dayalı icra takibine davalı yanın itirazının iptali isteminden ibarettir.
Davalı yan, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmede yetki maddesi mevcut olmakla, HMK’nun 17. maddesi uyarınca İstanbul icra müdürlüğü yetkili olduğundan yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince, davacı tarafın açık hesaba/faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmekle, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı şirketin ise mahkememizce çıkarılan meşruhatlı davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili ibraz etmediği bu nedenle davacı tarafça ibraz edilen usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerin HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca delil vasfını haiz olduğu, talebe konu faturaların taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında kesilmesi nedeniyle mahkememizce sözleşmelerin davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edildiği, ancak davalı şirket yetkilisinin isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmaması sebebiyle HMK’nın 171/2. maddesi gereğince sözleşme altındaki imzanın kendisinden sadır olduğunun sayıldığı, taraflar arasındaki sözleşmelere göre ödemelerin fatura tarihinden itibaren 20 gün içinde yapılacağı yazılmakla belirli vadenin söz konusu olduğu, 15/12/2016 tarihli faturaya göre temerrüt 05/01/2017 tarihi itibarıyla, 01/06/2017 tarihli faturaya göre temerrüt 22/06/2017 tarihi itibarıyla gerçekleşmiş ise de, davacı yanca takipte 01/01/2018 tarihinden itibaren işlemiş faiz talep edildiğinden talep dikkate alınarak TCMB tarafından ilan edilen değişen avans faizi oranları uyarınca hesaplama yapıldığında 371,24 TL işlemiş faiz talebinin mümkün olduğu ancak takipte daha da azı olan 370,95 TL istenmekle talebin yerinde olduğu anlaşılmış olup, sonuç olarak HMK’nun 222/3. maddesi uyarınca defterlerini ibraz etmeyen davalı karşısında davacı yanın usulüne uygun olarak tutulmakla delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamındaki belgelerle davalı yandan olan alacağını ispatladığı kanaatine varılarak, davanın kabulü ile itirazın iptaline, açık hesaba/faturaya dayanmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 2.237,98 TL asıl alacak 370,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.608,93 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 2.237,98 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranındaki 521,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 178,21 TL karar harcından 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile 123,81 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.608,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 898 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza