Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2021/820 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/489 Esas
KARAR NO : 2021/820
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde … nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … ‘ın işleteni-maliki olduğu … plaka sayılı aracın 15.11.2018 tarihinde … Caddesi … Sokak üzerinde seyir halinde iken, yağışlı havaya rağmen davalı idare tarafından kazılıp bırakılan ve hiçbir uyarıcı tabela bulunmayan çukuru fark edemeyip çukurun içine girmesi sonucunda hasarlandığını, sözkonusu kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından sigortalı araçta yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu saptanan 10.265,00-TL poliçe özel ve genel şartları gereği 10.12.2018 tarihinde … plaka sayılı araç sigortalısına ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davalı idareye rucuen başvuru yapıldığını, ödenen hasar tazminatının tahsili amacı ile …İdare Mahkemesi’nin 2019/ … E. No ile dava açıldığını, davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, beyanla 10.265,00-TL tazminatın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerde müvekkili idare birimleri tarafından hiçbir çalışma yapılmadığını, husumet nedeni ile davanın reddini talep ettiklerini,müvekkilinin İlgili birimlerince yapılan araştırmaya göre kazanın meydana geldiği yer ve tarihte herhangi bir çalışmanın yapılmadığını, atıksu ve içmesuyu hatlarında meydana gelen bir arızanın olmadığının tespit edildiğini, Santral kayıtlarında ve Şube müdürlüklerine intikal eden herhangi bir başvurunun da görülmediğini, müvekkili idarenin yolların bakım ve onarımından dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ilgili araç sürücüsünün kusur durumunun araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; Davacı tarafça dava dışı sigortalısına ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden, dosya görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davalar tanımlanmış olup anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlıklı 1481. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalısının yerine geçer. Bu bir kanuni halefiyettir. Sigortalının, gerçekleşen zararın tazmininden sorumlu olanlara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur. 22/03/1944 tarih 37/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, bu noktada ilişkinin “Halefiyet” ilişkisi olduğu ve sigortacının, açacağı davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu açıklanmıştır.
Kasko sigortacısı davacı tarafından halefiyete dayanılarak açılan eldeki davanın, açıklandığı üzere sigorta poliçesinden doğmaması nedeniyle TTK’da sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının sigortalısının gerçek kişi ve … plakalı aracın kullanım amacının ticari değil hususi olduğu, uyuşmazlığın aracın hasar bedeline dayanması nedeniyle haksız fiilden kaynaklandığı ve ticari işletme ile ilgili bir husustan da doğmaması nedeniyle nispi ticari dava sayılamayacağı, bu nedenle Mahkememizin görevsiz olduğu, görevli Mahkemenin dava konusu talebin niteliği itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğundan, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır