Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/497 E. 2020/356 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/497 Esas
KARAR NO : 2020/356

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı sigortalısının davalı kusuru sonucu 01/10/2017 tarihinde evinin atık su basması sonucu eşyalarda maddi zarar meydana geldiğini, davacının ise sigortalısı ile yaptığı sigorta sözleşmesi uyarınca zararını tazmin ettiğinden bahisle davalıya rücu etmek üzere İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle davacının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Olayın meydana gelmesinde idarenin kusurlu olmadığını, kusurlu olanların bina girişlerinde harici su baskınlarını önleyecek tedbirleri almayanlar olduğunu, bodrum ve zemin katlarda yapılması gerekli olduğu halde su izolasyonlu betonarme tecrit duvarı yapmayanlar ve bodrum katında tahliye pompası bulundurmayanlar olduğunu, fen ve sanat kuralların uygun yapı yapmayanların, gerekli tedbirleri yerinde ve zamanında almayanların, uğranılan zararın tazminini isteyemeyeceklerini, uğranılan zarar, ancak fen ve sanat kurallarına aykırı yapı yapanlardan ve gerekli tedbirleri almayanlardan istenebileceğini, dava konusu hasarın meydana gelmesinde idarenin ihmal ve kusurunun bulunmadığını, zarara uğrayan tarafın tazminat talebinde bulunabilmesi için, zarara kendi kusuruyla sebebiyet vermemiş olmasının gerekmekte olduğunu, öncelikle görev ve husumet itirazları göz önünde bulundurularak usul ve esasa aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı … şirketinin, dava dışı sigortalısına aralarındaki konut sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca davalı İski’den rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın İstanbul… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …esas, 500 karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlıklı 1481. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalısının yerine geçmektedir. Bu bir kanuni halefiyettir. Sigortalının, gerçekleşen zararın tazmininden sorumlu olanlara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olmaktadır. 22/03/1944 tarih 37/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, buradaki ilişkinin “Halefiyet” ilişkisi olduğu ve bu noktada davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu açıklanmıştır.
Anılı kanuni düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; halefiyete dayanan talepleri ve bu taleplere yönelik itirazın iptali istemlerini ticari dava olarak nitelendirmek mümkün değildir. Ayrıca somut olayda, davacı … şirketi konut sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın sorumlusu olarak davalıya rücu etmekte olup davaya konu haksız eylem vakasının her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmediği, hasar gören ve sigorta teminatı altında bulunan yerin de işyeri değil konut olduğu anlaşılmaktadır. Bu hali ile uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; (Emsal Karar: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2018/1295 esas, 2018/1127 karar sayılı kararı.) HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında görev açısından olumsuz görev uyuşmazlığı meydana gelmekle merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır