Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/512 E. 2021/891 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/512 Esas
KARAR NO : 2021/891
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… esas, 2020/… karar sayılı, 16/06/2020 tarihli yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.08.2019 tarihinde dava dışı … ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … ilçesi … İstanbul … mevkiine geldiği esnada direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, meydana gelen kazada müvekkili … ın yolcu konumunda olup yaralandığını ileri sürerek, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 5.400,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 08.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya yetkili mahkemenin aynı zamanda davacının da ikametgahı olan ve dahi davalı sigorta şirketinin genel merkezinin bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemeleri olduğunu, sigorta şirketine başvurunun usulüne uygun olarak yapılmadığını ve bu nedenle temerrüdün gerçekleşmediğini, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik uyarınca maluliyet raporu alınması gerektiğini, akabinde TRH ve teknik faiz yöntemi ile hesaplama yapılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacının maluliyet oranının tespiti hususunda Adli Tıp Kurumu’na yazı yazılmış olup, ATK’dan gelen 30/11/2020 tarihli ön rapor ile bir takım eksikliklerin ikmalinin talep edildiği, anılı ön rapor uyarınca davacı vekilinin … Tıp Fakültesi Hastanesi’ne müzekkere yazdırdığı ve mahkememizin 23/02/2021 tarihli ikinci celsesinde ATK ön raporu doğrultusunda işlemlerin yapıldığı ifade edilerek hastane evrakları geldiğinde dosyanın yeniden ATK’ya sevk edilmesinin talep edildiği, mahkememizin 08/06/2021 tarihli celsesinde ise …Hastanesi’ne yazılan müzekkereye davacının hastaneye başvurmadığından bahisle yanıt verildiğinin tespit edilmesi üzerine usul ekonomisi ilkesi ve adil yargılanma hakkı nazara alınarak yargılamanın makul sürede bitirilmesinin temini amacıyla HMK’nun 94/2. maddesine uygun olarak “Davacı vekiline, 30/11/2020 tarihli ATK ön raporunda belirtilen eksiklikleri (davacının bir üniversite veya eğitim ve araştırma hastanesi göğüs hastalıkları birimine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak solunum fonksiyon testi, kan gazı, PA ve lateral akciğer grafilerinin elektronik ortamda (DICOM) ve düzenlenecek raporları ile birlikte, ayrıca gastroenteroloji birimine sevki sağlanarak dava konusu olay nedeniyle geçirdiği Karaciğer laserasyonunun son durumuna ilişkin yaptırılacak muayene ve tetkikleri sonucu düzenlenecek raporları ve tetkikleri ile birlikte ayrıca, yeni çekilecek torakal vertebral MR tetkiklerinin dijital ortamda (DICOM) raporları ile birlikte) temin ederek ATK’da muayene ve rapor işlemlerini yaptırmak üzere 3 aylık kesin süre verilmesine, aksi halde maluliyet raporu alınmasına dair delile dayanmak hakkından vazgeçilmiş sayılacağının ihtarına” şeklinde ara karar tesis edilerek ATK ön raporundaki eksikliklerin ikmali hususunda davacı vekiline 3 aylık kesin süre verildiği ancak bu süre içinde herhangi bir eksikliğin giderildiğine dair beyanda bulunulmadığı gibi 14/12/2021 tarihli son celseye kadar dahi ATK ön raporundaki eksikliklerin ikmali amacıyla herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından, HMK’nun 94/3. maddesinin “Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.” hükmü uyarınca davacı vekiline yeniden süre verilemeyeceği anlaşıldığından, 08/06/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararla verilen kesin sürenin hukuki sonucu olan maluliyet raporu alınmasına dair delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayıldığı, eldeki davada davanın ispatı açısından davacının maluliyet oranının tespitinin zorunlu olduğu fakat bu tespiti sağlayacak delilin ikamesinden vazgeçilmiş olması nedeniyle davacı yanın davasının ispatlanamadığı anlaşıldığından, açıklanan gerekçelerle ispatlanamayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır